Martial World - Bölüm 572: Büyük Saldırı Hızı

---

 

Bölüm 572: Büyük Saldırı Hızı

Editör: Kinyas

 

Şeytani altın böcekler ileri atıldı ve titreşimleri boynuzları havada uludu. Bu ezici aura, herkesi şoka uğrattı!

 

Lin Ming, Hong Zhong'a baktı. Yüz hatları, kötü niyetiyle buruşmuştu ve şeytani altın böceklerin oluşturduğu kalkanın arkasından beklentili gözleriyle bakıyordu.

 

Lin Ming alaycı şekilde güldü. Şeytani altın böceklerin bedenleri kesinlikle sert ve yenilmezdi ama oluşturdukları kalkan için aynı şeyi söylemek mümkün değildi!

 

Geriye doğru bir adımla, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nın üstündeki yıldırım aniden kendi üzerinde birleşti. Üç renkli yıldırım, yıldırım mızrağı şeklini aldı ve Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nın üstünde muhteşem şekilde birleşti. Şiddetli Elektrik Ruhu Bambusu'nun desteğiyle, bu saldırının gücü sınıra ulaşmıştı.

 

Yıldırım Kavramı, Yıldırım Takibi!

 

Lin Ming'in figürü aniden kayboldu. Mızrak ve insan bir olarak ileriye doğru esneyen bir yıldırım arkına dönüştü!

 

Şeytani altın böceklerinin saldırısı doğal olarak başarısız oldu!

 

O anda ses yumuşamış gibi görünüyordu. Lin Ming benzersiz bir usta mızrak olmuştu. Lin Ming mızrak oldu, mızrak da Lin Ming oldu!

 

Cha!

 

Lin Ming şeytani altın böcek kalkanına saplanan bir elektrik ışığına dönüştü.

 

Bu saldırının hızı çok fazlaydı. Buradaki hiçbir dövüş sanatçısı neler olduğunu göremedi. Gördükleri tek şey, göz kamaştırıcı bir yıldırımın sesiydi. Düzinelerce şeytani altın böcek geriye doğru fırladı.

 

Hong Zhong şok oldu. Gözleri yüksek bir şaşkın bağırışla genişledi. Ağır mızrağını kavradı ve ileri atıldı!

 

Ancak... artık çok geçti!

 

Puff!

 

Hafif bir sesle Hong Zhong'un tüm potansiyeli paramparça oldu. Orada heykel gibi hareketsiz kaldı ama Lin Ming ışınlanıyormuş gibi yüzlerce feet ilerledi.

 

Zizi!

 

Elektrik ışıkları, Lin Ming'in vücudunda parladı. Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nın parlaklığına doğrudan bakmak çok zordu. Bu saldırının hızı çok fazla olduğu için Lin Ming'in arkasındaki zeminde birkaç çatlak ortaya çıktı. Hong Zhong'un gözleri dondu ve vücudu sertleşti. Şu anda hâlâ mızrağını yarıya kadar kaldırmış şekilde duruşunu koruyordu.

 

Önündeki şeytani altın böcek kalkanının üstünde büyük bir yumurta büyüklüğünde delik vardı. Oradaki birkaç şeytani altın böcek yok olmuştu.

 

Delikten bakılınca Hong Zhong'un boğazına kadar uzandığı görülebiliyordu.

 

Hong Zhong'un boğazının merkezinde de aynı delik vardı. Boynunu tamamen delerek arkadan çıkmıştı! O bölgedeki tüm eti ve derisi siyaha dönmüştü.

 

Boğazındaki kemikler parçalanmıştı ve tek bir hamlede kırılmıştı!

 

Lin Ming şeytani altın böcekleri doğrudan delmemişti, bunun yerine birbirine bağlandıkları yeri hedef almıştı. Bu bağlantı yok edildiği anda, doğal olarak bu saldırıyı engelleyememişlerdi.

 

Şeytani altın böceklerin sert bir bedeni olmasına rağmen, birbirine bağlandıkları nokta o kadar güçlü değildi.

 

Şeytani altın böceklerin savunma yeteneği, etrafını sardıkları dövüş sanatçısının boşluklarını kapatarak saldırıları savunmaya dayanıyordu. Ama bir saldırı, bu böceklerin tepki süresini aşarsa, o zaman buna karşı yapacakları bir şey olmazdı.

 

Şeytani altın böcek kalkanı delindikten sonra, Lin Ming'in mızrağı Hong Zhong'un boğazını delmişti.

 

Buna direnme şansı yoktu.

 

Bu çok hızlıydı!

 

Yıldırım Kavramı'yla birleşen Yıldırım Takibi, Büyük Ezici Kargı Sanatı'na benziyordu. Bu, Lin Ming'in tüm iradesini ve potansiyelini ortaya koyduğu bir saldırıydı. Lin Ming'in saldırılarının tamamı, hız saldırılarıydı!

 

Yasaların gücü açısında, yıldırım hızı rüzgârdan bile hızlıydı!

 

Lin Ming bu kartını ortaya çıkarmak istemiyordu ama Antik Anka Kuşu veya Sekiz İç Gizli Kapı'ya kıyasla Yıldırım Takibi daha uygun bir yetenekti.

 

Çevredeki dövüş sanatçılarının buna tepki verecek zamanı olmadı. Aslında çoğu ne olduğunu bile görememişti. Sadece yıldırım parıltısını ve Lin Ming'in birkaç feet öteye ışınlandığını gördüler. Hong Zhong'un boğazında ise aniden bir delik oluştu.

 

“Hong Zhong... öldü mü?”

 

Hong Zhong az önce kazanan durumdaydı ama tek bir nefes bile geçmeden savaşın seyri tamamen değişmişti. Bu bir kişinin tepki verebilmesi için çok hızlıydı!

 

Lin Ming, Hong Zhong'un Kutsal Mabet Baskısı'na karşı savunma yaptığı anda insanlar Lin Ming'in zaten kazanmasını bekliyordu. Ama kimse durumun bir saniyeden kısa sürede bu kadar hızlı değişeceğini beklememişti!

 

“Ne kadar muhteşem bir hız saldırısı! Hızı gerçekten böyle korkunç bir seviyeye ulaşmış. Lin Ming ile gelecekte savaşırsam, bu hamleye dikkat etmem gerekecek!”

 

“Bu saldırı anında sanki uzayı delip içinden geçmiş gibiydi!”

 

Şaşırtıcı bir saldırı, en yüksek etkiyi elde edebilirdi. Karşı taraf buna hazırlıklı olsaydı, elbette bir şeyler değişecekti.

 

Muk Gu, derin bir nefes aldı. Acı şekilde gülümsedi ve başını salladı. Endişesi bir hiç içindi. “Belki de... Lin Ming'in sınırı bu bile değildir.

 

Lin Ming ne yaptığını bilen birisi. İkinci kattayken bu saldırıyı öğrenememişti. Ama sekiz aylık kapalı kapılar ardındaki inzivasından ve üçüncü katta geçirdiği iki aydan sonra bunu yapabildi. Toplamda 10 ay etti. Lin Ming gelecekte büyük bir ilerleme kaydedemezse, o zaman neden gidecekti ki?”

 

Hong Zhong'un cesedi, olduğu yerde yere yığıldı. Şeytani altın böcekler ise havada vızıldamaya devam etti. Hong Zhong'un bilinç kontrolü olmadan bilinçsizce dolandılar.

 

Lin Ming'in kafası karıştı. Elini uzattı ve Hong Zhong'un belindeki ruh böcek çantasını çıkardı.

 

“Gir içeri!”

 

Lin Ming'in bu şeytani altın böcekleri kontrolü altına alması imkansızdı. Ama şu anda, tüm düzenlerini ve amaçlarını kaybettikleri için hepsini kolayca ele geçirebildi.

 

Elini salladığı anda düzinelerce şeytani altın böcek çantanın içine girdi.

 

“Ölmek için yalvarıyorsun şu an!”

 

Arenadaki Kai Yang öfke içinde patladı!

 

Woosh!

 

Figürü bir anda sahneye girdi. Keskin kılıcı kınından çıkarak Lin Ming'e doğru ilerledi!

 

“Mm?”

 

Lin Ming'in gözleri soğuk bir ışıkla parladı. Hiçlik Ezici Altın Kuş'u kullanarak anında ortadan kayboldu.

 

Bang!

 

Metal zemin vahşice titredi. Kai Yang zeminde bir delik açtı. Lin Ming birkaç düzine feet ileriye indi. Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nı çekerek, ucunu Kai Yang'a doğrulttu!

 

“Durun!”

 

Siyah kıyafetli hakem soğukça homurdandı ve sahnenin merkezinde ortaya çıktı. “Bir maçı hiç kimse kesemez! Aksi halde Gökyüzü Kulesi'nin kurallarını ihlal etmiş olur!”

 

Kai Yang derin bir nefes aldı. Gökyüzü Kulesi, ihlal edilemez sağlam kurallar koymuştu; bir Yüksek Lord bile bu konuda bir istisna değildi. Kalbindeki yoğun öldürme arzusunu bastırdı ve soğukça homurdandı. “Çocuk! O ruh böceği çantasını bana ver!”

 

“Tabi, gel al!” Lin Ming'in dudakları alaycı bir gülümsemeyle kavislendi. “Birini öldürürsem, onun kullandığı her şey bana aittir. Şehir giriş belgesi dışında her şey benim! Gökyüzü Kulesi kuralları böyle gösteriyor; yanlışım varsa düzelt. Bunu neden sana vereyim? Beni öldürmek için onu kullandın, öldükten sonra da bunu sana geri mi vereceğim? Yok öyle dünya!”

 

“Sen!” Kai Yang'ın gözleri soğuk bir ışıkla parladı. “Güzel. Gerçekten iyisin!”

 

Kai Yang'ın cüppesi, kollarını salladığı anda geriye sıvandı. Hafif bir uğultulu sesle, havada kalan tüm şeytani altın böcekler, Kai Yang'ın yanına uçtu. Ancak Lin Ming'in elindeki ruh çantasındaki şeytani altın böcekler farklı bir alana girdiği için Kai Yang'ın emrini alarak onun yanına gelemezdi.

 

Lin Ming bunu engelleyemedi. Şeytani altın böcekleri kontrol etme yeteneği yoktu.

 

Lin Ming hakeme baktı ve soğukça söyledi. “Sayın hakem, Gökyüzü Kulesi kurallarına göre bu savaş ganimetleri bana ait, öyle değil mi?”

 

“Bu...”

 

Hakemin zorlandığı görülebiliyordu. Bir süre tereddüt etti ama sessiz kaldı.

 

“Lin Ming! Bir yılandan bile daha açgözlüsün! Bunları da mı istiyorsun? Rüyanda görürsün!” Kai Yang'ın kalbi öfkeyle doldu taştı.

 

Lin Ming soğuk şekilde Kai Yang'a baktı ama bir şey söylemedi. O sırada sözler işe yaramazdı, savaş da yasaklanmıştı. Bu durumda konuşmasına gerek yoktu. Herkes gerçeği görebiliyordu. Gelecekte her şey arenada son bulacaktı.

 

“Lin Ming savaşın yasak olduğu bölgelerin dışına çıkmasan iyi olur. Aksi halde, seni ölmeyi dileyene kadar yalvartacağım!”

 

Kai Yang acımasızca söyledi. Artık arenada kalmak istemiyordu. Hızlı çıktı.

 

Kai Yang arenadan çıktıktan sonra, kimse ses çıkarmaya cesaret edemedi. Atmosfer ürkütücüydü.

 

Ama arasında konuşan insanlar da vardı.

 

“Şeytani altın böcekleri Hong Zhong'a ödünç veren Kai Yang idi. Hong Zhong öldüğüne göre Lin Ming'in onları alması gayet uygun!”

 

“Başka birini öldürmek için kılıcını veriyorsun, sonra da geri istiyorsun. Bu dünyada böyle bir şey var mı gerçekten? Kai Yang çok küstah!”

 

“Bu konuda ne yapabilir ki? Lin Ming sadece acemi ama Kai Yang bir Yüksek Lord'un altında. Dayanabilecekse dayansın. Lin Ming'in birkaç düzine şeytani altın böcek almasından bahsetmiyorum bile. Ama onları yetiştirmek istiyorsa bu kolay olmayacak.”

 

Lin Ming seyircilerin konuşmalarını görmezden geldi. Hong Zhong'un uzaysal yüzüğünü çıkardı, Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı'nı gönderdi ve bir Kan İçen Mühür oluşturdu.

 

O sırada Hong Zhong'un şeytani enerjisi, Lin Ming'in vücuduna girmişti. Bu, altı kanatlı İlahi Şeytan'ın şeytani enerjisiydi. Bu enerjinin yoğunluğu son derece yüksekti. Lin Ming'in vücuduna girdikten sonra kolundaki İlahi Şeytan Dövmesi giderek parlaklaştı. İlk olarak üçüncü kanat çifti yoğunlaştı ama dördüncü çiftin belirginleşmesi çok zordu.

 

Hong Zhong'un büyük miktardaki şeytani enerjisini emdikten sonra Lin Ming'in dördüncü kanat çiftinin yarısından azı yoğunlaştı. Bu, orta altı kanatlı İlahi Şeytan ile aynıydı. Dördüncü kanat çifti tamamlandıktan sonra sekiz kanatlı İlahi Şeytan olacaktı.

 

Sekiz kanatlı İlahi Şeytan olduktan sonra, şeytani yolu yetiştirme sanatı başka bir seviyeye yükselecekti.

 

Birkaç işçi sahneye girdi ve Hong Zhong'un cesedini kaldırdı.

 

Hakem, utanç verici bir şekilde Lin Ming'e gülümsedi ve söyledi. “Zaferinizi tebrik ederim. Hong Zhong'un 95 zafer serisi vardı. Onu öldürdükten sonra 10 zafer serisi elde ettiniz. Hong Zhong'un zafer serisi, sizin serinizden daha fazla olduğu için zafer seriniz, onunkinden doğrudan 30 eksik olacak. Şu andan toplam 65 zafer seriniz var.

 

Aynı zamanda onun zafer serisini sonlandırarak dokuz katliam puanı elde ettiniz, 60 zafer serisine ulaşarak bir katliam puanı daha aldınız. Toplamda 10 katliam puanı ediyor.”

 

Lin Ming'in zafer serisi başlangıçta 52'ydi. Hong Zhong'dan 10 zafer serisi aldıktan sonra 62 olmuştu.

 

Zafer serisi 65'den az olduğu için bu miktar yükselmişti.

 

“Bu maçtan sonra iki ay boyunca yetişim yapabilirsiniz. Kapalı kapılar ardındaki inzivanızdan çıkmazsanız, bir gün içinde tüm maçlarınızı telafi etmeniz gerekecek. Genç Kahraman Lin'i saygıyla tebrik ediyorum ve parlak bir gelecek diliyorum.” Hakem gülümseyerek söyledi.

 

“Anladım.” Lin Ming hafifçe yanıtladı. Sahneden çıkmak ve yetişim alanına gitmek için arkasını döndü.

 

Gökyüzü Kulesi'nin üçüncü katına her ay yeni dövüş sanatçıları gelir, her ayda dövüş sanatçıları giderdi. Bazıları ölür, bazıları ise buradan ayrılırdı.

 

Ayrılmayı ya da ayrılmamayı her zaman seçebilirlerdi. Ama Gökyüzü Kulesi'nde kalmak için hayatını riske eden çok fazla dövüş sanatçısı vardı. Bunun nedeni, Gökyüzü Kulesi'nin sunduğu baskı ve yetişim kaynaklarıydı. Bu yetişim ortamı, Gökyüzü Kulesi'ne özgü bir şeydi.

 

Lin Ming bu sefer başka bir yetişim alanına girdi. Bu.. Ateş Kavramı'ydı.