Bölüm 206: O Benim Kız Kardeşim

Çeviri: RassNt  

"Müfettiş Lee, akıl hastanesi şüphelilerinden birini buldum. Şu an Xin Kang Apartmanlarında saklanıyor." Chen Ge kadının fiziksel görünüşünü anlattı.

"Bir yanlışın olmasın? Tarif ettiğin kadın aradığımız kişiden tamamen farklı. Dahası, birisini alıkoyma becerisine sahip olmaması gerekiyordu."

"Onun bilgileri üçüncü hastalık binasındaki 2 numaralı hasta ile çok uyuşuyor. Bir partneri olabilir. Her halükarda şüphelerimde yüzde elli eminim." Chen Ge taksicinin ona kulak misafiri olmasından ve gereksiz yanlış anlaşılma olmasından korktuğu için sesini alçalttı.

"Tamam, gidip bakacağım." Müfettiş Lee'nin cevabından sonra çağrıyı sona erdirdi ve Fang Hwa Apartmanlarına geri döndü. Arka kapıdan içeri girdi ve kameralardan kaçınmaya özen gösterdi.

Asansördeki sarhoş beyaz gölgeyi aylar önce gördü ve gölge ses çıkarmadan kaçtı. O şey bir hayalet olabilir. Binada yaşayan bir hayalet var ama son birkaç yılda Fang Hwa Apartmanlarında herhangi bir yaralanma olmadı. İnsanlar bilerek bilgi mi saklıyor yoksa başka bir şeyler mi dönüyor?

Chen Ge üçüncü binaya sızdıktan sonra satırı kolayca ulaşabileceği bir pozisyona getirdi. Eğer tatsız bir sürpriz olursa hemen satırı çekebilecekti. Merdivenlerden çıktı ve yarım saat boyunca binanın iç yapısını ezberlemek için harcadı. Bodrum yok, toplamda 23 kat var. Neden asansörde 24 numara var?

Bu Chen Ge'nin çözemediği bir soruydu. Fakat Wang Xin'in annesinin uyarısı yüzünden asansöre binmeye cesaret edemedi. Birkaç turdan sonra Chen Ge 13. kata geri döndü. Müfettiş Lee'nin harekete geçmesiyle birlikte artık Xin Kang Apartmanları ile ilgili endişe etmesine gerek kalmayacaktı. Onun sorumluluğu burada durup 3. daireyi gözetlemekti.

Eğer gerçekten 2 numaralı hasta 3133 numaralı odada kalıyorsa muhtemelen beyaz gölge 2 numaralı hastadır.

Eğer kapının arkasından gelen yaratıklar dışarıda hayatta kalmak istiyorsa canlı birini sahiplenmesi gerekecekti. Onların ilişkisi oldukça simbiyotikti. Bu kattaki çoğu kiracı taşındığı için koridor çok sessizdi.

Acaba bu gece beyaz gölge ile karşılaşacak mıyım?

Koridora baktı ve kapılardan birinin açıldığını gördü. Odanın içindeki ışık koridora saçıldı.

Birisi mi var? Chen Ge kapıya doğru yürüdü ve yaklaştıkça daha garip hissetti. Bekle, burası 3133 numara değil mi?

Kapıya yapıştırılmış kağıt sökülmüştü ve buruşturularak köşeye atılmıştı. Chen Ge odanın içine göz attı. Zemin fayanslıydı ve içeride küçük ev eşyası vardı. Oturma odasını ikiye bölen bir perde asılıydı.

Sahibi geri mi döndü? Chen Ge Xin Kang Apartmanlarından ayrıldıktan sonra binada otuz dakika kadar tur atmıştı, o yüzden bu tamamen mümkündü. Kapıda bekledi ve iki dakika geçmesine rağmen odanın içinden herhangi bir ses gelmedi.

Chen Ge sırt çantasından satırı çekti ve sessizce kapıyı açmak için itti. Odaya gizlice girdi ve kapıyı önceki açısına geri getirdi. Odaya girmeden önce ayak izi bırakmamaya özen gösterdi.

Oda küçüktü ve iki tane anormallik Chen Ge'nin dikkatini çekti. Banyoda büyük bir küvet vardı ve mutfakta buzdolabının dışında kilitli bir derin dondurucu vardı.

Ceset mi saklıyor acaba?

Bundan başka mantıklı bir açıklama yoktu. Odanın bütün kapıları açıktı. Mutfaktan çıktıktan sonra yatak odasına girdi. Elbise dolabında asılı birkaç koyu mont duruyordu ve dolabın üstünde büyük siyah bir deri bavul vardı. Bavul eski görünüyordu ve Chen Ge tam parmak ucunda onu indirmeye çalışırken koridordan topuklu ayakkabı sesi geldi.

Arkasına baktı ve sırt çantasıyla birlikte elbise dolabının içine saklandı. Eğer yakalanırsam her şey biter.

Chen Ge dolap kapısının hafif açıklığından dışarı baktı. Ön kapı açıldı ve bir adam ile kadın kapıdan içeri girdi. Önden yürüyen adam bir polis copu taşıyordu. Üzerinde güvenlik üniforması vardı ve yirmili yaşlarındaydı.

"Gerçekten beyaz gölgeyi mi gördünüz?"

"Evet, yaklaşık yarım saat önce. Kapıyı açarken asansörde beyaz bir parıltı belirdi! Çok korkmuştum; kapımı kapatmayı düşünemedim ve hayatımı kurtarmak için merdivenlere fırladım."

Kadının bir çift kırmızı topuklu giyiyordu. Son derece tarzdı. Zarif bir yapısı vardı ve gözü okşayan siyah saçlara sahipti. Maske taktığı için yüzünü net bir şekilde göremedi.

Chen Ge bu ikisini görmüştü. Erkek olan yeni gece güvenliği olan Gu Feiyu idi ve kadın ise 13. kattan asansörle inen ve otoparkta ortadan kaybolan kadındı.

"Buradan kalın, gidip asansöre bakacağım." Gu Feiyu sadece dobra değil aynı zamanda çok da cesur biriydi.

"Beni burada yalnız bırakmayın..." kadın Gu Feiyu'nun üniformasını çekti.

"Çok uzaklaşmayacağım." Gu Feiyu kadına aldırış etmedi. Copunu aldı ve elinde fenerle asansöre gitti. Köşeyi bucağı inceledi ama beyaz gölgeye dair hiçbir şey bulamadı.

"Yanlış görmüş olabilir misiniz?"

"İmkansız." Kadının sesi titriyordu. "O şey evime girmiş olabilir mi?"

Kadın Gu Feiyu'nun arkasında durarak evine şöyle bir baktı ve ilerlemeye cesaret edemedi.

"Şefin dediğine göre burası lanetli. Eğer o kadar korkuyorsanız taşınmayı düşünebilirsiniz," Gu Feiyu aklından geçenleri hiç düşünmeden söyledi. "Önceki kiracı deli bir kadınmış, o yüzden burayı satın alırken sizi kandırmış olabilirler."

"Burayı satın alan ben değildim. Bahsettiğiniz deli kadın benim ablam. O ortadan kaybolduktan sonra bu daire benim üstüme geçirildi." Kadın kız kardeşinden bahsederken yüz ifadesi düştü. "Hepiniz ona deli diyorsunuz ama o bu dünyada bana en iyi davranan insandı."

Kadın odanın içine girdi. Topukluların fayansa vurunca çıkardığı ses gevrekti. "Orada durmayın. Eğer kapı açık kalmaya devam ederse birisi içeri sızabilir."

"Tamam. Benim devriye geçmem gerekiyor."

"Lütfen içeri gelin be beyaz gölgeyi bulmama yardım edin. Burada olmadığından emin olduktan sonra gidebilirsiniz." Kadın Gu Feiyu'yu odaya sürükledi ve giriş kapısını kapattı.

"Tamam..."

Gu Feiyu oturma odasından balkona geçerken kadın yatak odasına döndü. Kadın yaklaşırken Chen Ge nefesini tuttu. Eğer elbise dolabını açarsa hayatı boyunca unutamayacağı bir sürprizle karşılaşacaktı.

Kadın yatak odasının kapısını kapattıktan sonra makyaj masasına gitti ve aynanın karşısında maskesini çıkardı. Çekmeceden birkaç tane kutu ve şişe çıkardı ve makyajını düzeltmeye başladı. İşi bittiğinde cebine küçük plastik bir kutu attı ve oradan ayrıldı.

"Yatak odasını kontrol ettim; beyaz gölge orada değil."

Kadın döndüğünde Chen Ge yüzünü bir anlığına görebildi. Cildi soluktu ve son derece tanıdık gelmişti.