Bölüm 180: Zekiler Daima Fazla Düşünür

avatar
2040 23

Lord Of Mysteries - Bölüm 180: Zekiler Daima Fazla Düşünür


Çevirmen: Dnightshade

 

Aptal’ın sorusunu duyan Audrey hemen kulaklarını kabartmış, Seyirci tavrını takınmıştı. Heyecanla Güneş’in cevabını bekliyordu.

 

Gümüş Şehir’in nerede olduğunu ve buranın ne özelliği olduğunu hep merak etmiş, ancak sormasının uygun olmayacağını düşünmüştü.

 

Sonuçta, bunu yaparak Güneş’in gizliliğini ihmal etmiş olurdu.

 

Şimdi kendi merak ettiklerini Bay Aptal’ın sorduğunu duyunca çok mutlu olmuştu. Tıpkı, uzun süredir okuduğu muhteşem bir polisiye romanını bitirmiş, sonunda ikinci cilde geçme fırsatı yakalamış gibi hissediyordu!

 

Güneş’in cevabı onu hayal kırıklığına uğratmamıştı. Ana akım yedi Ortodoks tanrısına ya da Güney Kıtası’ndaki gibi Ölüm’e inanmıyorlardı. Daha önce Asılan Adam’ın bahsettiği gizli varlıklara, şeytani tanrı ve iblislere – İlkel Şeytaniçe, Gizli Bilge, Evrenin Karanlık Tarafı, Zincirli Tanrı ya da Gerçek Yaratıcı – de inanmıyorlardı.

 

Gümüş Şehir gerçekten de çok özel! Yaratıcı’nın ta kendisine inanıyorlar! Bu, Asılan Adam’ın bahsettiği ilkel inanç, değil mi? Hmm, her şeye kadirlik tanımı biraz tuhaf… Audrey Asılan Adam’a doğru döndüğünde onun hafifçe başını sallamakta olduğunu fark etti.

 

Klein hiç şaşırmamıştı. Hafifçe gülerek cevap verdi, “Sizi terk etmiş olmasına rağmen mi?”

 

Terk etmek mi? Yaratıcı Gümüş Şehir’i terk mi etmiş? Alger şaşkındı. O anda aniden bir bağlantı kurdu.

 

Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi!

 

Fırtınalar Lordu Kilisesi’nin gizli kayıtlarında, Kaptan – Başpiskopos seviyesine eşit bir rütbe – olan Alger’in erişim yetkisi kapsamındaki kısımlarda, Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi daima tanımsız bırakılmış haldeydi. Ancak net bir şekilde Sonia Denizi’nin sonunu işaret ediyordu. 

 

Alger’in bildiği kadarıyla, kilisenin merkezindeki Kardinaller bile Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi kavramının neyi temsil ettiğini bilmiyordu. Yalnızca kilisenin lideri, Fırtınalar Lordu Temsilcisi konuyla alakalı bir şeyler biliyordu ve Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi’ni arama görevinden sorumluydu.

 

Alger bir seferinde, Aurora Düzeni tarafından desteklenen Gerçek Yaratıcı’nın kutsal meskeninin Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi olabileceğine dair cesur bir tahmin yürütmüştü. Ancak ne yazık ki, Aptal onun bu tahminlerini doğrulamadığından emin olamıyordu.

 

Şu anda, Tarot Kulübü üyesi, Güneş kod adlı kişinin Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi’nden olması ihtimali karşısında şok olmuştu!

 

Bay Aptal, Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi’nin nerede olduğunu başından beri biliyordu, hatta oradan kulübe bir üye bile çekebildi! Burası, Fırtınalar Lordu Kilisesi’nin yıllardır bulmaya çalıştığı gizli bir yer!

 

Alger, onur koltuğunda oturan, sis tabakasının ardında gizlenen Bay Aptal’a dehşet dolu bir bakış attı. Yalnızca arkasına yaslanmış, sessizce gözlem yapan bir siluet görebiliyordu.

 

Bu konu Audrey’nin pek ilgisini çekmiş gibi görünmüyordu. Tanrıların Terk Edilmiş Ülkesi kavramını yalnızca Asılan Adam’ın sorduğu soruda duymuştu. Yeterince ilgi duymadığından, bunu Bay Aptal’ın önceki sözleriyle bağdaştıramamıştı.

 

Gümüş Şehir’in Yaratıcı tarafından terk edildiğine dair bir söylenti var… Hah, Bay Asılan Adam çok etkilenmiş gibi görünüyor… Onu bu kadar hayrete düşüren, korkutan ne ki? Audrey şaşkın bir şekilde başını salladı.

 

“Evet, eninde sonunda yeniden tanrının bize yüzünü döneceğine inanıyoruz. Belki de, o gün güneş yeniden doğar,” dedi Derrick Berg tereddütlü bir tonda.

 

“Bir zamanlar bizi devlerin kraliyet ailesi yönetiyordu, Dev Kral Aurmir’e tapıyorduk. Sonrasında Tanrı tarafından kurtarıldık ve ona asla ihanet etmeyeceğiz.”

 

Devlerin kraliyet ailesi tarafından yönetilmek… Ne kadar eski. Ancak, tutarlı değil gibi… O anda Alger’in aklına, Fırtınalar Kitabı’nın gizli bir bölümünde bulunan İkinci Dönem hakkındaki açıklama geldi.

 

İkinci Dönem, aynı zamanda insanlığın Karanlık Çağı olarak da biliniyordu. Bu süreçte, gökler, okyanuslar ve kara, ejderhalar, devler, elfler, mutantlar, şeytanlar, anka kuşları, şeytani kurtlar ve ölü ruhlar tarafından yönetiliyordu. Ancak sonunda, Fırtınalar Lordu, Ebedi Yanan Güneş ve Bilgi ve Bilgelik Tanrısı insanlığa liderlik ederek o doğaüstü varlıkları yenmiş, böylece sonradan Felaket olarak bilinecek olan Üçüncü Dönem, İhtişam Çağı başlamıştı.

 


Dev Kral Aurmir… Klein ismi içinden tekrarladı.

 

Bu varlık, çeşitli efsane ve mitlerde tanrılarla denk tutuluyordu. Şu an bile hala bu varlığa tapan insanların yaşadığı yerler vardı. Hatta Intis Cumhuriyeti’nin en ünlü ve en pahalı üzüm şarabı bile adını Aurmir’den alıyordu. Dev Kral’ın, kana benzeyen üzüm şarabından çok hoşlandığı söyleniliyordu.

 

Savaş Tanrısı Kilisesi’nin, bir zamanlar devlere ait olan Savaşçı yolunun tamamını kontrol altında tuttuğunu göz önünde bulundurarak, Aurmir’in eski Savaş Tanrısı olduğu sonucuna varabilir miyiz? Klein’ın kafasında bir şeyler canlanmaya başlamıştı.

 

Hafifçe başını salladı, bu konuyu başka bir zaman düşünecekti. Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra sakince sordu, “Her şeye gücü yeten Tanrıya hala kurban sunuyor musunuz?”

 

“Evet. Ancak terk edildiğimiz günden beri kurban sunsak da hiç dönüş olamadık.” Diye cevap verdi Derrick acı dolu bir tonda.

 

Klein duruşunu bozmadan devam etti, “Kurban sunma sürecini detaylı bir şekilde anlat.”

 

Bay Aptal, Gümüş Şehir’in neden terk edildiğini mi öğrenmek istiyor? Yoksa Yaratıcı’nın hala var olup olmadığını mı öğrenmeye çalışıyor? Alger aniden vücudunda bir ürperti hissetti.

 

Hem korku, hem de heyecanı aynı anda hissediyordu. Tanrılar arasındaki sırlar önüne seriliyormuş gibiydi!

 

Bu da onun, yepyeni bir seviyeye ulaşmış gibi hissetmesine neden oluyordu!

 

Gücü, kuvveti kovalıyor, bunun peşinden koşuyordum. Bunu yapmamın sebebi, bu tür bir hissi elde etmek değil miydi? Alger arkasına yaslanıp hafifçe çenesini yukarı kaldırarak derin düşüncelere daldı.

 

Bay Asılan Adam’ın mental durumu pek normal görünmüyor… Audrey ona acıyarak baktı.

 

Sonunda, Bay Aptal ile Güneş arasındaki iletişimin ardında şok edici bir sır olabileceğini, Asılan Adam’ın kontrolünü kaybetmiş olmasına sebep olanın da bu olabileceğini anlamıştı.

 

Qilangos görevi bittiğinde, Bay Asılan Adam’ın bugün öğrendiği şeyi öğrenmek için onunla anlaşma yapacağım… Bakalım kabul edecek mi… Audrey hala biraz endişeliydi. 

 

Derrick cevabının ağırlığını fark edememişti, süreci detaylarıyla anlatmaya başladı, “Tanrı sembolleriyle kaplı gösterişli sunaklar inşa ediyoruz. Ne zaman hasatta Kara-Yüzlü Ot çıksa kurban ritüeli gerçekleştiriyoruz.

 

Karanlığın derinliklerinde bulduğumuz canavarları kurban olarak sunuyoruz. Tanrı’nın onurlu unvanını ve gerekli duaları okuduktan sonra dans ediyoruz. Sonrasında canavarları öldürüp, sunağı onların maneviyatları ve lekeli kanlarına buluyoruz. Hiç canavar yakalamamışsak, Gümüş Şehir’in en alt katındaki bir günahkarı kullanıyoruz.

 

Sonra, ilk Kara-Yüzlü Ot hasadından yemek yapıp servis ediyoruz.

 

Sonunda, hep birlikte duaları okuyarak ritüeli bitiriyoruz.”

 

Zaten kendime kurban sunmayı planlıyorum, zaman konusunda da seçici değilim, sunağın olabildiğince sade olmasında sorun yok. En önemli kısım, canavarların maneviyatıyla ya da Beyonder gücü içeren kanlarıyla bir kanal açmayı başarmak. Tabii bunun öncülü cevap almak, değil mi? Ne abartılı…

 

Klein, mistisizm bilgileri ışığında ritüelin adımlarını analiz edip kısa süre düşündükten sonra cevap verdi, “İlgili dualar hangileri? Duaları hangi dilde okuyorsunuz?”

 

Derrick, Bay Aptal’dan laneti nasıl kırabileceğine dair ipuçları alabilmek için sabırsızlanıyordu, bu nedenle bu konunun açılması onun için iyi olmuştu, “Jotunca kullanıyoruz, zaten bu bizim ortak dilimiz.

 

İlgili dualar şu şekilde,

 

‘Kullarınız sizden yardım istiyor.

 

Sunduklarımızı almanız için size dua ediyoruz.

 

Krallığınızın kapılarını açmanız için dua ediyoruz.’”

 


 


Kalın sis tabakasının ardındaki Klein, Güneş’in anlattıklarını sessizce dinledi. Derin düşüncelere dalmış gibi ağır ağır başını sallarken de sessizliğini bozmadı.

 

Bundan ne çıkardığını diğerleriyle paylaşacak gibi görünmüyordu…

 

Alger bunun çok normal olduğunu düşündü. Bir tanrının sırrı bir ölümlüye açıklanamazdı değil mi? 

 

Derrick ise, rehberliği karşısında Bay Aptal’a ilgisini çekebilecek bir şeyler verebilmek için hızla güçlenmesi gerektiğini düşünüyordu.

 

Üyeler bir süre daha sohbet ettikten sonra, Klein toplantıyı sonlandırdı. Adalet’in, Asılan Adam’ın ve Güneş’in figürlerinin yavaşça kayboluşunu düşünceli bir şekilde izledi.

 

Başını eğdiğinde, ebediyen sabit kalacakmış hissi veren sınırsız gri sisi ve kızıl yıldızları gördü.

 

Ancak, Dizi 8’e geçtikten sonra daha fazla yıldızlar bağlantı kurabileceğini fark etmişti. Yani, Tarot Kulübü’ne yeni üyeler dahil edebilirdi.

 

En azından iki kişi… Klein hafifçe başını salladı.

 

Yeni üyeler için acelesi yoktu. Önce bekleyip gözlemleyecekti. Adalet ya da Asılan Adam’ın herhangi bir önerisi olursa önce onları değerlendirebilirdi.

 

Son birkaç seferde, Güneş’i dua ederken görmüştüm. Önünde şeffaf bir kristal küre vardı, ancak onu toplantıya dahil ettiğimden beri kristal küreyi bir daha görmedim… Birini gri sisin üstündeki bu dünyaya çekebilmem için, o kişinin büyülü bir nesneye sahip olması mı gerekiyor? Yoksa her kızıl yıldız, gerçeklikteki bir nesneyle mi bağlantılı? Ve belki de, başarılı bir şekilde bağlantı kurulduğunda nesne gri sisin üstündeki dünyaya dönüyordur?

 

Acaba Bayan Adalet ve Asılan Adam da aynı mıydı… Hadi öyle olduğunu varsayalım. Bu durumda, özel bir nesneye sahip olmayan kişiler, ‘Bu çağa ait olmayan Aptal, gri sisin üstündeki gizemli hükümdar, Sarı ve Siyahın şanslı Kralı,” duasını okuduğunda ben onları duyup bu dünyaya çekebilir miyim?

 

İleride bunu bir deneyebilirim.

 

Sonunda düşüncelerini dizginleyen Klein kendisini maneviyatıyla sarıp gerçek dünyaya döndü.

 

Palyaço iksirinin taşkın gücünde ustalaşmış ve negatif etkileri ortadan akldırmıştı. Bu nedenle kendini çağırma ritüelini denemek istiyordu!

 

Bakalım bu kez neler olacak… Hem heyecan duyuyor, hem de korkuyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44352 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr