Library of Heaven's Path - Bölüm:599 Bana Bir Dakika Ver, Önce Biraz Seviye Atlayacağım!

---

Bölüm:599 Bana Bir Dakika Ver, Önce Biraz Seviye Atlayacağım!

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

Ahenkli Ruh alemi Yüce Ölümlünün dokuz danındaki ilk büyük engeldi. Sayısız üstat Berraklaştırma aleminin zirvesinde takılıp kalırdı.

 

Bu engel birinin ruhunun fiziksel vücuduyla kusursuz bir uyum içinde olmasını gerektirirdi. Biri tüm çabasını buraya odaklasa bile bu dengeye ulaşmak zordu. Bunu bir dövüşün ortasında başarmak... Usta Bi biraz fazla şanslı değil miydi?

Bu sayısız üstadın hayalini kurduğu alemdi! Böyle beklenmedik bir anda bunu başarmak...

 

"Bu koşullar altında Usta Luo'nın kaybetmesine şaşırmamak gerekir. Ne de olsa burada Ahenkli Ruh aleminden söz ediyoruz!"

 

"Usta Bi'nin ani seviye atlamasında şansın rolü büyük olsa da, eğitim için harcadığı büyük çaba ve cesareti de bu mucizeyi yaratan diğer etkenler. Görünüşe göre Usta Bi bu turnuvanın gerçek sürpriz atıymış!"

 

"Bunca zamandır mütevaziliğini korudu, ancak kritik anda durumu tersine çevirmeyi başardı. Etkileyici!"

 

...

 

Düello sırasında neler yaşandığını öğrenen herkes etkilenmişti.

 

Bir düelloda kendine denk biriyle yarışmak bile yeterince zordu. O noktada seviye atlamayı deneyebilmek için, nasıl bir cesaret gerekirdi?

Usta Bi'nin daha önce ne kadar güçlü olduğu bir yana, yalnızca zihinsel dayanıklılığı bile sıra dışıydı.

 

Luo Xuan kaybetmiş olsa bile, rakibini düşününce, pişmanlık duyacağı bir şey yoktu.

 

"O karşılaşmanın sonucu belli olduğuna göre, bakalım burada Usta Zhang mi yoksa Usta Huang mı kazanacak..."

 

Yarı final karşılaşmalarından biri tamamlandığına göre, herkes dikkatini diğer sahneye çevirdi. İki dehadan hangisinin şampiyonluk için çarpışacağını merak ediyorlardı.

 

"Dersi bitirdiler!"

 

"Hm. Süre doldu, sonuç yakında belli olur!"

 

Kalabalığın fısıltıları arasında, sahnede meditasyon pozisyonunda oturan yüz kişi yavaşça gözlerini açtı ve her birinin gözlerinden heyecanlı parıltılar geçiyordu.

 

Görünüşe göre bir tütsülük ders süresi onlara büyük fayda saylamıştı ve gelişimde karşılaştıkları pek çok sorunu çözmüşlerdi.

 

"Kim kazandı?"

 

"Hala anlayamadım. Sahnedeki yüz kişinin kimi kabul edeceklerini görmeliyiz!"

 

"Hm!"

 

Karşılaşmanın sonucunun kısa süre içinde belli olacağını bilen seyircilerin kalpleri heyecanla çarpıyordu. Kimin galip geleceğini öğrenmek için bakışlarını oraya çevirdiler.

 

Dersin sona ermesiyle birlikte, Zhang Xuan de rahat bir nefes vermişti.

Verdiği dersin içeriğinden emin olsa da, yüz kişinin kimi seçeceğini anlamasına imkan yoktu.

 

Ne de olsa Göklerin İradesini Bildirmek olmadan, sözlerinin güvenilirliği ciddi ölçüde az olacaktı. Üstelik, daha engin ve soyut kavramları anlamakta zorlanabilirlerdi.

 

'Elimden gelenin en iyisini yaptım, artık tek yapabileceğim sonuçları beklemek!'

 

Kafasını sallayan Zhang Xuan daha fazla düşünmemeye karar verdi. Bu nedenle bakışlarını kalabalığa çevirerek konuştu, "Siz..."

 

Zhang Xuan kimin onu hocası olarak kabul etmek istediğini sormaya niyetlenirken, gözlerinin önünde bir silüet belirdi. Biri karşısında diz çökmüştü.

 

"Usta Zhang, lütfen beni öğrencin olarak kabul et. Seni hayal kırıklığına uğratmamak için çok çalışacağım..."

 

"Usta Huang, ne yapıyorsun?"

 

Diz çöken kişinin yüzüne yakından bakan Zhang Xuan korkuyla yerinde sıçradı.

 

Bu rakibi olan Huang Zheng'den başkası değildi!

 

İkisi de kendi derslerini verseler de, karşı tarafın dersinin içeriğini de dinleyebilirlerdi. Zhang Xuan'in dersinin içeriği inanılmaz derecede engindi, ancak bunu herkesin anlayabileceği bir şekilde sadeleştirmeyi başarmıştı.

 

"Ne?"

 

"Dersten hemen sonra, diğerleri karar bile veremeden önce Usta Huang çoktan Usta Zhang'i hocası olarak kabul etmeyi mi denedi?"

 

"Biri bana neler döndüğünü anlatabilir mi?"

"Yalnızca temel bilgilerle 4 yıldızın zirvesinde bir usta hocanın karşısında diz çökmesini sağlamak... Dersinde ne anlatmış olabilir?"

 

"Aynen öyle! Dahası, ders boyunca Göklerin İradesini Bildirmek kullanılmadı!"

 

...

 

Aşağıdaki kalabalık çıldırmıştı.

 

Usta Zhang'in önceki başarılarına bakılırsa, Usta Huang'ı karşısında diz çökmek için kandırmış olması mümkün olabilirdi. Ancak... Düelloda Göklerin İradesini Bildirmeyi kullanmak yasaklanmıştı ve dersin içeriği yalnızca gelişimin temeli üzerine olacaktı...

 

Usta Huang'ın bu şekilde diz çökmesi...

 

Burada neler dönüyordu?

 

Böyle zorlu bir düellodan sonra, sonuçlar bile açıklanmadan önce karşı taraf çoktan Zhang Xuan'i hocası olarak kabul etmek için diz çökmüştü... Kalabalık ne kadar soğukkanlı olursa olsun, yine de kafalarının yaşadıkları şokla patlamak üzere olduğunu hissediyorlardı.

 

Her şey bu kadar abartılı ilerlemek zorunda mı?

 

"Usta Zhang, biz de sizin himayenize girmek istiyoruz..."

 

Ancak her şey burada bitmemişti. Sahnedeki yüz üstattan her biri Zhang Xuan'in önüne koşarak diz çöktü. Gözleri karşı tarafa duydukları içten saygıyla parıldıyordu.

 

"Yüz kişinin hepsi de Usta Zhang'i mi seçti?"

 

Bir anda tüm alan tamamen sessizleşti.

 

Aynı rütbedeki iki usta hoca aynı anda ders verdiğinde, genelde iki tarafın aldığı sonuç birbirine yakın olurdu. Ne de olsa bilgi aktarımı öznel bir konuydu ve birinin seçimi duygularından kolaylıkla etkilenebilirdi... Ancak yüz üstadın tümü Zhang Xuan'i hocaları olarak kabul etmeyi seçmişti.

 

Bu herif her birini etkileyecek ne anlatmış olabilirdi?

 

Üstelik bunu yaparken 4 yıldızın zirvesindeki bir usta hocanın da gönlünü fethetmişti!

 

Bu... 5 yıldızlı bir usta hoca bile böyle bir şeyi başaramazdı!

 

"Pekala, hepiniz ayağa kalkın. Turnuvanın sonucu ne olursa olsun, turnuvanın sonunda herkes için bir ders düzenleyeceğim!" Zhang Xuan de bunca kişinin onu bir anda kabul etmesini beklemiyordu ve başının ağrıdığını hissetti.

 

"Emredersiniz!"

 

Usta Zhang'in bir ders vermeyi kabul ettiğini gören grup başıyla onayladı ve bir adım geri çekildi.

 

"Bu turda... Kazanan Usta Zhang oldu!"

 

Herkesin sonunda sakinleştiğini gören Usta Hong başıyla onaylayarak sonucu duyurdu.

 

"Beni çekiştirmeyin, Usta Zhang'i hocam olarak kabul etmeliyim..."

 

Tam Usta Hong son turu duyuracağı sırada, acı dolu bir çığlık yükseldi. O tarafa bir bakış atınca, dudakları kontrolsüzce seğirdi.

 

Az önce mağrur bir tavırla sahneye gelen Usta Huang, Usta Zhang'in önünde içten bir ifadeyle diz çökmüş, geri çekilmeyi reddediyordu. Sonunda, tarikatından yoldaşları tarafından sürüklenmek zorunda kalmıştı, ancak buna rağmen bir deli gibi bağırmaya devam ediyordu.

"Pff, bu herif hapı yutmuş..."

 

Bu manzarayı gören Usta Hong kafasını salladı.

 

4 yıldızın zirvesinde bir usta hoca olarak, Zhang Xuan'in gelişim konusundaki kavrayışının ne kadar derin olduğunu çok daha iyi anlamıştı ve bu nedenle, en büyük 'yan etkiyi' de o yaşamıştı.

 

Karşı tarafın haline bakınca, Usta Zhang onu öğrencisi olarak kabul etmediği sürece asla durmayacağı anlaşılıyordu.

 

Usta Zhang'in bir şeyleri kırıp dökmeden geçtiği tek bir tur bile olmamıştı. İnsanları bile boş geçmiyordu - onun karşısına çıkanlar ya ağır yaralanıyor ya da deliriyorlardı...

 

Bu ne lanet bir durumdu böyle?!

 

Sanki eserleri parçalamak onu tatmin etmiyor gibiydi. Rakibinin sahip olduğu en ufak öz güven kırıntısını bile yok etmeliydi.

 

"Pekala, şampiyonluk turundan önce on dakika ara vereceğiz. Usta Zhang.... Usta Bi ile yüzleşecek!"

 

Kalabalığın hayret içindeki yüz ifadelerini ve kasılıp duran Huang Zheng'i görmezden gelen Usta Hong sonucu duyurdu.

 

Bu nedenle, Zhang Xuan sahneden indi.

 

"Usta Zhang, Usta Bi turun ortasında Ahenkli Ruh alemine ulaşarak Usta Luo'yu yenmeyi başardı..."

 

Zhang Xuan yanlarına geldiği anda, Köşk Efendisi Kang aceleyle onu bir kenara çekip, önceki turda yaşananları anlattı.

 

"Düellonun ortasında seviye atlamayı başarıp Usta Luo'yu yendi mi?" Zhang Xuan şaşırmıştı.

Bu olay ona bile garip gelmişti.

 

"Aynen öyle. Ahenkli Ruh temel kademeyle Berraklaştırma aleminin zirvesi arasında ince bir duvar olsa da, diğer tarafta yepyeni bir dünya vardır. Korkarım ki... sana gelişim üzerine bir düelloda meydan okuyacak!"

 

"Buna hiç şüphe yok, kesinlikle öyle yapacak!"

 

Köşk Efendisi Kang Usta Su ve diğerleri Zhang Xuan için endişelenmeden edememişlerdi.

 

Usta Zhang Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesindeki Liao Wuzhiyi kılıç ustalığıyla yenmiş olsa da, gerçek bir Ahenkli Ruh alemi üstatla yüzleşmesi zor olacaktı.

Ahenkli Ruh alemi ruh ve vücut arasında kusursuz uyumu temsil ederdi; birinin yalnızca gücü büyük bir hızla artmaz, aynı zamanda tepki hızı ve esnekliği de gözle görülür derecede güçlenirdi.

 

Bu noktada gerçek bir üstat olmanın eşiğinden geçtiği söylenebilirdi.

Usta Zhang'i bir başka alanda yenmek zor olurdu, bu nedenle Usta Bi kesinlikle gelişim konusundaki avantajını kullanacak bir alanda meydan okuyacaktı.

 

Ne de olsa Usta Zhang'in sonuçları ne kadar etkileyici olursa olsun, yalnızca Yüce Ölümlü 3-dan'ın zirvesindeydi. Ne kadar yetenekli ya da keskin hislere sahip olursa olsun, iki büyük gelişim alemlik bir farklı kapatarak Ahenkli Ruh aleminde bir üstadı yenmesi imkansızdı.

 

Bunu daha önce hiç kimse, Usta Hoca Köşkünün uzun tarihindeki dehalar dahil, başaramamıştı.

 

"Usta Zhang'e karşı kesinlikle bir gelişim düellosu teklif edecek, ne yapacağız... Teklifi reddedebiliriz, değil mi?"

 

"Reddetmek mi? Birinin gelişim alemine bağlı bir başka düello formatı seçebilir!"

 

Herkes endişeliydi.

 

Zhao Feiwu yorum yapmadan edemedi, "Usta Zhang'in kendisinden daha güçlü üstatlara bile meydan okuyabildiği düşünülürse... eğer şimdi Berraklaştırma alemine ulaşabilirse, hala bir şansı olabilir..."

 

Usta Zhang Yüce Ölümlü 3-dan'ın zirvesinde olmasına rağmen Berraklaştırma aleminin zirvesindeki Liao Wuzhi'yi yenebilmişti. Eğer şimdi Berraklaştırma alemine yükselebilirse, hala bir şansı olabilirdi.

 

"Berraklaştırma alemine seviye atlamak... Bunu söylemek yapmaktan daha kolay! On dakikalık aranın çoktan yarısı bitti, sence Usta Zhang beş dakika içinde seviye atlayabilir mi?"

 

Kızın sözlerini duyan Köşk Efendisi Kang'in yüzünde acı bir gülümseme oluştu ve kafasını salladı.

 

Eğitim yapmak bir dağa tırmanmak gibiydi. Bir anda zirveye sıçramak imkansızdı, birinin adım adım çıkmaktan başka şansı yoktu.

 

Usta Zhang son birkaç ayda zaten muazzam bir gelişim göstermişti. Yalnızca beş dakikada seviye atlaması nasıl mümkün olabilirdi?

 

Bu imkansızdı!

 

Bizimle kafa mı buluyorsun?

 

"Haklısın..." Zhao Feiwu de kafasını salladı. Tam başka bir çözüm için zihninin altını üstüne getireceği sırada, yanındaki genç adam ona dönerek sordu,

 

"Berraklaştırma alemine ulaştığım sürece ona karşı bir şansım olacağını mı söylüyorsun?"

 

"Bu doğru..."

 

Zhao Feiwu başıyla onayladı.

 

"Pekala öyleyse. Bana bir dakika verin, gidip biraz seviye atlayacağım..."

 

Usta Zhang başıyla onayladı. Bileğini şöyle bir çevirdi ve avucunda beliren orta seviye ruh taşını iki eliyle sıkıca kavradı. Bir anda, sanki birisi aurasını ateşe vermiş gibiydi ve gelişimi hızla yükselmeye başladı.

 

"Sana bir dakika mı verelim?"

 

"Usta Zhang şu anda seviye atlamayı düşünüyor olamaz, değil mi?"

 

"Bunda şaşıracak ne var? Sonuçta daha önce kritik anlarda pek çok kez seviye atladı..."

 

Usta Zhang'in sözlerini duyan herkes donup kalmıştı.

 

Bu kadar abartılı olmana gerek var mıydı?

 

Her istediğinde seviye atlamak mı, gelişimin o kadar kolay olduğunu mu sanıyorsun?

 

Ancak grup şaşkınlığını atamadan önce, bir vızıltı duyuldu. Usta Zhang bir tür engeli aşmış gibi görünüyordu ve aurası hızla yükseldi.

 

"Yüce Ölümlü 4-dan... Berraklaştırma alemi mi?"

 

Köşk Efendisi Kang ve diğerlerinin ağızları seğirdi.

 

Bunu öylesine söylediğini sanıyorduk, sen bu konuda ciddi miydin?

Havadaki ruhsal enerji dalgalanmasını hisseden az ötedeki Bi Jianghai bakışlarını On Bin Krallık İttifakı grubuna doğru çevirdi.

 

Artık Ahenkli Ruh alemine ulaştığı için Usta Zhang'in icabına kolaylıkla bakabileceğini düşünmüştü. Kim karşı tarafın da seviye atlayacağını bilebilirdi...

 

Usta Zhang, dünyada yapamayacağın bir şey yok mu senin?

 

"Hayır, bu şekilde devam etmesine izin veremem. Aksi halde turnuvayı kesinlikle kaybederim..."

 

Dişlerini sıkan Bi Jianghai sahneye fırlayıp, yenlerini savurarak seslendi, "Usta Zhang, çoktan yeterince dinlenmiş olmalıyız. Herkes beklediğine göre, neden hemen başlamıyoruz?"

 

"Hemen başlamak mı?"

 

"Usta Zhang seviye atladığı için tehdit altında hissetmiş olmalı!"

 

"Aynen öyle! Usta Zhang daha yeni seviye atladı ve gelişimini dengeleyecek zaman bulamadı. Bu koşullar altında tüm gücünü kullanamaz ve görünüşe göre Usta Bi bu fırsattan yararlanmak istiyor. Ne de olsa Usta Zhang gelişimini dengelediği anda, işler Usta Bi için zora girebilir."

 

Bi Jianghai'nin molanın ortasında düelloya devam etmeyi teklif ettiğini duyan kalabalık kaşlarını çattı.