Bölüm 215: Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı Emmek

…

…

…

Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı çok inatçı ve dirençli olmasına rağmen, cennet ve toprak kökenli enerji takviyesi sınırlıydı. Şeker gibi hap yutan ve Manyetik Doğum Taşı'nı kullanan Lin Ming'e karşı ne yapabilirdi ki?

Bu ileri geri gitme savaşında çeyrek saat geçtikten sonra, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırmı'nın gücü sonunda tükendi. Lin Ming tarafından kavrandı ve Manyetik Doğum Taşı'na dolduruldu.

Chi chi chi!

Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı, istemsizce Manyetik Doğum Taşı'na girdi. Böylece, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı kalp taşının içinde yüzüyordu.

Kırmızılı kadın, Manyetik Doğum Taşı'nı kavradı ve elleri bir dizi mühür ile uçtu. Bir hareket ile, bir dizi göz kamaştırıcı beyaz rün, Manyetik Doğum Taşı'na düştü ve onu tamamen mühürledi. Bu şekilde, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın kaçma gibi bir şansı yoktu.

Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı mühürlendikten sonra, kırmızılı kadın öfkesini ve hayal kırıklığını yaymaya karar verdi. Taşın üzerine cennet ve toprak kökenli enerji ile desteklenen bir mühür katmanı koydu. Mühür yerleştirildikten sonra, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı hiçbir şekilde cennet ve toprak kökenli enerji ememeyecekti.

Aslında, kırmızılı kadının Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'na karşı ölümcül bir nefreti vardı. Ona sadece büyük sıkıntı çektirmekle kalmamış, ayrıca saf vücudnun küçük bir çocuk tarafından gizli hiçbir şey kalmadan görünmesine de neden olmuştu. Göğsü bile yakalanmıştı!

Lin Ming gizlice dehşeye kapıldı ve yan taraftan izlerken hayrete düştü. Bu kadın, önemsenmeyecek birisi değildi. Görünümündeki zarafet ve incelik özüne benzese de, rahatsız edilirse bunu yapan kişi gerçekten acı bir meyveyi yemek zorunda kalırdı.

Bunu düşününce, öfkesini kışkırtmaktan kaçınmak için Lin Ming hemen arkasını döndü.

Arkasında, hışırdayan kıyafet sesleri vardı. Kırmızılı kadının da uzaysal yüzüğünde değiştirmesi için kıyafetleri vardı.

“Pekala.”

Kadın, buzlu bir ton ile söyledi. Lin Ming arkasını döndü ve kırmızı kadının ellerini arkasına atarak saçını silkelediğini gördü. Uzun bukleleri boynunun etrafından düşüyordu ve güzel mürekkep siyahı saçları siyah bir şelale gibi sırtından aşağı indi. Kırmızılı kadın buzlu bir ses tonu ile konuşsa da, güzel görünüşü hala biraz kızarıyordu, oldukça güzel bir resim oluşturuyordu.

Lin Ming geçici bir hayrete düştü. Kırmızı kadının güzelliği, sakin haysiyeti ve kutsal, dokunulmaz kişiliği ile birleştiğinde, herkes nefesini kaybedecek bu anı yaşamak isterdi.

'Geçmişte gülümsemesi ile erkekleri boyun eğdirmeye zorlayan güzellikleri anlatan romanlar okumuştum. Böyle güzelliklerin gülünç iddilarının abartıdan başka bir şey olmadığını düşünmüştüm ama şimdi bu kadını görünce anlıyorum. Bu güzellik o kadar korkutucu ki, korkarım ölümlü dünyanın imparatorları bile onun için krallıklarını feda eder. Bunlara 'Ülkeye değil, güzelliğe olan aşk' denirdi.'

Bunu düşününce, Lin Ming, kalbindeki bu hissi ve düşünceleri bastırmak için hızla Gerçek İlkel Kaos Formülü'nü döndürmeye başladı. Sakin ve berrak durumuna tekrardan döndü.

"Daha önceki söylediklerime ek olaraki Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı çıkarmama yardım edersen, sana onu emmen için yardım edeceğimi söyledim." Kırmızılı kadın söyledi. Kıyafetlerini değiştirmiş ve sakinliğini kazanmıştı, sanki az önce hiçbir şey olmamış gibiydi.

Lin Ming biraz önce olanlardan bahsetmedi. Söyledi. "Teşekkür ederim, Kıdemli."

Kırmızılı kadına temas ettiği andan beri, Lin Ming ona saygılı bir şekilde Kıdemli olarak hitap etti. Daha önce, kırmızılı kadın bunu fazla düşünmemişti ama bu hitabı duyunca, sinirlerinin fazla arttığını hissetti.

Böyle utanç verici ve aşağılayıcı bir an geçtikten sonra, hala ona Kıdemli diyebiliyordu. Bu, saf vücudunun sadece bir çocuk tarafından dokunulduğu anlamına gelmez miydi?

Gözleri seğirdi. Kırmızılı kadın söyledi. "Ben 27 yaşındayım."

Bir kadın genellikle kendi yaşını belirtmezdi ve bunu yapmanın da aptalca ve salakça olduğunu düşünürdü. Yine dei belirli bir nedeni olduğu için, kırmızılı kadının yaşını belirtmekten başka şansı yoktu.

Lin Ming'in gözleri genişledi. "2... 27 mi?"

Karşısındaki bu kadın 27 yaşında mıydı yani?

Lin Ming çok genç görünmesine rağmen 40 veya 50 yaşında olacağını düşünmüştü. Sonuçta, bir dövüş sanatçısı Xiantian alemine ulaştığında ömrü artacaktı. 60 veya 70 yaşında bile 20 yaşında gibi görünecekti. Ama bu kadının sadece 27 yaşında olduğunu düşünmemişti.

Tanrım! Yetişimi sadece 27 yaşında zirve Xiantian alemine geldiyse, o zaman dövüş yeteneği neydi acaba?

Lin Ming'in şaşkın bakışlarını görünce, kırmızılı kadın nihayet başarı ve zafer duygularını hissetti. Birkaç gündür sürekli kendisi şaşırıyordu. Artık bu genç çocuğun da şaşırma zamanı gelmişti.

Aslında kırmızılı kadın, Lin Ming ile aynı yaşta olsa bile yine de yetişim konusunda onu aşacaktı. Vücudunda arıtılmış bir Xiantian ateş ruhu vardı ve Vermillion Kuşu'nun kan soyuna da sahipti. Dövüş yeteneği muhtemelen üstün yedinci sınıf, veya dünyadaki en yüksek sırada yer alıyordu!

15 yaşında Nabız Yoğunlaştırma, 17 yaşında Houtian alemine, 22 yaşında Xiantian alemine ve 26 yaşında da zirve Xiantian alemine ulaşmıştı. Şimdi zaten yarım adım Dönen Çekirdek alemine girmişti ve atılım gerçekleştirmesi sadece an meselesiydi.

Lin Ming, 15 yaşında zirve Kemik Gelişimi aşamasına gelmişti. Dördüncü veya beşinci sınıf bir mezhepte, bu sadece iyi bir sonuç olarak kabul edilebilirdi. Lin Ming'in sıradan arka planı ile karşılaştırılınca benzersiz derecede şaşırtıcı oluyordu.

Lin Ming yutkundu. Ne korkunç bir dahi! Lin Ming bu konuda biraz deneyimli olabilirdi. Yetenekleri ile, herhangi büyük bir mezhepten olabilirdi. Küçük Yedi Derin Savaşçı Evi bir yana, Yedi Derin Vadi'nin üstünde bile olabilirdi.

Ama neden yaşını işi karıştırmıştı? Yaşlıymış gibi Kıdemli şekilde söylendiğinden rahatsız olmuş olabilir miydi? 11 yıllık bir fark ile, aslında büyük kardeş olarak da çağrılabilirdi. Elbette bu Lin Ming'in sormaya cesaret edemeyeceği bir soruydu. O zaman one ne demeliydi?

Lin Ming gözlerini kırptı ve söyledi. "Benim ismim Lin Ming."

Adını gizlemesi için bir nedeni yoktu, özellikle karşısındaki bu Xiantian alemi ustası varsa. Onlar tamamen iki farklı dünyaların insanlarıydı. Böyle tesadüfi olaylar olmasaydı, yollarının kesişmesinin bile imkanı yoktu.

Kırmızılı kadın tereddüt etti, daha sonra parlak kırmızı dudaklarını ayırdı ve söyledi. "Mu Qianyu."

Mu Qianyu... Lin Ming bu ismi sessizce aklına kazıdı. Belki gücü arttığında bir gün tekrar karşılaşırlardı.

"Bayan Mu, Yıldırım Ruhu'nu emmek için sizi rahatsız etmem gerekiyor."

"Pekala. Ama seni bir kez daha uyaracağım. Manyetik Doğum Taşı ile birlikte bile, bu Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın vahşi ve acımasız yapısı sadece bir ölçüde bastırılabilir. Bunu emmen çok zor olacak. Eğer bir kaza olursa, vücudundaki meridyenler paramparça olur. Bunu açıkça düşündün mü?” Mu Qianyu, Lin Ming'in vücudunun özel olduğunu biliyor olsa da, Yıldırım Ruhu'nun muhteşem gücüne dayanabileceğine inanmadı. Bu en az orta Xiantian aleminde birinin dayanabileceği korkunç bir güçtü.

Lin Ming başını salladı ve söyledi. "Evet, bunu düşündüm."

Mu Qianyu hafifçe nefes aldı. Dövüş sanatları kalbi böylesine sağlam olan Lin Ming gibi birinin de nadiren karar değiştirebileceğini biliyordu. Onun gibiler bir şeyi yapmaya karar verirlerse, bunu yapardı. Başkalarının tavsiyelerini dinlemezlerdi.

"Bu sefer sana yardım edeceğim. Meridyenlerin parçalanırsa, sana bir Siyah Yeşim Yolu İkmal Hapı vereceğim ve bunu bir geri iyilik gibi düşüneceğim."

Bunu düşününce, Mu Qianyu artık onu ikna etmeye çalışmadı. Söylendiği gibi, vücudu eğitmek kolaydı ama meridyenleri eğitmek zordu. Normal bir dövüş sanatçısı için, meridyenlerinin parçalanması demek, dövüş sanatlarının bitmesi demekti. Siyah Yeşim Yolu İkmal Hapı, meridyenleri yenileyebilen birkaç mucize ilaçtan biriydi. Büyük bir mezhep içinde bile kıyaslanamayacak derecede değerliydi. Mu Qianyu'nun üzerinde sadece iki hap vardı.

İkii zirve durumuna gelmek için meditasyona oturduğu sırada, Mu Qianyu, Manyetik Doğum Taşı'nı tuttu ve nazikçe avcunu yerleştirdi. Sakince yerleştirdiği mühür parçasını kaldırdıı.

Lin Ming de ellerini Manyetik Doğum Taşı'na koydu. Aniden, gerçek öz vücudundan patlak verdi ve muhteşem bir güç, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın hareket ettiği Manyetik Doğum Taşı'na girdi.

O anda, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı, bir kez daha ruhunun derinliklerinden gelen dehşet bir korku ve endişe hissetti.

Böyle korkunç gücü tekrar tekrar bastırarak, sadece gücünün yüzde 60 veya 70'ini kullanabilirdi. Bunun sonucu, Mu Qianyu'nun vücudundan dışarı çıkarılmasıydı.

Şimdi bu kabusu tetikleyen güç tekrardan ortaya çıkmıştı.

Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı sonunda öfkelendi!

Vahşi bir kükreme patlattı. Lin Ming'e doğru öldürmek için atıldı.

Ama o anda, yoğun bir saf ateş gerçek özü yukarıdan aşağıya indi, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın üzerine düştü ve onu acımasız bir baskı altına aldı. Mor Sel Ejderhasıı İlahi Yıldırımı şiddetli şekilde titredi ve mor ışığı soldu.

Bu ateş gerçek özü doğal olarak Mu Qianyu'dan geliyordu. Şu an zirve durumuna geldiği için, serbest bırakabildiği güç, bu Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın başa çıkabileceği miktardan çok daha fazlaydı.

"Sana sadece başlangıçta yardım edebilir ve bu gücü biraz zayıflatabilirim. Ama Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı vücuduna girdiği anda, tamamen kendi başınasın. Direnemezsen, o zaman söyle, onu geri alacağım. Cesur olmaya çalışma!"

Mu Qianyu, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı bastırdığı sırada söyledi. Sesi hala biraz soğuk olmasına rağmen, aslında biraz endişe izi de taşıyordu.

Lin Ming, kalbinde bir gelgit gibi yükselen garip ve alışılmadık duygu olan Mu Qianyu'ya derin bir şekilde baktı. Başını salladı ve söyledi. "Tamam."

"Güzel. O zaman dikkatli ol.” Mu Qianyu, son hareketini yaparak itti ve alev zinciri, gücü tamamen en aza indirilen Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın etrafını sardı.

Lin Ming, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı tuttu ve onu direkt olarak kalbinin olduğu sol göğsüne doğru bastırdı.

“Hah!”

Lin Ming'in sol göğsünün derisi siyaha döndü.

Mu Qianyu'nun şok içinde kaldı. Lin Ming'in bu kadar kararlı ve azimli olacağını düşünmemişti. Normalde, bir dövüş sanatçısı böyle bir ölüm kalım anı ile karşılaştığında, tereddüt ederdi. Ama Lin Ming gözlerini bir kez bile kırpmamıştı. Bu özgüven nereden geliyordu?

"Mm!” Lin Ming ağır şekilde öksürdü ve vücudu, sanki bir yıldırım arkı tarafından çarpılmış titredi. Mu Qianyu'nun alev zincirleri, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı sarmış olması ve gücünü sınırlamasına rağmen, korkunçluğu yine de Lin Ming'in hayal gücünü aşmıştı. Vahşi ve acımasız yıldırım gücü, vahşice vücudunun meridyenlerinde dörtnala koştu. Lin Ming, vücudu sanki on binlerce çelik iğne tarafından delinmiş gibi kesinlikle korkunç bir ağrı hissetti.

Lin Ming dişlerini sıktı ve Gerçek İlkel Kaos Formülü'nü döndürdü! Fakat, bu Xiantian seviyesi yıldırım gücünün karşısında, onun gerçek özü anında çöktü!

Çok acıyordu! Mor yıldırım, Lin Ming'in meridyenlerine aktı, vücudunun emekleyerek gitmesine neden oldu. Lin Ming, vücudu titriyor ve seğiriyorken solgundu. Gerçek özü, tepedeki bir güneşin altındaki saf beyaz kar gibiydi, anında eridi.

Vücudu sallanırken, Lin Ming istemsizce neredeyse bu güce teslim olacaktı. Dengesini kaybetti ve düşmek üzereydi. Ama o anda, kendini yumuşak, sıcak ve hoş kokulu bir kucağa düşmüş gibi hissetti. Daha sonra sırtına sıcak bir el dokundu ve harap olmuş vücudunu nemlendirerek biraz gerçek öz batırdı.

“Yeterli. Bu kadar cesur olmaya çalışma. Yıldırım Ruhu'nu emmek tamamen sana bağlı. Şu anda tek yapabileceğim sana biraz nefes alacak zaman vermek, bunun dışında sana yardım edemem." Mu Qianyu, Lin Ming'i tutarken biraz endişeli bir şekilde söyledi.

"Ben... Ben iyiyim." Lin Ming zor şekilde söyledi. Cesur olmaya çalışmıyordu ama başarısında kesin olan bir seviye vardı. Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın çok güçlü olduğu doğruydu. Vücuduna girdiği anda saldırıya geçmiş, tam bir fırtına saldırısı başlatmış, vücudunun dayanamayacağı her şeyi yapıyordu.

Ama Kafir Tanrı Tohumu da direnebilirdi!

Yıldırım Ruhu, Lin Ming'in kalbine girdiği anda, Kafir Tanrı Tohumu karşı saldırıya geçti!