4. Cilt: Kıyamet Fırtınası, Bölüm 10

avatar
290 0

Mathias - 4. Cilt: Kıyamet Fırtınası, Bölüm 10


4. Cilt: Kıyamet Fırtınası
Bölüm 10

Odanın içinde bağdaş kurmuş şekilde oturan gencin karnından garip sesler geliyordu. O, her ne kadar kendini sıkarak görmezden gelmeye çalışsa da, lacivert saçlı kadın ona "Neyin var senin? Yarım saattir karnından sesler geliyor." diye sordu. Kızgın ifadesinden bir şey kaybetmemişti.

"Özenle hazırlanmış, güçlü etkisi olan şeylerin hoş tadından dolayı kendini durduramama sonucu midede yanmayla başlayıp tuvalet ihtiyacına kadar giden ve kendini hem iyi hem kötü hissettiren bir takım şeylerin aynı anda hissedilmesi nedeniyle yaşanan zor bir durumdayım."

"Kısaca bir ilacı gereğinden fazla kullandın?" Çatık kaşlı kadın ona böyle diyince genç, gözlerini açarak havaya doğru baktı.

"Öyle de denebilir."

Sesler tekrar gelince Shandri bir elini alnına koyarak "Bir de ishal olmuş." dedi kendi kendine. Kafasını tekrar Mathias'a doğru çevirdiğinde o, tedirgin oldu. Fakat düşündüğü gibi bir şey çıkmamıştı bu kez. "On dakikan var. Eğer geç kalırsan gelirken şifacıları da getir. İhtiyacın olacak."

İzin verildiğini duyan genç büyücü hemen odayı terk ederek tuvalete koştu. O odadan çıktığı zaman yüzünde yıldırım dövmesi olan kadın, pencereye doğru yanaştı.

"Zorla uyandırmak sadece iki günümüzü alacaktı. Şimdiyse bir gün geçmesine rağmen ilerleyemedik bile. Mirasın enerjisini hissedemeyen birinin mirasını doğal yolla uyandırması zaten zor iken bu velet normalden de aşağıda." Derin bir nefes vererek sakinleşmeye çalıştı. Burada harcadığı her dakikada Ateş Devinin Kalbi'ndeki arkadaşları zor duruma düşüyordu. O antik harabe mahlukatları cezbettiğinden dolayı daima savaş vardı. Bir Büyücü İmparatoru'nun oradan ayrılması, onları zor duruma sokmuş olmalıydı.

Bu düşüncelerle geçen birkaç dakikanın ardından kapı hızla açıldı ve genç büyücü içeri daldı. Nefes nefeseyken Shandri'nin bakışlarını üzerinde hissedince "9 dakika 58 saniye oldu!" diye konuştu.

"Neyse ne! Kapıyı kapat."

Kapıyı yavaşça kapatan Mathias, tekrardan yerine oturmaya hazırlanırken kadın onu durdurdu.

"Meditastonla devam etmiyoruz. Gök gürültüsü seslerinden öteye gidemedin çünkü."

"Elimden geleni yapıyorum. Bana benim zaten denediğim yolu tekrarlattırdın sadece."

"Yeterince denememişsin! İhtiyar senin sahip olduğun bu güce güveniyor. Senin başarısızlığın yüzünden daha fazla insan ölecek."

Kendisinin suçlanması üzerine beyaz saçlı yıldırım büyücüsünün de kaşları çatıldı. "Benim bunu istediğimi mi sanıyorsun?" dedi sert bir sesle. Korkuyor gibi durmuyordu. "Kıyamet Mirası'ndan daha zayıf bir mirasa sahip birinin arkasında bıraktığı katliamı 2 kez gördüm. Bir kere de Felaket Mirası'nın gücüyle şehrin yıkılışını seyrettim. Hoşuma gittiğini mi düşünüyorsun? Bu lanet gücü daha önce uyandırmış olsaydım belki de engel olabilirdim!"

"Demek senin suçun olduğunun farkındasın, velet. Peki neden daha fazla çabalamak yerine burada bana ağlıyorsun!? Birkaç ceset gördün diye dünyanın kahrını çektiğine mi karar verdin yoksa!? Aptal! Güçlü olsaydın da tersine çevirseydin durumu!"

"Hayatımda kaç kere miras uyandırdım da bunu yapamamak benim suçum oluyor!?"

"Emin ol, Qudve Ayato senin gibi sağdan soldan gelecek yardıma muhtaç olmamıştı. Öyle ki Gölge İblisi Mirası'nı 8 yaşında kazandı. Ona anne veya babasından kalmamıştı. Ama şimdi senin onu durduramamak yüzünden ağlayacağın birisi oldu."

Mathias cevap vermedi. Kadın, birkaç saniye daha ona baktıktan sonra "Eğer bir ezik gibi her zaman başkalarının yardımına muhtaç kalmak istiyorsan, bu şekilde devam edebilirsin. Anladığım kadarıyla birileri hep kıçını kollayacak gibi duruyor. Fakat Dorn'un olmanı umduğu gibi biri olmak istiyorsan, sadece elinden geleni yapmanın yeterli olmadığını anlaman gerekecek." diye ekledi.

Birkaç saniye daha sessizlik oldu. Pencereden esen hafif rüzgar, ikisinin de saçlarını dalgalandırıyordu.

"Hiçbir zaman bu kadar güçlü olmam gerekmemişti." dedi genç, bir anda. "O vefat edene kadar büyükannem hep yanımdaydı. Ondan sonra ise Brogan ve Rose... Ben hayatımdan memnundum. Başka bir arzum yoktu."

Kadın onun söylediklerini duyunca pek de yumuşamış gibi görünmedi. Onun yerine ağzını tekrar açtığında iğneleyici sesiyle "Artık kucakta taşınma yaşını geçtin, velet. Yürümeyi öğrenmezsen geride kalacaksın. Sürüden ayrılan koyunu, kurt kapar. Toz pembe bir dünyada yaşamıyorsun. Hayatın gerçeklerini bir an önce kavra ve ona göre davranmaya başla." dedi.

Mathias yere bakıyordu. Başı hafif eğikti. Gerçekten de daha önce kendisinden böylesine bir güç beklendiği hiç olmamıştı. O her zaman zayıf haliyle mutlu olmuştu. Aniden beklentiler ortaya çıkınca da ayak uydurmakta zorlanıyordu.

"Peki ne yapmam lazım? Oldukça tecrübeliye benziyorsun. Seni bu yüzden buraya getirdiler, değil mi?"

Kadın, sert bakışlarını onun yüzüne odaklarken "Yöntem değiştiriyoruz. Mirasın enerjisini doğrudan hissedemediğin için, önce kendi büyü enerjini bitireceksin. Böylelikle mirasın gücü daha net hissedilebilir olacak."

Genç büyücü etrafına bakındı. Bir tür talim kuklası göremiyordu. "Neye saldıracağım?" diye sordu bu yüzden.

Yıldırım dövmeli kadın, ona bakarken hafifçe tebessüm etti.

"Bana." dediği zaman gencin tüm bedenini bir ürperti sarmıştı. "Böylelikle nasıl savaştığını da görmüş olacağım. Savaş alanında mirasını kullanamadan ölmeni istemeyiz."

"Şey..." Genç büyücü biraz duraksadı. "Bundan emin misin? Benim büyülerin tek hedefe odaklı saldırılardan oluşuyor ve birbirlerini tamamlayıcı özellikleri va-" Sözünü tamamlayamadan yüzüne yediği dönen bir tekmeyle bir anda kendini yerde buldu.

"Sana yoldan geçen ihtiyar bir kadın gibi mi görünüyorum? Sen bir büyü atamadan seni 4 kere öldürebilirim."

"Öyleyse sıçtım ağ... Yani çekinmeme gerek yok."

Yerden kalkar kalkmaz iki elini ileriye doğru uzatan genç büyücü, Enerji İpçiği büyüsüyle aynı anda iki iplik gönderdi. Hızla Shandri'ye doğru giden iki ince enerji, saldırı gibi bir havaya sahip değildi. Fakat kadın yine de havaya sıçrayıp bir takla atarak bunları savuşturduktan sonra iki ayağıyla birlikte Mathias'ın göğsüne vurdu.

Yere düşüp birkaç takla atan genç, kenardaki bir duvara varınca durmuştu. "Zavallısın." dedi yıldırım dövmeli kadın. "Daha doğru düzgün büyü bile kullanamıyorsun. Bu halinle mirasını uyandırsak kaç yazar?"

Birkaç kere öksüren genç büyücü, onun kışkırtmaları karşısında sinirlenmişti. Dişlerini sıkarak yerden bir kere daha kalkmaya başladığı sırada yüzüne doğru gelen başka bir tekmeyi fark etti. Neyse ki bu sefer erken görmüştü ve Beyin Fırtınası, onu kurtarabilmişti.

Saldırının altından kayarak geçtikten sonra bir eliyle Shandri'nin ayağına dokunurken "Çarpıl!" diye bağırdı.

Çarpma darbesini doğrudan yiyen kadın hasar almış olmalıydı. Çünkü savuşturamamıştı. Mathias, o kendine gelmeden hemen tekrar saldırabilmek için ona doğru döndüğünde bir el aniden boğazını kavradı.

"Umarım övdüğün saldırın az önceki sinek ısırığı değildir. Unuttuysan hatırlatayım, ben Büyücü İmparatoru seviyesinde bir yıldırım büyücüsüyüm. Kısacası, benim yıldırım büyülerine direncim oldukça fazla."

"Buna... Diren..." Kadının elinden kurtulmak için çabalayan Mathias'ın arkasından büyük bir ses duyuldu. Kısa süre içinde odayı saran kokuyu hisseden kadın onu bir kenara fırlatırken konuştu.

"Lanet velet. Kendine savaşçı mı diyorsun." Pencereye doğru yaklaştığı sırada arkasından iki Çarpma daha gelmişti. Bedenine doğrudan yemesine rağmen bir tepki vermemişti. Ya cidden hasar almıyordu ya da rol yapmakta çok iyiydi.

"Anlaşılan senin savaş konusunda da eğitilmen gerek."

O cümlesini bitirdiği anda arkasında duyduğu ayak sesleriyle hızla o tarafa doğru döndü ve bacağına doğru gelen elektrikli bıçağı fark etti. Hızla yana çekilirken bir eliyle de gencin kafasına vurmaya yeltendi fakat onun bu saldırısı, Beyin Fırtınası'nı tekrar harekete geçirince Mathias hem yumruktan kurtuldu, hem de onun bacağına bir çizik attı.

"İlk saldırıyı yaparken işaret vermediğine göre arkandan saldırdığım için suçlamazsın?" diyen gencin yüzünde bir tebessüm vardı. "İlk zamanın şaşkınlığı geçtiğine göre, neden devam etmiyoruz? Biz de boş adam değiliz yani. Sen belki öyl-"

Shandri yine onun konuşmasını beklemeden saldırdı. Fakat genç büyücü gerçekten de ilk darbelerdeki şoku atlatmıştı. Ayrıca onun usta olduğu bir konu varsa, o da savuşturmaktı.

Beyin Fırtınası art arda tetiklenirken lacivert saçlı kadının her darbesi boşa gidiyordu. Gözünü ondan ayırmıyordu. Böylelikle gelen her saldırıyı görüyor, aynı şekilde de atlatabiliyordu.

"Senin gibi birisi ancak kıçını kurtarmayı biliyor olabilir zaten." Lacivert saçlı kadın saldırmak yerine bir eliyle onu tekrar yakaladığı zaman, tıpkı şehre ilk geldiğinde handayken olduğu gibi, genç büyücü bir kere daha bedenini aşırı kastığında tüm vücudu elektriklendi. Fakat elektriğin ona pek bir etkisi yoktu.

"Kaşındırmak seni zafere ulaştırmaz. Acele edip en güçlü saldırını yap."

Mathias onun elinden kurtulmaya çalışırken pek çok kez onu ittirmeyi denedi. Nihayetinde kurtulamayıp onun elini ısırdığında, Shandri'nin eli gevşedi. "Utanmazca dövüşmekten çekinmiyorsun."

"Lan tek darbeyle beni öldürebilecek biriyle dövüşürken saldırımın utanılacak bir şey olup olmadığını mı düşüneceğim!?" Genç büyücü kurtulmuştu. "En güçlü saldırımı istiyorsan al."

Kadını ittirdiği elini kaldırdığında parmak ucundan çıkan 20 civarı Enerji İpçiği görünmüştü. "En çok da beni böyle kendinize yakın tutmanızı seviyorum." dedikten sonra kalan son enerjisiyle gönderdiği yıldırım, bütün iplerin üzerinden ilerleyip kadının bedenine ulaşacakken, o bile kendisini savunmak için enerjisini yoğunlaştırmıştı.

Yıldırımlar ona ulaşınca flaş patlatılmışçasına kısa süreli bir körlük yaşadı Mathias. Saldırı fazla parlak olmuştu. Cızırtılar son bulduğunda görüşü yavaşça yerine gelen büyücü, kadına baktığında şaşkınlığa uğradı.

"Hile yapma da hasar ye artık!"

Kollarını önünde siper eden kadının yüzündeki dövme mavi bir şekilde parlıyordu. Aynı anda üzerine gelen onca yıldırımdan en ufak bir hasar almamıştı.

Kollarını yavaşça indirirken "Eh, senin gibi bir zavallıya göre iyi bir saldırıydı." dedi. Fakat çok da ilgisini çekmiş gibi durmadı.

"Bence gayet iyiydi. Hatta kollarını falan kaldırdın. Ben savuşturmaya çalışıp çarpılırsın diyordum."

"Neyse ne. Enerjin tükendi mi?"

Genç büyücü içinde hiç enerji kalmadığını hissettiği için başıyla onayladı. Ondan sonra kadın "Öyleyse şimdi meditasyona geçebilirsin." diye devam etti.

"Enerjiyi tekrar toplayabilmem için mi harcadım sadece?"

"Aptal sözlerini kendine saklayıp ne diyorsam onu yap!"

"Tamam be." Yere oturup bağdaş kurdu.

"Mirasa şimdi odaklan. Onun enerjisini hisset. Miraslar farklı bir enerjiye sahiptir."

Beyaz saçlı genç, kendisine söylendiği gibi tekrar mirasına odaklandı. Kısa süre içerisinde gök gürültüleri tekrar kulağına gelmeye başlamıştı. Fakat garip bir şekilde göğsünde hafif bir baskı hissediyordu. Bu sanki fırtına gecesinde hissettiği gibiydi. Ama o kadar yüksek ve acı verici değildi.

"Bir baskı hissediyorsun, değil mi? İşte o senin mirasının işareti. Ona odaklanıp enerjisini hisset."

Genç büyücü duydukları üzerine aynen denildiği gibi yaptı. Gök gürültüleri gittikçe artarken baskıyı daha net hissedebilmeye başlamıştı. O an farkına vardı ki, sanki enerjisi bitmemiş gibiydi. Tüm enerjisini harcadığından emindi fakat içindeki hafif enerjiyi de hissediyordu. Bir anda yavaşça titreyerek gözlerini açtığında Shandri "Ona ulaşabildin mi?" diye sordu.

"Bi' titreme geldi. İçim bi' hoş oldu ya."

Kadın dişlerini ile birlikte yumruklarını da sıkmaya başladıktan sadece iki saniye sonra yine bir çığlık, cızırtılara karışmıştı.

Hikaye İle İlgili Bilgiler #50

Her miras, sıradan büyü enerjisi haricinde kendi enerjisine de sahiptir. Böylelikle varis, tüm büyü enerjisini bitirse bile mirasını kullanabilir. Mirasların kullandıkları bu enerji, kendi içlerinde zamanla yenilenir. Ne kadar çok kullanmışlarsa o kadar uzun zaman gereklidir. Yine de mirasını sürekli kullanan varislerin, miras enerjilerinin normale göre daha hızlı yenilendiği görülmüştür. Kas gibi olan bu yapı, kullanıldıkça zamanla gelişme potansiyeline de sahiptir.

Seviyeler

Acemi Büyücü
Büyücü Çırağı
Büyücü Ustası
Büyücü Büyükustası
Büyücü Üstadı
Büyücü Kralı
Büyücü İmparatoru
Büyücü Atası
Büyücü Azizi
Büyücü Tanrısı






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44447 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr