Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

"Ancak, kan çizgisine sahip insanların anlayış seviyesi diğer insanları geride bırakıyor. Yani sen Gök alemine benden bile daha kolay ve rahat geçeceksin. Çünkü kan çizgisine sahip insanlar ilk doğduğu andan beri bir dahi oluyor."

"Dedemin dediğine göre, kan çizgisine sahip insanların kan çizgisi yeteri bir seviyeye ulaştığında ilahi vücuttan daha güçlü olacakmış. Ve böyle insanların gücü ve başarıları insanın hayal gücünü aşıyormuş."

"Kan çizgilerinin İlahi vücudun gücünü aşma sebebi ise İlahi vücutlar belli bir seviyeye geldiğinde Göklerin nimetini alsa dahi seviye yükselmesi çok zor oluyor. Ancak böyle bir sorun kan çizgisinde yoktur ve kan çizgisine sahip insanlar daha avantajlı." Zi Ling ayrıntılarla birlikte aradaki farkı anlattı.

"Haha söylediği şeyler tamamen saçmalık! Doğuştan bir kalıtsak kan çizgisine sahip olsaydın neden İlahi yıldırım daha sonra vücuduna girsin ki?" Eggy alay etti.

"Doğru, Zi Ling'in söylediği şeyler benim durumumla uyuşmuyor. Zi Ling kalıtsal kan çizgilerinin doğuştan olduğunu söyledi. Ancak benim ki doğuştan değil.

"Sonuçta ben on yaşından öncesine kadar sıradan bir insandım. Daha sonra İlahi yıldırım benim vücuduma girdikten sonra bu yeteneği kazandım." Chu Feng kendi kendine mırıldandı, kendisi bile ne olduğunu bilmiyordu.

"Chu Feng nereden geldiğini ve kan çizginin hangi seviyede olduğunu söyler misin?"

Zi Ling'in bakışları ciddileşti, Chu Feng'in cevabını gerçekten merak ediyordu.

"Şey.... ben nereden geldiğimi ve ne güce sahip olduğumu bilmiyorum dersem inanır mısın?" Chu Feng çaresizce sordu.

"Elbette inanırım. Sana inanıyorum, her neyse tüm kaynaklar senin." Zi Ling kafasını gülümseyerek salladı.

Chu Feng bunu duyunca daha fazla konuşmadı. Eggy'nin seviyesini arttırması gerekiyordu. Ve Eggy'nin gücünü arttırma yolu ise kaynak enerjisi emmekti.

O mezardaki uzmanların kaynak enerjisi vardı ve bu Eggy için oldukça uygundu.

Ancak Zi Ling zaten ona dövüş kaynaklarını vermişti üstüne uzmanlarının enerjisini istese Chu Feng gerçekten kötü hissederdi. Ancak istemezse de Eggy için mahcup olurdu, Chu Feng şu anda ne yapacağını bilemedi.

"Buldum!"

Chu Feng'in aklına bir fikir geldi,  boncukların yarısını alacaktı ve uzmanların enerjisinin yarısını alacaktı. Eggy'e fayda sağlamak için kendi kaynağından kısıyordu ve bundan pişman değildi.

"Sen salak mısın? O kadar az enerjiye ihtiyacım yok. Boncukların hepsini al şu an senin için en önemli şey seviyeni yükseltmek. Su Mei ve Su Rou'yu kurtarmak istemiyor musun?" Eggy anlayışlı bir şekilde konuştu.

"Eggy...." Chu Feng ne diyeceğini bilemedi ve  yüreğinde sıcaklık hissetti aynı şekilde kalbinde ağrıda hissetti.

Kalbinde ağrı hissetmesinin nedeni aslında Eggy o enerjileri istiyordu ancak Chu Feng'in kötü hissetmemesi için fedakarlık yapıyordu.

"Hey hey bu kadar üzülme, güçlenince benim için enerji bulmak senin için çok kolay olur. Şimdi hemen boncuklarını al." Eggy sevimli bir şekilde konuştu.

"Tamam." Chu Feng mutlu bir şekilde Boşluk Çuvalını çıkardı ve boncukları toplamaya başladı.

Boncuklar çok fazlaydı ve buda Chu Feng'i uğraştırmıştı özellikle Ruh boncukları çok fazlaydı. Ancak Ruh boncukları ne kadar fazla olursa olsun Chu Feng'e işe yaramayacaktı. Bu yüzden sadece Köken ve Bilge alemlerinin boncuklarını topladı.

"Hepsini aldın mı?" Zi Ling büyük bir mezar taşının üzerinde kar beyazı ayaklarını ileri geri yapıyordu.

O anda Chu Feng'in bakışları parladı ve utanmaz bir şekilde, "Pembe." dedi.

ÇN: Xd

DN:Haramdır kaç :D

"Pembe mi?" Zi Ling önce ne olduğunu anlamadı daha sonra Chu Feng'in yüz ifadesini görünce anında anladı.

Bacaklarını hızlıca birleştirdi ve mezar taşından indi. Chu Feng'e bakarken, "Piç!" diye bağırdı.

"Ah, ben hiç bir şey görmedim!" Chu Feng o anda gözlerini kapattı.

ÇN: He he görmedin

"Sen!!" Zi Ling öfkeli bir şekilde Chu Feng'e tokat atacakken vazgeçti ve konuşmaya başladı. "Geriye Gök alemindeki yirmi bir uzmanın kaynak enerjisi kaldı."

"Dünya ruhumun gelişmesi için on bir tanesini emdim. Geriye kalan on tanesini senin dünya ruhun alabilir."

"Zi Ling, sen..." Chu Feng o anda ne diyeceğini bilemedi.

"Bir şey söylemene gerek yok bir Dünya ruhuna sahip olduğunu biliyorum. Ve enerjiye aç birisi olduğunu da biliyorum, enerjiye aç olmasa her öldürdüğün insanın kaynak enerjisini emmezdin." Zi Ling konuştu.

Chu Feng daha fazla konuşmadı ve geriye kalan on mezarın yanına gidip Eggy için kaynak enerjisi emmeye başladı.

"Chu Feng, eşin gerçekten çok anlayışlı."

"Fena değil fena değil!" Eggy kaynak enerjisini emdikten sonra gerçekten çok mutlu oldu. Şu anki seviyesi Bilge alemi yedinci seviyeydi yani Chu Feng'ten bir seviye yüksekti.

"Sen de çok anlayışlı değil misin? Sen de eşim olmak istemez misin?" Chu Feng kıkırdadı.

"Böyle konuşabilecek cesarete  sahipsen evrenden silinmeyi de göze alıyorsun demek!" Eggy öfkelice konuştu.

"Chu Feng şimdi ne yapacağız?" Zi Ling sordu.

"Daha büyük bir olay yapmalıyız. Tüm atalarının tabutlarını ve mezar taşlarını yok edelim." Chu Feng soğuk bir şekilde konuştuktan sonra dediğini yapmaya başladı.

Önce ataları dışındaki tüm mezarları yok etti sonra atalarının tabutunu ve mezar taşlarını yok etti.

Bunu yaptıktan sonra Zi Ling ve Chu Feng, Ateş Tanrısı'nın Mezarı'nı  tanınmayacak hale gelecek şekilde parçaladı!

NOT: Arkadaşlar bildiğiniz gibi bi süredir yeni bir düzene geçmiştik, bu düzendede haftalık yedi bölüm atıyordum. Ancak bu düzeni devam ettirebilecek durumda olmadığım için tekrar haftalık beşe düşürüyorum, özür dilerim :(