Bölüm 48: Yazıt Ustalığı Sınavı

avatar
11266 46

Martial World - Bölüm 48: Yazıt Ustalığı Sınavı


 

Çeviri: Xanaphia Düzenleme: Kharsmi

 

“Kardeş Lin, Kardeş Lin, hemen kapıyı aç!”

 

Ling Min sesi tanıyınca gülümsedi. Gelen Lin Xiaodong’du.

 

“Ha siktir! Kardeş Lin idolümsün resmen! Kanka birincilik ne!? Fazla mükemmelsin!”

 

Lin Xiaodong ikinci aşamaya geçemediği için, Lin Ming’in ne badireler atlattığından haberi olmamıştı ve haberleri daha yeni duymuştu.

 

“Mm. Dün bazı iyi sonuçlar elde ettim ve son aşamaların fena değildi, bu sayede birinciliği kaptım.”

 

“Hadi yürüyelim, felekten bir gece olsun bu gece.”

 

“Mmm. İyi fikir! Ama şimdi yemek için vaktim yok, önce gidip bir şeyler satın almalıyız.”

 

Lin Ming bir parça kağıt çıkardı ve tıbbi yazıt sembolü için gerekli olan malzemeleri yazmaya başladı. Çok sayıda çok farklı türden yazı sembolü vardı, ama Lin Ming en basit olanına karar vermişti, ‘Alt Ruh Tedavisi Sembolü’. Bu tip bir sembol sadece en düşük seviye haplar için kullanılıyordu. Yüce kıdemliye göre, paha biçilemez ve satın alınamaz Kırmızı Altın Ejderha İliği Hapı ile Altın Yılan Kızıl Hapı, düşük seviye haplardı.

 

Lin Ming’in şimdiki yeteneği ile, ‘Alt Ruh Tedavisi Sembolü’nü çizmesi bile limitlerini zorluyordu. Bunun ötesinde, daha kaliteli tıbbi semboller için daha fazla malzeme gerekiyordu ve Lin Ming bunların adını bile duymamıştı.

 

Bu ‘Alt Ruh Tedavisi Sembolü’ için bile birçok malzeme gerekiyordu ve bunlar da nadir şeylerdi.

 

Lin Xiaodong yazıt teknikleri hakkında çok şey bilmese de, Lin Ming’in yazdığı bir sayfa dolusu malzeme arasından bazılarının ne olduğunu biliyordu. Örneğin, ‘dördüncü seviye vahşi canavar kanı’.

 

“Kardeş Lin, dördüncü seviye vahşi canavar kanı mı satın almak istiyorsun? Bok alırsın!”

 

Bilinmeli ki, Kızıl Altın Ejderha da bir dördüncü seviye vahşi canavardı. Dördüncü seviye bir canavar en azından bir Houtian usta seviyesinde oluyordu. Göklerin Talihi Şehri’nde böyle nadir şeyler satılıyor olmasa da, satılsa fiyatı kesinlikle astronomik bir sayı olurdu. Böyle şeyler ancak dışarıdan gemilerle geliyordu ve küçük bir şişesi bile binlerce altın tael ediyordu.

 

Lin Ming yazmaya devam etti. Malzemeler arttıkça Lin Xiaodong daha da korkak ve endişeli bir hale bürünüyordu. Sonunda dayanamadı ve sordu, “Kardeş Lin, bunlara yetecek kadar paran var mı?”

 

Lin Ming başını salladı, “Bay Muyi birkaç gün önce on beş bin altın tael banknotu verdi. İlerde yapacağım ‘baskın rün’ yazıtları için erken ödeme olarak. Sonrasında yazıtları ona iletmem gerek."

 

“O… On beş bin… bana bir şeyler oluyor!” Lin Xiaodong’un salyası akmıştı. Geçen sefer dokuz bin şimdi de on beş bin. Birden uyuşuk hissetmişti; o kadar parayı hayal edemiyordu.

 

 

Göklerin Talihi Şehri’nde çoğu yazıt malzemesini satan bir yer vardı. Yüz Hazine Salonu ya da başka bir müzayede evi değildi. Göklerin Talihi Şehri’nin Yazıt Derneği idi.

 

Orada, başka yerde bulunmayan birçok nadir ve kıymetli malzeme satılıyordu ve fiyatları da normal market fiyatının altındaydı.

 

“Ne? Öyle güzel yer anca cennette olur.” Lin Xiaodong, duydukları Lin Ming’in ağzından çıksa bile bunun saçma olduğunu düşünmüştü. “Bu imkansız, bu derneğin başındaki adam kafayı sıyırmadıysa böyle bir şey olamaz. Eğer yönetici ben olsaydım kesinlikleri fiyatları şişirirdim.”

 

Lin Ming omuz silkti, “Ben duyduğumun yalancısıyım.”

 

Birlikte birkaç üst düzey mağazayı ve resmi müzayede evlerini gezdiler ama gerçekten de gerekli nadir malzemeleri bulamamışlardı.

 

“Sanırım şu Yazıt Derneği’ne gideceğiz.”

 

“Mm… başka plan kalmadı.”

 

Lin Ming, Yazıt Derneği’nden alışveriş yapmak için yüksek nüfuzu bir yazıt ustası olmak gerektiğinden şüpheleniyordu. Gücü ve gelişimi, yazıt tekniği seviyesini yakalamadığı sürece, yazıt yeteneklerinin açığa çıkmasını istemiyordu. Öyle bir durumda başı derde girebilirdi ve hatta tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalabilirdi. Muyi’nin korumasına sahip olsa da, başına bela olmayı çok istemiyordu.

 

 

“Sadece ustalık sertifikası yetmiyor, aynı zamanda bir şey satın almak için katkı puanı olması gerekiyor öyle mi?” Lin Ming Yazıt Derneği’ne vardıktan sonra, orada yetkili bir ablaya benzeyen birine nadir malzemeleri nasıl alabileceğini sormuştu ve buna benzer bir yanıt almıştı.

 

“Biliyordum! Böyle kebap şey olmaz demiştim sana!” Lin Xiaodong kollarını bağlayıp tatmin bir ifade takınmıştı. Normali buydu.

 

“Katkı puanları nedir?” diye sordu Lin Ming.

 

“Mm… görünüşe göre ustan Göklerin Talihi Krallığı’ndan değil.” Resepsiyon masasındaki kıdemli abla böyle cevaplamıştı. Lin Ming’in ustası için bazı malzemeler almak için geldiğini varsaymıştı. “Katkı puanları, yazıt ustaları tarafından yapılan katkılar ile kazanılır ve aşağıdaki ofiste kayda geçirilir. Örneğin, bazı hedefleri tamamlarlarsa ya da Yazıt Derneği’nin sorunlarını çözebilecek görevleri yerine getirirlerse katkı puanı kazanırlar. Ya da dernek başkanı gibi posta ofisi veya büro da açabilir ve puan kazanabilirsiniz. Tabii diğer ustalar ile katkı puanı alışverişi yapabilirsiniz de. Katkı puanı elde etmek için daha farklı yollar da var. Eğer Yazıt Derneği’nin kurallarına bakarsanız görebilirsiniz. Eğer ustan Yazıt Derneği’ne katılmak isterse, kapımız her zaman açıktır.”

 

Bu Yazıt Derneği, serbest bir organizasyondu. Birçok yazıt ustası, kendini sadece öğrenmeye adamış yaşlı adamlardı. Genelde dışarısı ile iletişimi en düşük seviyede tutarak inzivada yaşarlardı. Eğer böyle bir katkı puanı sistemi olmasaydı o zaman Yazıt Derneği’nin varlığı çok kasvetli olurdu ve muhtemelen birçok yazıt ustası katılmazdı. Katılsalar bile çok azı takas için gelirdi.

 

Ling Ming, hemen Yazıt Derneği’nin kurallarına göz attı. Derneğe katıldığı anda yüz katkı puanı kazanabiliyordu. Daha birçok katkı puanı kazanma yolu vardı. Nadir ve değerli malzemeleri derneğe satmak da bunlardan biriydi.

 

“Pfft. Eğer nadir malzemen varsa kullanırsın, neden derneğe falan satarsın ki?” Lin Xiaodong küçümser şekilde homurdandı.

 

Lin Ming cevapladı, “Bazen bir malzemeden fazla oluyor ve hepsi kullanılmıyor, işe yaramaz bir şekilde kenarda duruyor. Öyle durumlarda işe yarar bir şey ile takas etmek daha kullanışlı olur. Ama bu yollardan katkı puanı kazanmak pek bana uymuyor. Görünüşe göre benim için mümkün olan tek yol bir çeşit görevler yapmak.”

 

Lin Ming resepsiyondaki kadına döndü ve sordu, “Kıdemli abla, görevleri nereye gidip tamamlıyoruz?”

 

“Görevleri bulmak için görev salonuna gitmen gerek. Ama oraya girmen için, yazıt ustası yeterlilik sertifikasına sahip olmalısın. Eğer ustan bununla ilgilenirse, bizzat gelip göz atabilir. Yazıt Derneği’ne katılmanın birçok faydası dokunur.” Resepsiyondaki kadın çok samimi bir gülümseme ile konuşuyordu.

 

Lin Ming biraz düşündükten sonra sordu, “Dernek üyeleri kimliğini gizli tutabilir mi?”

 

“Bu kesinlikle mümkün. Eğer ustan gizli kalmak istiyorsa, hiçbir bilgisinin sızmayacağını garanti edebiliriz.”

 

“Mmm. Bu güzel. Sınav nasıl oluyor? Beni katılmam için götürebilir misiniz?”

 

“Hm?” Kıdemli ablanın gözleri sonuna kadar açılmıştı.

 

Lin Ming omuz silkerek konuştu, “Yazıt ustası benim.”

 

“…” Kadın bir adım geri atarak tepeden tırnağa Lin Ming’i süzdü. Yavaşça ağzını açtı ve sordu, “Yaşının… kaç olduğunu sorabilir miyim?”

 

“On beş.”

 

“On beş mi..?” Kıdemli abla bunu duyunca ne diyeceğini bilemez hale gelmişti. Önündeki çocuğun bir çeşit yüce ustanın öğrencisi olduğunu düşünmüştü. Ama on beş yaşında yazıt ustası olmak biraz fazla abartılıydı. Göklerin Talihi Krallığı’nın son seksen yıllık geçmişinde, en genç usta on sekiz yaşında olmuştu.

 

Bu rekoru kırma umudu olan kişilerden biri Qin Xingxuan iken diğeri de Yazıt Derneği’nden Wang Yuhan idi.

 

“Küçük kardeş, yazıt ustalığı sınavına girmek istiyorsan hazineleri ve malzemeleri hazırlamalısın.” Kıdemli abla, iyi niyetinden dolayı kibar bir şekilde hatırlattı. Bir yazıt sembolünün kalitesi ve etkileri ancak oluşturulduktan sonra görülebiliyordu. Genel konuşmak gerekirse, yeni bir yazıt ustasının yazıt sembolleri çok zayıf etkilere sahip olduğundan, nadir bir hazine üzerinde kullanılması kaynakların israfı olurdu. Bu yüzden teste girecek adaylar kendi malzemelerini ve hazinelerini getirmek zorundaydı. Bu şekilde yeteneksiz kişilerin gelip boş yere şansını denemesi ve kaynakların heba olması engellenmiş oluyordu. Sonuçta yazıt sembolleri için gerekli malzemeler biraz tuzluydu.

 

“Hmm. Biliyorum. Eğer mümkünse bu sınav için güzel bir nadir hazine satın almak istiyorum. Ücretini ödeyebilirim.” Lin Ming bunu demesiyle kıyafetinin altından birkaç parlak altın banknot çıkardı. Çıkardıklarının değeri bin altın tael kadardı.

 

Li Ming’in bu kadar çok parayı rahatça cebinden çıkarması, resepsiyondaki kıdemli ablayı şok etmişti. Bu kadar parayı aristokrat ailelerin çocukları bile şak diye çıkaramazdı.

 

Lin Ming’e baktığında karşısındaki çocuğun şaka yapmadığını iyice anlamıştı. Kıdemli abla konuştu, “Madem ısrar ediyorsun, lütfen benimle gel.”

 

Lin Ming, kıdemli ablayı takip ederek Yazıt Derneği’nin iç kısmına girdi. Lin Xiaodong da ikiliyi takip ediyordu. Salonları geçerken, duvarlar boyunca her türden parıldayan, kompleks sembolleri ve rünleri görebilmişlerdi; Lin Xiaodong gördüğü her şeyin karşısında heyecanlanıyordu.

 

Yazıt Derneği’nin dekorları lüks değildi ama burasının kendine has ferah bir havası vardı. Duvarlarda resimler ya da süs eşyaları yoktu. Onların yerine karmaşık ve benzersiz rünler her yere işlenmişti. Her rünün mistik ve kadim bir havası vardı, sanki canlıymışlar gibiydi.

 

“Geldik.” Kıdemli abla bir kapıyı açarak ikiliyi içeri soktu.

 

Burası Yazıt Derneği’nin yazıt odasıydı ama aynı zamanda sınav salonu olarak da kullanılıyordu.

 

“Mmm, teşekkür ederim abla.”

 

Lin Ming içeri girdiğinde, yazıt odasının yaklaşık 100 feet uzunluğunda ve genişliğinde olduğunu fark etti. Odada birkaç taş platform vardı. Merkezindeki taş platform ise birçok farklı malzeme ile doluydu. Üzerinde 15-16 yaşlarında bir kız havaya birbiri ardına semboller çiziyordu.

 

Genç kız, ince ve uzun yeşim gibi parmakları havaya kalkıyor ve dokunuyordu. Sulu gözleri tamamen çizdiği sembollere odaklıydı ve tüm dikkatini işi üzerine yoğunlaştırmıştı. Bu yüzden Lin Ming’in gelişini fark etmemişti bile. Çizdiği yazıt sembolleri konusunda son derece yetenekliydi. Sanki üstün yetenekli bir müzisyen gibiydi, ritim tutar gibi çevik şekilde sembolleri çiziyordu.

 

Genç kızın yanında ayrıca bir yaşlı adam vardı. Geniş ve yuvarlak sırtlı tahta bir sandalyede oturuyordu. Gözleri kapalı şekilde meditasyon yapıyormuş gibi gözüküyordu ama Lin Ming durumu anlamıştı; yaşlı adamın ruh gücü, yardımcı olması için kızın bedenine yerleşmişti ve kızın çizdiği her sembol, adamın anlayışı içindeydi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44421 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr