Martial World - Bölüm 384: Sıkıştırılmış İlik, Şeytan Sanatları'na Karşı

---

 

Bölüm 384: Sıkıştırılmış İlik, Şeytan Sanatları'na Karşı

Editör: Kinyas

 

Antik şeytan sanatlarının gücüyle ve Lei Mubai'nin saçlarının kırmızı ışıkla kaplandığını görünce, Lin Ming onun Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nden olduğunu net olarak doğrulamıştı.

 

‘Antik şeytan sanatları kişinin gücünü katlayarak artırabiliyor mu?’ Lin Ming'in dudakları gülümsemeyle kıvrıldı. ‘Sıkıştırılmış İlik'in %20'sini tamamlamasaydım, bu savaşı kesinlikle kaybederdim. Ama şu anda Lei Mubai gücümün sınırlarına kadar savaşmamı sağlayabilir! Sıkıştırılmış İlik'in %20'sine ek olarak Kafir Tanrı Gücü açılırsa, sonuç ne olacak merak ediyorum.’

 

Lin Ming, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nı yatay olarak kavradı ve sahnede durdu, vücudu erdemli bir ışık yayıyordu. Aniden, aurası kalınlaşmaya ve giderek şiddetlenmeye başladı. Her şeyi süpürebilecek bir mızrak niyeti belirdi. O anda Lin Ming ölçülemez keskinlikteki bir hazine mızrak gibiydi. Tek bir düşüncesiyle dünyayı delebilirdi!

 

“Mm? Lin Ming'in aurası yoğunlaşıyor!”

 

“Sadece yoğunlaşmıyor, gerçek özü de giderek kalınlaşıyor! Tanrım! Bir Nabız Yoğunlaştırma Aşaması dövüş sanatçının gerçek özü nasıl bu kadar kalın olabilir!?”

 

Şu anda herkes Lin Ming'in vücudundan yayılan geniş auranın sonsuz bir okyanus gibi olduğunu hissetmişti. Gerçek özü, sınırsız ve sonsuz fırtınanın vahşi dalgaları gibiydi!

 

Lin Ming'in meridyenleri ve akupunktur noktaları, böyle korkunç bir gerçek özü bırakmayı başaramadı. Lin Ming'in gerçek özünün büyük bir kısmı iliğinin içinde gizlenmişti ve şu anda tüm gizli gerçek özü dışarıya çıkmıştı; Sıkıştırılmış İlik'in %20 gücü tamamen serbest bırakılmıştı!

 

Ziyafetin onur koltuğunda oturan Mu Fengxian'ın uykulu gözleri aniden açıldı, ifadesi gördüklerine inanamadığını gösteriyordu. Birkaç saniye boyunca Lin Ming'i izledi, derin bir nefes aldı ve kendi kendine konuştu. “Bu çocuk derin bir havuzdaki ejderha. İlahi Anka Kuşu Adamız yeterince büyük bir kadere sahipse ve bu ejderha gökyüzüne yükselene kadar yaşadığı felaketlerden kurtulabilirse, nirvana ile bir anka kuşu olarak yeniden doğacak ve süzülecek...”

 

Lin Ming'in aurası arttıkça, sahneyi izleyen tüm gençlerin gözleri genişledi. Ağızları açık kalmıştı ve şaşkınlık içerisinde izliyorlardı.

 

Lei Mubai buna dayanamadı. Aurası yükseldiği için artık beklemek istemiyordu.

 

Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı patladı. Lei Mubai haykırdı. “Dünyayı Boyayan Kan!”

 

Kan kargısı savruldu. Bu hareketten sonra sahnedeki aura aniden değişti, sanki fırtınalı ve şiddetli kan dalgaları her yönden geliyor gibiydi. Lei Mubai ileriye doğru atıldı ve vücudu Lin Ming'in karşısında beliren bir hayalet gibiydi, mızrağını beline doğru savurdu.

 

Bu kargı hamlesi ağır ve yüksek potansiyel içeriyordu. Küçük bir dağ zirvesi bile bu hamleyle yerle bir olabilirdi!

 

Lin Ming kargının içinden gelen görünmez gücün kanını çektiğini, saldırdığını ve tüm damarları patlatmak istediğini hissetti.

 

‘Bu Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı'nın kan özü üzerinde etkisi mi var? Lei Mubai'nin elindekileri gizlemek gibi bir niyeti yok anlaşılan. Normal bir dövüş sanatçısı bu kargı darbesini alsaydı, kanı geriye doğru fışkırır ve şok etkisinde can verirdi!’

 

Lin Ming'in zihninindeki düşünceler hızlandı. Sarmal Ejderha Çelik İğnesi, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nın üstünde yoğunlaştı ve mızrak kendi sarsılmaz iradesini içeriyor gibiydi. Mızrak süpürdüğü anda anlık hızlanması nedeniyle, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı kan kargısına çarptığında hafifçe büküldü.

 

Kacha!

 

Kan kargısı, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'na çarptığı anda bastırıldı. Suyun içinde bastırılan kan kırmızısında büyük bir köpek balığı gibiydi.

 

Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı, Büyük Vahşi Kan Kargısı'nı bastırdı. Kargının sıkıştırılmış kan canlılığı, serbest kaldı ve şiddetli kan dalgaları oluşmasına neden oldu!

 

İki genç usta mücadele etti. Mızrak ve kargı birbiriyle çarpışırken havada kırmızı ve mor yıldırımları oluşturdu.

 

Yoğun mor ve kırmızı gerçek özün etkisi, gürleyen bir kasırga gibiydi. Kasırga yerdeki sayısız taşı kaldırdı ve koruyucu dizi bariyerine doğru vurdu.

 

Ping ping ping!

 

Güçlendirilmiş ışık perdesi bir kez daha titredi.

 

Mevcut tüm kahramanların ifadesi değil, özellikle de Xiantian Âlemi dövüş sanatçılarının. Hepsi korkmuştu ve ne olduğunu anlayamamıştı. İki genç savaşırken, auraları çığlara ve heyelanlara sebep olacak bir güç barındırıyordu. Bu gerçekten iki genç arasında çıkan bir savaş mıydı?

 

Lei Mubai dişlerini sıktı, vücudundaki kaslar ve damarlar şişti. Lin Ming'in kendisiyle savaşmak için denk niteliklere sahip olduğunu söylemekten başka şansı yoktu!

 

‘Bu çocuk, gerçek özü antik şeytan sanatlarını kullandıktan sonra bile benimkinden daha kalın; bu nasıl olabilir!? Direkt saldırı mümkün değil. Mızrağından kaçınmalı ve doğrudan vücuduna saldırmalıyım.’

 

Lei Mubai bunu düşündüğü anda, ayaklarını hareket ettirerek aniden hızlandı. Geriye doğru adım atarken, figürü düzensiz şekilde yer değiştirdi. Elindeki kan kargısı, kan gölgesi dizisine dönüştü!

 

“Hız karşılaştırması mı yapmak istiyorsun?” Lin Ming güldü. Lei Mubai, Jiang Baoyun gibi hız konusunda uzmanlaşmış bir dövüş sanatçısı değildi. Eğer hız savaşı istiyorsa, istediğini verecekti! Her gün Rüzgâr Kavramı'nı geliştirmesi bir yana, Lin Ming'in Hiçlik Ezici Altın Kuş'u da gün geçtikçe ikinci katmana yaklaşıyordu. Yakında bir sonraki seviyeye geçecekti!

 

Ca!

 

Lei Mubai, Lin Ming'in arkasında bir hayalet gibi ortaya çıktı ve kargısıyla hamlesini yaptı! Ancak kargı doğrudan Lin Ming'in bedenini kesmesine rağmen düz bir şekilde ilerledi. O anda Lin Ming kayboldu, arkasında ardışık görüntüler dışında hiçbir şey kalmadı!

 

Bir anlık sürede Lin Ming zaten onlarca feet ilerlemişti. “Çok hızlısın ama silahın kargı. Bir kargı hız için uygun değildir!”

 

Lei Mubai'nin solgun yüzü karardı. Hız açısından, bir kargı doğal olarak kılıçtan daha kötüydü. Bu herkes tarafından bilinirdi. Ama şimdi Lin Ming ile doğrudan savaşamadığı için hızıyla savaşabilirdi. “Öğretmenliğine ihtiyacım yok!”

 

Lin Ming güldü ve aniden vücudunun etrafını görünmez bir kasırga sararken onu destekledi. Uçma yeteneğini açığa çıkardıktan sonra, Hiçlik Ezici Altın Kuş'un sırrını gizlemeye ihtiyacı yoktu. “Ne kadar yetenekli. Hız açısından ben de kendime güveniyorum!”

 

Sahnede, havada güçlü rüzgârlar esti. Lin Ming, Hiçlik Ezici Altın Kuş ile birlikte öne atıldı ve vücudu hayaletlere büründü. Rüzgâr Kavramı'nı Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı ile birleştirdiği için, her hamlesi rüzgâr köken enerji içeriyordu.

 

O anda Lin Ming'in mızrak gölgesi, rüzgâra karışmış ve rüzgâr da mızrak gölgesi haline gelmişti. Ne dağıtılabilir, ne de kaçınılabilirdi!

 

Hu!

 

Hu!

 

Aniden kırmızı ve mor yıldırımlar havada büyük girdaplar oluşturdu. Lin Ming ve Lei Mubai'nin kayboldu.

 

“Nereye gittiler?”

 

“Sadece ardışık görüntüleri kaldı, onları göremiyorum!”

 

Yetişimi Houtian Âlemi'nin altında olanlar Lin Ming ve Lei Mubai'nin yerini saptayamamıştı. Houtian Âlemi'ndeki öğrenciler bile nerede olduklarını çok zor görebiliyordu.

 

Zhan Yunjian derin bir nefes aldı ve kalbinde iç çekti. Demek genç neslin krallarının gücü buydu? Belki de tüm hayatı boyunca onların seviyesine bile erişemeyecekti!

 

“Güçleri, Xiantian ustaları ile karşılaştırılabilir!”

 

Altın Çan Dağı'nın alanındaki bir Erken Xiantian ustası başını salladı, karşısındaki sahnede boğuldu.

 

“Daha önce, güçlerinin Houtian Âlemi'nden biraz daha iyi olduğunu düşündüm ama şimdi, onları yenebileceğimi söylemeye cesaret edemiyorum!”

 

...

 

“Sonsuz Gökyüzü'ne Yayılan Kan!”

 

Lei Mubai, Büyük Vahşi Kan Kargısı'nı kavradı ve aşağı doğru savurdu. Bir patlamayla birlikte sahnede onlarca feet derinlikte bir çukur oluştu. Ancak Lin Ming bu saldırıdan zaten kaçmıştı. Bu şekilde bile kanlı vücudu şiddetli şekilde yuvarlanmıştı.

 

“Bu adam çok güçlü!” Lin Ming kanının fışkırmasını zorlukla bastırdı. Hâlâ iki tane kozu vardı; Kafir Tanrı Gücü ve Yıldırım Ateşi İmhası. Ancak bu iki hamle sadece bir kere kullanılabilirdi. Bu nedenle akıllıca kullanmalıydı. Başarısız olursa, şüphesiz yenilecekti!

 

Lei Mubai sinsice gülümsedi. “Beni bu seviyeye kadar zorladın. Şimdi bu seviyeye kadar savaştığımıza göre, gücümü feda etmem gerekse bile kargımla seni ikiye böleceğim!”

 

Lei Mubai konuştuğu anda tüm cildi ka ka sesleriyle çatlamaya başladı. Bu çatlaklardan kan sisi yayıldı.

 

“Kan Gölgesi Avatarı!”

 

Lei Mubai haykırdığı anda, kan sisi Lei Mubai'nin figürüne bürünen bir kırmızı insan gölgesine büründü. Bu gölgenin silahı yoktu. Aksine, elinde uzun bir şeytan pençesi vardı.

 

Lin Ming şaşırdı ama paniklemedi. Yedi Derin Vadi, Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'nda da buna benzer bir saldırı yöntemi görmüştü.

 

“Gidin! Kan özünü kurut!”

 

Kızıl Kan Gölgesi Avatarı tiz bir çığlık atarak dev pençesini Lin Ming'e doğrulttu!

 

Lin Ming sakindi. Hiçlik Ezici Altın Kuş'u kullandı ve biraz geri çekildi. Aynı anda elindeki Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı yıldırımla parladı. Yıldırım gücü, şeytanlar ve hayaletlerle savaşmak için en etkili silahtı. Lin Ming, Kan Gölgesi Avatarı'nın Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı'nı engelleyebileceğini düşünmüyordu.

 

“Rakibin benim!”

 

Lei Mubai'nin soğuk sözleri, Lin Ming'in kulaklarında yankılandı. Aynı anda Büyük Vahşi Kan Kargısı savruldu!

 

Kıskaç saldırısı mı?

 

Lin Ming kaşlarını çattı. Elindeki Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı, Büyük Vahşi Kan Kargısı'yla çarpışmak için ileriye doğru atıldı.

 

Dang!

 

Mızrak ve kargı çarpıştığı anda, Lin Ming'in vücudundaki kan özü yuvarlandı ve gerçek özü karışmaya başladı. Lei Mubai'nin organları azur gerçek öz tarafından vurulmuş ve yüzü küle dönmüştü.

 

“Ahh!”

 

O anda Kan Gölgesi Avatarı haykırdı ve pençesini uzattı. Pençe, Lin Ming'in boğazını kavradı!

 

Ama o anda, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı zaten itilmişti! O anda geri çekilmesi ve tekrar dışarı itilmesi mümkün değildi!

 

Bu kritik anda, Lin Ming sağ eli Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nı bıraktı. Yumruğunda azur bir ışık belirdi, yıldırım gücünü taşıyordu. Bu yumruk, Kan Gölgesi Avatarı'nın kan pençesine vurdu!

 

“Humph, ölümüne susamışsın!” Lei Mubai şeytan gibi sırıttı. Kan Gölgesi Avatarı'nın pençesi, ilahi bir silah kadar sertti; bu sertlik bir düşük aşama dünya adım hazineye eşdeğerdi. Bu pençe için kişinin etini ve kaslarını kullanması ölümüne susamaktan farksızdı!

 

“Beden Yırtan Kemik Parçalayan Yumruk!”

 

Lin Ming'in gerçek özü sınırına kadar döndü. 10.000 titreşimli gerçek öz iplikleri ilerledi. Sıkıştırılmış İlik'in %20 tamamlanmış gücüne ek olarak, Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı'nın gücünü içeriyordu. Bu hamle Lin Ming'in tüm gücünü içeriyordu.

 

Bang!

 

Lin Ming'in yumruğu, Kan Gölgesi Avatarı'nın pençesine vurdu. Titreşim gücü ve Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı patladı. Yüksek bir chi chi chi sesi ile birlikte, kan pençesi patlayıp kan sisine dönüşmeden önce yıldırım tarafından yandı!

 

“Ne!”

 

Lei Mubai'nin kafası karıştı ve bir ağız dolusu kan tükürdü. Kan Gölgesi Avatarı onun vücuduyla bağlıydı, avatar hasar aldığı sürece, o da alacaktı!

 

Lei Mubai kan tükürdüğü anda diz çöktü. Lin Mİng'e inanamayan bakışlarla baktı. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Bir insanın çıplak yumruğu nasıl Kan Gölgesi Avatarı'nın şeytan pençesini parçalayabilirdi?

 

“Lei Mubai yaralandı!”

 

“Tanrım! Çok korkunç. Lie Mubai bu korkunç güce sahip olmasına rağmen Lin Ming tarafından yaralandı mı yani?”

 

Tüm öğrencilerin nefesi durma noktasına geldi.

 

Herkes Lei Mubai'nin gücünü gizlediğine inanıyordu ama kimse o kadar güçlü olduğunu hayal etmemişti!

 

Ancak daha da inanılmaz olan durum, bu kadar güçlü olan Lei Mubai'nin Lin Ming tarafından yaralanmış olmasıydı!