Cüneyt, diğer fabrikalar, ekipmanlar ve kuantum bilgisayarlar ile uğraşırken zaman akıp gidiyordu. 

Mehmet, bu süre içinde, güçlü finansal destek sayesinde dünya genelinde sunucuları kiralamış, Türkiyeye geri dönmüştü. 

Aslında alınan bu veri merkezleri, kuantum bilgisayardan sonra pek işe yaramayacak gibi görünüyordu, ama esasen bu doğru değildi. Cüneyt’e göre dünyanın genelinde veri merkezlerinin kullanılması, ilerde yapacağı hedefler için güçlü internet hızının önemli olduğundandı. 

Mesela kuantum bilgisayarlar evet gerçekten hızlı ve neredeyse sonsuz hıza sahip olabilirlerdi, ancak onları kullanıcıya bağlayan altyapı ise yine standart kablolardı. Dolayısı ile kullanıcıya ne kadar uzak olursan, veri iletişimin o kadar sıkıntı çıkarırdı.  

Dünya henüz kuantum iletişimine geçmemişti.  

Öte yandan Goldman Sachs’ın varlığı sayesinde Cüneyt’in şirketine şimdilik sulanan olmamıştı. 

Bunun yanı sıra 5 kişilik profesyonel bir işe alım ekibi ise Türkiyedeki teknik üniversitelerde işe alım için yola çıkmıştı. 

Mahkeme kararı da bu süre içinde sonuçlanmış, Cüneyt’in 25 milyon Türk Lirası ceza ile şimdilik kapanmıştı.  

Nisan ayı sona yaklaşıp Mayısın girmesiyle havalar daha da sıcaklaşmış, havada da adeta kuraklık vardı.  

Kuraklık, son 20 yıldır Türkiye’yi derinden sarsan bir mesele haline gelmişti. Artan şehirleşme ve beraberinde gelen orman katliamları, bölgelerin iklimlerini  değiştirmiş, sıcak yerler daha sıcak, soğuk yerler ise daha soğuk olmaya başlamıştı. 

Cüneyt, bunu fabrika içinde çalıştığı süreçte iliklerine kadar hissetmişti.  

Her ne kadar vücudu çok fit ve her duruma adapte olabilen bir yapıda olsa da çevresindeki makinelerin sıcaklığı çok fazlaydı.  

Bu dönemde ısı kontrolünü yapmayı denemiş, bir çok soğutma sistemi kurmuştu.  

Fakat bir sorun vardı. 

Uzun süre çalıştıktan sonra arada bir şirkete de uğrayan Cüneyt, şirketin genel yönetim giderlerinin çok fazla olmasını görünce kalemleri eliyle incelemişti. 

En fazla gider şüphesiz elektrik ücretiydi. 

Sadece 1.5 ayda, Cüneyt’in kiraladığı toplam sayısı 5 e yükselen fabrikalar 200 000 mWh elektrik kullanmıştı. 

Bu bile can yakıcı bir durumdu. 

Şunu bilmekte fayda vardı, 1 buzdolabı, 1 saat boyunca 75watt elektrik kullanırdı. 1 kwh elektrik ile yaklaşık 13 saat, 100 kwh ile ise yaklaşık bir ay elektrik tüketirdi.  

Sıradan bir ailenin elektrik tüketimi ise toplamda 150 kwh kadardı. 

1mWh ise yaklaşık 1000kWh kadardı. Cüneyt ise bundan 200bin kat fazla kullanmıştı. 

Dolayısı ile gelen elektrik faturasını gördüğünde Cüneyt, gözlerine inanamamıştı. 

Yaklaşık 80 milyon TL elektrik faturası.. 

Cüneyt’in şimdiki servetine göre bu para çok az olsa da daha tam olarak elektrik kullanan akıllı fabrikalar, laboratuvarlar ve araştırma merkezleri kurmamıştı. Üstelik tarifeler farklı olduğundan geceleri çok fazla güç tüketen cihazlar çalıştıramıyordu. 

Bunları düşününce ofisteki telefonunu açıp “Mehmet beye söyleyin yanıma gelsin” dedi. 

Çok geçmeden Mehmet odaya geldi. 

“Bir sorun mu var Cüneyt bey?” diye sordu. Açıkçası ilk defa Cüneyt’in ofise gelipte finansal tabloları incelediğini gördü. 

“Dünya genelindeki veri merkezlerinin durumu nasıl?”  

“Çok şükür her şey yolunda gitti Cüneyt bey. ABD’de ve Kanada’da bir, Avrupada bir, Güney Asya bölgesinde bir ve son olarakta Güney Amerika kıtasında bir merkez şimdilik açtık. Afrika ve Avrupa’ya destek olması amacıyla son veri merkezini Türkiyede açmaya karar verdik. Böylelikle hedefimize tam ulaşacağız” dedi. 

“Güzel, işe alım yaptıklarım vardı, onlar ne oldu? Neden hala gelmediler?” dedi Cüneyt. 

“Marmara Üniversitesinde sizin de öncülüğünüzde işe alınanların çoğu sınavları erken bitirdiler. Bu hafta mezuniyetleri kesin olacaktır, yakın zamanda Kayseri’ye geleceklerdir.”  

“Sana geçenlerde söylediğim arazi ne durumda? Hazırlandı mı?”  

“Zincidere’nin ilerisinde bahsettiğiniz 10bin dönümlük arazinin çoğu kısmını aldık, geri kalanlar ise şimdilik Türkiyede olmadıklarından alımını henüz yapmadık fakat prensipte anlaştık. Mevzubahis arazi olmuşken bize verdiğiniz inşaat malzemeleri ve diğer altyapı şirketleriyle de anlaştık. Önümüzdeki hafta fiber optik kablo çekimi yapılmaya başlanacak. Şansımıza Reşadiye’ye giden ana hatta yakınız, problem çıkmaz” dedi Mehmet. 

Cüneyt, ona kendi evindeki yoldan dağların içine doğru yaklaşık 10 kilometre gittiğinde ulaştığın Zincidere’den büyük bir arazi alması gerektiğini söylemişti. Zincidere’de bulunan kommando eğitim tugayı sayesinde araziler nispeten boştu ve arsa sahipleri de elden çıkarmak istiyordu. Sonuçta eğer yerlisi değilsen o kadar iç kısımda yaşamayı çoğu insan pek sevmezdi.  

Cüneyt’in planı, tam manasıyla bir kompleks kurmaktı. Kompleksin içinde çalışanlara ait evler, ofis alanı, endüstriyel park ve daha bir çok bina vardı. 

Tabi bu kadar büyük bir proje, eğer bir inşaat firmasına verilseydi, tamamlanması en az 3 yıl kadar sürerdi. Fakat Cüneyt, Asena’nın hesaplamalarına dayanarak gerekli malzemeyi sipariş etmiş, inşaati ise kendisi yapmayı planlıyordu. 

“Elektrik parası hakkında ne düşünüyorsun?” 

“Cüneyt bey, esasen söylemek gerekirse bu kadar fazla elektrik kullanmaya bu ücret bence çok iyi. Sonuçta sanayi tipi elektrik kullanıyoruz, eğer ev tarifesinden işleseydi bırakın 80 milyonu, 200 belkide 300 milyon lira öderdik. Ancak siz söyleyince ben de çok şaşırdım, gerçekten bu kadar elektrik biraz fazla. Eğer Zincidere planını uygulayacaksak, bir an evvel elektrik firmasına söyleyip yüksek gerilim hattı döşemenizi öneririm” dedi Mehmet. 

“Gerek yok, bu sadece şimdilik böyle, daha sonra elektriği kendimiz üreteceğiz” dedi Cüneyt. Ardından ekledi “Nakliyecileri uyar, bir an önce temel malzemelerini nakliye etsinler. Bir an önce işe başlayalım. Evet, şimdi hatırladım, yazılım projeleri nasıl gidiyor?”  

“İstanbul ofisinde çalışmalar planlanan çizelgede ilerliyor, buradaki ofiste de bir çok yazılımcı E-Ticaret web sitesine yoğunlaşmış durumda. Muhtemelen kısa süre sonra tamamlanır” dedi ve ekledi “Camera Master Pro, Ahmet sağ olsun 1.5 milyar kullanıcıya ulaştı. Paralı aboneler ise 1.2 milyara ulaştı. Fakat Cüneyt bey, uzun süredir söylediğiniz güncelleme gelmedi?” dedi Mehmet Cüneyt’e sorgularcasına. 

“Veri merkezleri tam anlamıyla çalışsın, güncelleme gelecektir.” dedi Cüneyt. 

“O zaman ben işlerime döneyim”  

*** 

İş yerinden çıkan Cüneyt, Talas’taki evine doğru yola çıktı. Uygulamayı mükemmelleştirmek istiyordu. 

“Hoşgeldin, Lider” dedi eve girince Asena. 

“..” Cüneyt karşılama anlamında kafasını salladıktan sonra bir akşam yemeği yiyerek meditasyona başladı. 

Geçen bu zaman diliminde enerjiye olan iştahı bir artış göstermiş, günde en az iki kez meditasyonla bu iştahını bastırabiliyordu. 

Bunun anlamı basitti, o seviye 2 olmak üzereydi. 

Aslında ilk seviyeden ikinci seviyeye gelmek için minimum süre en az 3 ay kadardı. Cüneyt ise en zinde haliyle meditasyona başladığından bu süre kısalmış ve şimdi sadece 2 ay sonunda seviye atlama noktasına gelmişti.  

2 saatin sonunda meditasyondan uyanan Cüneyt, artık sınırda olduğunu biliyordu. Bir yada iki meditasyondan sonra ikinci seviyeye geçecekti. 

Bilgisayarının başına gelen Cüneyt, daha önce ara ara yazdığı programı yazmaya devam etti. 

Bu sefer daha profesyonel hizmet veren bir program güncellemesi vardı. Profesyonel düzeyde efektler, video editleme programı, ses ile yönetmede güçlendirmeler gibi bir sürü ek özellik vardı. 

Bunların yanı sıra Wi-Rent denilen bir özellikte eklemişti Cüneyt.  

Bu özellik, Camera Master Pro kullanıcısı, isterse telefonunun internetini Camera Master Pro kullanıcıları ile paylaşabilirdi. Bu sıradan Wifi-Direct gibi değildi. Özel bir kimlik ile bir topluluk oluşturuyor, bu topluluk hızlı öde yöntemiyle diğer kullanıcıların yakınındayken internetini paylaşabilecekti. Paylaşan kişi ise diğer kişilerin ondan kullanım ücreti almasıyla para kazanabilecekti. 

Üstelik bunların hepsi yapay zeka yardımı ile sesli komut yardımıyla yapılıyordu. 

Mantık aşağı yukarı Youtube izlenmeleri ile ücret getirme gibiydi fakat buradaki esas farklılık bu değildi. 

Cüneyt, epey zamanını ayırmış ve güzel bir ödeme aracı oluşturmuştu. Bunu kullanarak diğer yazılımını da rahatlıkla kullanacaktı. 

Evet, Cüneyt bu süreçte sadece bir değil iki yazılım ortaya koyacaktı. 

İlki Camera Master Pro iken diğeri daha bomba bir yazılımdı. 

Bölüm Sonu.