Bölüm:719 Kardeş Yu'nun Hasadı

Çeviri ve Düzenleme: Gin

Dağın altındaki ovada, usta hocalardan oluşan birkaç kuyruk ufka kadar uzanıyordu.

Her kuyruğun en önünde, akademinin üst sınıflarından öğrenciler vardı. Adayların getirdiği iç çekirdeklerin sayısını ve seviyesini kontrol ederek, puanları tablolamaktan sorumluydular. Zaman zaman sınavdan önce elde ettiği iç çekirdekleri getirerek şansını deneyenler oluyordu, ancak bir usta hocanın gözleri öyle kolayca kandırılabilir miydi?

Zhang Xuan de bu kuyruklardan birine katılmıştı. Merakla ön tarafta yaşananlara göz attı.

Sınavı geçen bir grup öğrenci olmuştu, ancak başarısız olanlar çoğunlukta görünüyorlardı.

"Bu yıl sınav çok zor! Görünüşe göre otuz bin adaydan belki yalnızca on bini geçecek!"

"Hem de aşırı zordu! Diğer iki imparatorluğun usta hocalarıyla ittifak kurduk ve sınavı kolayca geçebileceğimizi düşünüyorduk. Kim ruh canavarlarının kuşatmasında kalacağımızı ve ağır kayıplar vereceğimizi düşünebilirdi?"

"Biz de onların tuzaklarına düştük! Üç yüz kişilik grubumuz saldırılarıyla dağıldı ve sonuçta elli kişi ağır yaralandı. İki saat savaştıktan sonra, öğleden hemen sonra ruh canavarları birden geri çekildiler. Ancak o zaman birkaç ruh canavarı avlamayı başarabildik, ancak yine de çoğumuzun sınavı geçmesi için yeterli olmadı!"

"Bizi kuşatan ruh canavarları da öğleden hemen sonra çekildiler. Ancak, biz o kadar şanslı değildik. Çok fazla kayıp verdiğimizden oracıkta dinlenmekten başka şansımız yoktu. Sonunda, yalnızca bir avuç iç çekirdek toplayabildik."

…

İlerleyen Zhang Xuan bazı adayların konuşmalarını duydu.

'En kötüsünü atlatmayı başardığımız için şanslıyız...'

Konuşmaları duyan Zhang Xuan herkesin aksine rahat bir nefes vermişti.

Dünya Dışı Şeytani Kabilenin planını önceden fark edip araya girdiği için şanslıydılar. Aksi halde otuz bin usta hocadan kaçının hala nefes alacağını söylemek zordu.

Böyle bir kayıp Usta Hoca Köşkü için bile ağır olurdu!

'Bu konuda... Sanırım Usta Hoca Köşkünden karşılık talep etmeyeceğim!'

Bir anlık tereddütten sonra, Zhang Xuan meseleyi gizli tutmayı seçti.

Dünya Dışı Şeytani Kabilenin acımasız planını ortaya çıkartıp, on binlerce usta hocayı kurtarmak büyük bir başarıydı. Eğer meseleyi bildirirse, Zhang Xuan cömertçe ödüllendirilirdi. En azından, karşılığında onlarca yüksek seviye ruh taşı alması zor olmazdı.

Ancak bunu yaparsa, Acımasız ve Dünya Dışı İblis kuklaları açıklaması zor olurdu. Bu ikisi şu anda sahip olduğu en değerli varlıklar ve hayatını kurtaracak kozlardı. Herhangi bir ruh taşından çok daha değerliydiler.

Bu nedenle, bu ödülü istemekten vazgeçmişti.

'Ne yazık...'

Bu fırsatın parmaklarının arasından kayıp gitmesi Zhang Xuan'in kalbini sızlatmıştı.

Eğer birkaç düzine yüksek seviye ruh taşı elde edebilseydi, kesinlikle Aziz alemine kadar eğitim yapmasına yeterli olurlardı!

Bir tesellisi olacaksa, en azından değerli Hava Saldırısı Madalyonu'nu ve daha önemlisi Sonsuz Karınca Kovanı ve Bizans Helios Canavarını elde etmişti.

'Eğer iş o noktaya gelirse, Bizans Helios Canavarını istediğim zaman öldürebilirim. Eti çorba olarak kaynatılabilir, kemiklerinden ve pençelerinden silah üretilebilir, kürkünden giysi dokunabilir ve iç çekirdeği değerli bir gelişim kaynağı olarak kullanılabilir... Bunların bir aziz canavara ait oldukları düşünülürse, epeyce ruh taşı getireceklerdi!' Zhang Xuan çenesini sıvazlarken düşündü.

Usta Hoca Köşkünden ödül talep edemeyecek olsa da, Bizans Helios Canavarını parçalayıp satarak biraz para kazanabilirdi.

'Aynen. Sınavdan sonra bu meseleyi halletmeliyim. Eğer o canavar hala inat etmeye devam ederse...'

Bunun uygulanabilir bir çözüm olduğunu düşünen Zhang Xuan memnun bir şekilde kafasını salladı. 'Ama onu sattığımda, kimliğimi açık etmemek için gizlice yaptığımdan emin olmalıyım. Aksi halde, o aziz canavarın nereden geldiğini ve nasıl öldürüldüğünü açıklamak zor olabilir!'

Bizans Helios Canavarı Aziz 1-dan'ın zirvesinde bir üstattı. Hongyuan İmparatorluğunda, en güçlü varlıklardan biri sayılırdı.

Eğer Usta Hoca Akademisinin çaylaklarından birinin böyle bir canavarı avlayıp, satmak için parçaladığı ortaya çıkarsa, büyük bir kargaşaya neden olacağı kesindi.

Eğer On Büyük Usta Hoca gelip kendilerini çırağı olarak kabul etmesi için yalvarırlarsa, zor durumda kalırdı.

Yalnızca düşüncesi bile başını ağrıtmıştı.

Mütevazı kalmak neden bu kadar zordu?

Çoktan Usta Hoca Akademisinde sessizce çalışıp, gücü tatmin edici bir seviyeye geldiğinde ayrılmaya karar vermişti... Diğer imparatorluklarda ve krallıklarda neden olduğu gibi büyük bir kargaşa yaratmak istemiyordu.

Bir usta hoca olmasına rağmen Yıkım Tanrısı olarak görülmek gerçekten utanç vericiydi.

Tam Zhang Xuan düşüncelere dalmışken, aniden ilginç bir haber duydu.

"Biliyor musun, bir grubun öğlen geri döndüğünü duydum. Erken dönmelerine rağmen, yalnızca sınavı geçmemişler, korkunç miktarda puan toplamışlar!" Bir usta hoca öğrendiklerini kısık bir sesle anlatıyordu.

"Öğlen mi dönmüşler? Korkunç miktarda puan mı? Kim?" İkinci usta hoca şüpheyle sordu.

"Ben de emin değilim. Meseleyi ön taraftaki kıdemlilerden duydum. Görünüşe göre sınavın şu anki birincisi diğerlerinden fazlasıyla önde!"

"Diğerlerinden fazlasıyla önde mi? Yani o kişinin Wanyu İmparatorluğundan Kıdemli Hu'yu bile geçtiğini mi söylüyorsun? Kıdemli Hu'nun 27 iç çekirdek çıkarttığını bizzat gördüm ve birkaç tanesi Evren Köprüsü aleminde ruh canavarlarınındı. Toplamda 700'den fazla puan aldı. Ancak biri ondan bile yüksek bir skor mu elde etmiş? Sen ciddi misin?"

İkinci usta hocanın gözleri şok içinde büyüdü.

Gruplarındaki çoğu kişi tek puan bile alamamışken, Wanyu İmparatorluğundan Kıdemli Hu 27 iç çekirdek çıkartmayı başarmıştı. Bu durum adaylar arasında büyük bir heyecan yaratmıştı. Ancak, öğlen gelmesine rağmen Kıdemli Hu'dan daha iyi sonuç alan biri mi vardı?

"Detayları ben de bilmiyorum. Yalnızca kıdemlilerin konuşmalarından duyduklarımı söyledim..."

"700 puandan yüksek ha? Öğlen dönen o adam kesinlikle inanılmaz! Görünüşe göre birinci sınıflar arasında pek çok deha var!"

Konuşmanın içeriğini duyan Zhang Xuan övgüyle başını salladı.

Evren Köprüsü alemi temel kademede bir ruh canavarı iç çekirdeğinin 100 puan değerinde olduğu düşünülürse, bunun anlamı o adamın bu skora ulaşmak için o canavarlardan en az altı - yedi tane kestiğiydi!

Adayların çoğu hala Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesindeydiler. Birinin gelişimi Ahenkli Ruh alemindeyse çoktan grubun elitlerinden sayılırdı. Şimdiye kadar Zhang Xuan'in gördüğü Evren Köprüsü alemindeki tek üstat Kardeş Yu'ydu.

Ancak Kardeş Yu'nun yetenekleriyle bile, Evren Köprüsü alemi temel kademe bir ruh canavarını öldürmek son derece zor bir işti.

Ancak, üstün bir deha öğlen dönmesine rağmen 700'ü aşan bir skor almayı başarmıştı. O dehanın yetenekleri gerçekten de korkutucuydu!

Zhang Xuan'in tahminlerine göre, o kişi kendisiyle denk güçte bile olabilirdi.

'Gerçekten de o inanılmaz adamla tanışmanın bir fırsatını bulmalıyım. Ne tür müthiş bir figür böyle bir dehayı yetiştirebilir merak ediyorum!'

Zhang Xuan düşündükçe daha çok etkileniyordu.

"Diğerlerinden fazlasıyla önde mi? Bin puan mı almış? Peki bin puan aldıysa ne olmuş, bu kesinlikle önemsiz!"

Tam o anda, soğuk bir ses duyuldu.

Bu kibirli sözleri duyunca, kendi aralarında konuşan usta hocalar kaşlarını çatarak o yöne döndüler. Ancak sözleri söyleyen kişiyi görünce, farkında olmadan birer adım geri çekildiler.

Karşılarında hayvan derisi giyen iki genç adam duruyordu. Kılıksız görünümlerine rağmen, inanılmaz güçlerini ortaya koyan güçlü bir aura yayıyorlardı.

İçlerinden biri Yarı Evren Köprüsü alemindeyken, diğeri gerçek bir Evren Köprüsü alemi üstattı!

Kendilerine bu kadar güvenmelerine şaşmamalıydı. Ortak güçleriyle, Evren Köprüsü alemi temel kademe bir ruh canavarı bile onlara tehdit oluşturamazdı!

Yalnızca...

Neden ikisi de bir tür kabileden geliyormuş gibi hayvan derisi giyiyordu?

Daha önemlisi, giydikleri deri son derece kaba işlenmişti. Büyük olasılıkla dünyada ne kadar kötü göründüklerini tanımlayabilecek bir sıfat yoktu.

İkilinin zayıf olanı canavar derisinden yapılma bir çanta taşıyordu.

Bir yarı 5 yıldızlı usta hocanın bir çantayla dolaşması... Bir depolama yüzüğü bile alamayacak kadar fakir olabilirler miydi?

Usta hocalar alçak gönüllülükleriyle övünseler de, bu ikisi fazla mütevazı değiller miydi?

Zhang Xuan de o tarafa bir bakış attı ve ikilinin tanıdık yüzler olduklarını fark etti.

Bunlar onunla bahse tutuşan ikiliydi... Kardeş Yu ve Kıdemli Feng!

İkisinin zarif ve şık beyefendiler olmaları gerekmiyor muydu? Bu yeni tarzları...

Moda zevkleri biraz fazla iddialıydı...

"Usta Zhang, geri dönmez güzel. Puanlarını benimle birlikte doğrulatacak cesaretin var mı?" Kalabalığın şaşkınlığını umursamayan Kardeş Yu'nun dudakları Zhang Xuan'e bakarken yukarı kıvrıldı.

Öğlen vakti bir ruh canavarı tarafından soyulmuş olsa da, Canavar Pulu Tütsüyü kaybetmediği için şanslıydı. Bu sayede epeyce ruh canavarı avlamayı başarmış ve öncekinden bile çok iç çekirdek toplamıştı!

Böylece Usta Zhang'i yeneceğinden emindi!

Belki, şu anki birinciyi geçerek, Usta Hoca Akademisinde adını duyurabilirdi!

"Tabi ki."

Zhang Xuan başıyla onayladı.

Dağda, zamanının çoğunu Bizans Helios Canavarını sorgulayarak geçirse de, yine de epeyce iç çekirdek toplamayı başarmıştı.

Bu ikisini yenmesi fazla zor olmamalıydı.

Canavar derisi giyen usta hocalar ve Usta Zhang arasındaki büyük rekabeti hisseden usta hocalar geçmeleri için onlara yol açtılar.

Kısa süre içinde, üçlü kuyruğun en önüne ulaşmıştı.

"Bu Usta Zhang'le bahse tutuştuk, umarım puanlarımızı bizim için tablolayabilirsiniz!"

Karşındaki gözetmen kıdemlilere bakan Kardeş Yu kibar bir şekilde eğildi.

"Bahis mi?"

Gözetmen kıdemliler bu sözleri duyunca kaşlarını çattılar.

"Aynen öyle! Usta Zhang ve ben bir yüksek seviye ruh taşına kimin daha yüksek puan toplayacağı üzerine bahse girdik. Sözünden caymasından korkuyorum, bu yüzden umarım bu konuda hakemlik edersiniz!" Kardeş Yu konuştu.

"Bir yüksek seviye ruh taşı mı?"

"Bahis kesinlikle yüksekmiş..."

Bahsin içeriğini duyan adaylar şok oldular.

Kıdemliler bile şaşırmışlardı.

Usta Hoca Akademisinin 2. sınıf öğrencileri olsalar da, böyle büyük bir bahse tutuşmaya cesaret edemezlerdi.

"Bir bahse yüksek seviye ruh taşı koymak... Birinci sınıflar her geçen yıl daha cüretkar oluyorlar! Pekala, bahsinize hakemlik yapacağım!"

Kıdemli başıyla onaylayarak karşılık verdi. "İç çekirdeklerinizi teslim edin."

"Pekala!"

Kardeş Yu Kıdemli Feng'e işaret etti ve karşı taraf hemen çantasını çıkartıp açtı.

Huala!

Masanın üzerine bir yığın iç çekirdeği yuvarlandı.

"Ne çok iç çekirdek var..."

"Ahenkli Ruh ve Evren Köprüsü alemi ruh canavarı iç çekirdekleri... Bu da ne?"

"Kızıl renk, b-bu...Kusursuz Uyum alemi temel kademe bir ruh canavarının iç çekirdeği! Bu nasıl mümkün olabilir?"

"Kılıcı andıran keskin bir aura ve bakanlarda neden olduğu yakıcı his, bu hiç şüphesiz Kusursuz Uyum alemi temel kademe bir ruh canavarının iç çekirdeği!"

"Kusursuz Uyum aleminde bir ruh canavarını avlayıp, iç çekirdeğini getirmek... Görünüşe göre şampiyonluk koltuğu el değiştirecek!"

"Aynen öyle..."

…

Masadaki iç çekirdeklere bakan kalabalık bir anlığında şok olsa da, ardından büyük bir karmaşa koptu.

Diğer iç çekirdekler bir yana, yalnızca Kusursuz Uyum alemi temel kademe ruh canavarının iç çekirdeği birle tam 1000 puan değerindeydi!

Kıdemlilerin sözünü ettiği öğlen gelen deha bile bununla kıyaslanamazdı!

Bu ikisinin o kadar kibirli olmalarına şaşmamalıydı. Sözlerini destekleyecek bir şeyleri vardı!