Bölüm 573: Dövüş Sanatları Ustasının Yolu

Editör: Kinyas

Gökyüzü Kulesi'nin üçüncü katında yetişim alanında...

Lin Ming bu sefer Ateş Kavramı yetişim alanına girdi.

Ateş Kavramı'nın yetişim alanı da her 10 günde bir katliam puanı istiyordu. Şu anda Lin Ming'in çok fazla katliam puanı vardı, bu yüzden istediği kadar burada kalabilirdi.

İçerisi çok genişti. Lin Ming'in karşısındaki bölge tamamen koyu kırmızı kayalardan oluşuyordu.

Kayaların arasında bilinmeyen bitkiler yetişmişti. Bu bitkilerin hepsi, istisnasız çok güçlü ve saf bir ateş köken enerji yayıyordu. Çok uzakta olmayan yoğun kızıl bir akış vardı. Uzaktan lava benziyordu ama yaklaştıkça, ateş köken enerji olduğu fark ediliyordu. Sıcak bir rüzgâr patladı. Bu ısı, normal lavdan daha sıcaktı; birinin derisini doğrudan kavurmak için yeterliydi.

“Burası... İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne biraz benziyor.”

Lin Ming, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne ilk girdiğinde meditasyon aracılığıyla Ateş Kavramı'na dokunmuştu. Şu anda bu deneyimi tekrar yaşıyordu.

Bu ateş köken enerji nehri basit görünüyordu ama her dalga, her düşük Ateş Yasası'nı içeriyordu.

Lin Ming nehirde yüzen bir kayanın üstünde oturdu ve Uhrevi Savaş Niyeti durumuna girdi. Odağını tamamen Ateş Kavramı'nı kavramaya adadı.

Lin Ming yavaşça, derin ateş köken enerji nehrine girdi.

Geniş bir ateş enerjisi, sürekli olarak Lin Ming'in hayati noktalarından içeri girdi. Gözeneklerinden geri çıkmadan önce meridyenlerine de girerek yol aldılar.

Lin Ming'in bedeninde garip bir kavrama ve öz izi kaldı. Lin Ming ateş köken enerji nehrine girdiği anda tüm duyusunu kaybetti...

“Yanan ısı... bu aslında ateş köken enerjinin hareketi. Bu enerji ne kadar hızlı giderse, etkisi o kadar artıyor ve sıcaklığı da bununla doğru orantılı. Aynı durumu gerçek öze uyarlayabilirsem, ateş gücünü de arttırabilirim...”

Bu, Lin Ming'in daha önce farklında olduğu gerçeğin bir parçasıydı. Ama şimdi, meditasyon yaparak otururken, bu gerçek hakkındaki kavrayışı daha çok artmıştı!

Lin Ming ne kadar meditasyon yaptığını bilmiyordu. Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı, sanki kendi aklı varmış gibi uzaysal yüzüğünden dışarı çıktı. Ateş köken enerji, Ateş Parasol Ağacı tarafından karıştırılıyordu ve muhteşem sıcaklıktaydı!

Mızrağını defalarca itti. Ateş köken enerji, Lin Ming'in vücuduna her yönden girdi ve Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'yla birleşti. Ateş Parasol Ağacı'nın desteğiyle, bu başka bir seviyeye yükseldi!

Şifa Kapısı'nın eşiğine de dokunduktan sonra, Lin Ming'in dayanıklılığı büyük oranda artmıştı; neredeyse yorgunluk hissetmiyordu. Mızrağıyla ne kadar hamle yaptığını bilmiyordu, yavaşça ve zamanla kalbindeki anlayışı arttı.

‘Büyük Ezici Kargı Sanatı'nı Ateş Kavramı ile kombinleyebilirsem, nasıl bir şey olabilir? Ateş Kavramı ve Yıldırım Kavramı'nı birleştirebilirsem ve Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın içine dökebilirsem, bu nasıl olur peki?’

Lin Ming bunu düşündüğü anda kalbi sallandı. Bunu test etmek için sabırsızlanıyordu.

Beş element Kavram'ının herhangi birini birleştirmek imkansız derecesinde zordu. Bunun nedeni, neredeyse her dövüş sanatçısının tek bir özelliğe sahip olmasıydı. Çift özellikle dövüş sanatçılarının hepsi kaybolmuştu.

Çift özellikli bir vücuda sahip olsalar bile, Kavramlar sadece isteyerek birleştirebilecekleri bir şey değildi. Ama Lin Ming, Kafir Tanrı Tohumu'na ve korkunç seviyedeki yıldırım ve ateş birleşim oranına sahipti. Bu nedenle bu imkansızlık daha da mümkündü!

Eğer Ateş Kavramı'nı mızrağıyla sağlam şekilde birleştirebilirse, Yıldırım Takibi'nin seviyesinde bir hareket yapabilirdi. Ama yıldırım ve ateş gücünü birleştirirse daha da güçlü bir yetenek oluşturabilirdi!

Bunu söylemek için Yıldırım Ateşi İmhası'nı hatırlamak yetiyordu.

Ama Yıldırım Ateşi İmhası, yıldırım ateşinin en ilkel ve barbar kullanım yöntemiydi. Lin Ming onu her kullandığında büyük miktarda gerçek öz tüketiyordu. Aslında Yıldırım Ateşi İmhası patladığında enerjisinin çoğu boşa gidiyordu. Bu enerji her yöne yayılan şok dalgalarına dönüşüyordu. Düşmana çarpan miktar, aslında çok azdı.

Yıldırım Ateşi İmhası'nı kullanmak, Lin Ming'in gerçek öz rezervlerinin en az %40-50'sine mal oluyordu. Bu, Lin Ming'in Yıldırım Ateşi İmhası'nı kullanmaya cesaret edememesine neden oluyordu. Savaş neredeyse sona erme seviyesine gelene kadar beklemekten başka çaresi kalmıyordu. Aksi halde saldırısı başarısız olursa, çok tehlikeli ve kötü duruma girerdi.

Ama Yıldırım ve Ateş Kavramları'nı mızrağında birleştirebilirse, hiçbir sorun kalmayacaktı.

Bu, yıldırım ateşinden çok daha yüksek bir kullanım şekliydi. İlkel Yıldırım Ateşi İmhası'ndan çok daha zekice ve zarif bir kullanımdı.

Eğer bu yeteneği kullanabilirse, gelecekte Yıldırım Ateşi İmhası'ndan kurtulma ihtimali bile vardı.

Lin Ming elindeki Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'na baktı. Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı, ikisi de yüksek aşama dünya adım hazine yapımında kullanılan Şiddetli Elektrik Ruhu Bambusu ve Ateş Parasol Ağacı'nın birleşiminden yapılmıştı. Bu mızrağı uzun süre önce elde etmişti ama yetişiminin sınırı, büyük etkilerinin ortaya çıkmasını engelliyordu. Ama şu anda zamanı gelmişti. Bu mızrakla birlikte, yıldırım ve ateş gücünü arttırarak bir araya getirebilirdi. Sanki göktekiler ona yıldırım ve ateşi birleştirmek için yardım ediyor gibiydi!

“Büyük Ezici Kargı Sanatı, Şeytan İmparatoru tarafından oluşturulmuş bir stil ve en çok ona uyuyor. Ben kullanırken, gücünde büyük oranda azalma oluyor. Bu şekilde bile Büyük Ezici Kargı Sanatı'ndan birçok şey elde ettim. Bükülme gücünü, çekme gücünü, Uzay Kavramı'nı, Zaman Kavramı'nı ve bunlara ek olarak Büyük Ezici Kargı Sanatı'nı çalışırken yetişimimi büyük oranda arttırdım!

Ama bu teknikler sonuçta bana ait değil; bana tamamen uygun olmayacaklar. Temelim olarak Büyük Ezici Kargı Sanatı'nı kullanıp  Kafir Tanrı Gücü'yle birleştireceğim ve kendi dövüş sanatları yolumun tarzını oluşturacağım!”

Lin Ming bu kararı verdiğinde, bilinçsizce gerçek bir dövüş sanatları ustası yoluna adım attığını fark etmemişti.

Tanrılar Âlemi'nde antik çağlardan beri, dövüş sanatlarının zirvesine yaklaşan dövüş sanatçıları, her zaman kendi dövüş sanatları yolunu oluşturmuştu. Örneğin Hiçlik Ezici Altın Kuş'u ilk yapan Yüce Elder, Altın Kanatlı Roc ve Gerçek Ejderha arasındaki vahşi savaşı seyretmişti. Daha sonra 60 yıllık kapalı inzivada Hiçlik Ezici Altın Kuş'un özünü oluşturmuştu.

Ancak Hiçlik Ezici Altın Kuş Lin Ming'in eline geçtiğinde, potansiyel hızı büyük ölçüde azalmıştı. Bunun nedeni, Lin Ming'in sınırlı kavram anlayışına ek, bu hareket tekniğinin ona tam olarak uygun olmamasıydı.

Başkalarını taklit etmek, her zaman yolun sonuna ulaşmak anlamına gelirdi. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın dövüş sanatçıları, her zaman atalarının geride bıraktıkları mirasların en değerli ve iyi hazineler olduğunu savunmuştu. Ama gelişmeden, o miraslar giderek azalacak ve solarak kaybolacaktı, en sonunda hiçliğe dönüşecekti.

Bu, aynı zamanda Gökyüzü Düşüşü Kıtası miraslarının en fazla 10.000 veya 20.000 yıl sürmesine neden oluyordu.

Ama Tanrılar Âlemi'nin gerçek Kutsal Toprakları, bir milyon, hatta birkaç milyon yıllık miraslar oluşturabiliyordu!

Bu, hepsinin neslinin eşsiz dahileri olmasından kaynaklanıyordu. Onlar önceki nesillerinden, geleceklerini çok daha parlak şekilde kurarak kendi dövüş sanatları yolunu oluşturan yüce, kibirli ve eşsiz varlıklardı. Bu sayede, oranın Kutsal Toprakları'nın mirasları bambaşka bir seviyeye yükseliyordu!

Ancak kimse Gökyüzü Düşüşü Kıtası dövüş sanatçılarını dar görüşlü olduğu için suçlayamazdı. Kendi dövüş sanatlarını kurmak, çok zor bir kavramdı. Ama bunun oluşabilmesi için İlahi Akasya Gücü veya diğer yetişim yöntemleri gibi yetenekler oluşturmak için, Tanrılar Âlemi'nin genç kahramanlarıyla aynı kaynaklara ve aynı imkanlara sahip olmalıydı.

Başlangıçta, Lin Ming'in yetişimi ve büyüme çeviresiyle kendi dövüş sanatlarını kurmasını söylemek saçmalıktı. Ama Lin Ming, Büyü Küpü'ne ve Büyü Küpü de sayısız yetişim yöntemini, gizli yeteneği ve dövüş sanatlarını içeren sonsuz ruh parçasına sahipti.

Bunu temel olarak kullanması ve bu yeteneklere kendi çabasıyla hakim olması, Lin Ming'in Tanrılar Âlemi'nin genç dahilerinden daha iyi olduğunun söylenmesini mümkün kılıyordu.

Eski Lin Ming, zamanının diğer sıradışı yetenekleriyle kıyaslansaydı, sadece tek avantajı gerçek özünün kalınlığı olurdu. Güç, yetişim yöntemi veya dövüş sanatı açısında her zaman diğerleri tarafından bastırılacaktı. Ama şu anki Lin Ming, zamanının diğer yeteneklerinden çok daha ilerideydi. Üstelik bu, gök ve yer arasındaki fark gibiydi.

Şu anki Lin Ming buna o kadar uzakta değildi. Şu anda yapmak istediği şey, zirve iki yetişim yöntemi Kafir Tanrı Gücü ve Büyük Ezici Kargı Sanatı'yla birlikte Yıldırım ve Ateş Kavramı'nı mızrağıyla birleştirmekti.

Böyle bir birleşim, çok küçük bir başarıda bile Lin Ming'e sonsuz fayda sağlayacaktı.

Xiu! Xiu!

Boş alanda, mızrak ışığı öğlen güneşi gibi sınırsız alevlerle yandı. Mızrak gölgeleri, aynı yerde bir araya gelerek tek bir boşluk olmadan muhteşem bir ışık ağı oluşturdu!

O anda alevler kayboldu. Mızrağın üstündeki enerji, aniden yıldırım enerjisi olarak değişti. Kalın yıldırım arkları, mızrağın üstünde vahşi ve çılgın mor yılanlar gibi dans etti!

Ateş!

Yıldırım!

Bu iki enerji tipi, tekrar tekrar ve daha hızlı ileri geri gitti!

Ateşin şiddetli vahşeti ve yıldırımın aşırı hızı. Bu güçlerin ikisi bir araya gelirse, kişi nihai bir çarpıcı güce ve hıza erişebilirdi; bu saldırının yıkım gücü hayal edilebilirdi!

Lin Ming çalıştığı gün sayısını saymayı bıraktı ve gerçek özünü defalarca tüketerek kendini tehlikelerin içine attı.

Bu şekilde bile Lin Ming'in fikrinde en ufak bir değişiklik olmadı. Sadece 100 yüksek aşama Kan Şeytanı Kristali çıkardı, içerideki muhteşem zengin kan canlılığı ve enerjiyi emerek Büyük Ezici Kargı Sanatı'nı döndürdü. Bir saatten az bir sürede, gerçek öz takviyesi aldı ama Kan Şeytanı Kristalleri'nin büyük kısmı boşa harcandı.

Ama Lin Ming bunu önemsemedi. Bu kadar çok Kan Şeytanı Kristali'ni bir anda kullanmasının nedeni, zirve durumunu birkaç dakika daha tutabilmek ve aydınlanma izini biraz daha tutabilmekti. Bu şekilde çalışmanın epey maliyetli olduğu söylenebilirdi!

Ama Lin Ming, Hong Zhong'u öldürdükten sonra büyük miktarda Kan Şeytanı Kristali elde etmişti. Ancak bu içgörü süreleri çok kısaydı. Bir kere kaçırılınca, kim bilir bir daha kaç kere gelecekti.

Bu şekilde, çılgın yetişim birkaç ay sürdü.

Lin Ming'in mızrak hamleleri, büyük miktarda Yıldırım ve Ateş Kavramları içeriyordu. Ayaklarının altındaki zemin zaten paramparça olmuştu. Ateş köken enerjinin parlak nehrinin genişliği iki katına çıkmıştı!

Woosh!

Gökyüzünde, yükselen bir güneş gibi parlak bir ışık çıktı. Lin Ming'in figürü kayboldu ve tamamen mızrağa entegre olarak bir odlu. İleriye doğru giden bir meteor gibiydi!

Bir göz açıp kapayıncaya dek düzinelerce mil ilerledi. Lin Ming bir dağ zirvesine çarptı.

Sii!

Kaya eridi. Dağ zirvesinde birkaç düzinelik bir delik oluştu ve birkaç millik tüm dağ zirvesini dolandı. Bu büyük delikten çıkan taşlar ve içine akan lav net olarak görülebiliyordu.

Bu mızrak hamlesine Ateş Kavramı'nın katılması ve tüm iradesi ile kan canlılığının bu hamleye dökülmesiyle, Lin Ming Yıldırım Takibi'yle benzer etkilere sahip olan bir yetenek elde edebildi. Lin Ming, buna Güneş Takibi adını vermeye karar verdi.

Lin Ming'in biraz önce kullandığı hamle, Güneş Takibi değildi, sadece Yıldırım Kavramı'nı içeren bir hamleydi. Birleşme tam olarak gerçekleşmese bile şekil almaya başlamıştı!

Bunu geliştirmeye devam ederse, Yıldırım ve Ateş Kavramları'nı tamamen bir araya getirebilirse, bu Lin Ming'in Yıldırım Ateşi İmhası'nı bile aşan en büyük öldürme hamlesi olacaktı. Üstelik, bu kadar gerçek öz tüketmeyecek ve hızı da muhteşem olacaktı. Bunu temel olarak savunmak imkansızdı.

Lin Ming, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nı yerine koydu. Dantianın baktığı anda kendi kendine mırıldandı. “Yetişimim Orta Xiantian Âlemi'nin zirvesine ulaşmış, fark etmemiştim. Geç Xiantian Âlemi'ne geçmeme sadece bir adım kaldı. Yetişimin son aylarında büyük faydalar elde ettim.”