Bölüm 191: Bugün Makyaj Yapmayı Mı Unuttum?

Çeviri: RassNt  

Güvenlik görevlisi kutunun içindeki oyuncuyu götürmüş.

Otopsi odasının kapısında duran Chen Ge geldiği yöne doğru baktı. Gözleri kısıldı. Karanlık ortam onu pek etkilemiyordu. Herhangi bir sürtünme sesi duymadım, büyük ihtimalle saklanıyor olmalılar.

Otopsi odasının kapısını kapatırken eşikten biraz pas parçaları düştü. Tian Teng Korku Evindeki dekorlar eski gibiydi. Pası gören Chen Ge döndü ve odadaki aletleri inceledi. Bunlar eski görünmek için boyanmış gibi değil. Sanki doğrudan terk edilmiş bir hastaneden alınmış gibiler.

Gerçekçilik için bazı Korku Evleri düşük fiyatlara eski ekipmanlar alıp onları Korku Evine yerleştirmeden önce üzerinde biraz çalışırdı. Buna örnek olarak otopsi odasındaki ameliyat yatağı ve elektrokardiyograf gösterilebilirdi.

Makinanın arkasında bulunan gizli kod dizisi sayesinde bunu fark etmişti. Bu kod hastanenin ekipmanlarını düzenlemek ve kategorize etmek için kullandığı koddu.  Bu kod alanı, bir medikal ekipmanı, bakımı ve elektrokardiyograf numarasını temsil ediyordu. Farklı hastaneler farklı kodlar kullanabilirdi ama hepsi az çok aynı olurdu.

Başıboş ruhlar genelde ölüm zamanlarında kendilerini en yakın eşyaya bağlar. Eğer buradaki bütün dekorlar gerçek bir hastaneden alındıysa belki de burası gerçekten hayaletlidir.

Chen Ge sadece tahmin yürütüyordu. Ne de olsa elinde kanıt yoktu. Tabii ki bu Tian Teng Tıp Okulu'nun başka bir numarası da olabilirdi.

Otopsi odasına bağlanan başka bir hasta odası vardı. Burada birçok beyaz kumaş asılıydı ve ne için kullanıldığı konusunda emin olamadı. Chen Ge'nin ilgisini çekmedi ve o yüzden yürüyerek geçti. Loş koridorun somumda kilitli çelik bir kapı vardı ve üzerindeki kilit gayet büyüktü.

Sanırım ilerlemek için önce anahtarı bulmam lazım.

İlerleme yolu kapalıydı ve Chen Ge otopsi odasını zaten incelemişti. Yola devam etmek için beyaz elbiselerin bulunduğu odaya girmekten başka çaresi yoktu.

Beyaz duvar halıları tavanda asılıydı ve onların büyük kısmı kanla lekelenmişti. Burası bir cinayet mahallini andırıyordu. Kalın beyaz örtüyü kaldırdıktan sonra daha da karanlık olan odaya girdi ve içerisi oldukça rahatsız ediciydi. Otopsi odasındaki mankenlerin kayıp organları buradaydı ve yanlarında birçok kesik manken kafası da vardı.

Pekala, fena değil. Chen Ge ilk giren kişi olduğundan yerdeki sahte kan henüz kurumamıştı. Yürürken ayakkabısı yere yapıştı ve bu son derece rahatsız edici bir histi. Bu oda otopsi odasına bağlı ve güvenlik durağındaki ekranda illegal organ kara borsasından bahsediliyordu, yani her şeyin kilit noktası bu.

Tian Teng Tıp Okulu burayı tasarlaması için Japonya'dan özel bir ekip tutmuştu. Görsel dehşet yaratmak için yerelde yapılamayan birçok korkunç şey yapmışlardı. Chen Ge organ ve kırık kol bacak yığınına doğru yürüyerek yığını inceledi ve garip bir şey fark etti.

Otopsi odasındaki ameliyat masasında yatan kadın mankenin kalbi eksikti. Diğer mankenlerin de bazı organları eksik olsa da hiçbiri kalp kadar değerli değil. Şu ana kadar hiçbir yerde kalbi göremedim. Belki de anahtar kalbin içindedir?

Kalp nerede olabilir?

Chen Ge organ ve kol bacak yığınına baktı ve kalbinde bir fikir yükseldi. Aksesuar yığınının içini karıştırmak için eğildi. Tam vücudu yavaşça eğilirken organ yığınının içinde gizlenen bir insan kafası aniden gözlerini açtı ve çığlık atmaya başladı!

Kafa yaralarla kaplıydı ve gözlerinden kanlı yaşlar akıyordu! Saçı boynuna yapışmıştı. Kadın ayağa yükselmeye çalışırken organlar ve diğer uzuvlar kenara doğru dağıldı. Fakat tam yarım doğrulmuştu ki birisi kafasına bastırdı!

"Şşş, sessiz ol." Chen Ge ‘hayaleti’ tekrar saklandığı yere doğru itti. Gelişmiş görüşü sayesinde karanlıktaki şeyler onun için netti. Odaya girdiğinde hemen biraz anormal görünen kafayı fark etmişti.

Aksesuar yığının içinde küçük cüsseli bir kız gizlenmişti. Kız Chen Ge'den böyle bir tepki alınca ne yapacağını bilemedi. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştı ve personel rehber kitabında böyle bir durum karşısında ne yapacağı belirtilmemişti!

Kız bunun üzerine tekrar yere oturdu. Chen Ge'nin eli güçlü bir şekilde kafasının üstüne bastırırken ne söyleyeceğini unutmuştu.

"Kalp, kalp... neredesin?" Ciddi adamların en yakışıklı adamlar olduğunu söylenirdi ama ‘kadın hayalet’ onun organ yığını içinde ‘kalp’ kelimesini mırıldanarak bir şey aradığını izlerken ürperdi. 

"Buldum." Chen Ge kızın arkasına saklanan kalp aksesuarını açtı. İçinde zarif görünen bir anahtar gizlenmişti. Chen Ge anahtarı aldıktan sonra hemen oradan ayrılırken arkasında şaşkına dönmüş bir ‘kadın hayalet’ bıraktı. 

Chen Ge'nin arkasından bakarken birçok kez konuşmaya çalıştı ama başaramadı. Chen Ge gittikten sonra etrafındaki aksesuarları tekrar düzenledi ve pozisyonunu aldı. "Bugün makyajımı yapmayı mı unuttum?"

Koridorun ortasındaki kapıyı açtıktan sonra ortam daha da ürkütücü bir hal aldı. Mekansal kısıtlama yüzünden Tian Teng Tıp Okulu'nun dizaynında detaylar daha fazla öne çıkıyordu ve her korku etkeni birbirine yakındı.

Çelik kapıyı geçtikten sonra koridordaki yeşil ışıklar parlamaya devam etti ve koridorda dizilmiş beyaz kumaşlar rüzgarla dalgalandı.

Koridorun boyutu yarım metre kadar daraldı; bu duvarların arkasında gizlenen bir şey olmalı. Chen Ge duvara vurdu. Haklıyım, sol taraftaki duvar boş.

Chen Ge birkaç adım attıktan sonra üçüncü odayla karşılaştı. Oda bebek beşikleri ve bebek mankenleriyle doluydu.

Çocuk odası mı? Chen Ge kapıda durarak içeriyi kolaçan etti. Tam içeriye girmeye hazırlanırken oda çocuk ağlama sesleriyle doldu. "Tamam ağlama. Amcaya gel. Pekala, neredesin?"

Odaya birden fazla hoparlör kurulmuştu, o yüzden ağlama sesi birçok yerden geliyordu.

Tian Teng Tıp Okulu'ndaki her odanın bir anlamı var. Otopsi odası kalp ile ilgili ipucu sağlıyor, beyaz kumaşların olduğu oda kalbi saklıyor ve kalp ise ilerlemek için gereken anahtarı barındırıyor. Yani bu odada ihtiyacım olan bir şey bulunuyor olmalı.

Chen Ge odanın ortasına doğru yürüdü ve aniden bir şeyin gömleğini çekiştirdiğini hissetti. Bakmak için döndü ve yanında beşikten uzanarak elleriyle Chen Ge'nin gömleğini tutmuş bir bebek gördü. Bebeğin yüzü zehirle renklenmişti ve makyajı oldukça detaylıydı.

Bebek manken yuvarlak ekleme sahip değil. Yani bebeğin kolunun muhtemelen içi boş. Bir çeşit tel falan olmalı. Chen Ge etrafa baktı. Tam geçerken beni tutabilmesi için bebeği kontrol eden kişinin yakınlarda olması gerek yoksa zamanlama bu kadar kusursuz olamazdı. Bu teoriye göre muhtemelen beşiğin altında saklanıyor olmalı.