Martial World - Bölüm 509: Hayal Işığı

---

 

Bölüm 509: Hayal Işığı

Editör: Kinyas

 

Lin Ming, Lei Jingtian'ın uzaysal yüzüğünü çıkardı ve cesedine bir ateş topu yollayarak onu küle çevirdi. Böylece neslin ateşli ve hırslı bir Tarikat Ustası bir Geç Aşama Dönen Çekirdek seviyesi, rüzgarda uçuşan küllere dönüştü.

 

Lei Jingtian... ölmüştü!

 

Tüm İlahi Anka Kuşu Adası öğrencileri sessizliğe boğuldu. Üzücü bir savaş, aynı oranda üzücü şekilde sonuçlanmıştı. Lin Ming'in tüm vücudu kanla ıslanmıştı ve Lei Jingtian'ın tek bir kemiği bile kalmamıştı. Bir Geç Aşama Dönen Çekirdek elderi, sadece iki nefes içinde Lin Ming tarafından çıkmazın içine sokulmuş ve acımasızca öldürülmüştü!

 

Mu Qingyi derin bir nefes aldı, Mu Bingyun'un ifadesi bile karmaşıktı. Birini yenmek ve öldürmek tamamen farklı kavramlardı! Lin Ming'in gücü bu dünyanın yasalarından sıyrılsa bile bu muhteşem bir başarıydı.

 

Lin Ming'in serbestçe büyümesi sağlanırsa, zaman içinde hangi seviyeye ulaşacağı düşünülemezdi.

 

Lei Jingtian'ın küllere dönmesiyle Mu Yanzhuo başının döndüğünü, gözlerinin karardığını ve neredeyse yere yığılacakmış gibi hissetti. Mu Qingshu ise gökyüzünün üstüne çöktüğünü hissediyordu. Uzaktan Lin Ming'e baktı ve tüm vücudunu bir ürperti sararken dudakları soldu.

 

İhanetlerinin başından itibaren işleri geri çevirmenin bir yolu yoktu. Vücutlarındaki kan sözleşmesi, başlarında inmeyi bekleyen bir giyotin gibiydi.

 

“Gidelim!”

 

Mu Chihuo'nun sesi aniden Mu Yanzhuo ve Mu Qingshu'nun kulaklarında çınladı.

 

Gidelim mi? Nereye?

 

Mu Yanzhou uzaktan tek bir söz söyleyemeden baktı.

 

“İşe yaramaz!” Mu Chihuo da şu anda soğuk terler döküyordu. Aslında üçünün de farklı taraflara kaçmasını planlamıştı. Böylece belki onun kaçma şansı olabilirdi. Ama Mu Yanzhuo'nun cansın ifadesini gördü, tek başına kaçmaya çalışsa bile Lin Ming muhtemelen garip yapışkan sanatıyla onu engelleyecekti. Mu Chihuo bunu düşününce omurgasından bir ürperti indi.

 

Kan sözleşmesi ona sadece yarım yıl veriyordu. Bu kısa süre içerisinde bir destek bularak Lin Ming'i öldürebilir miydi?

 

“Sizi iki aptal!” Mu Chihuo'nun ifadesi şiddetliydi. “Bu kaçmak için son şansımız. Yakalanarak sakat kalmayı ve sonunda ölmeyi beklemek istiyorsanız, tamam. Ama sen bu sonu kabul etmiyorum!”

 

Mu Chihuo'nun sözleri, Mu Qingshu'nun kulaklarında yıldırım gibi yankılandı. Mu Qingshu son umut kırıntısına tutundu. “Kıdemli Usta Mu, lütfen kurtar beni. Ne yapmalıyız? Ölmek istemiyorum!”

 

“Ölmek istemiyorsan kan özünü yak ve benimle kaç. Bu son şansımız!”

 

Soğuk bir rüzgâr esti ve Lei Jingtian'ın küllerini saçtı.

 

Zi zi zi!

 

Küllerin üstünde hafif bir yıldırım ışığı parladı. Mor bir ışık topu aniden küllerin içinden çıkarak gökyüzüne uçtu!

 

Lin Ming bunu gördüğü anda homurdandı ve elini uzattı. Gökyüzünden mor bir yıldırım ağı indi ve mor ışık topunu sardı.

 

Mor ışık topu şiddetli şekilde sarsıldı ama yıldırım ağının prangalarını kıramadı; sadece itaatkar şekilde bekleyebilirdi.

 

“Bu Hayal Işığı!”

 

Lin Ming elini salladı ve ışık topunu kavradı. Bu yıldırım topu, sadece bir yumruk büyüklüğündeydi. Yüzeyinde antik bir canavar görüntüsü gibi bir yüz vardı.

 

Efsanelere göre, Hayal Işığı, antik bir yıldırım özellikli deniz canavarından alınan özel bir Yıldırım Ruhu idi. Yıldırım özellikli deniz canavarı öldükten 10.000 yıl sonra, bir dizi tesadüf meydana gelerek bu Yıldırım Ruhu'nu oluşturmuş. Bu Yıldırım Ruhu, ruhu söndürmek ve yutmak gibi doğuştan gelen bir yeteneğe sahipti. Bir insanın anında bilincini kaybetmesine ve bir aptala dönüşmesine neden olabilirdi. Böyle özel bir teknik, anıları silmek veya aramak için bile kullanılabilirdi.

 

“Belki de bu ışık topunun üstündeki yüz, antik yıldırım özellikli deniz canavarına aittir. Ama canavarın ne türde olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Lei Jingtian, böyle bir Yıldırım Ruhu'nu elde ettiği için büyük bir şansa sahip olmalı.”

 

Lin Ming, Yıldırım Ruhu'nu mühürlemek için birkaç sembol çizmek üzereydi ama o anda Mu Chihuo'nun vücudundan kalın bir öldürme arzusu yayıldı.

 

Lin Ming alaycı şekilde güldü. “Ölümünü arıyorsun!”

 

“Yap şunu!”

 

Mu Chihuo haykırdı ve uzun kılıcını yakaladı. Mu Yanzhuo ile birlikte doğrudan Mu Qianyu'ya atıldı. Aynı anda Mu Qingshu, Zhang Zhen'e ilerledi.

 

Üçü aynı anda kan özünü yaktı.

 

İlahi Anka Kuşu Adası güçlerinin içinde Mu Qianyu ve Zhang Zhen, Lin Ming'e en yakın iki kişiydi. Özellikle de Mu Qianyu Lin Ming için çok önemliydi. Onu yakalarlarsa, yaşama umutları olabilirdi.

 

“Rüyanda görürsün!”

 

Mu Qingyi, Mu Qianyu'yu savunmak için atıldı ama Mu Yanzhuo'nun kılıç ışığıyla geriye çekilmeye zorlandı.

 

Mu Chihuo son derece hızlıydı. Anında Mu Qianyu'nun önüne geldi ve kılıcını ona doğrulttu!

 

Sonuçta Mu Chihuo bir Orta Dönen Çekirdek ustasıydı ve kan özünü yakmıştı. Doğal olarak Mu Qianyu'dan çok daha güçlüydü.

 

Mu Chihuo'nun hamlesini görünce Mu Qianyu geriye çekildi. Vermillion Kuşu Kılıcı'nı aldı ve Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'ni sınırına kadar döndürdü. Kılıcını parlak alevlerle ileri itti.

 

Bu arada Mu Bingyun aniden onun yanında belirdi. Mavi Luan Kılıcı'nı çekti ve her yöne kemik ürperten bir soğuk yayıldı.

 

Ateş ve buz birleşti, Luan ve Anka Kuşu savaştı!

 

Peng!

 

Gerçek öz şok dalgaları yayıldı. Mu Chihuo'nun kan özünü yakmasıyla gerçekleştirdiği saldırı, Mu Qianyu ve Mu Bingyun'un kombine hamleleriyle engellendi. İkili sadece geriye savruldu. Enerjilerinin büyük miktarını kullanmalarına rağmen yaralanmadılar.

 

Mu Chihuo'nun kalbi sinirle yükseldi. Onları takip etmek istedi ama o anda kulaklarında bir ses yankılandı. “Öl!”

 

“İlkel Kargı Hamlesi!”

 

Kan İçen Mühürler'in dönmesiyle, Mu Chihuo'nun vücuduna güçlü bir emme kuvveti girdi ve hızının büyük oranda azalmasına neden oldu.

 

Mu Chihuo yüksek sesle kükredi. Ancak ne kadar mücadele ederse etsin, Kan İçen Mühürler'in bağlarını kıramadı.

 

Mu Chihuo'nun ifadesi değişti. “Lin Ming, bekle. Söylemem gereken şeyler var...”

 

“Cehennemde söylersin!” Lin Ming'in ifadesi soğuk ve kararlıydı. Kargısını ileriye doğru itti. Büyük Vahşi Kan Kargısı, Mu Chihuo'nun önünde uzayda bir kapı açmış gibi bir anda belirdi.

 

“Ahhhh!” Mu Chihuo'nun gözleri, çılgın ve umutsuz bir ışıkla parladı. Tüm gücüyle Büyük Vahşi Kan Kargısı'na saldırdı!

 

Kacha!

 

Kılıç enerjisi çöktü ve ateş gerçek özün dönen dalgaları, güçlü bir girdabın içine emildi. Lin Ming'in kargısı, Mu Chihuo'nun dantianına girdi.

 

Bu kritik anda Mu Chihuo dilini ısırdı. Avucuna gerçek öz sardı ve Büyük Vahşi Kan Kargısı'nın sapına vurdu.

 

Kan fışkırdı. Mu Chihuo'nun umutsuz saldırısı, Lin Ming'in hamlesinin yönünü değiştirmeyi başardı. Dantianını zorlukla kurtardı ama kargı ağzı doğrudan karnına gelmeye devam etti!

 

Mu Chihuo'nun ağzı kanla doldu. Gözlerinde umutsuzluk belirdi. “Sen...”

 

“Geber!”

 

Lin Ming'in ifadesi değişmedi. Mu Chihuo'nun içindeki Büyük Vahşi Kan Kargısı büküldü ve organlarını parçaladı. Büyük miktarda kan ve et parçası döküldü.

 

“Beden Yırtan Kemik Parçalayan Yumruk!”

 

Gerçek öz, Lin Ming'in sağ elinde birleşti ve 10.000 titreşimli gerçek öz iplikleri ilerledi. Lin Ming, Mu Chihuo'nun göğsüne yumruk attı ve doğrudan kaburgalarına girerek orayı parçaladı!

 

Lin Ming'in yumruğuyla Mu Chihuo kırık bir uçurtma gibi geriye uçtu! Yere çarptığında ölümün eşiğindeydi.

 

“Kardeş Chihuo!” Mu Yanzhuo bunu gördüğü anda korkmaya başladı. Gözleri parladı ve tüm cesaret kalıntısını kaybetti.

 

Diğer taraftaki Mu Qingshu karanlık bir ifadeye sahipti. Kalbi umutsuzluk içindeydi. Diğer gençler ile savaşırken, tek bir hamle takasında dört beş kılıç ışığı onu delmişti. Kıyafetleri parçalandı ve yere düşerken kanla kapıydı.

 

“Ku ku ku!” Mu Qingshu, kendini desteklerken bir ağız dolusu kan tükürdü. Lin Ming'e bakarken gözleri öfke ve isteksizlikle doluydu.

 

“Lin Ming! Mu Qingshu, dudakları kanayana kadar ısırdı. Bu aşamaya geldikten sonra zaten tüm umudunu kaybetmişti. Lin Ming yüzünden her şeyini kaybetmişti.  Mu Qianyu'yu kaybetmişti ve Vermillion Kuşu Bölümü'nün bir numaralı genci statüsünü ve ünvanını kaybetmişti. Ve şimdi yetişimini ve yetişim yöntemlerini kaybedecekti.

 

Lin Ming, Mu Qingshu'nun başına geldi. Gözlerinde nefret yoktu, sadece acıma duygusu vardı. Mu Qingshu gibi birisi, Lin Ming'in nefretini kazanma niteliklerine sahip değildi.

 

”Her şeyini senden nefret ettiğim için mi aldığımı sanıyorsun?” Lin Ming alaycı şekilde güldü. Mu Qingshu'nun tüm düşüncelerini fark etmişti. “Diğerlerinden daha zayıfsın ve seni bu duruma sokan asıl şey, kıskançlığın. Gerçekten acınacak haldesin.”

 

Mu Qingshu konuşmadı, sadece gerçek özünü sınırına kadar döndürürken nefret dolu gözlerle Lin Ming'e baktı. Mu Qingshu'nun derin nefreti, Lin Ming'in canlı canlı derisini yüzecek seviyeye gelmişti.

 

“Beni öldürmek mi istiyorsun? Bu şansı sana vermeyeceğim!” Lin Ming aniden avucunu çevirdi ve Mu Qingshu'nun göğsüne vurdu. Vahşi gerçek öz, Mu Qingshu'nun vücuduna girerek meridyenlerini parçaladı! 

 

Nabız Kesici Avuç!

 

Pah!

 

Mu Qingshu, bir kez daha kan tükürdü. Topladığı tüm gerçek özü dağılmıştı. Yerde ölü köpek gibi yatıyordu; dudakları titriyor ve gözleri öfke saçıyordu.

 

Lin Ming rakibine bir şans bile vermedi. Acımasız olmak, gelecekteki sıkıntılarından kurtulmak için en iyi yoldu.

 

Bu, Ouyang Boyan'ın Lin Ming'e öğrettiği bir dersti.

 

Lin Ming'in acil kurtarma harekatı olmasaydı, Qin Xingxuan çoktan ölmüş olacaktı.

 

“Qingshu!”

 

Mu Yanzhuo, Lin Ming'in avucunun Mu Qingshu'ya vurduğunu görünce derin bir acı hissetti. Bu kumarın başlangıcında, bu sefil başlangıcı hayal etmişti. Ama bu derece üzücü olacağını düşünmemişti.

 

“Kazanan kraldır, kaybeden ise acımasız. Ben, Mu Yanzhuo, atalarımdan özür diliyorum.” Mu Yanzhuo umutsuzluk içinde söyledi. Daha sonra vücudundaki tüm gerçek öz patladı. Vücudu her yerinden patlarken peng sesleri çıktı. Kendi meridyenlerini yok ederek intihar etti!

 

Mu Yanzhuo yüz üstü yere düştü ve vücudundan kan aktı.

 

“Öldü.”

 

Mu Qingyi iç çekti. Hainlerin hepsi ölmüştü. Ama biraz bile mutlu değildi. Bu savaşı kazanmalarına rağmen İlahi Anka Kuşu Adası büyük bir darbe almıştı. Bir Orta Dönen Çekirdek elderi, bir tane de Erken Dönen Çekirdek elderi ölmüştü. Ayrıca gelecekte Dönen Çekirdek ustası olacak Mu Qingshu da ölmüştü. Ve tüm bunlar insanın doğasından kaynaklanmıştı. Güç yüzünden savaşmışlardı, açgözlülük yüzünden can vermişlerdi.

 

Lin Ming, Mu Yanzhuo'ya vaktı ve Lei Jingtian'ın geride bıraktığı Hayal Işığı'nı çıkardı. Düzinelerce sembol çizdi ve Yıldırım Ruhu'nu mühürleyerek sardı. Daha sonra bir yeşim kutu çıkardı ve içine koydu.

 

Mu Yanzhuo'dan kalanlarla ise ilgilenmedi. Bunlar İlahi Anka Kuşu Adası'nın iç işleriydi. Onları almamalıydı, zaten onlardan yoksun da değildi.