Çevirmen: Dnightshade

İlaç yapma ve hastalıkları tedavi etme, hem de kanalizasyonda medikal bitki yetiştiriyor ha... Eczacı olabilir mi? Acaba Düşünce Yaşam Okulu üyesi mi yoksa Toprak Ana'nın takipçisi mi? Tabii bağımsız olma ihtimali daha yüksek... Klein dikkatli bir şekilde dinlemeye devam ettiği, yeni katıldığı bu ortamda doğrudan sohbete dahil olmak istemiyordu.

Loen Krallığı'nda, Fırtınalar Lordu Kilisesi'nin Ebedi yanan Güneş'i ve Bilgi ve Bilgelik Tanrısı'nı reddetmesi ve Evernight Tanrıçası Kilisesi ile Savaş Tanrısı Kilisesi'yle uyuşmazlık içinde olması sebebiyle, yabancı dinler arasında yalnızca Toprak Ana Kilisesi propaganda yapma hakkı elde edebilmişti, ancak yine de üç Kilisenin baskısı kendini belli ediyordu. Yalnızca birkaç kiliseleri ve çok az takipçileri vardı, öyle ki bir Beyonder ekibi kurmalarına bile gerek kalmamıştı. Zaten ekip kursalar bile, hükümet onları yok sayar, polis onlarla işbirliği yapmazdı. Kanun dışı görülürlerdi.

Gece Kuşları'nın gizli bilgilerinde belirtilenlere göre, Toprak Ana Kilisesi'nin kontrolünde olan iki Beyonder yolu vardı: Ziraatçı ve Eczacı. Ancak, Eczacı yolunun tamamına sahip değillerdi.

Şu anda dert yanan Eczacı'nın başlığı açıktı. Demir maskesi ise yüzünün yalnızca yarısını, burun köprüsünün üstündeki kısmı gizliyordu, yani yanaklarındaki titreyen yağlar gözler önündeydi.

"Tekrar ediyorum, kanalizasyonda ortaya çıkan hayvanları temizleyecek birine ihtiyacım var. Yalnızca Backlund Köprüsü etrafındaki alanın temizlenmesini istiyorum. Ödeme olarak dört değerli ilacımı vereceğim; ilaçlardan ikisi kanamayı durduruyor ve yaraların hızla iyileşmesini sağlıyor. İnanın bana, bu ilaç bir kliniğe gidip dikiş attırmaktan daha iyi, üstelik altı ay boyunca da etkili."

Adam bir an duraklayıp hafifçe gülümseyerek anlatmaya devam etti, "Diğer iki ilaç iki hafta kadar dayanabiliyor, insanı gençlik yıllarına götürme, yatakta güçlü bir Beyondera dönüştürme gücüne sahip. Hehe, ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Son kullanım tarihi geçse bile etki edebiliyor, ancak aynı zamanda da tüm vücuda yayılıyor. Kullanan kişi anormal derecede vahşi bir hale geliyor, ilacın getirdiği olağanüstü güç, hız ve çeviklik yarım saat sonra azalmaya başlıyor."

Küçük ilanlarını her yere asan eski ordu doktorlarına benziyor... Bir de utanmadan günü geçmiş ilaçların etkilerini anlatıyor... Klein hafifçe başını iki yana salladı.

Tombul Eczacı, odadaki herkesin sessiz olduğunu görünce dişlerini gıcırdatarak devam etti, "Bu 4 değerli ilaca ek olarak 30 pound da vereceğim!"

O sırada, kanepelerden birinde oturan bir adam hafifçe doldurdu.

Çevresindekilere bir göz gezdirdikten sonra boğuk bir tonda cevap verdi, "Bu görevi kabul ediyorum. Ancak ödemenin yarısını önden yapman gerekiyor, iki ilaçtan da birer tane. Bay Bilgelik Gözü şahidimdir."

"Tabii." Tekli koltukta oturan yaşlı adam hafifçe başını salladı.

Adamın yanaklarında derin çizgiler vardı, derisi biraz buruşmuştu, ses tonunu da hesaba katarak Klein onun yaşlı bir beyefendi olduğunu düşünmüştü.

"Tamam." Eczacı sonunda rahat bir oh çekti.

Bu sohbetin bitmesiyle toplantı biraz daha canlanmış gibi görünüyordu. Kısa süre sonra, yüzü tamamen başlığının gölgeleri ardında gizlenen bir kadının sesi duyuldu, "İki silah satmak istiyorum."

Silah mı? Klein duruşunu dikleştirdi, kadının sözleri ilgisini çekmişti.

Henüz iksiri sindirmediğinden, gücünü ancak yardımcı nesnelerle sağlamlaştırabilirdi.

"Biri çelik bir kılıç Ebedi Yanan Güneş Kilisesi tarafından yapıldı. Arındırıcı ve kötülük kovucu etkileri var. Su hayaletlerinin, tayfların, zombilerin ve bu gibi diğer yaratıkların düşmanıdır. Hala üç yıl kullanım ömrü var. Keskinliğiyle bir insanı kolayca öldürebilir." Kadının sesi bir yükselip bir alçalıyordu, kimliğini gizlemek için bunu özellikle yaptığı barizdi. "500 pound ya da Dizi 8 barbar iksiri karşılığında satılacaktır."

Ne kadar pahalı... Böyle bir şeye ihtiyacım yok... Baş edemeyeceğim bir hayaletle karşılaşırsam Azik'in düdüğünü kullanabilirim... Bay Azik olmasa bile, elçi kendi başına bu yaratıkların çoğunu korkutabilir... Klein yine düşüncelerini kendine saklayarak dinlemeye devam etti, bu sırada kadın ikinci silahı anlatmaya başlamıştı.

"Satır, oldukça zarif bir mekanik yapısı var. Form değiştirebiliyor, böylece taşıması da kolay hale geliyor. Bu bir dövüş silahıdır, olağanüstü bir usta tarafından yapıldı. Nadir bulunan bir şeydir, fiyatı 25 pound."

Beyonder etkileri taşıyan ve taşımayan silahların fiyatları arasında ne kadar büyük bir fark var... Kısa süre içinde iki silah da satılmıştı, kılıcı alan asık suratlı bir beyefendiydi, satır ise Bay Bilgelik Gözü'nün koleksiyonuna dahil olmuştu.

Sonrasında kimi başarılı, kimi başarısız olan birkaç anlaşma daha yapıldı. Klein'ın dikkatini çeken tek şey, kullanıcısını üç ay boyunca şanslı kılan 'Talih Aksesuarı' olmuştu. Ancak buraya gelmesindeki asıl amaç bu değildi, zaten fiyat da çok yüksekti.

Klein, ortamın sessizleştiğini görünce derin bir nefes alıp sesini değiştirerek şöyle dedi, "Bir şey satmak istiyorum."

Herkesin dikkati kendisine döndüğünde demir bir sigara kutusu çıkarıp içindeki jölemsi nesneyi gösterdi.

Nesneyi nasıl anlatacağını gelmeden önce düşünmüştü.

"Bu, bir cesetten aldığım bir şey. Ne işe yaradığından emin değilim; ancak ben çok büyülü buldum. Belki aranızda bunu isteyen biri vardır?"

Nesnenin bir Beyonder özelliği olduğundan özellikle bahsetmemişti, ayrıca bunun Avcı iksirinin ana malzemesi olarak kullanılabileceği gerçeğini de söylememeyi seçmişti.

Bunu açıklarsa, Beyonder Özellikleri Dayanıklılık Yasası'na da değinmiş olacaktı ve bu bilgiyi bu kadar insana ücretsiz bir şekilde sunamazdı.

Buna ek olarak, toplantıya katılanlar arasında Beyonder Özellikleri Dayanıklılık Yasası'nı bilenler olup olmadığını da gözlemlemek istiyordu. Bu yasadan haberdar olan kişi diğerlerinden muhakkak daha güçlü olmalıydı, bu da onu iyi bir koruma adayı yapardı.

Ayrıca bu şekilde, kendisini Beyonder topluluğu hakkında pek bir şey bilmeyen sıradan biri gibi de göstermiş oluyordu. Odadakiler maskeden dolayı yüzünü göremiyor olsa da, Kaspars Kalinin onun neye benzediğini biliyordu ve odadakilerin çoğu Kaspars'ı tanıyor olmalıydı.

Klein bugün evden çıkmadan önce, 'dikkatli' ve 'ihtiyatlı' olmayı zihninin bir köşesine not etmişti.

Odadaki herkesin bakışları Klein'ın elindeki kızıl nesneye kaydı, ancak Klein bir Seyirci olmadığından bakışların ardındaki duyguları çözemiyordu.

Neredeyse bir dakika geçmiş, hala kimse bir şey söylememişti. Oda, bir mezarlık kadar sessizdi.

O anda, Bay Bilgelik Gözü hafifçe öksürdü, "Bunun ne olduğuna dair aşağı yukarı bir tahminim var, ancak bu bilgiyi ücretsiz veremem.

Dört yüz pound öderim; inan bana, bu adil bir fiyat. Tabii reddetme hakkınız da var."

Dizi 9 iksirlerinin ana malzemeleri 150 ila 200 pound arasında değişiyor. Yani iki malzeme, 400 pound ediyor... Teklif gayet makul... Bilgelik Gözü denen adam bu nesnenin Avcı Dizisine ait olduğunu anlamış olmalı... Kehanete bile ihtiyaç duymadan doğruluğundan emin olabildi... Ardıştırıcı yolundan Dizi 7, Eksper olabilir mi?

Klein kısa bir an düşündükten sonra cevap verdi, "Anlaştık. Ancak, ödemek için acele etmenize gerek yok efendim. Başka bir talebim daha olacak."

"Ne talebi?" Diye sordu Bilgelik Gözü.

Klein kelimelerini toparladıktan sonra cevap verdi, "Mesele şu ki, birinin damarına bastım. Ah, sizin çevrenizin dilini kullanırsam, kendisi Dizi 6 ya da 5 seviyesinde olmalı. Bir koruma tutmak istiyorum."

"Dizi 6 ya da 5 ha? Sessizce ölümü kabullensen daha iyi olabilirdi! O seviyeye ulaşmış olsak böyle bir toplantıda ne işimiz olurdu?" Eczacı alaycı bir tonda araya girdi.

Toplantının diğer üyeleri bir şey söylememişti, ancak bakışlarından kimsenin bu görevi üstlenmeye niyetli olmadığı anlaşılıyordu. Onlar da Eczacı gibi düşünüyordu.

Bilgelik Gözü gülümsedi, "Belki de bizim çevremizi yeterince iyi tanımıyorsundur. Dizi 6 ya da 5 seviyesindeki insanlar çok, çok güçlü, korkunç varlıklardır. Evet, Dizi 9 ya da 8 seviyesindekilerin o kadar güçlü olanları öldürdükleri de oldu tabii, ancak bunlar çok nadir durumlardır. Bence buradaki kimse böyle bir risk almak istemez, ah... Karşı tarafın yalnızca Dizi 6 seviyesinde olduğunu ve herhangi bir mistik nesneye sahip olmadığını doğrulayabilirsen, bu görevi kabul edebilecek biri çıkabilir."

"Hmm, emin değilim..." Klein omzunu silkti, "O halde kendi kendimi korumam gerekecek. 400 pounda ne alabilirim? Ah, bahsettiğiniz mistik nesne?"

"İnan bana, 400 poundluk bir mistik nesne düşmanınla baş etmene yardımcı olmayacaktır, hatta senin için durumu daha tehlikeli hale bile getirebilir. Bence sen ondan özür dile. İçten bir şekilde özür dile ve 400 poundu ona vermeyi teklif et," Bilgelik Gözü oldukça samimi bir tonda konuşuyordu.

Dürüst olmak gerekirse bunu ben de düşündüm, ancak kabul edeceklerini sanmıyorum... O sırada kanalizasyon temizleme görevini kabul eden adam gülerek araya girdi.

"Belki şansını deneyebilirsin.

Yanımda, sana 400 pounda satabileceğim mistik bir nesne var.

Büyük bir varlığın sesini duymanı sağlıyor. Şanslıysan varlığın söylediği yararlı bilgileri deşifre ederek güçlenebilirsin, böylece kendini kolayca koruyabilirsin. Ancak şansın yaver gitmezse, bir laneti deşifre edip zarar görebilirsin, hatta ölmen bile mümkün.

Bu riski almak ister misin?"

Henüz adam cümlesini tamamlayamadan Bilgelik Gözü homurdandı, "Kara Yılan, o uğursuz şeyden bahsetme!"

Kara Yılan güldü, "Yalan söylemiyorum ya, kuralları da ihlal etmiyorum. Avantajları da dezavantajları da anlattım, kararı kendisi verebilir. Hmm, yararlı bilgi edinme olasılığı yaklaşık %10'dur; ister misin?"

Beyonder dünyasının rus ruleti... Büyük bir varlığın sesini duymak ha... Aurora Düzeni'nin Dinleyicisi? Kontrolü kaybeden bir Dinleyici'den geriye kalan büyülü nesne? Klein, Aurora Düzeni üyesi olduğundan şüphelendiği Kara Yılana baktı, o sırada zihninde ardı ardına bağlantılar kurulmuştu.

Belki de riski almalıyım? Hayır, buna risk diyemem, çünkü kullanmadan önce bu nesneyi muhakkak gri sisin üstündeki dünyaya götüreceğim... Böylece tehlikeli kısımları atlatmış olurum... Ancak, bu yalnızca Dizi 8 seviyesinde bir Beyonderdan kalan bir şey. Sağlayacağı fayda benim için pek de işe yarar olmayabilir... 400 pound da az para değil... Klein bir süre sessiz kaldıktan sonra ciddi bir tavırla başını salladı, "Anlaştık."