Library of Heaven's Path - Bölüm:377 Lu Chong'un Minneti

---

Bölüm:377 Lu Chong'un Minneti

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Ben onun hocasıyım...

 

Bu sözler kulağa basit gibi görünebilirdi ve arkasında süslü ve coşkulu duygular barındırmıyordu. Ancak, Lu Chong sanki ılık suyun altındaymış gibi hissetmişti ve kanı damarlarında hızla akıyordu.

 

Zengin bir klandan geldiğinden, hocasının onun için hazırladığı zehrin ne kadar değerli olduğunu biliyordu. Aynı zamanda karşı tarafın ona öğrettiği gelişim tekniğinin ne kadar değerli olduğunun da farkındaydı.

 

Karşılığında hiçbir şey talep etmeden, ona rehberlik etmek için her şeyini seferber etmiş, hatta Lin Klanına karşı çıkacak kadar ileri gitmişti...

 

Tüm bunların tek nedeni onu hocası olarak çağırmasıydı!

 

Yalnızca öğrencisi olması!

 

Hocam, bu davranışınızın Lin Klanına düşman olmak anlamına geldiğini biliyor musunuz? Sizin peşinizi asla bırakmazlar...

 

Yalnızca altı gündür tanıdığınız ve sizin için hiçbir şey yapmayan bir öğrenci için bu kadar ileri gitmenize değmez...

 

Sizi gerçekten de çukura sürükledim...

 

Lu Chong'un vücudu endişeyle titredi.

 

"Zhang Xuan, sen..."

 

Mo Yu da şaşırıp kalmıştı.

 

İkisinin birbirini tanımadıklarını düşünmüştü, ancak suikastçının onun öğrencisi olduğunu kim düşünebilirdi. Ancak... suikastçı onun öğrencisi olsa bile, muhtemelen kısa süre önce tanışmış olmalılardı. Böyle düşüncesiz biri için tüm Lin Klanını karşısına alması... Buna gerçekten değer miydi?

 

"Öğrencin mi?" Lin Hui donup kalmıştı. Duruma inanmakta zorlanıyordu.

 

Lonca Lideri Liu Tongxuan alemi temel kademede bir üstat olmasına rağmen, Zongshi alemi orta kademede bir öğrenci mi yetiştirmişti?

 

Ancak kısa süre sonra yaşadığı şoku atlattı. Bu tarz bir durum dünyada rastlanılmayan bir şey değildi.

 

Bir öğrenci hocasından daha güçsüz olmak zorunda değildi ve bir hoca illa ki öğrencisinden daha erdemli olacak diye bir kaide yoktu. Herkesin kendi güçlü yönleri vardı ve dünya böyle işlerdi!

 

Lonca Lideri Liu'nun Şifa Sanatı konusunda ne kadar yetenekli olduğuna bakılırsa, bu suikastçı muhtemelen gelişim sanatından çok şifa alanında onun öğrencisi olmalıydı.

 

"Aynen öyle!" Zhang Xuan ellerini ardına bağlayarak başıyla onayladı.

 

Karşı taraf ona hocam dediğine göre, böyle bir anda onu terk edemezdi.

 

Tüm dünyayı karşısına almak anlamına gelse bile, benim öğrencim olduğun sürece, güvende olmanı sağlayacağım!

 

"Güzel!"

 

Karşı tarafın yanıtını duyan Lin Hui kısa süre içinde sakinleşmişti. Ardından, Zhang Xuan'e bakarken dudakları yukarı doğru kıvrıldı, "Bunu kabul etmen iyi oldu. Söyle bakalım, genç efendimiz seni nasıl gücendirdi? Neden öğrencini onu öldürmesi için gönderdin?"

 

"Kıdemli Lin, bu da ne demek oluyor? Lonca Lideri Liu bu gencin hocası olsa bile, yaptığı her şeyden haberdar olması imkansız! Onun dadısı ya da hizmetçisi değil..."

 

Mo Yu'nun yüzü karardı.

 

 

Zhang Xuan o gencin hocasıysa ne olacaktı? Bir öğrencinin birini öldürmek için illa hocasından mı emir alması gerekiyordu? Bu ne tür bir mantıktı?

 

Hocalar yalnızca birinin şüphelerini giderip onu doğru yola sevk etmekten sorumluydu. Kendi öğrencilerinin yaşamlarından sorumlu değillerdi. Hatta, anne babalar bile bu sorumluluğa sahip değillerdi!

 

"Usta Mo, bu Lin Klanı ve Lonca Lideri Liu arasında bir mesele. Sizi ilgilendirmez!"

 

Yenlerini savuran Lin Hui, Mo Yu'yu susturup, Zhang Xuan'e dönerek kıkırdadı, "Lonca Lideri Liu, siz de saygı gören bir figürsünüz. Uysalca beni takip edecek misiniz yoksa sizi sürüklemem mi gerekecek?"

 

Genç efendiyi öldürmeye çalışan kişinin yalnızca önemsiz bir şehir eşkıyası olduğunu düşünmüştü, arkasında böyle önemli bir figürün olacağını tahmin edemezdi. Ancak, bu aynı zamanda bir fırsattı. Lonca Lideri Liu'ya bir ders verdikleri sürece, tüm krallığın kalbine korku salabilirlerdi. Herkes Lin Klanına karşı gelmenin sonucunu öğrenmiş olacaktı!

 

"Henüz kitaplara göz atmayı bitirmedim, bu nedenle senin peşinde dolanacak vaktim yok!" Zhang Xuan kafasını salladı.

 

Lu Chong içeri daldığında, Zhang Xuan Kitap Koleksiyon Mahzenindeki kitapların ancak yarısını kopyalayabilmişti. Tamamını okumak için hala zamana ihtiyacı vardı ve bu herifle uğraşmak istemiyordu.

 

"Kitaplara göz atmak mı?"

 

Lin Hui'nin yüzü kararmadan önce bir anlığına şaşkına dönmüştü. "İtibarını gözetmeye çalıştım, değil mi? Ne sebep öne sürersen sür, bugün benimle Lin Klanına gelip, cezanı çekeceksin! Lin Klanımızın genç efendisine zarar vermeye cüret edebildiğine göre, alacağın en hafif ceza gelişim aleminin sakat bırakılması, en ağırı ise oracıkta öldürülmek olacak! Seni uyarırım, beni güç kullanmak zorunda bırakma. Doktor Loncasının lideri olabilirsin, ancak gücün yalnızca Tongxuan alemi temel kademede. Bana rakip olamazsın. Seni öldürmem bir yumurtayı ezmekten daha zor olmaz!"

 

"Hocam..."

 

Lu Chong hemen onu korumak için Zhang Xuan'in önüne atıldı. Endişeyle yumruklarını sıktı.

 

Lin Hui'nin gücünü ilk elden görmüştü ve gerçekten de muazzamdı. Hocasının dövüş gücü onunla bile kıyaslanamazdı, karşı tarafa nasıl rakip olabilirdi?

 

"Zhang Xuan..."

 

Mo Yu da endişeliydi.

 

Zhang Xuan güçsüz olmadığını biliyordu, ancak yalnızca Zongshi alemi temel kademedeydi. Dahası, daha birkaç gün önceki usta hoca sınavı sırasında seviye atlamıştı, bu nedenle karşı tarafa rakip olması imkansızdı.

 

"Seni harekete geçmeye zorlamak mı? Dilediğini yapmakta özgürsün..."

 

Lu Chong'u kenara çeken Zhang Xuan, Lin Hui'ye acınası bir adama bakar gibi bakarak kafasını salladı.

 

"Ölmeye bu kadar hevesli olduğuna göre, arzunu yerine getirmeme izin ver!"

 

Gözlerini kısan Lin Hui soğuk bir tavırla homurdandı. Ardından hızlı bir hamleyle, ayası aniden Zhang Xuan'e doğru fırladı.

 

Huala!

 

Aynı az önceki Lu Chong gibi, aya hedefine ulaşmadan çok önce çevredeki hava donmuş gibi, Zhang Xuan'i olduğu yere hapsetti.

 

"Hocam..."

 

Yumruklarını sıkan Lu Chong tam hocasını korumak için kendisini fena etmeye hazırlanırken Muallim Liu'nun kafasını salladığını gördü. Karşı tarafın elleri hala arkasında sabitti ve tembel bir yüz ifadesiyle, bacağını kaldırarak karşı tarafa bir tekme savurdu.

 

Zhang Xuan'in tekmesi o kadar hızlıydı ki ardında bıraktığı gölgeyi yakalamak bile zordu. Herhangi biri neler olduğunu anlayamadan önce, bacağı çoktan karşı tarafın baldırlarının arasındaki bölgeye inmişti.

 

'Çatırt!' Odada kırılan yumurtaların çatırtısı yankılandı.

 

"AHH..."

 

Havaya savrulan Lin Hui, kalabalığın kulak zarlarını patlayacak seviyede acı dolu bir çıktık attı.

 

Ardından, kibirli herif yere düşüp bir karides gibi iki büklüm kalakaldı. Ağzının kenarlarından beyaz köpükler çıkmıştı ve vücudu durmaksızın seğiriyordu.

 

"Ah..."

 

Lu Chong, Mo Tianxue ve diğer herkes donup kaldı.

 

Bu...

 

Lin Hui'nin saldırısını açık şekilde görmüşlerdi. Krallıktaki yedinci en güçlü üstattan bekleneceği gibi; ayası hedefi bulmadan önce saldırının neden olduğu baskı herkesi çaresiz bırakacak seviyedeydi... Mo Hongyi bile karşı tarafı yenmek istiyorsa en az yüz hamle yapması gerekirdi. Ancak...

 

Muallim Liu tek bir tekmeyle adamı yerde yuvarlanır hale sokmuştu. Sanki ölmek üzere olan bir köpek gibiydi!

 

Zongshi aleminin zirvesinde bir üstadı etkisiz hale getirmek ne zamandan beri bu kadar kolay olmuştu?

 

Lanet olsun!

 

Sen Tongxuan alemi temel kademede bir üstat değil miydi?

 

Zongshi aleminin zirvesinde bir üstadı tek tekmede etkisiz hale getirmek mi? Bu...

 

Mo Yu da hayrete düşmüştü.

 

Zhang Xuan'in Zongshi alemine birkaç gün önce ulaştığını kendi gözleriyle görmüştü. Zongshi alemi temel kademe ve Zongshi aleminin zirvesi arasında muazzam bir mesafe vardı ve temel kademede birinin diğerine rakip olabilmesi imkansızdı. Ancak, karşı tarafı tek bir tekmede alt etmişti...

 

Bunu nasıl başarabilmişti?

 

Lin Hui'nin arkasındaki muhafızlar bile şaşkına dönmüşlerdi.

 

Üçüncü Kıdemli bizzat harekete geçtiğine göre her şeyin sona erdiğini düşünmüşlerdi. Kim saldırısı karşı tarafa bile ulaşamadan önce tek bir tekmeyle sakat kalacağını hayal edebilirdi...

 

"Bir dövüşte rakibinle kafa kafaya dövüşmeye gerek yoktur, yapman gereken karşı tarafın zayıflığını bulup bunu ona karşı kullanmak! Örneğin bu kıdemliyi ele alalım, aurasını içinde sakladığı için görülebilir tek zaafı vurduğum noktaydı. Eğer zayıf noktalarına isabetli saldırılar yapabilirsen, onu çabucak teslim alabilirsin!"

 

Kalabalığın bir karış açık ağızlarını umursamayan Zhang Xuan, Lu Chong'a dönerek açıkladı.

 

Karşı taraf da Zongshi aleminin zirvesine ulaşmıştı ve savaş gücü muazzamdı. Dürüst bir dövüşte Zhang Xuan'in 5000 ding'lik müthiş gücüne rağmen, karşı tarafı tek darbede etkisiz hale getiremezdi.

 

Ancak İç Görü Gözüne sahip olduğu için karşı tarafın zhenqisinin yönünü ve akış hızını görebiliyordu. Bu nedenle hemen karşı tarafın bacak arasına bir tekme savurmuştu.

 

Ve ardından... Herif cehennem acısı yaşıyordu.

 

"Emredersiniz!"

 

Lin Klanının Üçüncü Kıdemlisini neredeyse tek tekmeyle öldürecek olmasına rağmen, hocası sanki büyük bir mesele değilmiş gibi durumu sakince açıklamıştı. Biraz garip hisseden Lu Chong'un kendine gelip başıyla onaylaması biraz zaman almıştı.

 

"Güzel!"

 

Başını memnun bir ifadeyle sallayan Zhang Xuan talimat verdi. "Anladığına göre, bunu bir dene!"

 

Daha önce, Lu Chong diğer kıdemliyle dövüşürken hamleleri fazla tecrübesizdi ve karşı tarafın saldırısını kırabilmek için yoğun şekilde kaba kuvvete başvurmuştu. Şimdi işi olmadığına göre, Zhang Xuan ona rehberlik etmeye karar vermişti.

 

"Bir deneyim mi?" Lu Chong tereddüt etti.

 

"Aynen öyle. Gelişim ve dövüş iç güdülerini kazanmak için sürekli tekrar ve tecrübe gerektirir. Eğer antrenman yapmazsan, nasıl başkalarından daha güçlü olabilirsin?" Zhang Xuan kaşlarını çattı.

 

Savaş tekniklerini gerçek dövüşe uygulayamazsanız boş hamlelerden farklı kalmazdı. Bir savaş tekniğini dövüş sırasında doğal şekilde kullanabildiğiniz sürece gerçek gücünü ve etkisini ortaya koyabilirdiniz.

 

"Emredersiniz!"

 

Bir anlık tereddütten sonra, Lu Chong dişlerini sıkıp yerde bir karides gibi kıvrılmış Lin Hui'ye doğru yürüdü. Ardından, gözlerini malum noktaya dikip bacağını kaldırarak güçlü bir tekme savurdu!

 

"Ah..."

 

Bu güçlü tekme darbesini alan Lin Hui'nin gözleri yukarı doğru döndü. Bu tek darbeyle, cinsel organı bile dağılmıştı. Kendini daha fazla tutamayıp anında bayıldı.

 

Lu Chong karşı tarafı tekmeledikten sonra değerlendirmesini almak için hocasına doğru döndüğünde, adamın ona öfkeyle baktığını gördü. "Sana denemeni söylediğimde şu muhafızlardan bahsetmiştim! Kim sana onu tekmelemeni söyledi..."

 

Zhang Xuan'in kızgın olmasına şaşmamalıydı. Karşı tarafın tekniğin de kaba kuvvet kadar önemli olduğunu anlaması için her şeyi ince ince açıklamıştı...

 

Karşı tarafın denemesini istemesinin nedeni de basitti. Lin Hui yerde olsa da, üzerinde antrenman yapabileceği kalabalık bir muhafız grubu vardı. Belki de, saldırılarını onlar üzerinde denerse yetenekleri gelişebilirdi... Her şekilde, hepsi onun düşmanlarıydı, bu yüzden onları dövmek sorun olmazdı...

 

Ancak... Ne saçmalıyorsun böyle? Neden gidip Lin Hui'yi tekmeledin?

 

Herif çoktan ağzından köpükler çıkarıyor, onu tekmeleyerek ne öğrenebilirsin ki?

 

Bir cesede bıçak saplamak birini öldürmeyi başardığın anlamına gelir mi?

 

"Emredersiniz..."

 

Lu Chong hocasının niyetini ancak şimdi anlamıştı. Utançtan kızarmış bir yüzle, doğruca diğer muhafızlara doğru atıldı.

 

Muhafızların çoğu Tongxuan alemindelerdi. Zayıf olmasalar da, Zongshi alemi orta kademede bir üstat karşısında birer hiçtiler. Yalnızca kısa süre içinde hepsi yerde hareketsiz yatıyorlardı ve aynı Lin Hui gibi, hepsinin ağzından beyaz köpükler çıkmıştı.

 

"Hm!" Lu Chong'un saldırısı hala biraz zorlama gözükse de, az önceki acemi hamlelerine kıyasla gözle görülür bir iyileşme vardı. Bu nedenle Zhang Xuan başını memnun bir ifadeyle salladı.

 

"..."

 

Manzarayı gören Mo Yu ve Mo Tianxue'nin gözleri yuvalarından uğradı ve delirecek gibi hissettiler.

 

Muallim Liu, ne yaptığınızı biliyor musunuz?

 

Bunlar Lin Klanının üçüncü kıdemlisi ve muhafızları! Hepsini kısır bırakıp tüm muhafızları bayıltmak... Bu Lin Klanıyla açık savaş demek, müzakere ihtimali kalmadı!

 

Öğrencin düşüncesiz davranabilir, ancak onun büyüğü olarak, bunu biliyor olmalıydınız!

 

"Hocam..."

 

Herkesi bayılttıktan sonra, Lu Chong, Zhang Xuan'e doğru yürüyüp diz çöktü. Gözleri heyecan ve minnetle parıldıyordu.

 

Takip edildiği için kimliğini saklamaktan başka çaresi yoktu. Bu süreç içinde sayısız ihanete uğramıştı. Bir keresinde hocasının düşmanlarını öğrendiğinde onu Lin Klanına teslim etme ihtimalini bile düşünmüştü, ancak hayal edebileceği her şeyin aksine, hocası bunu yapmamakla kalmamış, Lin Klanını öfkelendirme pahasına ona yardım etmişti!

 

Bu iyiliği bir ömür içinde kesinlikle ödeyemezdi!

 

Lu Chong'un minnetini ifade ettiğini bilen Zhang Xuan başıyla onayladı. Tam konuşmak üzereyken, zihni birden sarsıldı ve Semavi Yolun Kütüphanesi harekete geçti.

 

Altın kitap bir kez daha ortaya çıkmıştı.

 

"Bu..." Zhang Xuan şaşırıp kaldı.

 

Yalnızca öğrencisini kurtarmayı düşünüyordu. Karşı tarafın minnetinin ona bir altın sayfa getireceğini düşünmemişti.