Bölüm 827: Shibai

“Demek Terk Edilmiş Tanrı Klanı'na girdi...” Asura Kutsal İmparator bir an için düşünceli göründü.

Eğer Situ Chuan Dokuz Çiçek Ziyafeti'nde Lin Ming'in yüzünü görseydi, onun yüzünde kan soyu lanet mührü olup olmadığını doğrulayabilirdi. Asura Kutsal İmparator, Lin Ming'in Terk Edilmiş Tanrı Klanı'ndan geldiğini düşünüyordu. Terk Edilmiş Tanrı Klanı, son derece mistik bir geçmişe sahipti ve Lin Ming gibi kahraman bir elit çıkarmaları mümkündü. Terk Edilmiş Tanrı Klanı sayısız yıldır varlığını sürdürüyordu ve çok fazla üst düzey yeteneği vardı.

O sırada Terk Edilmiş Tanrı Klanı'ndan bir muhafız onları selamladı. “Kimsiniz?”

“Asura Kutsal Krallık'dan geliyoruz, buraya Terk Edilmiş Tanrı Klanı Patriği'ni ziyaret etmeye geldik. Hemen bizimle görüşsün!”

Asura Kutsal İmparator'un konuşmasına bile gerek yoktu, Situ Chuan zaten söze girmişti. Asura Prensi statüsüyle bu Xiantian Âlemi muhafızlarıyla uğraşmadı. Bir Hayat Yıkımı ustası aurasını yaymaya başladı. Terk Edilmiş Tanrı Klanı muhafızı sadece Xiantian bir dövüş sanatçısıydı, bu nedenle bu ezici aura karşısında baskı altına girdi.

Asura Kutsal Krallık mı?

Asura Kutsal Krallık, dört büyük güçten birisiydi. Bir Kutsal Toprak seviyesi güç bile onların önünde saygısızlık yapmaya cesaret edemezdi.

Asura Kutsal Krallık'ın ezici aurası karşısında Xiantian seviyesi muhafızların bir şey demesi imkansızdı. Ancak onlar da zayıf gibi görünmüyordu. Geçici olarak sorumluluğu alan yardımcı lider muhafız söyledi. “Patrik şu anda başka bir konuk ile görüşüyor. Lütfen biraz bekleyim.”

Terk Edilmiş Tanrı Klanı yıllar boyunca kendi boyutsal bölgesinde yaşıyordu. Dış dünyada yaşanan olaylardan habersizlerdi. Bilseler bile Asura Kutsal Krallık'ın yüksek seviyeli figürlerinin kapılarını bu nedenle çaldığını bilemezlerdi

“Konuk mu?”

Asura Kutsal İmparator'un kaşları yükseldi ve Situ Yaoxi'ye baktı. Bu konuk muhtemelen Lin Lanjian'dı. Lin Ming bu boyutsal bölgeye girdikten sonra ölü bir güvercinden farksızdı. Lin Ming'in avuçlarından kaçması artık imkansızdı.

...

Maskeli orta yaşlı adam Lin Ming'in verdiği uzaysal yüzüğü aldı ve içini araştırdı. Aniden üzerine gelen geniş irade baskısını hissetti.

Bu...

Orta yaşlı adamın kalbi sallandı. Bu parlak mor yıldırım, ürpertici kılıç... bu, klanlarının kitaplarında yazılan Gümüş İmparator'un kılıcı, Gümüş Beyaz Kılıç'dı!

Gümüş Beyaz Kılıç, Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nı temsil eden kutsal bir kılıçtı. Bu onların atalarından gelen Aziz seviyesi bir kılıçtı. Bu kılıcın 100.000 yıldan uzun bir tarihi vardı ve Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın ölçülemez tarihinin kalıntısıydı! Bu onların aile klanı sembolü ve gururuydu!

Bu kılıcın kenarı, asla zayıflamayacak ölümsüz kılıç arzusu içeriyordu. Bu bir kılıç ustasının nihai uğraşıydı.

40.000 yıl önce, Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın en büyük atası, tanrılardan sonra en büyük ünvanını almıştı ve bu ilahi kılıç ona verilmişti. Bu kılıç sayesinde adı Gümüş olmuştu. Bir İmparator olduğu için Gümüş İmparator olarak nam salmıştı.

Gümüş Beyaz Kılıç, Gümüş İmparator'un iradesiyle birleşmişti ve Dokuz Semanın Yıldırım Bölgesi'nde sertleştirilmişti. Bu dünyanın aşkın kılıcıydı! Mucizeler Denizi'nde kaybolduğu zaman, sayısız elder, kılıcı aramak için Mucizeler Denizi'nin her türlü tehlikesini görmezden gelerek aramaya koşmuştu. Kılıç sadece güçlü değildi, ayrıca bir kılıç ustasının arzusunu içeriyordu, bu şekilde kılıç ustalığını daha yüksek seviyelere çıkarıyordu!

Ama Gümüş Beyaz Kılıç sanki dünyadan yok olmuş gibi kaybolmuştu. Yüce Elderler ne kadar ararsa arasın, hiçbiri ona dair hiçbir iz bulamamıştı. Tam tersi, %90'ından fazlası sonuçsuz arayışında ölmüştü.

Maskeli orta yaşlı adam bir gün, bugünün geleceğini hiç düşünmemişti, bu ilahi kılıç Terk Edilmiş Tanrı Klanı'na geri dönmüştü!

Bedeni sevinçle titredi. Uzaysal yüzüğünü tutarken, 10.000 jin ağırlığında gibi hissetti, neredeyse dengesini kaybedip yere düşecekti.

“Patrik...” Maskeli orta yaşlı adamın arkasındaki kadın heyecanlı ifadesini gördüğünde sormadan edemedi.

“Bir şeyim yok, iyiyim...” Maskeli orta yaşlı adam, Terk Edilmiş Tanrı Klanı Patriği'ydi. Patrik maskesini çıkardı ve gerçek görünüşü ortaya çıktığı anda Lin Ming şok oldu.

Bu nasıl olabilir?

Maskeli orta yaşlı adam uzundu ve soylu bir aura içeriyordu. Bu nedenle yüzü de benzer şekilde onurlu olmalıydı! Ancak Lin Ming yüzüne baktığı anda solgun ve yarı saydam bir kumaşın ona baktığını hissetti. Orta yaşlı adamın tüm yüz hatları bulanıktı. Yüzü yavaşça kayboluyormuş ve arkasında sadece bir çift göz bırakacakmış gibiydi.

Yüzündeki lanet mührü, Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın sıradan bir üyesinden üç kat daha büyüktü. Neredeyse tüm yüzünü kaplamıştı.

Terk Edilmiş Tanrı Klanı Patriği büyük salonun girişine doğru, heykellerin dizildiği yere yürüdü. İki dizinin üzerine çöktü, uzaysal yüzüğü tutan elleri titriyordu ve Gümüş Beyaz Kılıç'ı çıkardı. Dört fitlik mor hazine kılıç hükümdar gibi büyük ışıltıyla parlıyordu.

Kılıç ağzı hala sağlamdı ve dövüş sanatlarının iradesini yansıtıyordu. Bu, Sekiz Güz Yıldırım İmparatoru'nun kılıç ağzında bıraktığı savaş ruhuydu.

“Gümüş Beyaz Kılıç... sonunda halkına döndü! Atalarımı daha fazla utandırmayacağım!”

Terk Edilmiş Tanrı Klanı Patriği diz çöktüğü anda arkasındaki adam ve kadın da diz çöktü. Bu kılıç Terk Edilmiş Tanrı Klanı için sıradan bir kılıç değildi. Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın muhteşem ve görkemli tarihini yansıtıyordu.

Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın antik tarihi zaten sonsuz zaman içinde kaybolmuştu. Atalarından gelen Gümüş Beyaz Kılıç'ı da kaybederlerse, nesilden nesile doğru hiçbir mirasları kalmayacaktı.

“Küçük Kardeşim ben Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın 39. patriğiyim. Adım Shibai. Bu nezaketini ben ve tüm Terk Edilmiş Tanrı Klanı ilelebet kalbinde muhafaza edecek!”

Shibai vahşi olarak adlandırılabilecek garip bir görünüşe sahip olsa da, gözleri samimi şükran ve minnettarlık belirtiyordu. Terk Edilmiş Tanrı Klanı, Gümüş Beyaz Kılıç'ı getiren herkese büyük ödüller vereceğini söylemişti ve klan üyelerini Mucizeler Denizi'ne bile göndermişti. Ancak hiçbiri geri dönememişti.

Terk Edilmiş Tanrı Klanı, Gümüş Beyaz Kılıç için muazzam bir bedel önermişti. Sayısız elit, onu aramak için kendi hayatından bile vazgeçmişti, görevleri her zaman başarısızlık ile sonuçlanmıştı veya yarıl yolda vazgeçmişlerdi. Şimdi Lin Ming kılıcı klanlarına geri getirmişti. Bu nezaket, Terk Edilmiş Tanrı Klanı için dağ kadar ağırdı.

“Sayın Patrik, lütfen beni fazla büyütmeyin. Kazara 8000 Millik Siyah Bataklık'a girdim ve şans eseri Kıdemli Gümüş İmparator'un arkasında bıraktığı dövüş sanatları iradesi sayesinde onunla karşılaştım. Aksi takdirde yolumu bulamazdım.”

Lin Ming, 8000 Millik Siyah Bataklık'da defalarca tehlikeli durumlar ile karşılaşmıştı ve Gümüş Beyaz Kılıç ona büyük ölçüde yardımcı olmuştu zaten. Diğerleri bir yana, Yıldırım Bölgesi'nin 90 mil bölgesinde Mor Aslan Yıldırım Kaynağı ile karşılaştığı sahnede Gümüş Beyaz Kılıç onu korumasaydı, muhtemelen Yıldırım Kaynağı'na karşı yenilecekti.

“Küçük Kardeşim, daha fazla şey yapmana gerek yok. Terk Edilmiş Tanrı Klanı bu nezaketini asla unutmayacak. Küçük Kardeşim ne istersen lütfen özgürce söyle.” Shibai kararlı şekilde söyledi.

Bir İlahi Deniz ustasının nezaketi ve arkasında Kutsal Toprak desteğinin olması şüphesiz değerliydi. Lin Ming reddetmedi. Şu anda büyük bir gücün korumasını elbette isterdi.

Shibai dikkatle Gümüş Beyaz Kılıç'ı yerine koydu ve uzaysal yüzükteki diğer eşyalara baktı. Burada Gümüş İmparator'un bizzat kaydettiği yeşim kayışlar vardı.

Shibai bu yeşim kayışlara baktığı sırada sakin kalmakta zorlandı. Bu yeşim kayışların her biri, Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın miraslarının notlarını ve deneyimlerini içeriyordu. En önemlisi de Gümüş İmparator'un laneti kırmaya çalışırken yaşadığı deneyimleri ve süreci açıklıyordu. Bu, Terk Edilmiş Tanrı Klanı için son derece değerli bir bilgiydi!

Lin Ming'in getirdiği bu uzaysal yüzük, Terk Edilmiş Tanrı Klanı için paha biçilemezdi!

Shibai kendini sakinleştirmek için biraz durdu. Daha sorna sessizce yeşim kayışları yerine koydu ve Lin Ming ile konuşmak üzereyken kapının diğer tarafından bir ses geldi. “Sayın Patrik, misafirlerimiz var.”

“Kim geldi? Dışarıda beklemelerini söyle.” Shibai ellerini salladı. O sırada Lin Ming'den daha önemli bir misafir olamazdı.

“Asura Kutsal Krallık'dan gelmişler. Muhafızlar onlara beklemesini söyledi ama onlar biraz sabırsız. Muhafızlar onları durduramadı.”

Asura Kutsal Krallık mı?

Shibai kaşlarını çattı. Terk Edilmiş Tanrı Klanı, dört Kutsal Krallık'ın yolunu kesmemişti. Kendi boyutsal bölgelerinde sakin yaşam sürerken sadece birkaç ziyaretçileri oluyordu. Normalde sadece yakınlardaki gizli aile klanları ziyaretlerine gelirdi.

Shibai'nin birkaç konuda şüphelenirken, Lin Ming deprem olmuş gibi sarsıldı.

Asura Kutsal Krallık mı!?

Lanet olsun! ‘Burada olduğumu nasıl bilebilirler!?’

Lin Ming, Asura Kutsal Krallık'ın Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nı ziyaret etmesinin tesadüf olduğunu düşünmüyordu. Konumunu bulmak için bilinmeyen bir yöntem kullanmış olmalıydılar!

Üst düzey bir usta olarak Shibai hassas birisiydi. Lin Ming'in şok olmuş ifadesini fark etti ve sordu. “Küçük Kardeşim, Asura Kutsal Krallık ile düşmanlığın mı var?”

Lin Ming derin bir nefes verdi. O sırada durumları Shibai'den gizlemesine gerek yoktu. Son yenilgisinden sonra Asura Kutsal Krallık daha güçlü bir grup yollamıştı. Buna ek olarak bilinmeyen izleme yöntemleri de vardı. Artık onlardan saklanmanın bir yolu yoktu!

Bunu düşündükten sonra Lin Ming tek şansı kaldığını fark etti; sadece Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın ona inanmasını ve onu korumasını umabilirdi. Buraya geldikten sonra, Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın arka planının hayal gücünü aştığını gördü. Bu durumda sadece saygın misafirine yardım edeceklerini umdu.

Shibai'nin sorusu karşısında Lin Ming garip şekilde gülümsedi ve söyledi. “Sizden hiçbir şeyi gizlemeyeceğim. 8000 Millik Siyah Bataklık'a girerek hayatımı riske atmamın sebebi, Asura Kutsal Krallık'ın peşimde olmasıydı.”

“Mm?” Shibai sadece Geç Dönen Çekirdek yetişimiyle Lin Ming'in Mucizeler Denizi'ne girerek Ata Gümüş İmparator'un kalıntılarını bulmasını zaten garip bulmuştu. Şimdiyse bunu başkaları yüzünden yaptığı ortaya çıkmıştı. Ancak canlı çıkması, Shibai'nin gerçekten hayal gücünü aşıyordu.

“Asura Kutsal Krallık'ın düşmanı oldun ve Mucizeler Denizi'ne girdin. Öyle olsa bile, sayısız ustannı başarısız olduğu Ata Gümüş İmparator'un kalıntılarını bulmayı başardın. Geç Dönen Çekirdek yetişimin ile oradan güvenle çıkmayı da başardın. Bu, omuzlarında inanılmaz bir kaderin yattığını ve klanım ile karşılaşmanın kaderin cilvesi olduğunu kanıtlıyor. Benimle gel. Asura Kutsal Krallık ile arandaki nefreti çözmende yardımcı olacağım.”

Shibai, Lin Ming'in sadece Geç Dönen Çekirdek Âlemi bir dövüş sanatçısı olarak Asura Kutsal Krallık ile arasında çözülemeyecek bir sorun olduğunu düşünmedi. Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın önemli geçmişi vardı ve Asura Kutsal Krallık sadece Geç Dönen Çekirdek bir dövüş sanatçısı için düşmanlığa devam etmemeliydi. Lin Ming, Asura Kutsal Krallık Prensi'ni öldürse bile bu anlaşılabilirdi. Burada, mutlak gücün temel olduğu yerde her sorun çözülebilirdi. Ancak Lin Ming'in bu yetişimiyle bir Asura Prensi öldürmesi mümkün değildi. Üstelik birkaç yüz tane Asura Kutsal Krallık Prensi vardı, buna Yüksek Prensler de eklendiğinde sayı daha da artıyordu.

Shibai, Lin Ming'in prenslerden daha güçlü olan İmparatorluk Alimi ve İlahi Deniz ustalarını öldürdüğünü ise hiç düşünmemişti.

Lin Ming, Shibai'nin sözlerini duyunca zoraki şekilde gülümsedi. “Bu nefret... çözülecek gibi değil.”

“Mm?”

“Asura Kutsal Krallık'ın üç Şeytan Elçisi'nin yanı sıra doğrudan veya dolaylı olarak bir İmparatorluk Alimi'ni öldürmüş olabilirim... Buna ek olarak Asura Kutsal Krallık'ın bir şube bölümünü katlettim... yani...” Lin Ming çaresizce söyledi.

Shibai, bunları duyunca ağzı açık kaldı. Bu duyduklarına inanamıyordu.

“N... Ne dedin?”