Bölüm 214: Hayat Boyu Unutulmayacak Deneyim

…

…

…

Lin Ming'i dinledikten sonra, kırmızılı kadın kaçınılmaz kaderini kabul edermiş gibi gözlerini kapattı.

Hala benzersiz derecede sakin görünmesine rağmen, ince kirpiklerinin aslında zihnindeki en içten kargaşa ve gerginliği yansıtmasıyla hafifçe titriyordu.

Fakat, iyi bir süre bekledikten sonra, onu çok gergin hissettiren o dokunuş hala gelmedi. Kırmızılı kadın gözlerini şaşkınlıkla açtı ve Lin Ming'in domates gibi kırmızı yüzüne bakınca şaşırdı. Eli havada durmuştu, ne ileriye ne de geriye doğru hareket ediyordu.

Kırmızılı kadın ağlaması mı yoksa gülmesi mi gerektiğini bilemedi. Sordu. "Ne yapıyorsun?"

“Ben.…” Lini Ming harekete geçmek için hiç cesareti olmadığını hissetti. Qin Xingxuan, Wang Yuhan veya Bai Jingyun bile olsaydı karşısında, o zaman biraz utanır ve özür dilerdi. Asla bu kadar ürkek olmazdı. Ama önünde olan bu kadın çok korkunçtu. Sadece saf yeşim prensesini dokunan ve ona tecavüz etme fırsatını yakalamış bir dilenci gibiydi; bu gerginlik bile şu ankinden daha az olurdu.

Lin Ming'in en çok korktuğu şey, ona dokunduktan sonra, kadının öfkesini gidermek için gizli bir arzuya sahip olacağıydı. Bu olursa, ölümü gerçekten haksızlık olurdu.

"Aslında önce... ilk olarak... elimi sana yerleştirsem ve Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı çıkaramazsam o zaman..."

"Öfkemi senden çıkarmayacağım."

"O zaman... daha sonra beni öldürme..."

Lin Ming'i dinleyince, kırmızılı kadının gözleri seğirdi. Hızlı şekilde homurdandı. "Neden lafı uzatıyorsun, dövüş sanatları kalbimin üzerine yemin etmemi ister misin?"

"Şey... Gerek yok." Lin Ming derin bir nefes aldı ve yavaş yavaş elini kadının göğsüne koydu. O anda tüm avcu ter ile kaplıydı.

Göğsüne dokunduğu anda, kırmızılı kadın titredi. Lin Ming'in gerginliği ve terli avuç içi yüzünden, göğsünde son derece alışılmadık bir his vardı.

"Güzel... o zaman başlıyorum." Lin Ming salyalarını yuttu. Elini hareket ettirmeye cesaret edemdi ama bu yumuşaklık ve esneklik hissi tamamen cezbediciydi; sadece vücudunu yıkayan, duygularını ezen ve onun ağzının kurumasına neden olan bir sel gibiydi. Bu sadece onun bir kadınla ilk defa temas etmesi yüzünden değildi, aynı zamanda onun kim olduğunun getirdiği aşırı heyecan ve endişe yüzündendi.

Lin Ming'i dövüş sanatları kalbi çok saf ve güçlüydü. Ama şehvet ve arzularına gelecek olursak, bu yeteneği o kadar olağanüstü değildi.

Kalın bir gerçek öz, Lin Ming yıldırım gücünü emmeye başladığı anda kırmızılı kadının vücudunda sürekli olarak parladı. Aynı anda, kırmızılı kadın da gerçek özünü döndürdü ve Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı kuşattı.

İki birleşik saldırılarını başlattıkları anda, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı aniden alarm durumuna geçti. Her yere vahşi şekilde çarpmaya başladı. Bir süre boyunca, kırmızılı kadının alev kafesinde çatlaklar oluşmaya başladı.

Bir sonraki anda, büyük bir zorlayıcı kuvvet çökmeye başladı. Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı bu baskıcı güç tarafından sarıldı ve direnci aniden zayıfladı. Kısa bir süre sonra bir emme kuvveti ortaya çıktı ve içindeki tüm yıldırım gücünü ortaya döktü!

Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı paniklemeye başladı. Alev kafesine deli bir canavar gibi vurmaya başladı. Muhteşem alevler, şiddetli şekilde sallandı. Kırmızılı kadın dişlerini sıktı ve yüzü kızardı. Kristal ter boncukları, saçlarından sessizce damlamaya başladı.

Lin Ming de tüm gücünü toplayarak dişlerini sıktı. Aşırı odaklanmış olması nedeniyle, ellerinin altındaki büyüleyici hissi tamamen göz ardı etmişti.

Kafir Tanrı Gücü açıl!

Lin Ming elindeki son kozunu kullandı. Kafir Tanrı Tohumu şiddetle titremeye başladı ve aniden büyük br emme kuvveti hücum eden bir dalga gibi kırmızılı kadının vücuduna aktı.

Kafir Tanrı Gücü açıldıktan sonra, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı üzerindeki baskı aniden yoğun olarak artmaya başladı.

Kafir Tanrı Tohumu, Yıldırım Ruhu'nu bastırdı ve Gerçek Ejderha kan soyu da Yıldırım Sel Ejderhası ruhunu bastırdı.

Bu ikili bastırma altında, derin ve sürekli bir korku, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın ruhunu sarmaya başladı. Vücudu birkaç kez büyük oranda hırpalanmıştı. Etrafındaki yıldırım arkları daha şiddetli hale geldi ve patlama sesleri çıkardı.

"Kükreme!” Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı, çaresizce kendini alev kafesinden çıkarmak için ağzını açıp ısırdı.

Kacha!

Alev kafesi nihayet kesildi.

Bu arada, yıldırımın önemli miktardaki özü kırılan alev kafesinden kaçtı. Kana dokunduğu anda, kan küle döndü.

Kırmızılı kadın titredi, yüzü garip bir kırmızı renge döndü. Bir iç yara aldığı belli oluyordu. Söyledi. "Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı ile başa çıkmak için acele etme. Yıldırım gücünü em ve zayıflat onu!"

Lin Ming dişlerini sıktı ve başını salladı, kırmızılı kadının talimatlarını dinledi. Farkında bile olmadan sağ elini sıkı şekilde sıkmıştı. Kırmızılı kadın, sadece sol göğsünün Lin Ming'in sıcak avcu tarafından kavrulduğu hissetti. Bu his onu biraz endişelendirdi ve utandırdı ama böyle bir durumda, tamamen görmezden gelmeyi seçti.

Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı vahşi bir öfkeyle patladı; yıldırım gücü durmadan vücudundan yayıldı.

Yıldırım Ruhu ölmese de, yine de cennet ve toprak kökenli enerji tarafından desteklenmesi gerekiyordu. Aksi halde zayıflardı. Yıldırım gücünün çok fazla bir miktarını kaybederse, o zaman gücünü kaybedecek ve böylece bastırılmasına izin vermiş olacaktı.

Kırmızılı kadının hücum eden ateş gerçek özü ile karşılaştırıldığında, bu güçlü zorlama baskısı, gücünü emiyor, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın büyük bir tehdit altına girmesine neden oluyordu. Yine de bu kuvvete direnemedi.

Yıldırım gücünün sürüklendiği sırada, tüm mağara yıldırım arklarının ve havadaki elektriklenmenin cızırtılarıyla parlamaya başladı. Çevredeki cennet ve toprak kökenli enerji karmaşa içine girdi. Lin Ming ve kırmızılı kadın etrafında toplandı, sürekli olarak Lin Ming bu enerjiyi etrafında dönen bir gökkuşağı girdabı oluşana kadar yuttu.

"Sınırımdayım....” Lin Ming dişerini gıcırdatırken söyledi, tüm yüzünden terler damlıyordu.

Kırmızılı kadın parmağını şıklattı ve koyu kırmızı bir hap Lin Ming'in ağzına uçtu. Hap, Lin Ming'in vücudunda çözüldüğü anda, tüm meridyenlerine akan bir ısı akışına dönüştü. Lin Ming, neredeyse tükenmiş gerçek özün hayata döndüğünü hissetti.

"Bu Kantaşı Sütü tarafından arıtılan bir Kantaşı Hapı'dır; gerçek özünü anında yenileyebilir. Gerçek özün sınırına ulaşmak üzereyse, hemen bana söyle." Kırmızılı kadın söyledi. Yine de Lin Ming'in şu ana kadarki dayanıklığına şaşırmıştı. Bu güç bir Xiantian alemi güç seviyesine eşitti ama Lin Ming sadece Kemik Gelişimi aşaması bir dövüş sanatçısıydı. Sınırına ulaşmadan önce neredeyse bir tütsü çubuğunun yanma süresi kadar devam edebilmesi... bu oldukça etkileyiciydi.

Ancak, gerçek öz deposunun bitmesi sorununun çözülmesine rağmen, Lin Ming başka bir engelle karşılaştı. Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı tarafından Lin Ming'e büyük bir miktar yıldırım gücü girdiği için, vücudunda önemli miktarda yıldırım enerjisi birikimi olmuştu. Kafir Tanrı Tohumu'nun sıkıştırılmasına rağmen, yeterli zaman yoktu; meridyenleri patlamanın eşiğindeydi.

"Manyetik Doğum Taşı'nı kullan!" Kırmızlı kadın söyledi.

"Mm!” Lin Ming dişlerini sıktı ve Manyetik Doğum Taşı'nı çıkardı. Lin Ming gerçek özünü tersine çevirdi, yıldırım gücü akışını Manyetik Doğum Taşı'na doğru yönlendirdi. Yıldırım gücü, sanki bir daha asla bulunmayacakmış gibi okyanusta bir damla gibi kayboldu.

Bu dünyada, karşı koyulamayacak bir şey yoktu. Manyetik Doğum Taşı, yıldırım gücü konusunda gerçekten müthiş ve mükemeldi. Üstelik, Mor Sel Ejderhası ile birlikte doğdukları için direnme riski de yoktu.

Zaman yavaşça geçti. Çeyrek saat, yarım saat, bir saat. Bu zamana kadar, Lin Ming 10 tane Kantaşı Hapı yutmuştu ve tüm giysileri ter içinde sırılsıklam olmuştu.

Kırmızılı kadın da aynı durumdaydı. Teri giysilerine aktığı için, giysileri doğrudan vücuduna yapışmıştı, büyüleyici hatlarını özetliyor ve vurguluyordu.

Manyetik Doğum Taşı yıldırım gücünü emdi ve Lin Ming'in gerçek özü, sürekli olarak Kantaşı Hapları ile yenilendi. Bu yıpratıcı savaş sırasında, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı giderek daha da küçük hale geldi. Mor bedeni de giderek azaldı. Yavaş yavaş Kafir Tanrı Tohumu'nun baskıcı emiş gücüne dayanamaz oldu!

"İşte fırsat!"

O sıradaki Lin Ming'in gözleri parladı ve derin bir kükreme ondan yankılandı. Ama bu derin kükreme Lin Ming'in boğazından çıkmıyordu, tüm vücudunun titreşiminden yayılıyordu. Tıpkı bir ejderhanın çığlığı gibiydi.

Bu kükremeden sonra, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı sadece korku içinde vurulmamış, kırmızılı kadının kalbinde de bir deprem yaşamıştı. Mutlak bir güvensizlik içinde, kırmızılı kadın Lin Ming'e inanamıyormuş gibi baktı. O kısa zamanda, kadın kan soyunun derinliklerinden gelen yoğun bir korku hissetmişti. Vücudunda gururlu Vermillion Kuşu'nun kanının aktığını biliyordu!

Bu nasıl olabilirdi?

Ama şimdi o nedenleri yansıtacak zamanı yoktu; bu onun yaralarını iyileştirmesi için kritik bir zamandı. Lin Ming dişlerini sıkıca sıktı ve vücudundaki tüm gerçek öz patladı. Emme kuvveti aşırı bir şekilde itildi!

Chi chi chi!

Elektrik ışığının kör edici parlaması ile birlikte, Mor Sel Ejderhası, kırmızılı kadının vücudundan aniden çekildi! Sel Ejderhası'nın yarısı, şu an dışarıdaydı.

“Hah!”

Bu olduğu anda, vahşi ve şiddetli bir yıldırım her yöne yayıldı. Kırmızılı kadının giysileri tutuştu, hatta Lin Ming'in kolları bile yanmaya başladı.

Yıldırım ateşinin sıcaklığı çok fazlaydı; dokunduğu herhangi bir kıyafet anında küle dönüşüyordu. Lin Ming'in gerçek öz tarafından korunan sağ eli bile yanmıştı!

Gerçek öz, cennet ve toprak kökenli enerji ile bir kasırga oluştururken havada döndü. Bu girdapta, tüm kıyafetler küle döndü ve havaya uçtu, iki insan aniden çırılçıplak kaldı.

Kırmızılı kadının yüzü aniden kıpkırmızı oldu.

Her ne kadar sol göğsü Lin Ming tarafından kavranmış olsa da, yine de onları ayıran kıyafetleri vardı. Şimdi son parça da uçtu gitti. Daha önce hiç el değmemiş güzel memesi, aslında bir çocuk tarafından sağlam şekilde tutulmuştu. Ama şu an en kritik zamandı. Duramazdı, aksi halde tüm çabaları boşa giderdi.

"Çabuk ol! Daha hızlı!” Kırmızılı kadın, daha önce hiç bu kadar aşağılanmamıştı. Çoğu zaman, bir kişinin mizacı, kişinin giydikleri ile devam ederdi. Bir kadın çıplak olduğu anda, ne kadar zarif olursa olsun, tüm sakinliğini ve soğukkanlılığını kaybederek en savunmasız ve çaresiz tarafını açığa çıkarırdı.

Lin Ming daha önce böyle muhteşem bir bahar görüntüsünü nerede görmüştü? Sadece önünde güzel olgun beyaz bir görüntü gördü, son derece çekici bir kavisli vücudun ağırlığı ile kırmızı iki tane parlak daire vardıı. Neticede, ağzı kuruduğundan nefes nefese kalmıştı. Ancak, bu keyigli şaşırtıcı anda, o kadar çok çaba sarf ederek çıkarttığı Mor Sel Ejderhasu İlahi Yıldırımı neredeyse geri kaçacaktı.

"Ne yapıyorsun!?!?” Kırmızılı kadın çığlık attı. Her zaman zarif ve muhteşem mizacını sürdürmüştü fakat tam bu duruma geldiklerinde, bu genç çocuğun dikkati dağılmıştı ve Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı neredeyse ellerinden kayacaktı. Tüm çabaları gerçekten bu yüzden boşa giderse, o zaman çılgına dönebilirdi!

"Ö... Özür dilerim!" Lin Ming abuk sabuk bir şekilde kekeledi. Tekrardan bir Kantaşı Hapı yedi. Bu sefer, Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nı çıkarmak için tam konsantrasyonunu sağlayarak başka bir şey düşünce cesareti edemedi.

Ama bu Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı gerçekten de çok inatçıydı. Vücudunun yarısının çekildiğini ve diğer yarısınında çekilmek üzere olduğunu görünce, Lin Ming'e karşı zorlu bir mücadele başlattı.

Lin Ming'in onun gitmesine izin vermesinin bir yolu yoktu; kırmızılı kadının memesini kavramaya devam etti.

Mor Sel Ejderhası İlahi Yıldırımı'nın ileri geri gittiğini görümce, kırmızılı kadın, göz yaşlarının döküldüğü sırada endişelenmeye başladı. O sırada, birkaç saniye içerisinde içinden geçen duygu karmaşasını açıklamak yıllar sürebilirdi.

Bu kesinlikle hayatı boyunca unutamayacağı bir deneyimdi.