Library of Heaven's Path - Bölüm:550 Ne Erkek Ne de Kadın

---

Bölüm:550 Ne Erkek Ne de Kadın

 

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

"Meclis Şefi Wu, Usta Zhang düşündüğünüz kadar pervasız biri değildir..."

 

Usta Zhang'in normalde sakin olan Meclis Şefi Wu'yu onları kovacak kadar kızdırmasını beklemeyen Köşk Efendisi Kang'in dudakları seğirdi ve çıldırmak üzereydi.

 

Yalnızca kendisi bu iki yeri ayarlayabilmek için ne kadar uğraştığını biliyordu. Ancak, bu herif gelir gelmez karşı tarafı kızdırmıştı...

 

Köşk Efendisi Kang'in açıklamasını görmezden gelen Meclis Şefi Wu yüksek sesle bağırdı, "Konuklarımızı uğurlayın!"

 

Huala!

 

Onları içeri getiren birkaç beyaz cübbeli kız öne çıktı ve tehditkar bakışlarla konuştular, "Lütfen bu taraftan!"

 

"Meclis Şefi Wu..."

 

Köşk Efendisi Kang hala durumu kurtarmaya çalışırken, Zhang Xuan araya girdi, "Köşk Efendisi Kang, buna gerek yok. Tanrı bilir hangi cinsiyetten olan bu insanla niye zaman kaybedelim ki? Gidelim."

 

Grrç!

 

Ruohuan gongzi'nin bacakları birden güçten kesildi ve neredeyse yere kapaklanıyordu.

 

Köşk Efendisi Kang de olduğu yerde donup kalmıştı.

 

Meclis Şefi Wu'yu uzun yıllardır tanırdı. Güzelliği ve zarafetiyle pek çok genç kızı kendi vücudundan utandırabilirdi. Böyle biri karşısında 'tanrı bilir hangi cinsiyette olan' sözlerini edebilmek...

 

Karşı taraf onlara ekstra bir hak vermese bile, iki de işlerine yarardı... Ve karşı taraf onları kovsa bile, en azından barışçıl bir şekilde ayrılabilirlerdi.

 

Ancak, Usta Zhang karşı tarafa hakaret etmişti. Karşı tarafın seni şuracıkta öldürmemesi bir mucize olur...

 

Köşk Efendisi Kang hemen zhenqisini harekete geçirerek Zhang Xuan'in önüne geçti. Eğer Meclis Şefi Wu harekete geçecek olursa, ağır yaralar alacak olsa bile diğerlerinin güvenle uzaklaşmalarını sağlayacaktı.

 

"Ne dedin sen?"

 

Bekleneceği gibi, Meclis Şefi Wu'nun yüzünde sert bir ifade belirdi ve gözleri öfkeyle parıldadı. Eğer bakışlar öldürebilseydi, Zhang Xuan çoktan sayısız parçaya ayrılmış olurdu.

 

"Cahil numarası yapmayı kes, sözlerimi en iyi senin anlaman gerekmez mi? Gerçekten de açıklamam mı gerekiyor?"

 

Yaklaşan kriz karşısında bile, Zhang Xuan en ufak paniklememişti. "Eğer yanılmıyorsam, vücudunun bazı bölgelerindeki kıllar çok hızlı bir şekilde büyüyor olmalı!"

 

Tü!

 

Bu yorum Ruohuan gongziye son darbe olmuştu. Neredeyse nefesini kontrol edemeyerek oracıkta ölecekti.

 

Lanet olsun!

 

Kardeşim, bunu bilerek mi yapıyorsun?

 

Karşı tarafı ne bir kadın ne de erkek olduğunu söyleyerek terslemen bile yeterince utanmazcaydı. Ve şimdi, karşı tarafın kıllarından bahsediyorsun... Karşı tarafın kılları ne kadar uzun olursa olsun, giysilerinin altında gizli. Bu seni ne ilgilendirir?

 

 

Herkesin için böyle sözler ettiğine göre, nesin sen, bir sokak serserisi mi?

 

Ayrıca, kılları hızlı şekilde uzuyor olsa bile... Bunu nereden bilebilirsin?

 

Usta hocaların muhakeme yeteneğini ne halt etmek için kullanıyorsun sen...

 

Köşk Efendisi Kang de şu anda öğrencisiyle aynı şoku yaşıyordu. Kulaklarında durmadan gök gürültüleri patlıyordu ve az önce topladığı zhenqi yaşadığı şokla neredeyse tamamen dağılmıştı.

 

O Usta Hoca Köşkünün lideriydi, On Bin Krallık Şehrindeki en saygı gören üstatlardan biri... Ancak şimdi, Buzul Ovası Meclisine hakaret edebilsin diye bu serseriye eşlik etmiş gibi görünüyordu. Ah... itibarı ve onuru...

 

Yüzü karmaşık düşünceleriyle çarpılmıştı ve aklından intihar etme fikri bile geçmişti.

 

Ancak ne olursa olsun, Usta Zhang'i buraya getiren oydu. Karşı tarafın davranışı ne kadar saçma olursa olsun, hala Usta Hoca Köşkünün bir üyesiydi. Karşı tarafı öyle kolayca terk edemezdi.

 

Dişlerini sıkan Köşk Efendisi Kang tam Yüce Ölümlü 5-dan bir üstadın fırtınayı andıran şiddetiyle yüzleşmeye hazırlarken, Meclis Şefi Wu'nun öfkeli yüzü bir anda soldu. "B-bunu nereden biliyorsun?"

 

"Ah?"

 

Köşk Efendisi Kang'in zhenqisi bu kez tamamen dağıldı ve tüm vücudu güçsüz bir halde çözülüverdi.

 

Usta Zhang gerçekten de haklı mıydı?

 

Meclis Şefi Wu'nun ne bir erkek ne de kadın olduğunu, ve bazı bölgelerdeki kıllarının çok hızlı uzadığını söylemişti... Ancak karşı taraf öfkeyle patlamadığı gibi, bir de durumu kabul mü etmişti?

 

Kulaklarım bana oyun mu oynuyor, yoksa Meclis Şefi Wu çıldırdı mı?

 

"Basit. Vücudunun üstün yin doğasına karşın, pek çok akupunktur noktandan yang enerjisi yayılıyor. Mimiklerin vakur bir genç kıza ait, ancak sözlerin muazzam bir kudret taşıyor."

 

Karşı tarafın durumu kabul etmesini bekler gibi görünen Zhang Xuan'in yüzünde en ufak bir şaşkınlık belirmemişti. "Eğer yanılmıyorsam, vücudundaki yin ve yang enerjisi çatışma halinde ve ikisini de dengelemeyi başaramıyorsun! Tam olarak bu nedenle sakalın ve bıyıkların çıkıyor ve gözeneklerin kalınlaşıyor!"

 

"Bu..."

 

Meclis Şefi Wu'nun vücudu sarsıldı.

 

Karşı tarafın söyledikleri birebir doğruydu! Gerçekten de vücudundaki yin ve yang çarpışma halindeydi. Son iki yılda, sakalı çıkmaya bile başlamıştı!

 

Eğer onurunu korumak için her gün özenle tıraş olmasaydı, insanların alaylarına katlanamayarak utançtan ölmüş olurdu.

 

Vücudundaki yin ve yang enerjilerini dikkatle yatıştırabildiği sürece, sorunu çözebileceğini düşünmüştü. Ancak kim... zaman geçtikçe durumunun daha da kötüleşeceğini tahmin edebilirdi ki. Hatta, gözenekleri bile kalınlaşmaya başlamıştı.

 

Bu mesele bir kadının gururuyla ilgiliydi. Utancından meseleyi kimseye açamamıştı. Rüyalarında bile bu herifin sorununu tek bakışta görebileceğini hayal edemezdi.

 

Tüm bunları nasıl... görebilmişti.

 

"Vücudunun çeşitli bölgelerinde hızla büyüyen kıllardan söz ederken... sakalı mı ima ediyordun?"

 

Yaşadığı şokla titreyen Meclis Şefi Wu'yu gören Köşk Efendisi Kang ve Ruohuan gongzinin ağızları hayretle kocaman açıldı. Aynı zamanda, kızarmış yüzlerindeki terleri sildiler.

 

Vücudunun belirli bölgelerindeki kılların hızla büyüdüğünü duyduklarında, zihinleri hemen uygunsuz bölgelere kaymıştı. Ne de olsa, bir kadının sakalının çıktığını nasıl düşünebilirlerdi ki?

 

"Yakıcı kılıç çi'siyle yaralandıktan sonra, Kadim İstila Sanatının gücünü tam olarak ortaya koyamayacağını düşündün. Bu nedenle onun yerine yin özellikli bir gelişim tekniğine dönmeye karar verdin. Sonunda, vücudundaki enerjileri doğru şekilde kontrol etmeyi başaramayıp, bu hale düştün. Şimdilik durumu hala güç kullanarak baskılayabilsen bile, bu uzun süreli bir çözüm olmayacak. Üç yıl içinde, durum kontrolünü aşacak." Zhang Xuan konuştu.

 

Eğer karşı taraf bir savaş tekniği kullanmasaydı, Semavi Yolun Kütüphanesini kullanarak karşı tarafın durumuyla ilgili detaylara ulaşamazdı. Yine de, İç Görü Gözünün keskin muhakeme yeteneği sayesinde, Meclis Şefi Wu'nun sakalını her gün kestiğini görebilmişti.

 

Bu sayede karşı tarafın yin ve yang çatışması yaşadığını tahmin etmişti. Köşk Efendisi Kang'in daha önce sözünü ettiği yaralanmayı da hesaba katınca, sorunun nedenini bulması zor olmamıştı.

 

Kadim İstila Sanatı keskinlik ve patlayıcı güç konsepti üzerine kuruluydu. Kurumadan önce kullanıcısının aşırı derecede güçlü üç saldırı yapabilmesine olanak sağlardı. Zhang Xuan bu nedenle vakayı ilk incelediğinde hastanın bir erkek olduğunu düşünmüştü.

 

Bu nedenle Köşk Efendisi Kang'in hastasının bir 'kadın' olduğunu duyunca biraz şaşırmıştı. Meclis Şefi Wu'yu görünce, parçaları birbirine bağlaması zor olmamıştı.

 

Kadim İstila Sanatından yin özellikli bir tekniğe geçmiş olmalıydı ve bu da vücudundaki enerjilerin çarpışmasına neden olmuştu.

 

Bu meseleyi çözmenin en iyi yolu birinin temelini yok ederek yeniden başlatmaktı... Ancak Buzul Ovası Meclisindeki en güçlü üstat ve şef olarak, bunu nasıl yapabilirdi?

 

Bu nedenle sorunun kısa sürece çözüleceğini umarak enerjiyi baskılamaya çalışmıştı. Ancak zaman geçtikçe durum daha da kötüleşmişti ve yavaş yavaş kontrolü kaybettiğini hissediyordu.

 

Meclis Şefi Wu'nun bir kadın olmasına rağmen neden normalde erkeklere daha uygun olan yang özellikli bir teknik çalışmayı seçtiğine gelince, Zhang Xuan de pek emin değildi. Ancak, bunun Yin-Yang Gölüyle ilgili olabileceğini hissediyordu.

 

Ne de olsa daha önce gördüğü kırmızı cübbeli kızlar da yang özellikli gelişim teknikleri çalışıyorlardı.

 

Bu sözleri duyduktan sonra, Köşk Efendisi Kang ve Ruohuan gongzi bunun biraz ihtimal dışı olduğunu hissetseler de, Meclis Şefi Wu'nun yüzü bembeyaz kesilmişti.

 

Karşı tarafın analizi doğruydu.

 

Daha önce, Köşk Efendisi Kang onu tedavi etmiş olsa da, tedavinin bazı yan etkileri olmuştu. Bunlardan biri de Kadim İstila Sanatının gücünü tamamen kullanamamasıydı. Bu nedenle hem seviye atlamak, hem de vücudunda dolaşan yakıcı kılıç çi'sini nötrlemek umuduyla yin özellikli bir gelişim tekniğine dönmüştü.

 

Ve bu sayede hızla iyileşmişti. Kılıç çi'sini nötrleyerek yaralarından tamamen kurtulması uzun sürmemişti.

 

Ancak... bu da vücudunda bir travmaya neden olmuş ve işler bu hale gelmişti.

 

"Acaba... bunun için herhangi bir tedavi yöntemi var mı, öğrenebilir miyim?"

 

Karşı taraf bunları görebildiğine göre, belki de sorunu çözebilirdi. Bu nedenle, Meclis Şefi Wu karşı tarafa beklenti dolu bir bakış atmadan edememişti.

 

"Gerçekten de sorununu tedavi etmenin bazı yolları var. En doğru yöntem gelişimini dağıtıp yeniden başlamak olur!" Zhang Xuan konuştu.

 

"Gelişimimi dağıtmak... Bunu yapamam. Çoktan yüz yaşımı aştım. Eğer gelişimimi dağıtacak olursam, anında yaşlılıktan ölürüm." Meclis Şefi Wu aceleyle karşılık verdi.

 

Bu yöntemi daha önce o da düşünmüştü.

 

Ancak yaşı düşünülürse, vücut fonksiyonlarını destekleyen gelişimi kaybolursa, hızla yaşlanır ve üç günden az süre içinde ölürdü.

 

Eğer bu nedenle ölecekse hastalığını çözmenin ne anlamı kalırdı?

 

Bunun yerine şu anki duruma katlanarak yaşamaya devam etmek daha iyiydi.

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Karşı tarafın sözleri gerçekten de doğruydu.

 

Yüce Ölümlü bir üstadın uzun ömrü gelişiminden kaynaklanırdı. Eğer gelişimi yok olacak olursa, bir anda sıradan bir insanın ömrüne sahip olurdu.

 

"Başka bir çözüm yok mu?" Meclis Şefi Wu sordu.

 

"Bu... Şuna ne dersin, durumunu inceleyebilmem için bana bir yumruk tekniği sergile... Ancak, bir çözüm bulacağımı garanti edemem."

 

Zhang Xuan elini şöyle bir salladı.

 

Karşı tarafın sorunuyla ilgili temel bir fikre sahip olsa da, Semavi Yolun Kütüphanesinde karşı tarafın şu anki duruma neden olan şeyleri tam olarak görmediği sürece, sorunun nasıl çözülebileceğine emin değildi.

 

Doğal olarak, karşı tarafın sorununu çözebileceğini de garanti edemezdi.

 

Bir an tereddüt ettikten sonra, Meclis Şefi Wu başıyla onayladı.

 

"Pekala. Usta Zhang sorunumu çözebilse de, çözemese de size deneme için üçüncü bir hak tanıyacağım!"

 

Yaşadığı sıkıntılar ona işkence gibi geliyordu ve vücudunda her gün daha çok erkeksi özellik belirdiğini görebiliyordu.

 

Eğer karşısındaki kişi sorununu gerçekten de tedavi edebilirse, bırakın deneme için ekstra bir şansı, her türlü ödemeyi yapmaya razıydı.

 

"Hm!"

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Sonuçta, bunca sıkıntıya katlanma nedeni o fazla haktı. Karşı taraf ona söz verdiğine göre, doğal olarak onu tedavi etmek için elinden geleni yapacaktı.

 

"Öylece... başardı mı?"

 

Daha az önce Meclis Şefi Wu onları parçalayacak gibi görünüyordu. Ancak şu anda, yalnızca öfkesi dinmemiş, üstüne onlara bir hak daha vermeyi kabul etmişti. Köşk Efendisi Kang şaşkına dönmüştü.

 

Bu herif fazla üstün değil miydi!

 

Olanları bizzat görmüş olsa da, hala duruma inanmakta zorlanıyordu.

 

Öte yandan Ruohuan gongzi yaşadığı şokla delirmek üzereydi.

 

Bunca zamandır, seçim turunda karşı tarafa kaybetmesinde şansın büyük bir rolü olduğuna inanmıştı. Çok çalıştığı sürece iki aylık sürede durumu tersine çevirebileceğine ve böylece On Bin Krallık İttifakının en büyük dehası unvanını geri alabileceğine inanıyordu.

 

Ancak bu olaydan sonra fark etmişti ki... karşı tarafın muhakeme yeteneği ve detaylara karşı dikkati yarılabileceği seviyede değildi!

 

Hatta... kendi hocası bile Usta Zhang'e rakip olabilecek gibi görünmüyordu!

 

Bu herif... Gerçekten de daha yeni 4 yıldız almış bir usta hoca mıydı?

 

Ruohuan gongzi'nin zihnindeki şüphelerden habersiz olan Zhang Xuan, Meclis Şefi Wu'ya dönerek eliyle işaret etti.

 

"O halde başlayalım!"

 

"Pekala!"

 

Başıyla onaylayan Meclis Şefi Wu kolunu kaldırarak güçlü bir yumruk savurdu.

 

Zhang Xuan'in gözleri karşı tarafın hamlelerine odaklanmıştı, ancak gerçekte, zihni Semavi Yolun Kütüphanesindeydi. Karşı tarafın kusurlarının yazılı olduğu kitaba göz atmakla meşguldü.

 

Puf!

 

Kısa süre sonra Meclis Şefi Wu tekniğini tamamladı ve bakışlarını Zhang Xuan'e çevirdi. "Hastalığımı... tedavi etmenin başka yolları var mı?"

 

Bu sözleri söylerken nefesi elinde olmadan hızlanmıştı.

 

Karşısındaki genç adam bile hastalığını tedavi edemezse, gelecekte onu ne gibi dehşetli durumlar beklediğini ve bunlara nasıl dayanacağını düşünmeden edemiyordu.

 

"Bu... Gerçekten de sorunun bir çözümü var!"

 

Derin bir nefes alan Zhang Xuan, Meclis Şefi Wu'ya garip bir ifadeyle bakarak sordu, "Köşk Efendisi Kang hakkında ne düşünüyorsun?"

 

"Ah?"

 

Meclis Şefi Wu donup kalmıştı.