Bölüm 29: İşler ve Kiralama Ciddi Bir Şey

avatar
2731 16

Lord Of Mysteries - Bölüm 29: İşler ve Kiralama Ciddi Bir Şey


Çevirmen: Dnightshade

 

Klein, merakla sorarken sakin davranmaya çalıştı, ''Kahinler'in nasıl yetenekleri var?''

 

''Sorun yanlış; şunu sormalısın: Kahin iksiri ne tür yetenekler veriyor?" Dunn Smith başını iki yana sallarken gülümsedi. Gri gözlerini ve yüzünü aydan çevirdi, yüz hatları gölgelerin arkasında kaldı. ''Kağıt falcılığı, ruhsal pandül, astroloji falcılığı ve falcılık gibi birçok şey var. Elbette bu, iksiri içerek anında bunların hepsini kavrayabileceğin anlamına gelmiyor. İksir yalnızca, seni bunları öğrenebilmek yeteneği ile donatır.''

 

''Düşmanlarla savaşmak için doğrudan araçlardan yoksun olduklarından, heh. Muhtemelen büyülü bir ritüel için çok fazla hazırlık gerektiğini tahmin edersin. Savaş için uygun değil. Bu nedenle, mistisizm bilgisi açısından, bir Kahin bir Sır Gözlemci'den daha eğitimli ve profestonel olur.''

 

Bu da benim gereksinimlerimi karşılıyor gibi... Ancak doğrudan düşmanlarla baş etme yönteminin olmaması bir açmaz yaratıyor... Dahası, Evernight Tanrıçası Kilisesi muhtemelen sonraki dizilere sahip değil... Kutsal Katedral muhtemelen, merkezi ifade ediyor, Serenity Katedrali'ni... Düşük-Dizi Beyonderların düşmanlarına karşı kullanabilecekleri yöntemler, ateşli silahlarla karşılaştırılabilir olmayabilir... Klein derin düşüncelere dalmıştı. Sır Gözlemci ile Kahin arasında gidip geliyordu. Ceset Toplayıcısı'nı gözden çıkarmıştı.

 

Dunn Smith bunu görünce gülümsdi.

 

''Karar vermek için acele etmene gerek yok. Cevabını pazartesi sabahı verebilirsin. Bu fırsatten vazgeçsen de geçmesen de, Gece Kuşları'ndan kimse herhangi bir şey düşünmeyecek.''

 

''Sakinleş ve kalbini dinle.''

 

Böylece şapkasını çıkarıp hafifçe eğildi. Yavaşça Klein'ın yanından geçerek merdivene yöneldi.

 

Klein bir şey söylemedi. Sessizce eğilerek Dunn'ın gidişini izledi.

 

Önceden hep Beyonder olmayı umut etmiş olsa da, fırsat karşısına çıktığında ikilemde kalmıştı; sonraki kayıp Diziler, Beyonderların kontrolü kaybetme riskinin olması, İmparator Roselle'in günlüklerinin inanılırlığı ve insanları çılgınlığa sürükleyebilecek hayalı fısıltıların birleşimi, ilerlemesinin önünde bir engel olmuştu.

 

Derin bir nefes alıp yavaşça verdi.

 

''Ne kadar kötü olursa olsun, on sekiz yaşında bir lise öğrencisini gelecekteki kariyerine karar vermesi için zorlamaktan iyidir...'' dedi Klein gülümseyerek. Düşüncelerini bir kenara bırakıp kapıyı nazikçe açtı ve yatağına uzandı.

 

Ranzanın üstünün kızıl ay ışığı altındaki görüntüsüne sessizce bakmaya devam etti.

 

Dışarıda, bir araba boş sokaklarda hızlanırken ayyaşın biri sendeledi. Sesle gecenin sakinliğini bozmadı, hatta onu daha karanlık hale getirdi.

 

Klein, Dünya'daki geçmişini hatırlarken sakinleşti. İdman yapmaktan keyif aldığını, babasının hep sesli konuştuğunu, kronik bir hastalığı olmasına rağmen sürekli kendine uğraşacak bir şeyler bulan annesini, birlikte büyüdüğü arkadaşlarını, futbol, basketbol ve mahjong oyanamalarını ve açılamadığı kişiyi hatırladı... Bunlar sessiz bir nehir gibiydi; herhangi bir dalgalanma ya da derin duygusal hisleri yoktu, sessizce kalbinde boğuluyorlardı.

 

Belki de insan bir şeylerin değerini ancak kaybettiğinde anlıyordu. Kızılın gerileyip gökyüzünün, yanan bir top gibi altın rengini aldığı saatlerde, Klein kararını vermişti.

 

 

Yataktan kalkıp yüzünü yıkamak ve ayılmak için ortak banyoya gitti. Sonra Bayan Wendy'e gidip sekiz pound çavdar ekmeği aldı ve dün akşam yedikleri yiyecekleri yeniden temin etti.

 

''Ekmeğin fiyatı dengelenmeye başladı...'' dedi Kahvaltıdan sonra Benson üzerini değiştirirken.

 

Bugün Pazar idi, yani sonunda hem o hem de Melissa dinlenebileceklerdi.

 

Uygun kıyafetleri çoktan giymiş olan Klein bir sandalyeye oturmuş, dün aldığı gazeteyi karıştırıyordu. Şaşkın bir şekilde, ''Burada kiralık bir ev var. Kuzey Borough'un 3 Wendel Sokağı'nda, iki katlı bir bungalov. Üst katta altı oda, üç banyo ve iki büyük balkon. Aşağıda bir yemek salonu, bir oturma odası, bir mutfak, iki banyo ve iki konuk odası, bir de yeraltı kileri... Evin önünde iki dönüp özel arazi, arkasında da küçük bir bahçe var. Bir, iki ya da üç yıllığına, haftalık bir pound altı soliye kiralanabiliyor. İlgilenenler Şampanya Sokağı'nda Bay Gusev'le iletişime geçebilirler.''

 

''Bu gelecek hedefimiz.'' Benson siyah şapkasını giyerken gülümsedi, ''Gazetelerdeki yerlerin kiraları genellikle biraz pahalı oluyor. Tingen Şehri Konut Geliştirme Derneği'nin daha ucuza güzel yerleri var.''

 

''Neden işçi sınıfı için Tingen Konut Geliştirme Derneği'nde bir şeyler aramıyoruz?'' Melissa elinde eski bir şapkayla odasından çıktı. Birkaç kez tamir edilmiş olan grimsi beyaz uzun bir elbise giymişyi.

 

Sessiz ve içe dönüktü ancak bu, gençliğini maskelemiyordu.

 

Benson güldü.

 

''İşçi sınıfı için Tingen Konut Geliştirme Derneği'ni nereden duydun sen? Jenny? Bayan Rochelle? Yoksa yakın arkadaşın Selena'dan mı?''

 

Melissa yanına bakıp fısıldadı.

 

''Bayan Rochelle... Geçen gece çamaşır yıkarken denk geldik. Klein'ın görüşmesini sordu ve ben de olanları anlattım. Sonra o da bu dernekten bahsetti.''

 

Benson Klein'ın şaşkın ifadesini gördü ve başını salladı.

 

''Onlar varlıksız aileler için. Şey... daha açık olmak gerekirse, toplumun alt tabakaları için hizmet veriyorlar. Ortak banyolara sahip evler inşa ediyor ve yeniliyorlar. Yalnızc üç seçenek sunuyorlar; tek, çift veya üçlü yatak odası. Böyle bir ortamda yaşamaya devam etmek istiyor musun?''

 

''Tingen Şehri Konut Geliştirme Merkezi de onlarla benzer işler yapıyor ancak aynı zamanda alt orta sınıf için de seçenekler sunuyor. Dürüst olmak gerekirse biz alt-orta sınıftan biraz daha iyiyiz ancak yine de gerçek orta sınıflardan kötüyüz. Bu maaş meselesi değil; yalnızca biriktirecek zamanımız olmadı.''

 

Klein gazeteyi koyarken bir farkındalık yaşadı. Şapkasını alıp ayağa kalktı.

 

''O zaman hadi gidelim.''

 

''Tingen Şehri Konut Geliştirme Şirketi'nin Daffodil Sokağı'nda olduğunu hatırlıyorum,'' dedi Benson kapıyı açarken. ''Onlar da İşçi Sınıfı İçin Tingen Konut Geliştirme Derneği'ne benziyor, Yüzde Beş Hayır olarak biliniyorlar. Neden biliyor musunuz?''

 

''Ben bilmiyorum.'' Klein bastonunu alıp Melissa'nın yanına yürüdü.

 

Siyah saçlı kız başını salladı.

 

Benson dışarı çıkarken, ''Bu tür ev geliştirme dernekleri ya da şirketleri, Backlund'un sonucu olarak kuruldu. Üç şekilde finanse ediliyorlar: Bir, hayır kurumlarından bağış talep ederek. İki, finansman önerileri aracılığıyla. Hükümetin komisyonundan %4 oranda özel bir hibe alıyorlar. Üçüncüsü de yatırımlar yoluyla. Alınan kiranın bir kısmını alarak yatırımcılarına %5'lik oranda getiri sağlıyorlar. Bu yüzden Yüzde Beşlik Hayır deniyor.''

 

Kardeşler merdivenlerden inip yavaşça Daffodil Sokağı'na doğru yürüdü. Ev sahipleri Bay Franky'le konuşmadan önce bir yer bulmaya karar verdiler. Kalacak yerleri olmadan mevcut evlerinden çıkmaya zorlanmak istemiyorlardı.

 

''Selena'dan, tamamen hayır kurumları olarak çalışan konut geliştirme şirketleri olduğunu duydum.'' Dedi Melissa.

 

Benson kıkırdadı.

 

''Evet var, Bay Deweyville'ın para bağışında bulunduğu Deweyville Güven gibi. İşçi sınıfı için apartmanlar inşa ediyor. Aynı zamanda, yalnızca oldukça düşük kira bedelleri istiyor ve özel emlak yönetim personeli sağlıyor. Ancak, başvuru kriterleri oldukça katı.''

 

''Bu fikirden pek hoşlanmadın galiba?'' Dedi Klein gülümseyerek.

 

''Hayır, Bay Deweyville'e saygı duyuyorum ancak gerçek yoksulluğun ne olduğunu bilmediğinden eminim. Onun binalarında kalmak, bir rahibin umut vermesi gibi. Çok pragmatik değil. Mesela, kiracılar ana aşıları olmak ve banyoları sırayla temizlemek zorunda. Dairelerini devren kiralayamıyorlar veya ticari faaliyetler için kullanamıyorlar. Kendi çöplerini atmalarına izin verilmiyor ve çocukların koridorlarda oynaması da engelleniyor. Tanrım, herkesi hanımefendi ve beyefendi yapmak istiyor olabilir mi?'' Benson her zamanki tonunda yanıt verdi.

 

Klein şüpheyle kaşlarını buruşturdu.

 

''Bu kulağa sorunlu gelmiyor. Bunların hepsi oldukça mantıklı kriterler.''

 

''Evet.'' Dedi Melissa da.

 

Benson kıkırdadıktan sonra başını eğip kıkırdamadan onlara baktı.

 

''Belki de sizi çok iyi koruduğum için gerçek yoksulluğu görmediniz. Ana aşılar için paraları olduğunu mu sanıyorsunuz? Ücretsiz hayır organizasyonu sırası onları üç ay ileri atıyor.

 

İşlerinin istikrarlı olduğunu mu sanıyorsunuz? Ek gelir elde etmek için dairelerinin bir kısmını kiraya veremezlerse, işlerini kaybettiklerinde ne olacak, taşınacaklar mı? Ayrıca, pek çok kadın evde, geçimlerini sağlamak için kıyafet tamiri ve kibrit kutusu yapıyor. Bunlar da ticaari faaliyetler arasında. Bunların hepsini evden mi atacaklar?''

 

''Yoksulların çoğu, hayatta kalmak için elinden geleni yapıyor. Çocuklarını disipline sokup onların koridorda koşmalarına engel olacak zamanları olduğunu mu sanıyorsunuz? Belki de yeterince büyüyene kadar eve hapsedilebilir ve yedi sekiz yaşlarında, çocuk işçi alan yerlere gönderilebilirler.''

 

Benson konuyu daha fazla detaylandırmadı; bu sözler Klein'ın biraz titremesine neden olmuştu.

 

Düşük sosyo-ekonomik sınıflardan olan insanlar böyle mi yaşıyordu?

 

Yanındaki Melissa da sessizdi. Eski ses tonuna dönmesi biraz zaman aldı.

 

''Jenny Alt Sokak'a taşındığından beri kendisini ziyaret etmemi istemiyor.''

 

''Umarım babası bir an önce iyileşir ve bir iş bulur. Ancak pek çok alkoliğin, alkolü kendisini uyuşturmak için kullandığını gördüm...'' Benson kasvetli bir tonda güldü.

 

Klein'ın dili tutulmuştu. Melissa da aynı durumda gibi görünüyordu. Böylece kardeşler, sessiz bir şekilde Daffodil Sokağı'na doğru ilerledi ve Tingen Şehri Konut Geliştirme Merkezi'ni buldu.

 

Onlarla ilgilenen adam orta yaşlı, sevimli gülümsemesi olan biriydi. Resmi kıyafetler giymemişti ve bir şapka takmıyordu, beyaz bir gömlek ve siyah bir yelek vardı üzerinde.

 

''Bana Scarter diyebilirsiniz. Aklınızda ne tür bir ev var acaba?'' Klein'ın gümüş bastonunu görünce gülümsemesi genişledi.

 

Klein, konuşmada ondan daha iyi olan Benson'a baktı.

 

Benson hemen yanıt verdi, ''Balkonlu bir ev.''

 

Scarter elindeki dosyaları karıştırdıktan sonra gülümsedi.

 

''Şu anda, henüz tutulmamış olan beş tane var. Dürüst olmak gerekirse, altı, sekiz, hatta on ya da on iki kişinin bir eve sıkıştığı konut zorlukları olan müşterilere, işçilere ve çocuklarına hizmet etmeye öncelik tanıyoruz. Balkonlu fazla ev yok. İki tane Daffodil Sokağı'nda, bir tane Kuzey Borough'da ve bir tane de Doğu Borough'da var... Haftalık kiraları 12-16 soli arasında değişiyor. Detaylara buradan bakabilirsiniz.''

 

Belgeleri Benson, Klein ve Melissa'ya uzattı.

 

Okuduktan sonra kardeşler aralarında bakıştılar ve aynı anda aynı evi işaret ettiler.

 

''Önce Daffodil Sokağı'ndakilere bakalım.'' dedi Benson. Klein ve Melissa da başlarını salladılar.

 

Burası aşina oldukları bir bölgeydi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44350 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr