Library of Heaven's Path - Bölüm:558 Ding Hong'un Planı

---

Bölüm:558 Ding Hong'un Planı

 

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

Fani Bulut Tarikatı yalnızca bir tarikat olsa da, toplamda beş yarı 5 yıldızlı usta hocaya sahipti. Düzenlenen yetmiş yedi Usta Hoca Turnuvasında, otuz altı kere şampiyon olmuşlardı.

 

Öte yandan, On Bin Krallık İttifakının bu zaman kadar aldığı en iyi derece yirmi üçüncülük, yani sondan beşincilikti.

 

Ding Mu daha önce bu nedenden ötürü Fani Bulut Tarikatına girmek istemişti.

 

'Onların yardımını alabildiğim sürece, bırakın intikamımı almayı, yeni ittifak şefi olmam bile sorun olmaz!'

 

Ding Hong'un gözlerinden tehditkar bir parıltı geçti.

 

Fani Bulut Tarikatı'nın gücüyle, On Bin Krallık İttifakındaki hiç kimse ona karşı çıkmaya cesaret edemezdi.

 

'Ancak onların gözünde bir karıncadan farksızım. Uygun bir karşılık ödemeden onları kışkırtabilmem imkansız.'

 

Doğal olarak, böyle devasa bir organizasyonun yardımını almak o kadar kolay değildi. Ortada bir çıkarları yoksa, onları harekete geçirmek imkansızdı.

 

Üstelik Zhang Xuan'in icabına bakmak On Bin Krallık İttifakıyla düşman olmak demekti. Ding Hong o kadar ileriye gitmelerini sağlayacak ağırlığa sahip olmadığını biliyordu.

 

Eğer hala Yüce Ölümlü 1-dan bir üstat olsaydı, belki sözlerine şöyle bir kulak kabartabilirlerdi. Ancak, kan özünü yakmak gelişiminin Zhizun alemine gerilemesine neden olmuştu. Şu anki gelişim seviyesiyle, bu dev karşısında bir karıncadan farksızdı. Kolaylıkla ezip, öldürebilecekleri bir varlıktı.

 

Tabi ki... O haberleri bir anlaşma sağlamak için kullanırsam iş değişir!'

 

Ding Hong'un bakışları Ding Mu'nun daha önce söylediklerini hatırlayınca soğudu.

 

Büyük torunu belaya bulaştıktan sonra konuyla ilgili onunla konuşmuştu. Zhang Xuan'le dövüşmesinin nedeni karşı tarafın elindeki bir hazineydi - tüm usta hocaları çılgına çevirecek bir hazine.

 

'Usta Kong'un el yazması mektubu! Bu eserin ilgisini çekemeyeceği tek bir usta hoca bile olamaz. Eğer bu haberi Fani Bulut Tarikatına verirsem, konuyla ilgili fazla konuşmasam bile kesinlikle harekete geçeceklerdir!'

 

Ding Hong dişlerini sıktı.

 

Usta Kong'un el yazması mektubu bir usta hocanın elde edebileceği en büyük hazinelerden biriydi. Ding Hong kimsenin onun cazibesine karşı koyabileceğini düşünmüyordu, Fani Bulut Tarikatının yarı 5 yıldızlı usta hocalarının bile.

 

Eğer haberleri sızdırırsa, Zhang Xuan kesinlikle tüm bu güç odaklarının hedefi haline gelirdi.

 

Ding Hong Fani Bulut Tarikatının konağını aradığı sırada, aklında bir düşünce beliriverdi.

 

'Hayır, bu işime yaramaz. Fani Bulut Tarikatının gücü düşünülürse, bu haberi aldıkları anda haberin yayılmasını önlemek için beni susturmayı deneyeceklerdir...'

 

 

Eğer Fani Bulut Tarikatı haberin yayılmasını önlemek için onu öldürmeye karar verirse, karşı koyma şansı olmazdı.

 

Ne de olsa Usta Kong'un el yazması mektubunun ne kadar önemli olduğu düşünülürse, haberi ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi olurdu.

 

Üstelik meseleye 4 yıldızlı bir usta hocanın dahil olduğunu söylemeye bile gerek yoktu.

 

"Aslında neden Fani Bulut Tarikatına, Mingxia İmparatorluğuna, Henghai İmparatorluğuna, Kaskat Kum Tarikatına ve Soğuk Rüzgar Tarikatına birer mektup yollamıyorum? Eğer hepsine aynı anda mektup gönderir ve liderlerini aynı anda davet edersem, birbirlerini kontrol altında tutacaklardır. Bu durumda beni öldürmeleri zorlaşır!"

 

Ne olursa olsun Ding Hong bir Yetkili Krallığın imparatorluğunu yapmıştı. Politika onun için ikinci bir uzmanlık alanı sayılırdı ve soruna bir çözüm üretmesi uzun sürmemişti. "Ne de olsa sonunda Usta Kong'un el yazması mektubunu kimin alacağı beni ilgilendirmiyor!"

 

Asıl amacı Zhang Xuan'i öldürerek ülkesini geri kazanmaktı. Usta Kong'un el yazması mektubunu eline geçirse bile, ona hiçbir faydası olmayacaktı. Durum bu olduğuna göre, mektubu pazarlıkta koz olarak kullanabilirdi.

 

"Pekala, bu şekilde yapacağım..."

 

Planını dikkatle değerlendirip, sorun olmadığına ikna olduktan sonra - intikamını alırken güvenliğini de sağlayabilecekti - Ding Hong başını memnun bir ifadeyle salladı. Sokaklarda yürüyerek kısa sürede kalabalığın içinde kayboldu.

 

...

 

Burası On Bin Krallık Şehrinin ortasındaki sıradan görünüşlü bir malikaneydi, ancak Usta Hoca Turnuvasında yer alacak tüm güçler buranın şu anda turnuvanın en büyük şampiyonluk adayı olan Fani Bulut Tarikatına ev sahipliği yaptığını biliyordu.

 

Fani Bulut Tarikatı yarı 5 yıldızlı bir usta hoca olan Mo Liuyun tarafından kurulmuştu. Usta Hoca Köşkünün bir şubesi olarak görülse de, aynı zamanda diğer imparatorluktan farklı olmayan bağımsız bir organizasyondu.

 

Tarikatta yalnızca usta hocalar tarikat lideri olabilir, ya da yüksek mevkilere gelebilirlerdi. Ancak yine de diğer mesleklerin üyeleriyle doluydu.  Hatta, üyeleri arasında pek çok Yüce Ölümlü 5-dan üstat bile bulunuyordu.

 

Tam olarak bu nedenle, Fani Bulut Tarikatı bölgedeki yirmi sekiz güç arasında en üstünü olarak görülürdü.

 

Luo Xuan, Fani Bulut Tarikatının en büyük dehası olarak, Usta Hoca Turnuvasının en popüler şampiyonluk adayıydı. Bu yıl yalnızca yirmi dokuz yaşındaydı, ancak gelişimi çoktan Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesine ulaşmıştı.

 

Şu anda, söz konusu deha eğitimini yeni tamamlamıştı. Sırtını tembelce gererek odadan dışarıya çıktı.

 

"Kıdemlim!"

 

Ancak fazla uzaklaşamadan önce, genç bir adam ona doğru koştu.

 

"Sorun nedir?"

 

Luo Xuan kaşlarını çattı.

 

"Kıdemliye bildiririm, biri az önce tarikat liderine iletmemizi söyleyerek bir mektup bıraktı!" Genç adam açıkladı.

 

"Hocam her önüne gelenin mektup gönderebileceği biri mi?" Luo Xuan yenlerini savurdu.

 

Fani Bulut Tarikatının lideri, Luo Huang onun hocasıydı.

 

Yüce Ölümlü 5-dan Ahenkli Ruh aleminin zirvesindeki yarı 5 yıldızlı bir usta hoca olarak... Her isteyen ona bir mektup gönderemezdi.

 

"Mektup nerede?"

 

Dudak büktükten sonra, Luo Xuan elini uzattı.

 

"İşte burada..."

 

Genç adam mektubu teslim etti.

 

Luo Xuan mektubu yırtarak açmak üzereyken genç adam aceleyle ekledi, "Mektubu getiren kişi mektubun üzerinde özel bir mühür olduğunu söyledi! Eğer açan tarikat lideri değilse, anında yok olacakmış..."

 

"Böyle bir saçmalığa gerçekten de inanıyor musun? Eğer gerçekten de bir mühür olsaydı, sence ben, 4 yıldızın zirvesinde bir usta hoca olarak bunu fark etmez miydim?"

 

Luo Xuan dudak büktü.

 

4 yıldızın zirvesinde bir usta hoca olarak inanılmaz keskin gözlere sahipti. Eğer karşı taraf mektuba bu tür bir tuzak bıraksaydı, bunu fark etmemesi için bir neden yoktu. Ancak böyle bir şey olmadığı ortadaydı - karşı taraf yalnızca cahilleri kandırmayı denemişti.

 

Cırrt!

 

Mektubu yırtarak açan Luo Xuan içinde bir kart gördü.

 

Başını eğip bir bakış atınca, Luo Xuan'in alnında bir kırışıklık belirdi.

 

Kartın üzerinde yalnızca tek bir cümle yazılıydı: Üç gün sonra, Deniz Seyir Terası'nda. Usta Kong'tan kalan bir yadigarla ilgili haberlerim var.

 

Altında ne bir imza ne de isim vardı.

 

El yazısı bile karman çorman görünüyordu. Karşı tarafın bunu bir başkasına yazdırdığı açıktı.

 

Kartı elinde tutan Luo Xuan kaşlarını çatarak sordu, "Mektubu getiren kimdi?"

 

"Siyah cübbeler içinde bir adam. Yüzünü iyi göremedim." Genç adam hemen karşılık verdi.

 

"Nerede o?"

 

"Çoktan gitti..." Genç adam yanıtladı.

 

"Pekala. Bu meseleden kimseye söz etme. Ben hemen hocamı bulacağım!" Luo Xuan malikanenin en merkezindeki odaya yönelmeden önce talimat verdi. Hedefine ulaşması uzun sürmemişti.

 

Avluda, orta yaşlı bir adam bir yumruk sanatı uygulamakla meşguldü. Hamleleri yavaştı, ancak her bir yumrukla oluşan kuvvetli rüzgar izleyenlere büyük bir baskı uyguluyordu.

 

Fani Bulut Tarikatının lideri, Luo Huang!

 

On Bin Krallık İttifakının çevresindeki yirmi yedi güç içindeki en güçlü üstat.

 

Karşı tarafın geldiğini gören Luo Huang yumruğunu indirerek gülümsedi. "Gelmişsin!"

 

"Hocam!"

 

Luo Xuan yumruklarını kavuşturarak konuştu, "Biri az önce bir mektup getirdi..."

 

"Bir mektup mu?" Terini bir havluyla silen Luo Huang dönüp Luo Xuan'a baktı.

 

Bu çırağını iyi tanırdı; eğer önemli bir şey olmasaydı, onu böyle habersizce ziyaret etmesi imkansızdı.

 

Eğitimini tek bir mektup için böldüğüne göre, mektup çok önemli olmalıydı.

 

"Evet..." Luo Xuan kartı uzattı.

 

"Usta Kong'un yadigarı?" Bir bakış atan Luo Huang kaşlarını çattı. "Bu konuda sen ne düşünüyorsun?"

 

"Meselenin Usta Kong'la ilgili olduğuna bakılırsa, bence yalan olma ihtimali düşük. Ayrıca... böyle konularda sonrasında pişman olmaktansa harekete geçmek gerekir!" Luo Xuan yanıtladı.

 

"Semavi Usta Kong giderken arkasında çok fazla kişisel eşya bırakmadı. Eğer kartta yazılan doğruysa, bu yadigar ne olursa olsun, değeri gerçek anlamda paha biçilemez olur! Eğer bunu elde edebilirsem 5 yıldızlı bir usta hoca olmam sorun olmaz!"

 

Tarikat Lideri Luo Huang başıyla onayladı.

 

Usta Kong, Usta Hoca Köşkünün kurucusu ve dünyadaki ilk usta hocaydı. Ondan kalan bir yadigar ne kadar önemsiz olursa olsun, yalnızca taşıdığı öz bile sahibine hayal edilemez faydalar sağlayabilirdi.

 

Kartta yazılan içerik doğru olsa da olmasa da, bu kaçırılacak bir fırsat değildi.

 

"Bunun anlamı..."

 

Luo Xuan niyetini anlamak için bakışlarını hocasına çevirdi.

 

"Tabi ki de gidip bakacağız!" Tarikat Lideri Luo Huang başıyla onayladı. "Pekala, bu Deniz Seyir Terası nerede?"

 

"Bu On Bin Krallık Şehrindeki en ünlü ve kalabalık han. Büyük olasılıkla, karşı taraf kendisini korumak için kalabalıktan faydalanmayı düşünüyor." Luo Xuan karşılık verdi.

 

4 yıldızlı bir usta hoca olarak karşı tarafın zihnindeki ufak hesapları fark edememesi nasıl mümkün olabilirdi?

 

"Büyük olasılıkla yalnızca bu değil!" Tarikat Lideri Luo Huang kafasını sallamadan önce bir an düşündü.

 

"Yalnızca bu değil mi? Hocam ne demek istiyor?" Luo Xuan şaşırmıştı.

 

"Basit. Karşı taraf mektubu bize ulaştırdığına göre, diğerlerine ulaştırmış olma ihtimali de var. Büyük olasılıkla hepimizi Deniz Seyir Terasına toplayarak bu bilginin fiyatını arttırmayı planlıyor!" Tarikat Lideri Luo Huang açıkladı.

 

"Fiyat arttırmak mı? Lanet olsun, hemen o herifi yakalamak için birilerini göndereceğim..."

 

Gözlerini kısan Luo Xuan durumu fark etti ve hemen odadan fırlamaya hazırlandı.

 

Bölgedeki en büyük güçlerden biri olarak, Fani Bulut Tarikatının varlık konusunda hiçbir sıkıntısı yoktu.

 

Tek korkuları... bu haberin yayılmasıydı.

 

Eğer diğer güçler Usta Kong'un yadigarından haberdar olurlar ve onlarla çekişmeye karar verirlerse, sıkıntılı bir konumda kalırlardı.

 

Hatta, yadigarı elde edemeyen biri kızgınlıkla haberi karargaha bile sızdırabilirdi. Bu durumda yadigarı elde etmek için harcadıkları tüm çaba boşa çıkmış olurdu.

 

"Buna gerek yok. Zaten artık çok geç!" Tarikat Lideri Luo Huang kafasını salladı. "Mektubu getiren kişinin bunu planlayan kişi olmaması ihtimali bir yana, ilk bize geldiğinin de bir garantisi yok... Belki de diğer güçler çoktan meseleden haberdar olmuşlardır!"

 

"O halde... Ne yapacağız?" Luo Xuan panikle sordu.

 

Tarikat Lideri Luo Huang elini şöyle bir salladı.

 

"Haberleri bastır, kimsenin öğrenmesine izin verme. Üç gün sonra, benimle birlikte Deniz Seyir Terasına geleceksin. Bu kişinin kim olduğunu ve Usta Kong'un hangi yadigarıyla ilgili bilgiye sahip olduğunu bizzat görmek istiyorum! Eğer bir oyun olduğu ortaya çıkarsa, ben karışmasam bile inanıyorum diğer güçler ona dünyada cehennemi yaşatacaklardır!"

 

"Emredersiniz!" Luo Xuan başıyla onayladı.

 

Benzer manzaralar diğer güçlerin konaklarında da yaşanıyordu.

 

Mingxia İmparatorluğu, Henghai İmparatorluğu, Kaskat Kum Tarikatı, Soğuk Rüzgar Tarikatı, Beyaz Güneş Tarikatı, Sarmal Evren Tarikatı...

 

Usta Hoca Turnuvasına katılmaya gelen en büyük güç odakları aynı mektuplardan almışlardı ve liderleri mektubun içeriğini görmüşlerdi.

 

Tüm güç odaklarında bir hareketlilik başlamıştı. Yetkililer üç gün sonra alacakları haberlerle ilgili beklenti içindeydiler. Onlara bu mektubu ulaştıran kişinin kim olduğunu ve Usta Kong'un yadigarıyla ilgili ne gibi haberlere sahip olduğunu merak ediyorlardı.

 

Tüm bunlar yaşanırken, Zhang Xuan kanatlı ruh canavarının sırtındaki odada, bir pencere kenarında oturuyordu. Geçip giden beyaz bulutları ve dağları sıkıntılı bir ifadeyle seyrediyordu.

 

"Öğrencimi aldıklarına göre, karşılık olarak bir miktar ruh taşı talep etmeliydim... Bunu yapmasam bile, Elçi Liu Xuan'a birkaç tavsiyede bulunsaydım, muhtemelen dolgun bir ücret alabilirdim! Nasıl bu kadar aptal olabildim?"

 

"Elçi Liu Xuan'a tavsiyelerde bulunmak mı?"

 

Karşı tarafın pişman yüz ifadesini gören Köşk Efendisi Kang, ağzından çıkanları duyduğunda kasılıp kaldı.