Bölüm 1004: Chu Feng'in Kararı.

avatar
6940 13

Martial God Asura - Bölüm 1004: Chu Feng'in Kararı.


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

Chu Kongtong gittikten sonra her şey eski hâline döndü. Zifiri karanlık; ateşin yaydığı sönük ışığın aydınlattığı küçük bir alan.

 

*hmm*

 

Chu Xuanyuan elini hafifçe kaldırdı ve kırık tabutu tamir etti. Mezar da eski hâline dönmüştü.

 

"Kusura bakma Yaşlı Maymun," dedi Chu Xuanyuan mahçup bir şekilde.

 

"Xuanyuan, benimle hâlâ böyle resmi mi konuşuyorsun? Küçük bir şey. Eğer Chu Feng'i motive edebilecekse ne olmuş?" dedi yaşlı maymun. Bütün bunlara gerçekten de aldırmıyordu.

 

"Bundan bahsetmiyorum ben Yaşlı Maymun. İşte..." Chu Xuanyuan ölmek üzere gibi duran yaşlı maymuna bakarken gözlerinde mahcubiyet ve keder vardı. Bu yaşlı maymunun eskiden ne kadar güçlü bir varlık olduğunu gayet iyi biliyordu.

 

"Ahh, bütün bunları kendim seçtim. Ayrıca yetiştirme gibi şeyler kaybedildiği gibi kazanılabilir. Şu anda azıcık güçten düştüm sadece. Er ya da geç tekrar kazanırım." Yaşlı maymun hafifçe gülümseyerek, "Aslında bu Chu Feng'in hüneri fena değil. Doğu Deniz Bölgesi gibi yetiştirme kaynaklarının az olduğu bir yerde böyle bir yetiştirmeye sahip olması da takdire şayan. Ayrıca soyuna bir şeyler yaptın," dedi.

 

"Şu anda yetiştirmede çektiği acı çok değil ancak geleceği için iyi bir temel oluşturabilir. Ancak açıkçası Feng'er düşündüğümden de iyi gelişiyor. Sadece yetiştirme açısından değil, karakter olarak da."

 

"Bunca senedir ne onun yanında olup onu koruyabildim ne de ona öncülük edebildim."

 

"Beni en çok endişelendiren şey yetiştirmesi değil de karakteriydi."

 

"Şimdi endişeli değilim, mizacı oturmuş. İyi biri olmuş. Bunu bilmek beni rahatlattı." Chu Xuanyuan'ın yüzünde de huzur dolu bir gülümseme vardı.

 

"Chu Feng'in böyle sert biri olması senin gibi bir babası olmasından değil mi? Ne de olsa senin oğlun o."

 

"Ama şimdi Chu Feng Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına gitti. Orada o yetiştirmesiyle okyanusa yeni giren küçük bir balık gibi olacak. Hüneri sıra dışı olsa ve soyu herkesten üstün olsa bile henüz gelişmedi."

 

"Orada her türlü kaza olabilir. Babası olarak endişeli değil misin?" diye sordu yaşlı maymun.

 

"Endişeliyim. Nasıl endişelenmem? Ama elden ne gelir? Ölene kadar burada kalmasını sağlayamam değil mi? O zaman bırakmaktan başka ne çarem var? En azından dünyayı görür," dedi Chu Xuanyuan çaresizce.

 

"Aslında beni endişelendiren yabancılar değil de Chu ailesi. Bu dünyaya karışmasalar da yine de gözlemlemek için insan yolluyorlar."

 

"Sen Chu Feng'in soyuna birkaç bir şey yaptın ve bu yüzden de sahip olduğu güç Chu ailesinin soyundan farklı olacak. Farklı gözükse de benzerlikler olacak."

 

"Burası Chu Feng'i bağlamıyor. Güvenli bir şekilde geliştiği sürece ismi er ya da geç bu dünyada yayılacaktır. Eğer Chu ailesiyle derdi olanlar başarısını duyarsa şüpheler artacaktır."

 

"Bu yüzden Chu Feng'i o Doğu Deniz Bölgesinden adama verirken sana ismini değiştirmesini söyledim." dedi yaşlı maymun.

 

"Chu ailesi bana nasıl davranmış olursa olsun biz hâlâ o ailedeniz. Soyadı değiştirilemez."

 

"İsmini de annesi seçti, o hiç değiştirilemez."

 

"Ayrıca dünya büyük bir yer. Aynı ismi taşıyan bir sürü insan var. Eğer Feng'er'in başına isminden dolayı bir bela gelecekse kaderinde var demektir."

 

"Geliştirme yolu hiçbir zaman kolay olmamıştır. Babası olarak tabii ki güvenliği beni endişelendiriyor. Ona zarar gelmesini istemiyorum ve tehlikeler ona hep uzak kalır diye dua ediyorum."

 

"Ancak geleceği için onu korumayacağım. Hatta umuyorum ki tek başına tehlikelerle yüzleşir."

 

"Kişinin hayatında tek başına yüzleşmesi gereken şeyler vardır. Deneyim bazen yetiştirme kaynaklarından bile değerli olabilir."

 

"Dünyada hangi meşhur uzman milyon tane problem aşmamıştır, cehenneme düşüp de çıkmamıştır?"

 

"Dış dünyaya kıyasla burası çocuk parkı sayılır. Eğer oğlum böyle bir yerde gelişemiyorsa o zaman oğlum olmaya layık değildir." Chu Xuanyuan'ın gözündeki babacanlık gitmiş bunun yerini acımasız bir sertlik almıştı.

 

"Ah..." Yaşlı maymun daha fazla bir şey demedi. Sadece derin bir iç çekti.

 

O sırada da Chu Feng uyanmıştı. Tabuttan çıkıp bir tünele girdiğini fark etti.

 

Tünelin içerisinde Chu Feng bedeni üzerinde kontrol sağlayamıyordu. Kendisine akıntıya bırakmıştı ve muhteşem bir hızla ilerliyordu.

 

Doğru yolda olduğunu biliyordu. Burası Cennet Yoluydu, Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına çıkan yol.

 

Ancak o sırada Chu Feng çok karmaşık duygular içerisindeydi. Her şeyi gözleriyle görmüştü.  Yaşlı maymunun emniyette olup olmadığını, babasının onurunun hâlâ aşağılanıp aşağılanmadığını bilmiyordu.

 

Chu Feng ne yaşlı maymunu suçluyordu ne de babasını. Babasının ve yaşlı maymunun neler çektiğini görmüştü.

 

Chu Feng, babasının kendisi için neler yaptığını tahmin edebiliyordu. Mezar onun korumasıydı. Muhtemelen babası ailedeki herkesi Chu Feng'in öldüğüne inandırmıştı. Amacı Chu Feng'i o topraklardan uzaklaştırmaktı.

 

O topraklar zararlıydı. Yoksa yaşlı maymun ve babasının yetiştirmesi düşmezdi. Babası sadece aileden sürgün edilmemişti, sonsuz bir işkenceye çarptırılmıştı.

 

Chu Feng ailesinde ne olduğunu bilmiyordu ancak ailesinin iyi bir durumda olmadığından emindi. En azından babası iyi bir durumda değildi.

 

Yaşlı maymunun söylediklerinden babasının öyle davranmasının bir sebebi olduğunu biliyordu ve bu sebep de kendisiyle alakalıydı. Hatta Chu Feng'in babasına zarar verip de onu bu duruma soktuğu bile söylenebilirdi.

 

Bu yüzden de Chu Feng kendini sorumlu hissediyordu. Öyle kötü hissediyordu ki kendini bir ara keşke ölsem diye bile geçirdi içinden.

 

"Chu Feng, kendine yüklenme bu kadar. Ne olmuşsa olmuş, senin yapabileceğin bir şey yoktu. Olan olmuş artık. Kimse geçmişi değiştiremez."

 

"Ancak geleceği değiştirebilirsin. Yaşlı maymun da böyle demedi mi? Babanın onurunu elinden alan sendin ancak onun onurunu geri kazanabilecek kişi de sensin. Sana ne kadar güvendiklerini görmedin mi?" diye Chu Feng'i teselli etti Eggy.

 

"Onları hayal kırıklığına uğratmayacağım. Babamın onurunu geri kazanmakla kalmayacak, onun onurunu elinden alanlara bunun bedelini ödeteceğim. Ailemden olsalar bile onları bağışlamayacağım."

 

Chu Feng'in gözleri alev alevdi. Tıpkı babasının gözlerini andırıyordu gözleri ancak biraz farklıydı. Onun gözlerindeki alev çok daha kararlıydı.

 

Chu Feng çok daha kararlıydı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr