Bölüm 696: Ödül

avatar
6037 9

Martial God Asura - Bölüm 696: Ödül


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Görünen o ki bu Wuqing denen şahıs parayı hayatından çok seviyormuş. Gerçekten de Patlayıcı Muska karşısında kendini koruyabileceğini sanıyor. Dedem bir ay boyunca uğraştı onu yapmak için. Sekizinci seviye bir Dövüş Lordu bile duramaz karşısında, bırakın onu." diye söylendi Ya Fei kendi kendine. Suratında rahatlık vardı.

 

"Gerçekten de bir dâhi ama ne yazık ki küçük şeyleri düşünürken büyük şeyleri kaçırdı." Ya Fei'nin rahatlığına karşılık Murong Wan hafifçe bir iç çekti. Chu Feng tarafından yenilmiş olsa ve Chu Feng her şeyi ellerinden aldığı için öfkeli olsa da Chu Feng'in gerçekten güçlü olduğunu kabul ediyordu. Chu Feng'e çoktan farklı bakmaya başlamıştı.

 

"Dâhi mi? Peh! Yeniden Üretim Tapınağından aldığı şeyler olmasa hiçbir şey!" Ama Chu Feng'den en çok nefret eden Zhan Feng Murong Wan'a katılmıyordu.

 

"Hah. Dâhi ya da değil en iyi sen bilirsin değil mi?" Ya Fei hafifçe gülümsedi, Zhan Feng'e bakan gözleri karmaşık duygularla doluydu. Chu Feng'i o da çok sevmiyordu ancak Murong Wan'a katılıyordu.

 

"Hmph." Bunu duyan Zhan Feng dudaklarını büktü ve başka bir şey demedi, çünkü Chu Feng'in gücünü en iyi o biliyordu. Chu Feng'in gücünün Yeniden Üretim Tapınağından kaynaklı olduğunu vurgulaması kendi yüzünü karartmamak içindi, Chu Feng'e yenildiği için hâlâ sinirliydi.

 

Diğerleri üçlünün tartışmalarını duyamıyordu, hepsi Yeniden Üretim Tapınağında ne olduğunu konuşuyordu. Chu Feng'in en iyi üç dâhiyi yenmiş olduğuna inanmıyorlardı ancak Yeniden Üretim Tapınağının ne durumda olduğunu da ölümüne merak ediyorlardı.

 

Çünkü bu Sisli Tepenin basit bir yer olmadığı anlamına geliyordu. Yeniden Üretim Tapınağında gerçekten de fazla fazla Dövüş İşareti vardı! Eğer biri bunların hepsini elde ederse kesinlikle meşhur Toprak Tabu becerisiyle takas edebilirdi. Toprak Tabu becerisi Doğu Deniz Bölgesinde bile bulunmayan bir şeydi!

 

Ama ne yazık ki Yeniden Üretim Tapınağı kasıtlı olarak insanların Dövüş İşaretlerini almasına izin vermiyor gibi duruyordu, kendi kendini yok etmişti. Neredeyse en iyi dâhileri de yanında götürüyordu, uzman yaşlılar bunu düşününce bir pişmanlık duydular.

 

Ne de olsa Toprak Tabu becerileri muhteşem şeylerdi. Kim alırsa alsın Doğu Deniz Bölgesi için harika bir şey olurdu.

 

Ancak nereden bilebilirlerdi ki Yeniden Üretim Tapınağının kendini yok etme olayının tamamen yalan olduğunu. Aslında her şey tam da Chun Wu'nun dediği gibi olmuştu.

 

O sırada Chun Wu ve diğerleri Piaomiao Hanımın konağına gelmişti.

 

Büyük bir saraydı burası ancak sarayın içi tamamıyla farklı bir dünya gibiydi. Sarayın üstünde devasa mavi gök vardı ve bulutlar bile süzülüyordu bu gökte.

 

Sarayın etrafı da harika bir manzaraydı. Rüzgâr ağaçları sallıyor, birkaç hayvan çalılıklardan zıplıyor ve kuşlarla hayvanların çığrışmaları duyuluyordu.

 

Piaomiao Hanım ise garip bir yerde duruyordu. Böyle dururken sıradan bir insana değil de bir tanrıçaya benziyordu.

 

"Xia Yu, Dong Xue."

 

"Qiu Zhu ve Chun Wu'nun dedikleri doğru mu?" Diye sakince sordu Chun Wu ve Qiu Zhu'nun dediklerini dinleyen Piaomiao Hanım.

 

"Efendim hepsi doğru. Lütfen Wuqing'i kurtarın." Xia Yu ve Dong Xue aptal değildi, nasıl olur da bu derecede güçlü olan efendilerine yalan söylerlerdi? Hem yalan söylemediler hem de Chu Feng'in iyiliği için konuştular.

 

"Efendim, Wuqing düştüğü duruma bizi kurtardığı için düştü. Onu kurtarmalısınız!" Dedi Chun Wu ve Qiu Zhu da.

 

"Aynen öyle. Efendim ayrıca Ölümsüz İnfaz Takımadasından olanlar da var! Sisli Tepede kol gezmeye cüret ediyorlar... Onlara iyi bir ders vermelisiniz!" Dedi Chun Wu hiddetle.

 

Ama o anda Piaomiao Hanım duygusuzca duruyordu. Umursamazca "Ben artık Sisli Tepenin muhafızı değilim. Buradaki her şey bir oluşum. Oluşumların nasıl işlediğine ben karışamam, Dövüş İşareti Ölümsüz Alemine kısılıp kalmış Wuqing'i bırakın. Ona yardım edemem."

 

"Ya Fei ve diğerlerine gelince, onları aklınızdan çıkarmayın. Bu bahsi yabancılara açmayın bir daha, size inanmazlar ve insanlara çamur atmaya çalıştığınızı düşünürler. Bu Sisli Tepeyi de etkiler."

 

"Dördünüzün benim veliahtlarım olduğunu unutmayın. Tıpkı benim gibi siz de Sisli Tepeyi temsil ediyorsunuz. Bu tarz meselelerde dikkatli olmalısınız, alay konusu edemezsiniz kendinizi."

 

"Ama efendim Wuqing'i öylece orada bırakacak mıyız? Yaptığı her şeyi bizi kurtarmak için yaptı!" Chun Wu çok kederlenmişti. Ya Fei ve diğerlerini görmezden gelebilirdi ancak Chu Feng'in bir hiç uğruna ölmesine dayanamazdı.

 

"Onu kurtarmak istemiyor değilim ancak elimden bunun için bir şey gelmiyor." Piaomiao Hanım kafasını salladı ve ufak bir iç çekti. Duygularını göstermesi nadir bir olaydı.

 

Bunu gören dört kız da suskunlaştı çünkü efendilerinin gerçekten de Chu Feng'i kurtaramadığını anladılar, yoksa bu hâlde olmazdı.

 

Bu yüzden kedere boğulmuş bir şekilde öylece kaldılar, hepsi de Chu Feng'in öldüğünü düşünüyordu.

 

Tabii ki gerçekten üzgün olanlar Chun Wu ve Qiu Zhu'ydu, Xia Yu ve Dong Xue sadece dışarıdan üzgün gözüküyordu. İçten içe ne kadar mutlu olduklarını söylemeye bile gerek yoktu.

 

Ancak Chun Wu ve Qiu Zhu'nun kalbinde bir tutam da olsa bir umut vardı. Bu yüzden beklemeye devam ettiler, zirvede Chu Feng'in belirmesini beklemeye. Ama gerçeklik umutlarını yıktı, zaman geçtikçe daha da fazla insan Ölümsüz Muskalarını kırarak tepeye geri dönüyordu.

 

Doksan dokuzuncu kişi belirmiş ve on gün sınırı geçmişti, Chu Feng'den hâlâ eser yoktu.

 

Bu Chun Wu, Qiu Zhu, Jiang Wanshi ve hatta Qiushui Fuyan'ın umutlarını kül etti çünkü bu Chu Feng'in gerçekten de beklenmedik bir şeyle karşılaştığı anlamına geliyordu.

 

Ancak herkes Chu Feng'in Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminde öldüğünü düşünürken o anda bir şeyler oluyordu.

 

Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminde değildi şu an Chu Feng, kemiklerin toprağı kapladığı ve kara bulutların göğü kapladığı garip bir dünyadaydı.

 

Chu Feng böyle bir yerdeydi. Başının döndüğünü hissetti, uzun bir süre geçmiş gibi geliyordu. Bilincini daha yeni kazanmıştı, artık Yeniden Üretim Tapınağında olmadığını fark etti.

 

Ama yüzünde hâlâ o kendinden emin gülümseme vardı çünkü ölmediğini biliyordu. Doğru tahmini yaptığını biliyordu, gizemli ve güçlü varlık gerçekten de onun ölmesine izin vermemişti.

 

*huu*

 

Tam da o anda gökte rüzgârlar uğuldamaya başladı ve kudretli devasa yüz tekrar belirdi.

 

Gökteki bakışlar yere indi ve Chu Feng'e odaklandı, cennetten şimşek gibi inen ses tekrar duyuldu, "Aşırı derecede cesur ve zekisin. Ama ne yazık ki rakibini tam olarak yenemedin, neredeyse ölüyordun."

 

"Bu yüzden Yeniden Üretim Tapınağındaki her şeyi sana veremem ancak sana vereceğim ödül yetip de artmalı."

 

Yüz konuşurken gökten bir ışık indi ve tıpkı önceki sefer gibi Chu Feng'in vücuduna girip onunla birleşti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44348 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr