Martial World - Bölüm 571: Şeytani Altın Böcekler

---

 

Bölüm 571: Şeytani Altın Böcekler

Editör: Kinyas

 

Lin Ming'in Kafir Tanrı Gücü ikinci katmana dokunmuştu. Kafir Tanrı Tohumu'nun gerçek özü sıkıştırma yeteneği gelişmişti ve güç ile gerçek öz artışı başka bir seviyeye çıkmıştı.

 

Lin Ming'in Sekiz İç Gizli Kapı'ya dokunmasıyla, dayanıklılığı ve azmi de eskisinden daha iyiydi.

 

Şu anda Kafir Tanrı Gücü'yle Lin Ming'in savaş gücü korkunç bir seviyeye gelmişti. Diğer yeteneklerini ise kullanmadı. Üçüncü katta yürümesi gereken hâlâ uzun bir yol vardı.

 

Sıkıştırılmış gerçek öz patladıktan sonra, Lin Ming Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nı kavradı. Kutsal Şeytan Yıldırım Ruhu tamamen mızrakla birleşti ve Kan İçen Mühürler havada birleşerek ilerledi. Gerçek öz dalgaları havayı ezici bir tsunami gibi doldurdu!

 

Hong Zhong'un figürü aniden Lin Ming'in karşısında ortaya çıktı. Şeytan özünü sınıra kadar yükseltmişti.

 

Kutsal Mabet Baskısı!

 

Hong Zhong tüm vücudunun siyah bir ışık pelerini ile sarılmasıyla dünyaya düşen bir meteor gibiydi.

 

Bu hamle, Toprak Kavramı'nın asilliğini içeriyordu.

 

Dev Şeytan ırkının yeteneği, kavramların kavramasında yalan söylemiyordu. Ancak Gökyüzü Kulesi'nin üçüncü katının zirve yetişim alanlarında onlar bile bir Kavram kavrayabilirdi.

 

Bu Kavram'ın dışında Hong Zhong'un korkunç fiziksel gücü kalın şeytan özünün yanında daha da sıradışıydı.

 

Hong Zhong en güçlü saldırısını kullandığı anda tüm arena siyah bulutlar ile kaplıydı. Bu sanki büyük bir dağ tarafından bastırılmak gibiydi.

 

“Ne muhteşem bir hareket. Ağır mızrağın avantajı, boyun eğdirme yeteneği ve potansiyelinde yatıyor. Hong Zhong'un bu saldırısı bu gerçeği ortaya çıkarıyor.”

 

“Hong Zhong gücünü gerçekten saklamış! Sadece bu hamle bile onun ilk 30'a girmesine yetebilir. Lin Ming bunu nasıl savunacak acaba?”

 

Arenadaki dövüş sanatçıları sabırla bekledi. En iyi ustaların savaşında zafer ve yenilgi genellikle bir anda belli olurdu. Bundan önceki hamleler deneme saldırılarıydı.

 

Arenanın köşesindeki Muk Gu endişeliydi. Hong Zhong'un bu saldırısı gerçekten yeri sallayacak güçteydi. Lin Ming bunu gerçekten savunabilir miydi?

 

Derin toprak gücünü içeren bu hamleyle karşılaşan Lin Ming gerçek özünü sınırına kadar döndürdü. Lin Ming hiçbir usta yetenek olmadan, Kafir Tanrı Gücü'nün sadece ikinci katmanına dokunarak büyük bir güç artışı yaşamıştı.

 

Katliam!

 

İradesi ve potansiyelini bu saldırıya döktü. Lin Ming, Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın en büyük gücünü yakalamayı başardı.

 

Yüz tane Kan İçen Mühür, tamamen Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'yla birleşti. Lin Ming ayrıca Gökyüzü Kulesi'nde birçok ustanın kan özünü çektikten sonra Büyük Vahşi Kan Kargısı'nın ne kadar güçlendiğini görmek istiyordu.

 

Kacha!

 

Hong Zhong'un ezici momentumu ve dalgalanan şeytan özü, Lin Ming'in mızrağıyla buluştu. İki saldırı da yoğun çatışma halindeydi, kimse geri adım atmadı.

 

“Mm?”

 

Hong Zhong, Lin Ming'in tüm gücünü kullandığı bu hamleyi engelleyebileceğini düşünmemişti!

 

“Kırıl!”

 

Hong Zhong kükredi ve vücudundaki şeytan özün tamamı yeteneğinden geçmeye başladı. Lin Ming'i tek hamleyle yenmek istiyordu ama o anda birkaç göz kamaştırıcı kızıl Kan İçen Mühür ona doğru bıçaklar gibi ilerledi. Kan İçen Mühürler, doğrudan Hong Zhong'un göğsünü delmek için şeytan özü bulutundan içeri girdi! Bu Kan İçen Mühürler, Xue Man ve Xing Tian'dan oluşturulmuştu; onlar inanılmaz derecede keskindi!

 

“Ne!?”

 

Hong Zhong korktu. Bu kritik anda gözleri kan kırmızısına döndü. Büyük Çan Kalkanı'nı açmak için zorlukla tüm şeytan özünü kullandı.

 

Chi!

 

Kan İçen Mühürler doğrudan Hong Zhong'un kalkanını keserek delik açtı. Bu sıkıntılı durumda Hong Zhong'un zaten kırılan kalkanı, eskisinden daha kırılgan oldu.

 

Hong Zhong geriye uçarken sefil şekilde öksürdü. Göğsünde iki tane derin yara açılmıştı. Ciğerleri kesilmişti ve her yerinden kan fışkırıyordu!

 

Seyircilerin tamamı aptal gibiydi. Lin Ming, Hong Zhong'un saldırısını sadece engellememiş, ayrıca karşı saldırıya geçerek onu yaralamıştı!

 

İki derin yara, Dev Şeytanlar için kabul edilebilirdi; onların savaş yeteneklerini çok etkilemezdi.

 

Ama ciğerleri de kesilmişti, az sonra ne olacaktı? Sıradaki kalbi miydi?

 

Bu savaş Hong Zhong'un yenilgisiyle sonuçlanmak üzereydi!

 

Lin Ming, Kafir Tanrı Gücü'nü geri çekti ve kalan gerçek özünü kurtardı. Havada dans eden Kan İçen Mühürler de Lin Ming'in vücuduna hiçbir iz bırakmadan geri döndü. Lin Ming'e göre, Büyük Ezici Kargı Sanatı sadece bir öldürme yeteneği değildi, ayrıca yetişimi arttırmak için kullanılan bir yetişim yöntemiydi. Kan Kıyım Bozkırları'nda Büyük Ezici Kargı Sanatı'nı kullanması, yetişimini Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'ne göre çok daha hızlı ilerletiyordu.

 

Hong Zhong yerde sürüklenerek doğruldu. Parlayan öfkesiyle yüzündeki mühürler kırmızıya döndü. Lin Ming'e bakarken, gözlerinde, yaralanan çılgın vahşi canavarlara benzeyen parlak bir ışık belirdi.

 

“İyiymiş! Gerçekten beni bu duruma kadar getirdin. Bu hamleyi kullanmak istemiyordum ama şu anda iskeletinin parçalarının bile kalmayacağından emin olacağım!”

 

“Ne? Az önce bunun son yeteneğin olduğunu söylememiş miydin?” Lin Ming alay etti.

 

Az önce Hong Zhong son kartını kullanmak için Lin Ming tarafından bastırıldığında acımasız sözler söylemişti. Bu hamlede Lin Ming'i öldürmek istiyordu ama şimdi bu yeteneği kullandıktan sonra kendisi ciddi şekilde yaralandıktan sonra Lin Ming hiçbir zarar görmemişti.

 

Şu anda bu vahşi sözlerin hiçbir anlamı yoktu. Bunlar bir korkağın ölümden korkmasından başka bir şey değildi.

 

“Hong Zhong'un kazanma umudunun fazla olduğunu sanmıyorum!”

 

“Aurası eskisinden daha zayıf; çok fazla şeytan özü tüketti. Kazanmak için son bir hamlesi olsa bile bu gerçekten zaman kaybı olur.”

 

“Lin Ming'in kazanacağını düşünmemiştim. Gücü, gerçekten ilk 30'a girmeye yetebilir. Bu acemi gerçekten korkutucu!”

 

Sahnenin etrafındaki seyirciler arasında konuşurken, Hong Zhong'un kazanacağını düşünen kimse kalmamıştı. Ama savaşı tartışmaya başladıklarında aniden durdular. Hong Zhong'un belinden bir böcek torbası çıkardığını gördüler.

 

“Ruh böcekleri mi? Hong Zhong bunlardan mı yetiştiriyordu?”

 

Vızıltı sesleri!

 

Hong Zhong ruh böceği çantasını açtığı anda koyu altın bulut gibi bir grup koyu altın böcek çıktı.

 

Her ruh böceği, bir fasulye büyüklüğündeydi ve inanılmaz vahşi görünüyorlardı. Bunu gören tüm dövüş sanatçıları şok oldu.

 

Şeytani altın böcekler!

 

Bunlar İlahi Şeytan Yedi Yıldız Kai Yang'ın yetiştirdiği ruh böcekleri değil miydi?

 

Nasıl Hong Zhong'un eline geçmişti?

 

Bu şeytani altın böcekleri yetiştirmenin maliyeti çok yüksekti. Her kullanıldıklarında biraz kayıp olurdu. Bir seferde düzinelerce kaybetmek normaldi. Bunu bir başkasını nasıl ödünç verebilirdi?

 

Burası herkesin her zaman birini öldürdüğü Gökyüzü Kulesi üçüncü katıydı. Kim son çaresini veya gizli yeteneğini başkasının kullanması için verirdi ki? Bu bir şaka değildi değil mi?

 

“Hong Zhong şeytani altın böcek mi yetiştiriyordu?” Bir dövüş sanatçısı buna inanmakta zorlandı. Bir şeytani altın böcek, muhteşem ve garip bir ruh böceğiydi. Kim onu sadece istediği için yetiştirebilirdi ki?

 

“Ters giden bir şeyler var. Onların Kai Yang'ın şeytani altın böcekleri olduğuna eminim!”

 

Başka bir dövüş sanatçısı söyledi. Kai Yang'ın birçok kere bu şeytani altın böcekleri ortaya çıkardığı maçını izlemişti. Bu böcekler ile ilgili hafızası özellikle derindi.

 

Ancak durum ne olursa olsun, şüphesiz bir şey doğruydu.

 

Lin Ming tehlikedeydi!

 

“Bu doğruysa, Kai Yang'ın şeytani altın böcekleri nasıl Hong Zhong'un eline geçti?” Seyircilerin arasındaki Muk Gu'nun endişesi giderek arttı. Kai Yang'a baktı. Kai Yang yüzünde hiçbir şaşkınlık belirtisi olmadan izlemeye devam ediyordu. Kai Yang gerçekten Hong Zhong'a böceklerini ödünç mü vermişti?

 

“Dostlukları bu seviyeye ulaşmamış olmalıydı, bu nasıl oldu?”

 

Muk Gu bunun nedenini anlamadı.

 

Ama sahnede, şeytani altın böcekler zaten Lin Ming'in düzinelerce feetlik etrafını sarmıştı. Şeytani altın böcekler, büyürken kendi kabuklarının metal özüne ek olarak her türlü nadir ve değerli materyali yemişti. Bedenleri baştan aşağı bir silahtı. Özellikle de çok fazla olmalarıyla. Eğer bu şeytani altın böcek ordusu birine doğru hücum ederse, ardında iskeleti bile kalmayabilirdi.

 

“Lin Ming! Geber!”

 

Hong Zhong güldü. Şeytani altın böcekler her kaçış yolunu engelleyerek saldırmaya başladı!

 

Lin Ming'in gözleri soğuk bir ışıkla parladı. “Kan Mührü Büküm Cinayeti!”

 

Kan İçen Mühürler ateşlendi ve havada bir saber gibi bir girdap oluştu. Bir çın sesiyle, çok sayıda şeytani altın böcek geriye doğru savruldu. Ancak çoğu düzinelerce feet uzağa gitmesine, hatta bazıları kırılarak yere düşmesine rağmen hiçbiri yaralanmamıştı. Sadece birkaç nefeste, bu şeytani altın böceklerin hepsi tekrar yükseldi!

 

Bu kanatlı böceklerden çok fazla vardı; Kan İçen Mühürler hepsini vuramıyordu. Bu düzinelerce uçan böcek yara almamıştı. Hepsi bir grup oldu ve Lin Ming'e doğru uçtu!

 

Uzay Kavramı!

 

Lin Ming'in ayakları Hiçlik Ezici Altın Kuş'a dokundu ve anında olduğu yerden kayboldu. Neredeyse hiçbir boşluk olmayan böceklerle kuşatıldığı durumdan kaçtı.

 

Şeytani altın böcekler metal zemine çarptı. O anda dizi oluşumuyla desteklenen metal zemin, üzerine asit dökülmüş gibi eridi. Yerde büyük bir boşluk oluştu. Bu tür bir saldırı, bir kişiye çarparsa, ondan geriye hiçbir şey kalmazdı!

 

“Çok vahşi!”

 

Lin Ming bu böceklerin gücünü kabul etmeden edemedi. Bu şeytani altın böceklerin sağlam olması bir yana, saldırı güçleri de korkutucuydu. Bu kullanma yöntemi, herkesin kalbini salladı.

 

“Hehe, nereye saklanacaksın bakalım!” Hong Zhog bağırdı ve uzaktan Lin Ming'e baktı.

 

Lin Ming kılıç gibi keskin gözleriyle Hong Zhong'a baktı.

 

“Ne? Onun yerine bana mı saldırmak istiyorsun? Çok salaksın!” Hong Zhong soğukça homurdandı. Şeytani altın böcekler önünde koyu altın bir sis oluşturdu. Şeytani altın böcekleri komuta edip kendini ölümcül bir saldırıya açık bıraksaydı, gerçekten aptal olarak kabul edilirdi.

 

“Savunma formu!”

 

Hong Zhong emrini verdi ve ruh böcekleri önünde kabuklarını açarak genişledi. Fasulye büyüklüğündeki ruh böcekleri, kabuklarını uzattıktan sonra güvercin yumurtası büyüklüğüne geldi. Bir araya gelen bu böcek yığını, Hong Zhong'un önünde bir kalkan oluşturdu.

 

“Saldırı formu!”

 

Hong Zhong başka bir emir verdi. Önündeki şeytani altın böceklerin birazı, Lin Ming'in karşısına doğru ilerledi. Bedenleri değişti ve aniden bir boynuz şeklini aldılar. Ayrıca bu boynuz titriyordu, bir yasanın gücünü içeriyordu.

 

Titreşim Yasası…

 

Lin Ming titreşim gücüne yabancı değildi. İpek Gibi Akış, titreşim gücünü muhteşem bir şekilde ortaya koyabiliyordu.

 

Mutlak savunma ve mutlak saldırı. Bu şeytani altın böcekler, hem savunma, hem de saldırı silahıydı. Çevredeki bütün dövüş sanatçıları şok oldu. Bu savaşma yönteminin gerçekten bir zayıflığı yoktu!

 

Bundan nasıl kurtulabilirdi?

 

Herkes, hiçbir detayı kaçırmamak için gözlerini pür dikkat sahneye çevirdi.

 

“Bu küçük ruh böcekleri birçok gizemi barındırıyor. Yüksek hızlı titreşimli boynuz, bir dövüş sanatçısının koruyucu gerçek özünü muhtemelen kolayca delebilir. Bu böceklerin saldırısına maruz kalan birisi için artık umut kalmaz!”

 

Lin Ming yüzünü buruşturdu. Şu anda kendi oluşturduğu yeteneği, Antik Anka Kuşu kanı ve Sekiz İç Gizli Kapı vardı. Bu üç öldürme hamlesini kullanmak istememişti ama başka şansı yoktu. Hong Zhong'un ve şeytani altın böceklerin karşısında Lin Ming artık gücünü saklayamazdı.

 

Elindeki Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı yatay şeklini aldı. Sapında yıldırımlar parladı. Yıldırım ışığı, uzayın içini delebilirmiş gibi görünüyordu!