Bölüm 804: Asura Kutsal Krallık İmparatoru Amcası

Çentik Bayır Dağı'nın 3500 mil ilerisinde, siyah cennet adım bir ruh teknesi havada hızla ilerliyordu. Ruh teknesinin içinde üç orta yaşlı adam oturmuş ve meditasyon yapıyordu.

Bu kişiler üç Şeytan Elçisi'ydi.

Bir süre önce, Lin Ming'i 8000 mil boyunca takip etmişlerdi ve bu enerjilerinin büyük oranda tükenmesine neden olmuştu. Şu anda bir saat geçtikten sonra üçü de tamamen yenilenmişti.

Üçüncü Şeytan aniden gözlerini açtı ve gözleri keskin bir ışıkla parladı. “Büyük oranda iyileştim, siz de öyle. 4000 mil uzaklığa geldik zaten, buradan sonra ruh teknesinden inip tüm hızımız ile uçmalıyız bence.”

“Mm. Haklısın. Sonra üzülmekten daha iyi olur. Hadi, yürüyün!” İkinci Şeytan ayağa kalktı ve gözleri kararlı bir ışıkla parladı. Gözleri küçük yıldırımlar gibi görünüyordu. Tamamen iyileşen ikinci Şeytan son derece korkunç bir varlıktı.

Kader Hükmü'nün ilk 100 sırasında olan bir ustanın gücü buydu.

“Bu başarısızlığımız, hayatlarımızın en büyük utancı oldu! Sadece kendimizi de değil, Asura Kutsal Krallık'ın itibarına da zarar verdik! Döndüğümüzde kesinlikle cezalandırılacağız ve bunların hepsi o lanet Lin Lanjian'ın suçu!” İkinci Şeytan Elçisi bunu söylediği anda yumruklarını tüm kemikleri kıtlayıncaya kadar sıktı. Lin Ming'in canlı canlı derisini yüzmek istiyordu.

“Şeytan İki haklı. Bugün buraya elimiz boş dönsek bile Asura Kutsal Krallık'ın gizli tekniği ile Lin Lanjian'ın enerji izini yakaladık. Diğer karşılaşmamızda onu kesinlikle yakalayacağız! Üstelik Lin Lanjian'ın gizli kartının hız olduğunu da öğrendik. Hız açısından Kader Hükmü'nün ilk 70'ine girebilir!”

“Humph! Bu Lin Lanjian bu kadar kibir duyduğu hızı için uçuş hazinesine ve hareket tekniğine bel bağlıyor olmalı. Er ya da geç ellerimize düşecek. Ne kadar hızlı olsa da enerji izini yakaladığımız sürece bir dizi oluşumu yapabilir ve bize gelmesini sağlayabiliriz.”

“Doğru! Döndüğümüzde Kutsal İmparator'dan af dileyelim ve gelecekte bu utancımızı silelim. Bu rezillikten kendimizi kurtaralım!”

Üç Şeytan Elçisi öfkeli tonda konuştu. Konuşmaya devam ettikçe, sesleri buz kesti ve vücutlarından daha fazla öldürme arzusu yayıldı. O sırada teknenin içinde ışıklar belirdi, aniden önlerinde birkaç alev yandı. Bu ışıklar ses iletim tılsımıydı.

Üç Şeytan Elçisi'nin kafası karıştı ve gözlerini kapatarak saygıyla mesajları dinlediler. Lin Ming'in 300.000 ruh özü taşını çaldığı muhtemelen Asura Kutsal Krallık'ın kulağına gitmişti ve Kutsal İmparator hoşnutsuzluğunu dile getirecek olmalıydı. Ancak Kutsal İmparator'un ses iletim tılsımı mor altın ışık yaymalıydı, bunlar sarıydı. Üstelik tek seferde üç dört ses iletim tılsımı göndermek mantıksızdı ve Kutsal İmparator'un sesi bu kadar korkmuş olamazdı.

Mesaj neydi?

Üç Şeytan Elçisi mesajları dinledikten sonra, öfkeli yüzleri kıyaslanamayacak kadar kasvetli oldu. İkinci Şeytan Elçisi ses iletim tılsımının mesajını duyunca iki gözü de kızardı. Yumruklarını sıktı ve kolundaki damarlar solucan gibi şişti!

Ses iletim tılsımının içeri şöyleydi: “Lian Lanjian Asura Kutsal Krallık'ı katliam alanına çevirdi ve her yeri kan gölüne buladı! Şube Ustası Situ savaşta öldü; Tanrı Dönüştürücü Hap çalındı; öğrencilerimizin yarısından fazlası katledildi; üç büyük elder da yok oldu! Üç büyük tarikat, sayısız kayıp verdi!”

“Ahhh!”

İkinci Şeytan Elçisi ses iletim tılsımını tutan elini sıktı ve yukarı bakarak kükredi!

Boom!

Ruh teknesindeki tüm masalar ve sandalyeler kırıldı!

“Asura Kutsal Krallık Şube Bölümü'nü katletti, Şube Ustası Situ'yu ve üç büyük elderi öldürdü demek; bu nasıl olabiliyor lan!?!?” Şeytan Üç'ün gözleri öfkesinden neredeyse patlayacaktı.ç Bu haberlerin yanlış olma olasılığı yoktu.

“Lin Lanjian, yemin ederim ki senin canını almadan rahat edemem!” Şeytan İki kalbinin büküldüğünü hissetti. Lin Lanjian onu köpek gibi bir çembere sokmuştu. Bundan sonra, geri dönmüş ve tüm Çentik Bayır Dağı Şube Bölümü'nü kana bulayarak Tanrı Dönüştürücü Hap'ı çalmıştı.

Üstelik, Lin Lanjian'ı canlı yakalayana verecekleri ödül de onun ellerindeydi! Bu bir kabus falan mıydı!?

Üstelik sadece çeyrek saat önce Şeytan Üç, Lin Lanjian'ın Şube Bölümü'ne geri dönerek saldıracağına imkan vermemişti. Enerjisi kalsa bile buna yeterli olmamalıydı.

Şimdi aptal konumuna düşürülmüştü. Bu hayatının en büyük, en utanç verici rezilliğiydi!

Lin Lanjian'ı öldürerek bu utancı ortadan kaldıramazsa, bu utanç ebediyen kalbinde kalacak ve kalp şeytanına dönüşecekti. Gelecekte İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşma ihtimali olan bir ustaydı. Ancak İlahi Deniz Âlemi'ne girmeye çalışırken bu kalp şeytanı kaosa neden olacak ve onu öldürecekti!

Pıt!

Şeytan Üçü ruh teknesinden uçtu ve doğrudan Şube Bölümü'ne gitti!

……………..

O sırada Çentik Bayır Dağı Şube Bölümü'nün büyük salonundaki Lin Ming kırık yığınların üstünde duruyordu. Önündeki yaşlı adam Yan ruhunu kaybetmiş gibi bakıyordu.

Vücudu kanının içinde kalmış ve hayat gücünün son damlalarını kullanıyordu.

Lin Ming ruhsal denizi parçalanan yaşlı adam Yan'a baktı ve bu sinsi saldırının ondan gelemeyeceğini düşündü. Kesinlikle böyle bir saldırı yapamayacak güçteydi.

“Göster kendini!”

Lin Ming mızrağını öylesine uzattı.

Aniden sinsi ve yaşlı bir ses geldi. Bu ses kısıt ve iğrençti, sanki birçok ruhun haykırışlarıyla karışmıştı.

“Sen Lin Lanjian'sın! Güzel! Çok güzel!”

Yaşlı adam Yan'ın önünde aniden siyah bir ışık birleşti ve siyah sise dönüştü. Bu sis yoğunlaşarak havada siyah bir yaşlı adamı ortaya çıkardı. Yüzü kabuk gibi kurumuştu ve saçları neredeyse tamamen dökülmüştü. Baştan aşağı tabuttan kalkıp gelmiş gibiydi.

Lin Ming bu yaşlı adamın rüzgardaki bir mum ışığını andırdığını gördüğünde şok oldu. Bu yaşlı adamın vücudu çürüme noktasına gelmişti ama gözleri sonsuz yıldız parlaklığıyla parlıyordu. Ona sadece bakmak bile nefes kesiciydi.

O üst düzey bir ustaydı!

Lin Ming, Eski Anka Kuşu Şehri'nin kral seviyesi izabe denemesini göz ardı ederse, o kesinlikle karşılaştığı en iyi ustaydı!

Bu...

Bir İlahi Deniz ustası mıydı!?

Lin Ming vücudunun kas katı kesildiğini hissetti. Arkasını dönüp kaçmayı düşündüğü anda, bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti.

Bu yaşlı adamın vücudu sert olmasına rağmen algısıyla araştırdıktan sonra bir ruh kadar soyut olduğunu gördü. Üstelik sürekli bir savaş ruhu ihtişamı yayıyordu.

Bu siyah cübbeli yaşlı adamın gerçek bedeni değil, savaş ruhu iziydi.

Bu siyah cübbeli yaşlı adamın Çentik Bayır Dağı Şube Bölümü'ne bir çeşit özel bir eşya bırakması muhtemeldi. Bu eşya muhtemelen biraz savaş ruhu içeriyordu ve onun iradesinin korunmasını sağlıyordu.

Yaşlı adam Lin Ming'e baktı ve dudakları gülümserken vahşi dişlerini ortaya çıkardı.

Lin Ming aşırı tiksindi, bu yaşlı adamın gerçekten çok az saçı vardı. Bu kişi muhtemelen Asura Kutsal Krallık'ın yaşlı canavarlarından birisiydi. Bunun anlamı, bugün Şube Bölümü'nün kana bulandığının haberi, Asura Kutsal Krallık'ın yüksek seviyeli bireylerine ulaştığıydı.

Makul olanı buydu. Lin Ming, Yıldız Zinciri ile dövüş sanatçılarının çoğunu katletse bile bazıları kaçmayı başarmış ve haber iletmişlerdi.

“Kimsiniz?” Lin Ming uzun mızrağını salladı ve ucunu doğrudan hayaletin gözüne doğrulttu. Bu yaşlı adamın bir savaş ruhu izi olduğunu anladıktan sonra sakinleşti.

Bugün Asura Kutsal Krallık Şube Bölümü'ne gelenler arasında Sisli Dere Tarikatı, Kar Zirvesi Tarikatı ve diğerlerinin hepsi beşinci seviye tarikattı. Tarikatların en iyi ustaları Kader Hükmü ustaları olsa da bir İlahi Deniz ustaları olamazdı. Bu yaşlı adam muhtemelen Asura Kutsal Krallık'dan geliyor olmalıydı.

Normalde bir İlahi Deniz ustası 5000 yaşın üzerinde yaşayabilirdi. Geç İlahi Deniz ustası ise 10.000 yaşını bulabilirdi. Bu yaşlı adamın iğrenç görünümüne dayanarak, 5000-6000 yaşında olduğu tahmin edilebilirdi.

“Jejeje, adım Situ Bonan, Asura Kutsal Krallık'ın İmparator Amcası'yım. Lin Lanjian, beni gerçekten şaşırttın! Üç embesil Şeytan Elçisi'ni uzaklaştırdıktan sonra, Şube Bölümü'nü kana bulayacağını hiç düşünmemiştim, kaderin burada bitti! Çok kibirlisin! Ormandaki bir ağacın yapraklarının rüzgar ile yok olabileceğini unutma! Daha önce kaçsaydın, ellerimi düşmemiş olurdun!”

Situ Bonan, Asura Kutsal Krallık İmparator Amcası!

Lin Ming soğuk havayı içine çekti. Asura Kutsal Krallık'ın şu anki Kutsal İmparator'u bir İlahi Deniz Yüce Elder'di. Bu nedenle eğer Situ Bonan gerçekten bir İmparator ise, Asura Kutsal İmparator'dan daha eski nesilde yaşamıştı! Kesinlikle gerçek bir İlahi Deniz ustasıydı!

Böyle görünmesine şaşmamalıydı!

Genelde bir dövüş sanatçısı ömrünün ortasına ulaştığında hayat ateşi yavaşça azalmaya başlardı. Ölümün kıyısında gücü, zirve durumunun yarısı bile olmayabilirdi. Bu faktöre rağmen Lin Ming, Situ Bonan'a karşı en ufak bir cesaret belirtisi gösteremezdi. Çünkü böyle bir Yüce Elder hayatının son anlarına geldiğinde, artık atılım yapamayacağı için daha garip, acımasız, zalim ve mantıksız hamlelerde bulunurdu!

“Lin Lanjian, Şeytan İmparatoru'nun miraslarını nereden aldığını bilmiyorum. Aynı zamanda kendi mirasın da Asura Kutsal Krallık'dan farklı gibi görünüyor... Ancak Asura Kutsal Krallık'ım Şeytan İmparatoru'nun tek öz torunları ve Şeytan İmparatoru'nun tüm mirasları bize ait. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın hangi yerinde çıktığı önemsiz, hepsi Asura Kutsal Krallık'ıma ait!

Normalde Şeytan İmparatoru'nun miraslarını ve Şeytan İmparatoru Zırhı'nı vermeye istekli olsaydın,  en azından birini seçseydin, Şeytan İmparatoru'nun anıları silmemize izin verseydin veya Asura Kutsal Krallık'ın içine bir büyü koymasına izin verseydin, bundan biraz yararlanmana müsaade ederdim. Ama şimdi senin varlığını sileceğim!”

“Hafıza silmeye ve büyü koymanıza izin mi verseydim?” Lin Ming öfkeyle yüksek sesle güldü. Bir ruh gücü ustası bile, bir dövüş sanatçısının anılarının bir kısmını silerken ona zarar verirdi. “Situ Bonan, bir zamanlar birileri en düşük seviyeli insanların yenilmez olduğunu düşündüklerini duymuştum. Bugün bunu gerçekten gördüm; şu ana kadar gördüğüm en aptal insansın!”

Lin Ming'in alayına maruz kaldıktan sonra Situ Bonan'ın dudakları vahşi bir gülümsemeyle kıvrıldı. “Birisi benimle böyle cesurca konuşmayalı ne kadar oldu merak ettim bak. Çok komik. Küçük Dönen Çekirdek bir dövüş sanatçısı benimle böyle konuşuyor. Sonsuz nadir bir yetenek olsan bile, benim Asura Kutsal Krallık'ıma karşı bir hiçsin! Bahsedilmeye değecek bir varlık bile değilsin! Seni öldürmem, kuduz bir köpeği öldürmekten farksız!” Situ Bonan konuştuğu anda aniden bedeni bulanıklaştı ve yaşlı adam Yan'ın bedenine giren bir sise dönüştü.