Library of Heaven's Path - Bölüm:549 Sana Bir Şans Vereceğim

---

Bölüm:549 Sana Bir Şans Vereceğim

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

Dört kişilik grup kanatlı ruh canavarı yere iner inmez sırtından atladı.

 

Havada kar taneleri süzülüyordu. Hava soğuktu, ancak en güçsüzleri olan Zhao Ya bile Yarı Yüce Ölümlü aleminde olduğundan, soğuk onları fazla etkilemiyordu.

 

Giysilerini düzelttikten sonra, Zhang Xuan karşısındaki Buzul Ovası Meclisine bir bakış attı.

 

Uzaktan bile meclisin görkemini ve ihtişamını hissedebiliyordu. Ancak yine de, gerçek boyutunu tam yanına varana kadar algılayamamıştı. Ön duvarı bin metreden fazla uzanıyordu ve yüksekliği yaklaşık elli - altmış metreydi. Bu sanki devler için yapılmış bir konak gibiydi.

 

Giriş kapısı yaklaşık on metre boyundaydı ve inanılmaz derecede ağır gözüküyordu.

 

Kapıya doğru yürüyen Köşk Efendisi Kang derin bir nefes alarak duyurdu, "On Bin Krallık Şehrinden Kang Gan anlaşmamıza uygun şekilde geldi. Meclis Şefi Wu'yla görüşme talep ediyorum!"

 

Bir an sonra 'grrrrçç!' dev kapı açıldı ve birkaç figür dışarı çıktı. Hepsi beyaz cübbelere bürünmüş genç kızlardı. Grubun lideri öne çıkarak konuştu, "Köşk Efendisi Kang, meclis şefimiz sizi içeri davet ediyor!"

 

Karlı çevrenin içinde, kızların beyaz cübbeleri oldukça güzel ancak ıssız bir manzara oluşturuyordu.

 

"Teşekkür ederim!"

 

Başıyla onaylayan Köşk Efendisi Kang grubu içeri yönlendirdi.

 

Zhang Xuan avluya yürürken beyaz cübbeli çırakları inceledi. Gençtiler, büyük olasılıkla yirmilerinde, ancak gelişimleri hayret vericiydi. Hepsi en az Yüce Ölümlü 3-dan civarındaydılar.

 

Bu yaşta böyle bir gelişim seviyesine ulaştıkları için birer deha sayılırlardı.

 

Köşk Efendisi Kang'i karşılayan kız Yüce Ölümlü 3-dan'ın zirvesine ulaşmıştı.

 

Buzul Ovası Meclisine girince, Zhang Xuan'in ilk fark ettiği şey havadaki ruhsal enerjinin daha hareketli hissettirdiği olmuştu. Sanki her an gözeneklerinden içeri dalarak, eğitimi çok daha kolay hale getirecekmiş gibi hissettiriyordu.

 

"Ne canlı bir ruhsal enerji!"

 

Zhang Xuan'in gözleri ışıldadı.

 

Ruhsal enerji yoğunluğu dışarıya kıyasla farklı olmasa da, olağan dışı şekilde hareketliydi. Biri bu ruhsal enerjiyi isteyerek vücuduna yönlendirmeye çalışmasa bile, kendi isteğiyle vücuda girerek onu işler ve gelişimini besleyerek eğitimin hızını arttırırdı.

 

Bu aynı yüksek basınçlı bir hortumdan akan suyla, bir gölün durgun sularını kıyaslamak gibiydi. Hangisinin daha hızlı akacağını kestirmek zor değildi.

 

Bu genç kızların yüksek gelişimleri bunun kanıtıydı. Bu yer kesinlikle eğitim için kutsanmış bir bölgeydi.

 

İçeri ilerledikçe, ruhsal enerjinin canlılığı artıyordu. İnsanda olduğu yere oturup eğitim yapmaya başlama hissi uyandırıyordu.

 

 

Ve henüz Yin-Yang Gölüne bile ulaşmamışlardı. Köşk Efendisi Kang'in onları buraya getirmek için onca emek harcamasına şaşmamalıydı. Gerçekten de bu çabaya değerdi.

 

Beyaz cübbeli genç kızlar haricinde, avluda kırmızı cübbeliler de vardı. Diğerlerinin soğuk duruşlarına kıyasla, her an patlamak üzere olan yakıcı bir ateş hissi veriyorlardı.

 

Zhang Xuan'in şüphelerini sezen Köşk Efendisi Kang konuştu, "Buzul Ovası Meclisinin gelişim tekniği en saf özellikli gelişim tekniğidir ve yin ve yang'a bölünebilir!"

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Aslında, karşı tarafın açıklaması olmadan da, İç Görü Gözüyle bu kadarını görebilmişti.

 

Ateş özelliği taşıyan yang gelişim tekniği, kırmızı cübbeli kızların zhenqilerine yakıcı bir etki katmış, bu nedenle ateşli bir karakter kazandırmıştı. Öte yandan, onlara rehberlik eden beyaz cübbeli kızlar ciddi görünüşlüydü ve onlara yaklaşmayı deneyen herkesi reddedecek gibi duruyorlardı.

 

Gelişim tekniğindeki farklılıklar birinin duruşuna da yansırdı.

 

Köşk Efendisi Kang devam etti, "Yin-Yang Gölü Yin Gölü, Yang Gölü ve Karışım Gölü olarak üç kısımdan oluşur. Biri Yin-Yang Gölünün etkilerinden faydalanmak istiyorsa kendi gelişim tekniğine uygun olan kısma girmelidir."

 

Zhang Xuan bu açıklamayı duyunca şaşırmıştı.

 

Yin-Yang Gölünü ilk duyduğunda, bunun yalnızca kutsanmış toprakların adı olduğunu düşünmüştü. Ancak görünüşe göre, burası düşündüğü kadar basit değildi.

 

Bir süre daha yürüdükten sonra onlara rehberlik eden kız durdu. "Meclis şefi içeride, lütfen devam edin."

 

Köşk Efendisi Kang ve grup içeri girdi.

 

Burası aşırı derecede büyük bir salondu. Zhang Xuan'in beklediği şatafatın aksine, odayı dolduran süslemeler oldukça sadeydiler. En yüksek sandalyede bir kadın oturuyordu ve yukarıdan grubu duygusuz bir ifadeyle süzdü.

 

Zhang Xuan karşısındaki kadını şöyle bir süzdü.

 

Otuzlarında gibi görünüyordu, ancak belki de güzel yüz hatlarından dolayı, zaman ona pek bir iz bırakmamış gibiydi. Siyah saçları beyaz giysilerine kusursuz bir uyum sağlamıştı ve bir resimden fırlamış gibi duruyordu.

 

Ancak tabi ki, güzel olsa da hala Zhao Ya'ya rakip olamazdı. Bu nedenle kısa bir bakıştan sonra, Zhang Xuan onun gelişimini değerlendirmeye başladı.

 

Gelişimi iyi şekilde gizlenmişti ve anlamak zordu. Yine de, Zhang Xuan onun tehlikeli olduğunu hissedebiliyordu. Karşı tarafın ruhu kendisininki üzerine büyük bir baskı uyguluyordu ve sanki ruhunun tüm sırları ortaya serilecek gibi hissediyordu.

 

'Yoksa bu... Ahenkli Ruh alemi mi?' Zhang Xuan düşündü.

 

Zhang Xuan kadının neden olduğu baskının İttifak Şefi Zhao, Xue Yiyao ve Köşk Efendisi Kang’den bile büyük olduğunu hissetti. Bu üçünün de Yüce Ölümlü 4-dan'ın zirvesinde üstatlar oldukları düşünülürse, büyük olasılıkla meclis şefi çoktan o seviyeyi aşmıştı.

 

Yüce Ölümlü 5-dan Ahenkli Ruh aleminde, birinin ruhu büyük ölçüde güç kazanırdı ve bu da çevre üzerine daha büyük bir hakimiyet sağlardı.

 

Böyle bir üstat en ufak bir hamlesiyle muazzam bir gücü harekete geçirebilirdi ve dövüş gücü sıra dışıydı.

 

"İç Görü Gözü!"

 

İç Görü Gözünü aktifleştiren Zhang Xuan karşı tarafa bir bakış attı ve kaşları çatıldı.

 

O kadını incelerken, Köşk Efendisi Kang öne çıkarak yumruklarını kavuşturdu.

 

"Meclis Şefi Wu, tekrar karşılaştığımıza memnunum!"

 

Karşı tarafın gelişiminin kendisinden üstün olduğunu bildiğinden, Köşk Efendisi Kang 4 yıldızın zirvesinde bir usta hoca olarak bile caka satmaya cesaret edemedi. Bu nedenle tavrı son derece saygılıydı.

 

"Aynı şekilde! Yin-Yang Gölü denemelerine girecek olanlar bunlar mı?"

 

Meclis Şefi Wu'nun bakışları Köşk Efendisi Kang'in arkasında duran üçlüye döndü. Ardından, alnında bir kırışıklık belirdi, "Neden üç kişiler?"

 

"Durum şu şekilde, bunlar yeni nesildeki en olağanüstü üç genç. İçlerinden seçim yapamadığım için hepsini getirmeye karar verdim. Umarım meclis şefi bir istisna yaparak hepsinin Yin-Yang Gölüne girmek için yapılacak seçime katılmasına izin verir." Köşk Efendisi Kang aceleyle durumu açıkladı.

 

"Köşk efendisi, Yin Yang Gölümüzün kurallarını biliyor olman gerekir. İki aday iki aday demektir, hiçbir istisna yapılamaz!"

 

Meclis Şefi Wu ellerini görkemli bir tavırla salladı. Dünyada hiçbir şeyin iradesini değiştiremeyeceği bir buz kalıbı gibi hissettiriyordu.

 

"Bu... Pekala öyleyse!"

 

Karşı tarafın kararlı ifadesini gören Köşk Efendisi Kang şansını zorlamanın boşuna olacağını biliyordu. Bu nedenle acı bir gülümsemeyle kafasını sallayarak konuştu, "Denemelerin ne şekilde yapılacağını öğrenebilir miyim? Astlarımın kendilerini hazırlamasına izin vermek istiyorum!"

 

"Deneme oldukça basit, yalnızca Ateş ve Buz Odamdan geçmeleri gerekecek!" Meclis Şefi Wu umursamaz bir tavırla karşılık verdi.

 

"Ateş ve Buz Odası mı?" Köşk Efendisi Kang şaşırarak kaşlarını çattı.

 

"Ateş ve Buz Odası Buzul Ovası Meclisimizin birinin yeteneklerini ölçmek için kullandığı bir araçtır. Aynı Yürek Sorgu Kristali gibi, üzerine bir damla taze kan damlatınca, birinin zihni yakıcı alevlerin ve dondurucu soğuğun saldırısına uğrar. Biri bu işkenceye dayanabilir ve çıkışı iki saat içinde bulabilirse, testi geçmiş sayılır! Aksi halde başarısız olur ve Yin-Yang Gölüne girme şansını kaybeder." Meclis Şefi Wu açıkladı.

 

Herkes başlarını sallayarak karşılık verdi.

 

Gerçekte, bunun zihinsel dayanıklılıklarını ölçecek bir test olmasını beklemiyorlardı.

 

Böyle bir test birinin gelişiminden çok iradesiyle ilgiliydi.

 

Durumu açıkladıktan sonra, Meclis Şefi Wu konuştu, "Acele edip teste katılacak ikiliyi seçmelisin!"

 

"Buna gerek yok. Ruohuan, sen şimdilik kenara çekil!" Köşk Efendisi Kang talimat verdi.

 

"Emredersiniz..."

 

Ruohuan gongzi'nin yüzü daha acı bir ifadeye bürünemezdi.

 

Ancak içerlese de, bu hocasının verdiği bir karardı. Bu yüzden tek yapabildiği başıyla onaylamaktı.

 

Bir usta hocanın temel prensibi hocasına saygı duymaktı. Bir hocanın emirlerine karşı gelinmemeliydi.

 

Tam böyle iyi bir fırsatı kaçırdığı için üzülürken, Usta Zhang'in sesi duyuldu, "Bir dakika bekleyin!"

 

Ardından başını kaldırıp ortadaki kadına bakarak konuştu, "Meclis Şefi Wu, hangi koşullar altında üçümüzün de denemeye katılabileceğimizi öğrenebilir miyim?"

 

Birinin araya girdiğini duyan Meclis Şefi Wu kaşlarını hoşnutsuz bir tavırla çattı, "Köşk Efendisi Kang, bu sizin getirdiğiniz astlardan biri mi? Bir ast nasıl kıdemlilerinin konuşmasına karışabilir!"

 

"Usta Zhang..."

 

Gencin bir anda araya girmesini beklemeyen Köşk Efendisi Kang aceleyle karşı tarafa döndü.

 

Herkesin denemeye giremeyecek olması can sıkıcı olsa da, bu hiç yoktan iyiydi. Eğer karşı tarafı kızdıracak olurlarsa, büyük olasılıkla hiç şans bulamayacaklardı.

 

Köşk Efendisi Kang On Bin Krallık İttifakında muazzam bir itibara sahip olsa da, tüm Huanyu İmparatorluğunda yalnızca tek bir Buzul Ovası Meclisi vardı. Bölgedeki tek Buzul Ovası Meclisinin Yüce Ölümlü 5-dan bir üstat olan şefi karşısında, mevkisi gerçekten de önemsiz kalmıştı.

 

Köşk Efendisi Kang'in endişeli bakışlarını görmezden gelen Zhang Xuan umursamaz bir tavırla konuşmaya devam etti.

 

"Birinin mevkisini belirleyen şey yaş değildir. Biri yalnızca genç diye, ast olduğu anlamına gelmez. Aynı şekilde, yaşlı biri zamanını boşa harcamış da olabilir... Şuna ne dersiniz, Meclis Şefi Wu, size bir fırsat vereceğim... Denemeye fazladan bir giriş hakkı için size bizzat rehberlik edeceğim. Ne dersiniz?"

 

"Ne?"

 

Köşk Efendisi Kang ve Ruohuan gongzi yalpaladılar ve neredeyse kan kusacaklardı.

 

Yolculuk sırasında gereksiz yere konuşmamaları sıkı sıkıya tembihlenmişti - Meclis Şefi Wu kolay anlaşılacak bir insan değildi...

 

Köşk efendisinin bile karşı tarafla konuşurken sözlerini dikkatle seçtiğinin farkında değil misin?

 

Karşı tarafa bir rehberlik fırsatı vermek mi... Lanet olsun! 4 yıldızlı usta hoca nişanını yeni teslim aldığın gerçeğini bir kenara bıraksak bile, Köşk Efendisi Kang bile 4 yıldızın zirvesinde bir usta hoca olarak böyle bir şey yapabileceğini iddia edemez!

 

Ne de olsa karşı taraf kanlı canlı bir Yüce Ölümlü 5-dan üstat! Hem tecrübe hem de bilgi konusunda salondaki diğer herkesten çok daha üstün. Senin gibi Yüce Ölümlü 2-dan'a daha yeni ulaşmış birinin böyle konuşmaya cesaret edebilmesi... Geberene kadar dayak yemekten korkmuyor musun?

 

"Bana rehberlik mi edeceksin?"

 

Tahmin edilebileceği gibi, bu sözleri duyduktan sonra Meclis Şefi Wu'nun kaşları yukarı kalktı ve vücudundan güçlü bir aura yayılarak huzurundaki tüm varlıkların korkuyla titremesine neden oldu, "Bana rehberlik etmek mi istiyorsun? Ve bunu bana bir fırsat vermek olarak mı adlandırıyorsun?"

 

Karşı tarafın vahşi aurasını görmezden gelen Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

"Aynen öyle. Yalnızca tek bir fırsatın olacak, bu nedenle iyi değerlendirmeni tavsiye ederim!"

 

Usta Zhang'in giderek daha çok abarttığını gören Ruohuan gongzi'nin dudakları titredi. Hocasını durdurmasını ümit ederek aceleyle Zhao Ya'ya telepatik bir mesaj yolladı.

 

"Zhao Ya, ortamı yatıştırmalısın..."

 

Usta Zhang'in bu öğrencisine büyük değer verdiğini biliyordu ve belki de onun sözleri etkili olabilirdi.

 

"Pekala!"

 

Başıyla onaylayan Zhao Ya öne çıktı, "Meclis Şefi Wu, hocam haklı. Bu kaçırmamanız gereken önemli bir fırsat. Aksi halde, ömrünüzün sonuna kadar pişman olursunuz!"

 

"Lanet olsun..."

 

Ruohuan gongzi neredeyse ağız dolusu kan kusuyordu.

 

Kardeşim, ortamı yatıştırmak derken, hocanı durdurman gerektiğini ima etmiştim... Neden bunun yerine Meclis Şefi Wu'yu ikna etmeye çalışıyorsun?

 

Ayrıca, karşı tarafın ömür boyu pişman kalacağını söylemen...

 

Hocana duyduğun güven fazla abartılı değil mi?!

 

Yüce Ölümlü 2-dan bir usta hocanın Yüce Ölümlü 5-dan bir üstatla bu şekilde konuşması ve bu sözleri ederken en ufak utanç duymaması...

 

Siz hoca ve çırak ikilisi nasıl kendinizden bu kadar emin olabilirsiniz?

 

"Sen..."

 

Meclis Şefi Wu bu sözleri duyunca patlamanın eşiğine gelmişti. "Köşk Efendisi Kang, adamlarınızı alıp buradan ayrılın. Buzul Ovası Meclisimiz böyle kibirli insanları hoş karşılamaz!