5. Cilt: Büyü Hırsızı, Bölüm 14

avatar
279 1

Mathias - 5. Cilt: Büyü Hırsızı, Bölüm 14


5. Cilt: Büyü Hırsızı
Bölüm 14

"Durum böyle." diye açıkladı Tavon. Herkes aşağı katta toplanmıştı. Kendilerine sandalye çekmiş onu dinliyorlardı.

Şişman büyücü kızgındı. Onlara değil tabii ki. Büyü Hırsızı'nın şimdi de Eva'yı onunla aynı duruma düşürmesine sinirleniyordu. "Yaraladınız ama biriniz bile prangayı takamadı mı?"

"Kendini yine maddeyle kapladı. Kristalleri kullanmak işe yaramayacaktı."

"Zihin kontrolünü bu kadar kişinin üzerinde kullanacağını da düşünmemiştik."

"Hile lan bu!" Mathias konuşmaya girdi. "Niye zihin büyücüleri bir şey söyleyince yapmak zorunda kalıyoruz ki!?"

Garvin ona bakarken "Zihin kontrolü çok sağlam gibi görünebilir. Fakat iraden yeterince güçlüyse bir Büyücü Tanrısı bile seni kontrol edemez." dedi. Sonra alaycı bir ifade ile "Tabii söz konusu sen olunca, Acemi Büyücülerden bile korkman lazım."

"Kes lan sesini! Benim çelik gibi irademi bile aşabildiğine göre sağlam büyü çalmış demektir."

"Kesin öyledir."

"Yeterli." Eleanor konuşmaya girdi. "Şu anda yaralı. Yaralarını iyileştirmesi için hiçbir şifacıya gidemez. Çünkü yüz tipi ve aldığı yaralar herkese bildirildi. Tarife uyan kişilere şifa büyüsü yapılmadan önce yakalanacaklar. Sadece onun yerini bulmak kalıyor."

"Ha o konuda," Yıldırım büyücüsü iyice göğsünü gererek ortaya kadar yürüdü. "Siz tabii benim zekamı küçümsediniz. Ama bak bu lafım sana, çatlamış toprak kafalı şerefsiz. Bilin bakalım şu anda bende ne yok?"

Kısa bir bakışma oldu. Herkes onu süzerken sessiz kaldı. Nihayetinde Dorian "Şeref, onur, gurur, haysiyet, utanma falan. Biraz daha sayayım mı?" dedi.

"İşte senin dümbük zekan anca bu kadarına yetiyor."

Lonca lideri kaşlarını çatarken "Uzatmadan konuş, Mathias." dedi.

Bunun üzerine genç büyücü yıkılmış gibi başını öne eğdikten sonra "Lonca kartım." dedi. "Onun eşyalarının arasına attım. Eşyaları hazırdı ve geçit büyüsü çaldı. Onları almış olmalı."

"Vay anasını." Toprak büyücüsü kendini tutamadı. "Oha lan, cidden şaşırdım. Senden böylesi bir hareket beklemiyordum."

"Yaa, işte buna zeka deniyor. Bilmiyor olman şaşırtıcı değil."

"Öyleyse..." Eleanor konuştu. "Yerini bulabiliriz!"

"Bulmak da kelime mi? Ama öncesinde lütfen bir ilaç milaç bir şey verin de zihin kontrolüne girmeyelim. Sıkıldım adam her durmamı söylediğinde durmaktan. Tam böyle ağzına vuracağım tekmeyi, bir bakıyorum durmuşum."

"Yalnız..." Eva çekingen bir şekilde konuştu. "Ben geçit açamıyorum."

Unuttukları gerçek tekrar yüzlerine vurulmuştu. Geçit büyücülerinin geçit büyüsü çalınmıştı. Peki lonca kartının yanına nasıl geçit açılacaktı? Loncadaki büyük kristali kullanacak başka geçit büyücüleri yoktu.

O sırada kapı büyük bir gürültüyle açıldı ve hilal bıyıklı Haggar, arkasındaki kaslı kişilerle birlikte loncaya girdi. Herkesin bakışı onlara döndü.

"Nereye girdiğinizi sanıyorsunuz lan!?" diye bağırdı Garvin.

"Nereye girdiğimizden bize ne?" karşılığını aldı ama. Haggar'ın arkasındaki bir kız konuşmuştu. "Lider buraya giriyorsa biz de gireriz."

"Neler oluyor, Haggar?" Yüzünde ciddi bir ifade olan Eleanor, kaşlarını çatarken sordu. "Bu şekilde girmenin amacı nedir?"

Kas yığını adam ağır adımlarla yaklaşırken bıyığını kaşıdı. "Duyduğuma göre sizden iki kişi işlevsiz kalmış."

"Bu durumdan size ne?"

"Bize ne? Haklısın aslında. Küçük kardeşime yardım teklif etmeye gelmiştim. Fakat istemiyorsun gibi görünüyor."

"Yardım mı?"

"Evet, yardım. Bizim çocuğun büyüsünü çaldığından beri biraz kinliyiz. Yakalayıp çok sağlam pataklamak istiyoruz. Adamın yüzünü de bildiğinize göre birlikte çalışabiliriz."

Herkes birkaç saniye için sustu. Birbirlerini süzdükleri süre içinde oluşan sessizliği sarışın geçit büyücüsü bozmuştu. "Bu harika bir fikir. Bu kadar kişiden kaçamaz."

Eleanor'un da aklına yatmıştı. "Güçlerimizi birleştirmek işe yarayacak." İş artık aile içi gurur meselesinden çıkmıştı. Haggar'ı geçmeye çalıştığı zaman zarfı içinde loncasından iki kişi temel büyülerinden olmuştu. "Öncesinde size anlatmam gereken bir şey de var."

Herkes meraklanmıştı. "Nedir?" diye sorduklarında kadın, Çelik Yumruk Loncası'na da oturmalarını işaret etti. Herkes kendine bir sandalye çekerken o da derin bir nefes almıştı.

"Büyü Hırsızı dediğimiz kişi, büyü çalmak için kendi büyüsünü kullanmıyor."

Herkes şaşırdı. "Ne demek bu? Adamın büyüsü büyü çalmak işte."

"Hayır, değil. Bu Büyü Öğretilerinden birisi. Büyü Çalma Öğretisi..."

"Büyü Öğretisi de nedir?" Yıldırım büyücüsü iyice meraklanmıştı.

"Büyü Öğretileri, öğrenilebilen büyülerdir diyebilirim. Yeterli çalışmayla çoğu kişi yapabilir. Sayılarının yüzlerce olduğunu biliyorum. Fakat bir tanesini öğrenmek bazen 10 yıl kadar sürebiliyor."

"Vay anasını! Büyü Çalma şeysini öğrenmek mümkün mü yani?"

"Bir ustan olursa, neden olmasın?" Bunu söylerken Haggar'a bakmıştı. Hilal bıyıklı adamın da ifadesi ciddileşti. Kadın devam etti. "Büyü Öğretileri, ruh büyülerinden çok daha üstün güçlerdir. Öyle ki krallıkların birçoğu onlardan habersizdir. Güçlü topluluklar ve sayılı kişiler bilir. Size rahatça anlatıyorum, çünkü birine anlatsanız da inandıramazsınız."

"Ben de bunu öğrenmek istiyorum. Bir ustayı nereden bulabilirim?"

"Bi' dur lan." Dorian, genç büyücüyü susturdu. Eleanor'a devam etmesi için sessiz bir ortam gerekiyordu.

"Ama Büyü Çalma Öğretisi'nin sadece ismini ve kullanıldığında nasıl bir görüntü ortaya çıkardığını biliyorum. Detaylar için-"

"Dorn ile konuşmalısın, evet." Haggar araya girdi. "Seni burada bekleyeceğiz."

"Mathias lonca kartını onun eşyalarının arasına atmış. Sizin geçit büyücünüz bizim kristalimizi kullanarak oraya geçit açabilir. Döndüğümde onu yakalamaya gideceğiz."

Kaslı adam, yıldırım büyücüsüne döndü. Çatık kaşları biraz yumuşadı. "Zeki çocuk."

Bu iltifatın ardından rahatlayan genç büyücü "İşte zekadan anlayan biri." dedi, nefesini verirken.

"Her neyse. Beni burada bekleyin. Dönerken zihin kontrolüne karşılık verebilmek adına ilaç da alacağım. Şimdi bana bir geçit açın."

Eleanor'un isteği üzerine Çelik Yumruk Loncası'ndan kimse harekete geçmedi. Bu durumu gören Haggar, yavaşça arkasına döndü. "Ona bir geçit aç, Nesta." dedi. Liderden emir gelince geçit büyücüsü olan kaslı kız, yerinden kalkarak Kahin Kulesi'ne bir geçit açmıştı. Kılıçdiş lideri geçide girerek oradan ayrıldı.

"Yalnız kaslar şekil, ha." Hilal bıyıklı adamı incelerken konuşan Mathias, bu adamın ne kadar kas çalıştığını merak ediyordu. "Günde 25 saat kas çalışıyorsunuz galiba?"

----------

"Büyü Çalma Öğretisi? Emin misin?" İhtiyar Dorn, Eleanor'un anlattıkları üzerine şaşkınlıkla sordu.

"Gördüğümden eminim. Loncamdan iki kişinin temel büyülerini çaldı."

"Bunu dert etme. Bir haftaya büyülerini geri kazanırlar."

"Ne?"

Yaşlı adam önündeki kitaba bakarken açıkladı. "Büyü Çalma Öğretisi, bir büyücü büyüsünü yaptığı anda bedenindeki enerjiyi kendine çekerek kullanılan bir tekniktir. Büyünün yapılma anında bir anda büyü için kullanılan enerji çekilince, beden şok etkisine girer ve aynı büyüyü bir süre yapamaz. Öte yandan büyü için hazır hale getirilmiş enerjiyi çeken kişi o büyüyü yapabilir. Ayrıca enerjiyi tanıdığı için kendi enerjisini de aynı biçime sokarak büyüyü tekrar kullanabilir. Bildiklerim bu kadar."

"Başkasının enerjisini çekmek oldukça zor bir iş diye biliyorum."

"Büyü Çalma Öğretisi, Enerji Çalma Öğretisi'nin bir üst kademesi denilebilir. Öğrenmek yıllar sürer."

"Ustan varsa?"

Yaşlı adam konuşmadan kadının yüzüne baktı. "Staraggradios'u mu diyorsun?"

"Hayır, dünya üzerinde tüm öğretileri bilen tek usta olsa da sonuç olarak başkasına öğreti öğretebilecek tek kişi değil."

"Sanmam."

"Karşı koymanın yolu var mı?"

"Bir öğretiye mi? Eğer aynı öğretide ustalaşmadıysan yok."

"Anlaşıldı." Kadının yüz ifadesi daha da ciddileşti. "Ustasının Staraggradios olamayacağı düşüncesine sevindim. Onun öğrencisine bulaşmak istemezdim."

"Kimse istemezdi." Dorn pencereden dışarıya bakarken "Acaba o ihtiyar ne yapıyor?" diye sordu.

----------

"Durum bu." Kahin Kulesi'nde öğrendiklerini loncalara anlatan Eleanor "Büyülerinizi geri kazanacaksınız." diye ekledi.

"İşte bu!" Şişman büyücü kendini tutamadı. İçine girdiği depresyon halinden bir anda çıkmıştı. "Oh be! Ulan tutuştum ben burada!"

Eva da en az onun kadar sevinçliydi. Çünkü Dorian'a göre daha duygusal olmasından dolayı daha büyük bir korku yaşamıştı. Şimdi de daha büyük bir rahatlama yaşıyordu.

"Büyüleri çalınanların kayıpları olmadığını söylerken bunu kast ediyormuş demek ki." diye söze girdi Tavon. Lonca üyeleri onu destekledi.

"Eee, o zaman biz niye bunu kovalıyoruz hala?" Mathias'ın sorusu cidden de düşündürdü herkesi. Eğer büyüler geri gelecekse ortada bir suç yok sayılırdı. Birkaç günlüğüne büyü yapamayacak olmaları çok büyük bir olay değildi.

"Hayır," dedi Haggar. "Sadece bizimle değil, pek çok kişiyle temas kurdu. Aralarında yaralanan pek çok kişi var. Büyük ihtimalle dövüşü onlar başlattı fakat yine de kendini savunmak adına mahkemeye çıkmalı. Bunun için yakalamalıyız. Her şekilde büyüleri çalındığı için sinirlenen büyücüleri dövüş yapmak için kışkırtmış sayılıyor. Üstüne yaralanmalarına sebebiyet verdi. Amacını açıklamalı ve verilecek cezayı çekmeli. Elini kolunu sallayarak dolaşmasına izin verilemez."

"Bir de lonca kartım onda." diye ekledi Mathias. "Güzelce rica etsem verir mi?"

"Öyleyse duruma açıklık getirmeye gidiyoruz. Alın bunları." Lonca lideri Eleanor, onlara küçük iksir tüpleri uzattı. Her biri serçe parmak kadar olan bu tüplerin içi mavi bir sıvıyla doluydu. "Ayık Zihin İksiri. Zihin kontrolü direnci için."

İnsanlar tüpleri tek dikişte bitirirken Nesta adlı kız da kristal odasına geçmişti. Onun peşinden gitmeleri uzun sürmedi. Kız, iki elini de kristale dayamış şekilde duruyordu.

"Hissediyorum. Kristale bağlı kartlardan birisi şehrin biraz dışında."

"Ulan şimdi düşündüm de kartıma bir şey olursa yenisini çıkarmak pahalıya patlayacak. Atmasa mıydım acaba eşyalarının arasına?" Herkes kızgın gözlerle kendisine bakınca sustu yıldırım büyücüsü.

"Geçit aç, Nesta." dedi Haggar. Kız ellerini iki yana doğru ayırdığı anda önlerinde bir geçit belirdi. "Çabuk, kaçmadan yanına gidelim."

Haggar geçide atladığı anda diğerleri de peş peşe atlamaya başlamışlardı. Genç büyücü de geçide koşarken "İşte geliyor, kaslı harekat! Hilal bıyıklı kaslı abiler bizim çocuklar! Hilal bıyıksız kaslı kadınlar bizim çocuklar!" diye şarkı söylüyordu.

Hikaye İle İlgili Bilgiler #77

Büyü Öğretileri, en büyük güçler arasında 2. sırada yer alırlar. 3. Sırada yer alan miraslardan daha güçlü öğretilerin var olması, onları bu sıralamaya taşımıştır. İnsanların sahip olduğu büyülerin elvermediği pek çok türde güce sahip olan Büyü Öğretileri'nin en meşhur olanlarından birisi de Büyü Çalma Öğretisidir. Antik Çağ'ın ilmine sahip bu öğreti, her büyücünün her büyüyü yapabileceğinin kanıtıdır denilebilir. Tabii ki kendisini öğrenebilen herkesin... Öğretilerin zorluğu inanılmayacak derecede fazladır. Bir öğretiyi 5 yılda öğrenmek, yüksek potansiyel sayılır. Ayrıca bu 5 yıllık süre içerisinde eğitimde aksama olursa tüm emek boşa gider ve o öğreti asla öğrenilemez. Bazı insanlar eğitimi hiç aksatmasa da hayatları boyunca bir öğretiyi bile öğrenemezler.

Seviyeler

Acemi Büyücü
Büyücü Çırağı
Büyücü Ustası
Büyücü Büyükustası
Büyücü Üstadı
Büyücü Kralı
Büyücü İmparatoru
Büyücü Atası
Büyücü Azizi
Büyücü Tanrısı






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44439 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr