Bölüm 114: Yang Lin’in Hediyesi

avatar
10004 40

Martial World - Bölüm 114: Yang Lin’in Hediyesi


 

Çeviri: Yicooo Düzenleme: Kharsmi

 

Lin Ming’in tahtıla ilgili sıkıntılara karışmasının aslında hiçbir sebebi yoktu. Fakat Veliaht ve Muyi ona karşı cana yakın davranıyorlardı. Eğer Veliaht Yedi Derin Savaşçı Evi giriş sınavı günü ses taşıyan tılsımı yollayıp yardım etmemiş olsaydı Lin Ming sınava katılamazdı. Sadece bu değil, ayrıca Lin Ming şu anda hapishanede olabilirdi.

 

Lin Ming ona düşünceli davranan ve yardımcı olan insanlara karşı düşünceli davranırdı. Bencil ya da nankör olmak onun doğasında olan bir şey değildi. Eğer böyle davransaydı, bu kalbine büyük bir ihanet olurdu.

 

Dürüstçe sordu, “Majesteleri, size yardımcı olabilir miyim?”

 

Yang Lin, Lin Ming’in direkt olarak konuya girmesini beklemiyordu. Rahatladı. Güldü ve dedi ki “Kardeş Lin, sen aklındaki şeyleri direkt söyleyen doğrudan bir insansın. O zaman ben de sana karşı açık olacağım. Şu anda Gökyüzü Servet Krallığı’nda tahtta yeni bir isme ihtiyaç var. Taht yarışında iki muhtemel aday var. Ben ve benim onuncu küçük kardeşim. Veliaht konumunda bir anda buluverdim kendimi. Buraya kadar geldim, artık geri dönemem. Kraliçe olan annem ve kız kardeşimin hayatı çoktan benimkiyle bağlandı. İstesem de istemesem de bu taht sorununa kendimi adamış bulunmaktayım. Biliyorum ki Kardeş Lin politik konuları sevmeyen bir savaşçı fakat Kardeş Lin’in endişelenmesine gerek yok. Kardeş Lin bana yardım etmek istemese bile, onu bir şey yapmaya zorlayamam. Tek ihtiyacım olan Kardeş Lin'in desteği. Kardeş Lin'in Yedi Derin Savaşçı Evi’nin çekirdek öğrenci statüsü halihazırda bana çok yardım eder. Eğer on bin adım geri düşüp tahtı kaybetsem bile onuncu küçük kardeşim Kardeş Lin'e dokunmaya cüret edemez.”

 

Lin Ming cevap verdi “Veliaht, Majesteleri, korkarım ki yanlış anladınız. Onuncu Prens’in düşmanlığından ya da suikast girişimlerinden korkmuyorum. Tek endişem Gökyüzü Servet Krallığı’nda gelecekte bulunmama olasılığımdır.”

 

“Oh… Anlıyorum.” Yang Lin derinden bir oh çekti. Lin Ming’in de gerçekten Qin Xingxuan gibi yüce düşünceleri vardı. Gökyüzü Servet Krallığı gibi küçük bir ülke ona uyum sağlayamazdı.

 

Yang Lin “Kardeş Lin'e minnettarım.” dedi mutlu bir şekilde.

 

Yang Lin Lin Ming’i, aslında bir köşk olan, konağı gezdirdi. Köşk aynı zamanda yüzlerce dönümlük tarım arazilerine de bağlıydı. Sürülerce yemek stoku, kümesler, devasa karides ve balık göletleri vardı. Köşkün içinde hizmetçiler, muhafızlar, uşaklar da vardı. Köşkün ürettiği şeyler kendi kendine yetiyor, hatta artıyordu.

 

Yatak odasında para ve bir miktar değerli eşya vardı. Sandal ağacından yapılma bir kutu masanın üstünde duruyordu. Tek sıra ve düzenli bir şekilde dizilmiş gerçek öz taşları vardı; taşların rengi saftı ve belli ki en yüksek kalitedendi. Yüzden fazla taş vardı.

 

Eğer Lin Ming günlük eğitimine şimdi başlasaydı bile gerçek öz taşları ona en az yarım yıl yeterdi. Bu saf renkteki öz taşları normallere göre birkaç kat daha fazla gerçek öz içeriyordu.

 

Çok cömert bir hediyeydi bu.

 

Gerçek öz taşlarının bulunduğu kutuda Lin Ming aynı zamanda düz bir yüzük de gördü. Yüzük yıllanmış bakırdan dövülmüş gibi duruyordu, fakat dışında bir miktar gerçek öz titreşimleri vardı.

 

“Bu da nedir?”

 

Lin Ming’in gözleri yüzüğe kilitlenmişti. Ruh gücünü yüzükteki olağandışı olan şeyi görmek için yönlendirdi.

 

Yang Lin gülümsedi ve dedi ki “Kardeş Lin gözlerin çok iyi görüyor. Bu bir düşük-seviye insan kalitesi uzaysal yüzük. Ustam Bay Muyi tarafından küçük kardeş Lin’e verildi.”

 

“Uzaysal Yüzük mü?” Lin Ming’in kafası karışmıştı. Böyle bir yüzüğün vardığından haberdardı. İçinde küçük bir cep uzayı bulunduruyordu ve içinde bir sürü şey saklayabilirdin. Aynı zamanda bu tip bir yüzüğün dengesiz olduğu da söylenir. Gerçek şu ki bu yüzükler birkaç yüzyıl sonra içindekilerle birlikte kendi içine çökebilirdi.

 

Bir uzaysal yüzük boyutu ve dengesine göre sınıflara ayrılırdı. Her ne kadar uzaysal yüzükler düşük seviye insan kalitesi bir hazine olsa da gerçek değeri aslında orta seviye bir insan hazinesi kadardı. Sebebi ise bu yüzükleri yaratmanın zorluğuydu.

 

Bir savaşçının uzayda bir yırtık yaratmasını söylemek yapmaktan daha kolaydı. Aslında sadece birkaç yüzyıl dayanan ufak bir uzay olsa da, kolay bir iş değildi. İçinde devasa boşluklar bulunduran ve çok dengeli olanların değeri paha biçilemezdi.

 

“Bay Muyi bunu bana mı verdi?”

 

“Ustanın söylediğine göre bu yüzüğü elde etmesinin sebebi senmişsin Kardeş Lin. Yedi Derin Savaşçı Evine girdiğinde, bilmiyor olabilirsin fakat Yedi Derin Savaşçı Evi Kıdemlilerinden Xu ve Wang Yanfeng’in babaları eski dosttur, bu yüzden Kıdemli Xu senin öğrenci olmana taraftar değildi. Bay Muyi onunla bir iddiaya girdi. Eğer Kardeş Lin Cennetin İkametine Wang Yanfeng’den önce girerse Bay Muyi yüzüğü kazanacaktı. Sonuçta öyle de oldu.”

 

“Demek olanlar bunlar. Kıdemli Xu’yu hatırlıyorum. Wang Yanfeng’i mağlup ettikten sonra Kıdemli Xu bela çıkarmak için sahneye çıkmıştı.”

 

“Evet, o. Kardeş Lin , lütfen yüzüğü Kıdemli Xu’nun bir özrü olarak kabul edin.”

 

“O zaman majesteleri benim adıma Bay Muyi’ye teşekkür etmenizi rica ediyorum.” Lin Ming önce tereddüt etti, sonra yüzüğü aldı. Veliaht’ta yardım etmeye karar verdiği için, yaptığı hareketlerde ikiyüzlü olmasına da gerek yoktu. Söylemeye gerek yoktu ki uzaysal yüzük çok kullanışlı bir aletti. Daha sonra yüzüğü teknik materyal yazıtı istiflerini saklamak için kullanabilirdi.

 

“Haha Kardeş Lin, endişelenme. Aynı zamanda yüzüğün içinde bir şeyler daha var. Ruh gücünü yönlendirerek onu çıkarabilirsin.”

 

“Aa?” Lin Ming Veliaht’tın dediği gibi yaptı ve uzaysal yüzüğün içinden ruh gücünü geçirdi. İçinde bir parça kıyafet varmış gibi bir his vardı. Çıkardığında gördü ki, bu mor altın renkli esnek bir zırhtı.

 

Esnek zırh metal ipliklerle örülmüş gibi duruyordu. Yumuşak dokuluydu ve zırhın üzerinde kızıl kan sembolü vardı. Bu kan sembolü karışık ve gizemliydi. Göz kamaştırıcı bir ışık gibi parlıyordu. Lin Ming yakından baktı ve aslında kan sembolünün metal iplikleri arasına işlendiğini ve onun bir parçası olduğunu fark etti.

 

Kan harfleri görünüşe göre zırhın üzerinde sonradan yazılmıştı. Metal dokumanın üstüne böyle bir şeyi sonradan işlemek için ustaların da ustası olmak lazımdı.

 

Yang Lin dedi ki, “Bu esnek zırhın adı Mor Altın Esnek Zırhı’dır. Kendi başına orta seviye bir insan kalite hazinedir. Bu kan sembolleri tılsımlarda ustalaşmış bir en üst seviye Houtian ustası tarafından yapıldı. Kendi kan cevherini kullanmış bunları yazarken. Gerçek öz saldırılarını zayıflatan bir kıyafettir.”

 

“Mm? Gerçek öz saldırılarını zayıflatmak mı?” Lin Ming şaşırdı. Gerçek öz vücudun içinde doğal olarak dolaşan bir enerji türüydü. Esnek bir zırhın içinden kolaylıkla geçebilirdi. Böyle orta-seviye insan kalite bir esnek zırhın gerçek öz saldırılarını zayıflatması sadece hayal edilebilirdi.

 

Yang Lin dedi ki, “Kardeş Lin şu anda çok hassas bir pozisyondasın. Suikast girişimlerinden korktuğum için bunu sana hediye ediyorum. Normal bir Houtian ustası için bile bu zırhı delip geçmek zordur. Ancak her ne kadar iyi olduğunu söylesem de, en iyi senaryoda bu zırh sadece gizli bir saldırıyı geciktirebilirdi. Eğer gerçek bir Houtian ustasıyla karşılaşırsan, korkarım bu zırh bir işine yaramayacaktır.”

 

Her ne kadar bir Houtian ustası esnek zırhı delip geçemese de, bu Lin Ming’in önüne gelen herkese meydan okuyabileceği anlamına gelmiyordu. Bir Houtian ustası vücuda bütün gücüyle vurduğu anda, darbe esnek zırhın içinden geçip bir insanın bütün organlarını parçalayabilirdi. Esnek zırh sadece gerçek öz saldırılarını zayıflatıyordu, onları tamamen engelleyemezdi.

 

Bu esnek zırh paha biçilemezdi. Yang Lin bu zırhı almak için muazzam miktarda para harcamış olmalıydı. Lin Ming tereddütte kalmıştı fakat zırhı aldı. Gerçekten çok hassas bir konumdaydı ve bu zırh onun şans tılsımı olabilirdi.

 

“Müteşekkirim, majesteleri.”

 

“Haha Kardeş Lin çok naziksin. Asıl ben sana teşekkür ediyorum. Dürüst olmak gerekirse, onuncu kardeş sana benim önerebileceğim her şeyin daha iyisini verebilirdi.” dedi Yang Lin samimi bir şekilde.

 

Lin Ming ve Veliaht bir diğer odaya varana kadar yürüdüler. Burası köşkün ana yatak odasıydı.

 

Yatak odası çok lükstü ve zarif bir şekilde dekore edilmişti. Odanın ortasında kocaman bir maun* yatak vardı. Dört beş insan o yatakta rahatça uyuyabilirdi.

K.N: https://www.agac.gen.tr/maun-agaci.html

 

Dört hizmetçi Lin Ming’in yatağını çoktan hazırlamıştı. Hizmetçiler yatağın dört ucunda bekliyorlardı. Hangisinin en güzel olduğuna karar veremeyeceğiniz kızlar 16 yaşlarındaydı. Çok dikkatli bir eleme sürecinden geçtikleri belliydi.

 

Hizmetçiler genellikle çok fakir ailelerin satılmış çocuklarıydı. İçlerinden güzel olanlarına güzel sanatlar öğretilerek şanslılarsa ileride asiller için çalışmaları sağlanıyordu.

 

Bir hizmetçi satın alındığında, vücudu da tamamen sahibinin olur ve onu istediği gibi kullanabilirdi. Bu özellikle sahiplerin yatak odalarına geçişi olan yerlerde uyuyan kişisel hizmetçiler için geçerliydi. Bu tarz hizmetçiler bir cariyeye eşdeğerdi. Böyle hizmetçiler genellikle evin denetiminden sorumlu olurlardı. Sahiplerinin odasında beklemek ve temizlik dışında yapmaları gereken herhangi bir şey yoktu. Aylık giderleri ve statüler çok yüksekti ve diğer hizmetçiler tarafından beğenilir ve kıskanılırlardı. Çoğu hizmetçi bu pozisyona gelmek isterdi, çünkü bir cariye ya da teyze olmak olabilecek en iyi olasılıklardı. Evlenmek için satıldıklarında, kabul edilebilir birilerini bulmaları zordu. Bu yüzden hizmetçiler satıldıklarında aşırı stres altında ağlarlardı.

 

Lin Ming geldiğinde dört hizmetçi de titremeye hatta bazıları solunum sıkıntıları çekmeye başlamışlardı. Kahya onlara genç adamın kim olduğunu söylemişti. O Gökyüzü Servet Krallığının parlayan yıldızı ve Yedi Derin Savaşçı evi tarafından yüzyılda bir dünyaya gelen bir dahi olarak tanımlanan adamdı, hatta çekirdek öğrenci olma olasılığı bile vardı. Kahya hizmetçilere bu gece mükemmel ve kusursuz bir şekilde hizmet etmeleri için talimat vermişti. Eğer Bay Lin’in gözüne girerlerse, hayatları bir serçeden bir anka kuşuna dönüşebilirdi.

 

Bu yüzden bu gece onlar için çok önemliydi. Bir hizmetçi olarak bu genç yakışıklı ve yetenekli adamın kişisel hizmetçisi olabilme şansı hayatlarının fırsatıydı. Yatak düzgünce serilmişti hatta çarşaflarda tek bir kırışıklık bile yoktu. Mobilya ve perdeler tek bir nokta bile atlanmadan silinmiş, tütsü ise hafif bir parıltıyla yanıyordu.

 

Lin Ming bu dört genç ve körpe kızı gördü. Etrafa baktı ve maun mobilyaları, pahalı mor altın tütsü yakacağını, serilmiş ipek çarşafları gördü ve bir iç geçirmekten kendini alamadı. Ünlü ve zenginlerin tadabileceği lüks ve zevklerle doluydu.

 

Yang Lin “Kardeş Lin, eğer yorgunsan bu gece burada kalabilirsin. Sana eşlik edip misafir odasında kalacağım.”

 

Lin Ming Yang Lin’in bunu suikast korkusundan kendisini biraz da olsa arındırmak için yaptığı biliyordu. Şu anki hanedanın Veliahtı idi, Yang Lin'in mutlaka kraliyet korumaları vardı, aksi halde Onuncu Prens Lin Ming’i değil, onu öldürürdü.

 

Lin Ming beyaz tavşanlar kadar ürkek dört hizmetçiye baktı ve gözlerindeki korku ve umudu gördü. Kafasını salladı ve Yang Lin’e “Hayır, Yedi Derin Savaşçı Evine döneceğim.” dedi.

 

“Mm? Bu köşk Kardeş Lin'in zevklerine uygun değil mi?”

 

“Pek değil.” dedi Lin Ming kırık bir gülümsemeyle. “Burada çok fazla lüks ve konfor var. Yedi Derin Savaşçı Evindeki sessiz ve basit günler gelişim için çok daha uygun."

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr