Bölüm 805: Büyük Başarı Savaş Ruhu'nun İhtişamı

Yaşlı adam Yan'ın gözleri cansızdı. Situ Bonan onun içine girerken ifadesi önceki gibi değişmedi.

Siyah sis, yaşlı adam Yan'ın vücuduna giren bir hayalet şeytan gibi onu ele geçirdi.

Yaşlı adam Yan'ın vücudu birkaç kere büküldü ve sanki siyah sisden tamamen habersizmiş gibiydi.

Ve birkaç nefes daha sonra gözleri döndü ve yüzünde garip bir gülümseme ortaya çıktı. Göğsünde hala büyük bir delik vardı. Kaburgaları paramparçaydı, içindeki organları görülebiliyordu.

Yaşlı adam Yan'ın vücudundan Situ Bonan'a ait bir aura yayılmaya başladı. Vücudu zaten tamamen Situ Bonan'ın kontrolü altına geçmişti.

Aslında Lin Ming daha Şube Bölümü'ne dönmeden önce yaşlı adam Yan'ın ruhsal denizi patlamış ve Situ Bonan'ın iradesi tarafından yok edilmişti. Bir zombiden farklı kalmayacak şekilde zihninin kontrolünü tamamen kaybetmişti.

“Bir bedeni kontrol etmek için savaş ruhunu kullanmak... savaş ruhunun böyle bir kullanımı da varmış demek ki...”

Bir savaş ruhu bir dövüş sanatçısının iradesinden yoğunlaşıyordu. Tüm nesneleri kontrol edebilir, hatta gücünü artırarak sanal bir enerji alanına bağlanabilirdi. Bu şekilde bir kişinin bedenini kontrol etmesi de imkansız olmamalıydı.

Situ Bonan yaşlı adam Yan'ın vücudunu tamamen kontrol altına aldıktan sonra parmaklarını salladı ve avucunda dönen, iğne benzeri bir hazine ortaya çıktı.

Bu iğne etrafında döndükten sonra hızla büyümeye başladı. Bir anda yeşim yeşili uzun bir mızrağa dönüştü!

Lin Ming bu uzun mızrağı gördüğünde gözleri genişledi. Bu orta aşamanın zirvesindeki bir cennet adım mızraktı!

Yaşlı adam Yan bir kılıç kullandığına göre bunun ona ait olmadığı kesindi! Bu orta aşama cennet adım mızrak muhtemelen Situ Bonan'ın savaş ruhuna bağlı olan bir hazineydi. Situ Bonan Çentik Bayır Dağı Şube Bölümü'nün Lin Ming tarafından darma dağın edildiğini duyduğunda geçici olarak bu yeşim yeşili mızrağı oluşturmuş olmalıydı.

Bu yeşim yeşimi uzun mızrak, Situ Bonan'ın ellerinde ortaya çıktığı anda aurası aniden değişti. Daha şeytani, daha canlı bir hale geldi. Birkaç Kan İçen Mühür, uzun mızraktan çıkarak dönmeye başladı.

Burada toplam üç tane Kan İçen Mühür vardı!

Bu Kan İçen Mühürler'in hepsi yarım fit genişliğinde ve koyu kan kırmızısı renkteydi. Kana batırıldıktan sonra et ile sertleştirilmiş ve inanılmaz keskin görünüyorlardı!

Situ Bonan sadece savaş ruhunun iziyle gelseydi, Kan İçen Mühürler'i onunla birlikte getirmesine imkan yoktu. O zaman bu Kan İçen Mühürler zaten daha önce yeşim yeşimi uzun mızrakta oluşmuştu.

“Lin Lanjian, sana bugün gerçek bir İlahi Deniz ustasının sahip olduğu gücü göstereceğim! Şu anki seviyen ile benim saç kılımı incitmen bile imkansız!”

Situ Bonan konuştuğu anda mızrağını iki eliyle kaldırdı ve Lin Ming'e doğru itti. Çalkantılı siyah enerji, fırtına oluşturdu. Üç Kan İçen Mühür, etrafında dönerken kükredi ve doğrudan Lin Ming'in kafasına doğru yöneldi.

Situ Bonan'ın daha önce oluşturduğu bu üç Kan İçen Mühür güçlüydü ama üç tanesi yeterli değildi. Lin Ming'in zihinsel konsantrasyonu daha önce görülmemiş seviyelere ulaşmıştı. Yıldırım ve Ateş Kavramı'nı mızrağına dökerek Situ Bonan'ın zaten delinen göğsüne itti.

Delici Gökkuşağı!

Boom!

Kan İçen Mühürler çöktü ve uzaklara doğru savruldu. Elastik mızrağa rağmen, Lin Ming avucunun dağ gibi sallandığını hissedebiliyordu.

“Kırıl!”

Lin Ming kükredi ve yıldırım ateşi gücü şiddetle patladı. Yıldız Alevi gökyüzüne fırlayarak Situ Bonan'a doğru giden yüzlerce alevli kuşa dönüştü.

Situ Bonan bu hamleden zamanında kaçamadı. Cızırtılı bir ses ile vücudunun yarısı siyaha döndü.

Ancak alevlerin içindeki Situ Bonan'ın yüzünde çılgın ve şeytani bir gülümseme belirdi. Yaralarını görmezden geldi ve mızrağını Lin Ming'e doğru itmeye devam etti.

İlkel Mızrak Hamlesi!

Bu mızrakta sadece çok az miktarda gerçek öz olmasına rağmen gücü uzayı ayırabilecek güçteydi. Yeşim yeşili uzun mızrak kayboluyor gibi göründü ve bir anda Lin Ming'in önünde ortaya çıktı. Mızrak Lin Ming'in dantianını hedefleyerek ilerledi!

Hiçlik Ezici Altın Kuş!

Lin Ming'in figürü aniden kayboldu. Ancka Situ Bonan'un Uzay Kavramı anlatışı çok derindi ve Lin Ming'in üstünden karanlık enerji parçası geçerek önüne çıkan her şeyi yok etti.

Lin Ming yüzlerce fit geriye çekildi, yüzü solgundu.

Uzaktan baktığı anda Lin Ming, Situ Bonan'ın tüm vücudunun Yıldız Alevi ile kavrulduğunu gördü; uzuvları bile kararmıştı. Yaraları Lin Ming'den daha kötüydü ama yüzünde hala neşeli bir gülümseme vardı. Bu yaraları hiç hissetmediği açıktı.

Rakibi normal bir dövüş sanatçısı olsaydı, Lin Ming'in ilk hamlesi onu ciddi şekilde yaralardı ve potansiyel yaraların oluşmasını önlemek için Lin Ming'e saldıramazdı.

“Seni aptal, sana bu seviyen ile bana zarar vereceğini söyledik ya!” Situ Bonan vahşice güldü.

Lin Ming'in gözleri parladı. Hiç panik yapmadı. Aksine gülümsedi. Evet, düşündükleri doğruydu.

Aslında saldırısının başında zaten birkaç konuya açıklık getirmek istemişti. Bir savaş ruhunun bedeni nasıl kontrol edeceğini öğrenmek istiyordu ve şimdi istediği her şeyi anlamıştı.

Sadece savaş ruhu izdüşümüne bakarsak, Situ Bonan'ın savaş etkinliği son derece sınırlıydı. Bunun nedeni, kendi gerçek özünü kullanamamasıydı; sadece yaşlı adam Yan'ın dantianındaki gerçek özü ödünç alabilirdi.

Başka bir deyişle, Situ Bonan İlahi Deniz ustası olarak deneyimlerini ve tekniklerini, beşinci aşama Hayat Yıkımı dövüş sanatçısının bedeni ve enerjisiyle birleştirmişti. İradesi vücuda uymadığı için enerji aktarımında sorunlar oluşuyordu ve kaçınılmaz olarak savaş gücü kaybı ortaya çıkıyordu.

Bu nedenle, bir savaş ruhunun bir bedeni kontrol etmesi, zayıf ve üstün körü bir kabiliyetti. Bu sadece ana gövdenin ortada olmadığı durumlarda oluşabilirdi. Aynı seviyedeki bir dövüş sanatçısına karşı, gerçek savaşta hiç işe yaramazdı.

Situ Bonan, Lin Ming'in yüzündeki gülümsemeyi görünce kaşlarını çattı. “Velet, ölüm kapısına geldiğinde gülümsüyor musun?”

“Seni yaşlı köpek, kibirine gülüyorum.”

“Ne?”

“İlahi Deniz ustasının gücü dediğin şey, bir savaş ruhundan başka bir şey değil. Bir savaş ruhu, kişinin iradesinin yoğunlaşmasıdır; fiziksel saldırılar ile yok olacak bir şey değildir. Az önce yaşlı adam Yan'ın cesedine saldırdım. Yaşlı adam Yan'ın bedeni parçalara ayrılsa bile sen yaralanmayacaksın. Ondan sonra o bedeni terk edecek ve başka bir bedene geçeceksin."

"Humph! Düşündüğüm kadar aptal değilmişsin.”

“Seni yargılarken aptal olup olmamam önemli değil. Ama şu anda senin ne kadar aptal olduğunu anladım. Savaş ruhu izdüşümün çok zayıf. O adamın vücuduna bağlayarak sadece kendini kısıtladın; bana karşı hiçbir şey yapamazsın!”

“Seni yaralayamazsam ne olmuş? Sen de beni yaralayamazsın. Asura Kutsal Krallık ustaları çeyrek saat içinde yetiştiği zaman yakalanacaksın. O zaman geldiğinde ruhunu çekip ölmen için yalvaracaksın! Jejeje!” Situ Bonan, sanki Lin Ming'in burada oyalanıp yakalanmasını bekliyormuş gibi pervasızca gülümsedi.

Lin Ming güldü. “İşte kibrine de bu yüzden gülüyorum. Yaşlı köpek Situ... benim kendi savaş ruhumu kavradığımı daha önce fark etmedin mi?”

“Ne!?”

Situ Bonan şaşırdı. O sırada Situ Bonan'ın kulaklarında gök gürültüsü gibi yüksek sesli bir patlama oldu. Sonraki anda etrafındaki sahne aniden değişerek sonsuz çöle dönüştü.

İrada dünyası mı!?!?

Situ Bonan'ın gözleri genişledi. Onun bu irade dünyasına çekilmesi, Lin Ming'in kendi savaş ruhunu kavradığını kanıtlıyordu!

Sadece Geç Dönen Çekirdek Âlemi dövüş sanatçısı kendi temel savaş ruhunu mu oluşturmuştu gerçekten?

Lanet olası velet!

Situ Bonan tamamen şok içindeydi. Bir savaş ruhu, bir anlamda sadece İlahi Deniz ustasının sahip olabileceği bir şeydi. Hayat Yıkımı ustaları ise, Kader Hükmü'nün çok yüksek sırasında olanlardan bile çok azı kendi savaş ruhunu kavramayı umut edebilirdi. Dönen Çekirdek Âlemi'nde savaş ruhunu kavramak, daha önce duyulmamış bir şeydi. En azından son 1000 yılda eşi benzeri görülmemişti!

“Çok güzel! Lin Lanjian, beni her fırsatta şaşırtmaya devam ediyorsun!”

Situ Bonan'ın şaşkınlığı geçtikten sonra, yüzünde eskisi gibi şeytani bir gülümseme oluştu. Lin Ming kendi savaş ruhunu oluşturduğu için panik yapmamıştı. Çeşitli istihbarat ağlarının sonsuz nadir yetenek olarak nitelendirdiği bu gencin Dönen Çekirdek Âlemi'nde savaş ruhunu kavraması çok beklenmedik değildi.

Ama kendi savaş ruhunu nasıl oluşturmuş olabilirdi? Situ Bonan çoktan 6000 yaşına ulaşmıştı. 3000 yaşından beri yetişimini bir gram artıramamıştı. Bunun yerine hayat ateşi zayıflamaya başlamış ve yetişimi yavaş yavaş geriliyordu.

Böyle bir durumda, Situ Bonan iradesini yükseltmek için savaş ruhunu yükseltmeye çalışmıştı. 3000 yılı aşkın uğraştan sonra vücudu çökmenin kıyısına gelmiş ve hatta çürüme noktasına gelmesine rağmen, ruhu ve iradesi hala muhteşemdi!

Situ Bonan, Lin Ming'in şu anki seviyesi ile ona zarar veremeyeceğini iddia etmişti. Ve Lin Ming'in savaş ruhunu öğrenmesi bunu değiştirmeyecekti. Çünkü Lin Ming kendi savaş ruhuna sahip olsa da ondan bir alem düşük yetişime sahipti.

“Velet, kendi savaş ruhunu kavraman mükemmel oldu. Seni yok etmek için güçlü irademi kullanacağım ve bir İlahi Deniz ustasının korkunç gücünü göstereceğim sana. Yetişimdeki mutlak eşitsizliğin yetenek ile kapanmadığını en kötü şekilde tadacaksın!”

Ho!

Situ Bonan yüksek sesle haykırdı ve savaş ruhu yaşlı adam Yan'ın cesedinden fırladı. Savaş ruhu gökyüzüne yükseldi ve havada bir Dev Şeytan'a dönüştü. Bu Dev Şeytan 10 fitten uzundu, vücudu kalın kaslar ile kaplıydı. Dev Şeytan, soğuk ışıkla parlayan bir siyah kargı tutuyordu.

Bu Dev Şeytan, Situ Bonan'ın çağırdığı, savaş ruhunun gerçek beden reenkarnasyonuydu.

“Kargımı tat bakalım!”

Situ Bonun'ın vücudundan patlayıcı sesler çıktı. Siyah kargısını kavrayarak Lin Ming'e doğru atıldı.

Bu hamleye karşı Lin Ming tamamen sakindi. Kargı kafasına yaklaştığı anda aniden gözlerinden bir ışık çıktı. Büyük başarı bronz savaş ruhu kükredi!

Kacha!

Hiçlik parçalandı. Başlangıçta yemek çubuğu kadar olan azur savaş ruhu, parladı ve aniden yüz milyonlarca kat büyüdü. Yüzlerce mil uzunluğundaki devasa uzun bir mızrağa dönüşerek gökyüzünü deldi!

Lin Ming bu devasa uzun mızrağı kullanıyordu. Cennetin ortası çökmüş gibiydi!

“Ne!?”

Situ Bonan önce karşısında yüzlerce fit kalınlıktaki uzun mızrağa, sonra da elindeki sadece iki inç kalınlığındaki kalın kargıya baktı. Yüzünde karmaşık ve saf bir ifade oluştuğu anda yüz hatları bir anda şaşkına döndü.

Bu muhteşem metalik renk... bu...

Büyük başarı bronz savaş ruhu mu!?