Bölüm 190: Korkma Ben Ziyaretçiyim

Çeviri: RassNt  

Koridor aniden o kadar sessizleşti ki nefes sesi bile duyulur hale geldi. Kutunun içindeki ‘hayalet’ Chen Ge'nin yaptığını fark etmemişti. Hala ona ölümcül darbeyi vurmak için bekliyordu.

Chen Ge ise köşede sessizce saniyeleri sayıyordu. Otuz saniye sonra kutunun içinden bir gıcırdama sesi geldi. Oyuncu muhtemelen uzun süre aynı pozisyonda durmaktan yorulmuştu.

Ona kıyasla Chen Ge daha tecrübeli bir avcıydı. Sırtını eğdi ve yavaşça öne doğru eğildi.  Kırk saniye sonra kutunun içindeki ‘hayalet’, ziyaretçinin hala ortaya çıkmamasından dolayı kafa karışıklığı yaşadı. Chen Ge'yi görebilmek umuduyla açısını ayarlamak için vücudunu öne doğru yasladı.

Sessizlik savaşı artık zirve noktasına ulaştı. Tam üç saniye kaldığı anda Chen Ge kutuyu engellemek için öne doğru bir adım attı. Aynı zamanda kutunun içinde hayaletin çığlığı ortaya çıktı. Kara Cuma'dan farklı olarak Gelinlik bir kreşendo ile başlıyordu!

Chen Ge'nin kafasını karıştırdığı oyuncu gergindi ve arkasında tiz bir kadın çığlığı yükselmişti. Oyuncu kapıya çarptı ve panik yaparak Chen Ge'yi korkutmak için kullanacağı aksesuara kazara takıldı.  Kutunun içine bir gümbürtüyle birlikte düştü.

"Bu ses neydi? Bu ses neydi!"

Karanlık ve dar kutu onun için en büyük kabus haline gelmişti çünkü kadın hayaletin sesi yanındaydı. Kapıya çılgınca vurdu. Her şeyi önceden tahmin eden Chen Ge son derece zarif bir şekilde kapının açılmasını engellemek için bir adım geri çekilmişti.

"Bu ses ne? Çıkmak istiyorum!" Kapıyı engellemenin çok fazla enerjisini alacağından endişelenen Chen Ge kısa süre sonra kenara çekildi.

Kapı sertçe açıldı ve hasta kıyafeti giymiş ve yüzünde sahte kan olan erkek bir hayalet sürünerek dışarı çıktı. Kolunu göğsüne bastırarak derin derin nefeslendi. Adeta bir travma geçirmiş gibi koridorun ortasına yıkıldı.

"Korkma, ben ziyaretçiyim." Chen Ge ses kayıt cihazına doğal bir şekilde konuştu. Ardından telefonunu aldı ve alarmı kapattı. Her şey tamamen normalmiş gibi davrandı.

Yüzündeki sahte kan terle karışmış olan adam ona karmaşık duygularla baktı. Bundan daha acınası görünemezdi.

"Neden düştün? Canın acıdı mı?" Chen Ge kutunun içine bakmak için döndü. Zeminde özel yapım iki tane manken kafası vardı ve bu kafalardan birinin uzun siyah saçları kafadan kopmuştu. "Cidden bu korkutucu aksesuarı mı kullanmayı planladınız? Çok kötüsünüz."

Chen Ge adama yardım etmeyi düşündü ama adam ondan sürünerek uzaklaştı. "Bana dokunma! Git... kendi başıma ayağa kalkabilirim."

"Emin misin? Solgun görünüyorsun?"

"Makyaj yüzünden! Git başımdan!" Erkek hayalet çabalayarak tekrar kutunun içine girdi ve kapıyı arkadan kapattı.

"Kendine dikkat et." Chen Ge alarmı tekrar ayarladı. Bu Gelinlik şarkısı cidden kullanışlıydı. Kafasının arkasına bir şey çarptı. Dönüp baktı. ‘Kadın cesedi’ hala havada sallanıyordu.

Cesedin ayağına doğru uzanarak tuttu. Eline soğuk geldi. Hastanın elbisesinde bir isim bile yazılıydı—Xu Zhenzhen.

"İşçiliği fena değil ama yine de benim Korku Evimdeki mankenler kadar iyi değil."

Bu yorumu yaptıktan sonra ilerlemeye devam etti. Köşeyi döndü ve ‘koridordaki kadın cesedi’ tekrar sallanmaya başladı.

Chen Ge artık resmi olarak Tian Teng Tıp Okulu'na girmişti. Beyaz duvarlarda kurumuş kanla yazılan kelimeler vardı. Bunlar ‘ölmek istemiyorum’ ya da ‘organlarımı geri ver’ gibi cümlelerdi.

"Bu Korku Evinin arka planı oldukça karmaşık. Sanırım ziyaretçinin burayı kendi başına keşfetmesi ve gerçek orijin hikayesini kendi şekillendirmesi amaçlanıyor."

Chen Ge koridorda durdu. Yanlardaki pencereler boyalıydı ama ışık efektiyle birlikte sanki pencerenin diğer tarafında bir şey koşuyormuş hissi uyandırıyordu. Burayı tasarlayan kişi cidden uzman olmalıydı. Yanlardaki pencereler sahte ve gerçeğin bir karışımıydı. Chen Ge dördüncü pencereyi geçtiğinde bir el onu tutmak için uzandı. Bu kadarla kalmadı. Yukarıdaki tavan tıkırdadı ve orada gizlenen bir manken kafası aşağı yuvarlanarak Chen Ge'nin kollarına düştü.

Eğer başka biri olsa muhtemelen çığlık atardı ama Chen Ge gayet sakindi. Kafayı yukarı doğru kaldırdı ve nostaljik bir his yaşadı. "Dört ya da beş yaşımdayken sık sık bunu gibi sahte kafalarla oradan oraya koştururdum. Zaman çok hızlı geçiyor."

Yan taraftan Chen Ge'yi tutan oyuncu şaşkındı. Sahte kafayla dört yaşındayken oyun mu oynuyordu? Nasıl bir yetişme tarzı bu?

Oyuncu sessizce onu bıraktı ve pencerenin içine geri çekildi. Korku Evindeki ışık giderek azaldı ve her birkaç metrede bir yeşil ışıklar kurulmuştu. Koridor giderek daraldı ve iki tarafta ameliyat odaları görünmeye başladı.

"Ameliyat odaları mı? Bu kadar çabuk mu?" Chen Ge ilk odada durdu ve etrafa baktı. Bu alışkanlığı birçok Test Görevi'ni tamamladıktan sonra öğrenmişti. İçeri girmeden önce odanın güvenliğini kontrol etmesi gerekiyordu.

Bakmak için arkasını döndüğünde şaşırtıcı şekilde güvenlik görevlisini gördü. Hala hayalet maskesi takıyordu. Önceki adamın kutudan çıkmasına yardım ediyordu.

"Normalde ziyaretçileri takip eden bir hayalet olmalı, bu durum deneyimin heyecanını artırır."

Kutunun içindeki adamın elleri bacakları erişteye dönmüştü ve kendi başına kalkamıyordu. Güvenlik görevlisi garip bir durumun içinde kalmıştı, bütün korku atmosferi kaybolmuştu.

"Sadece o ikisi olsa iyi ama nedense beni takip eden üçüncü birinin daha olduğunu hissediyorum." Chen Ge bunu kafasına yazdıktan sonra otopsi odasına girdi. Masalar duvarlara doğru itilmişti ve odadaki mankenler sahte kanla kaplanmıştı. Sahne oldukça kanlıydı.

"Japon ve Bazı tarzları bu tür tasarımları seviyor." Chen Ge korku ve dehşet arıyordu. Kanlı sahneler daha çok şiddetin tezahürüydü. Gözleriyle otopsi odasını inceledi ve şaşırtıcı şekilde burada saklanan herhangi bir oyuncu yoktu, sadece kırık mankenler vardı.

Mankenlerden bazılarını inceledi ve her birinin farklı bir organının kayıp olduğunu keşfetti. En ilginci ise hasta kıyafeti giyen herkes aynı isme sahipti—Xu Zhenzhen.

"Bu patronun özel talebi mi?" Chen Ge güvenlik durağında gördüğü videoyu aklına getirdi. Orada bu isimden bahsedilmiyordu.

"Xu Zhenzhen mi? Acaba videoda gösterilen o kadın olabilir mi?"

Chen Ge otopsi odasından çıktı. Güvenlik ve kutunun içindeki adam yoktu, görünüşe göre Korku Evinden ayrılmışlardı.