Library of Heaven's Path - Bölüm:302.2 Muallim Zhang'e Saygılarımı Sunarım

---

Bölüm:302.2 Muallim Zhang'e Saygılarımı Sunarım

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

"Prenses Mo Yu burada!"

 

Zhang Xuan, Mo Hongyi'yi incelemekle meşgulken Ling Xiaoxiao'nun sesi bir kez daha duyuldu. Girişe doğru dönünce, genç kızın salona girdiğini gördü.

 

Bu kız Mo Yu'dan başka kim olabilirdi ki!

 

Parlak kırmızı bir cübbenin içindeydi, saçları ve yüzü kusursuz olarak hazırlanmıştı ve onu önceye kıyasla çok daha çekici ve güzel gösteriyordu. O anda, kesinlikle Zhao Ya'dan aşağıda değildi.

 

Tianwu Krallığındaki en güzel kızdan bekleneceği gibi. Salona gireli yalnızca birkaç dakika geçmesine rağmen herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştı.

 

Prenses Mo Yu içeri girer girmez çevreyi şöyle bir süzdü ve bakışları belli bir noktaya geldiğinde, farkında olmadan parıldadı.

 

İlgi odağında olduğu için, yüz ifadesi pek çok kişiyi meraklandırmıştı.

 

Ne yöne baktığını takip edip, başlarını çabucak çevirdiler. Güçlü birini görmeyi bekleseler de, yalnızca sıradan bir genç adam olduğu ortaya çıkmıştı.

 

Kızın ona doğru baktığını gören Zhang Xuan ne diyeceğini bilememişti.

 

Gösterinin yıldızının kendin olduğunu biliyorsun, ama bana bu şekilde bakarak dikkatleri gereksiz yere üstüme çekiyorsun. Bunu bilerek yaptın, değil mi...

 

Canı sıkılan Zhang Xuan ne diyeceğini düşünürken, yanı başından yükselen heyecanlı bir ses duydu.

 

"Prenses Mo Yu bana baktı! Gerçekten de beni fark etti..."

 

Ling Xiaoxiao o kadar heyecanlıydı ki yüzü kızarmıştı. Eğer başka bir yerde olsaydı, neşeyle tiz bir çığlık atardı.

 

"Ah?" Zhang Xuan kafasını sallayarak yanındaki heyecanlı genç kıza baktı.

 

Ancak şans eseri, kızın davranışı Zhang Xuan'i düştüğü garip durumdan kurtarmıştı.

 

"Soru Sempozyumu başlıyor!"

 

Aday geldikten sonra, Mo Hongyi usta hocalık sınavının son aşaması olan Soru Sempozyumunun başladığını ilan etti.

 

Soru Sempozyumu aynı eczacıların Hap Münazarası gibi işlerdi. Katılan her 1 yıldızlı usta hoca gelişim üzerine bir soru sorardı ve sorunun kapsamı Zongshi aleminin altıyla sınırlı olmalıydı.

 

"Birinin zhenqisi son akupunktur noktasında sıkıştığı için Tongxuan alemine ulaşmayı başaramıyorsa... Bu sorun nasıl çözülebilir?" Bir usta hoca sordu.

 

"İki çözüm yöntemi vardır. İlk yöntem akupunktur noktasının çevresinde yoğun miktarda zhenqi toplayarak sıkışan zhenqiyi uyarmaktır. İkinci yönteme gelince, ilaçla tedavi uygulanabilir. 1. seviye bir Akupunktur Noktası Teskin Hapı bu durumu çözebilir, ancak bu hap, sorunu uzun süredir yaşayanlar için etkisiz kalır. Bu durumda, 2.seviye Akupunktur Noktası Seviye Atlama Hapı kullanılmalıdır..."

 

Prenses Mo Yu soruyu sakince yanıtladı. Bu seviye bir sorunun onu zorlayamayacağı açıktı.

 

Biraz dinledikten sonra, Zhang Xuan'in yüzünde boş bir ifade belirmişti.

 

Bir usta hocaymış numarası yapıp, pek çok kişinin seviye atlamasına yardım edebilse de, sadece Semavi Yolun zhenqisinden faydalanıyordu. Prenses Mo Yu'nun bahsettiği yöntemler ona tamamen yabancıydı.

 

Tek bir soruya bile yanıt verememişti!

 

"Görünüşe göre 1 yıldızlı usta hocalık sınavına girmeden önce birkaç kitap okumalıyım. Aksi halde, Soru Sempozyumunda kesinlikle başarısız olurum..."

 

Zhang Xuan kafasını salladı.

 

Ne de olsa, farklı koşullarda hangi yöntemle seviye atlanacağını sorduklarında, sadece 'bir iğne ve zhenqi dalgasıyla' diye yanıt veremezdi!

 

Eğer bu cevabı verirse kesinlikle hemen kovulurdu.

 

Bir süre daha dinledikten sonra, karşı tarafın konuştuklarından tek bir kelime bile anlayamadığından emin olmuştu. Bu nedenle, yanındaki genç kıza dönüp sormaktan başka çaresi yoktu, "Usta hocalık sınavında kaç aşama bulunur?"

 

Buraya geliş amacı usta hocalık sınavına girmek olsa da, sınavın nasıl yapıldığı konusunda hiçbir fikri yoktu.

 

"Bunu bile bilmiyor musun?"

 

Ling Xiaoxiao delirmek üzereydi.

 

Karşı tarafın asistan nişanını parayla satın aldığından bile şüpheleniyordu.

 

Tüm bunlar... temel bilgilerdi!

 

Eğer bunları bile bilmiyorsan, usta hocalık sınavına nasıl gireceksin!

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

"Evet!"

 

Yenildiğini hisseden Ling Xiaoxiao'nun tek yapabildiği çaresizce açıklamak oldu. "Usta hocalık sınavında toplamda beş test bulunur!"

 

"Beş test mi?"

 

"Aynen öyle. İlk test Güven Evidir. Ölçtüğü şey adayın öğrencilerinin Güven Seviyesidir ve geçmek için Güven Seviyesinin ellinin üstünde olması gerekir. Eğer adayın hiç öğrencisi yoksa, ya da öğrencilerinin hiçbiri yeterli Güven Seviyesine sahip değilse, başarısız olmuş kabul edilir.

 

"İkinci test Yardımcı Meslek Köşküdür. 1 yıldızlı bir usta olmak isteyen biri yardımcı bir mesleğe sahip olmalı ve resmi üye seviyesine ulaşmalıdır."

 

"Üçüncü test Kukla Salonudur. Test sırasında birbiriyle dövüşen iki kukla belirir. Bu kuklalar özel bir yöntemle yapılmışlardır ve hamleleri ve kullandıkları savaş teknikleri tamamen farklıdır. Ancak, denk güçtedirler ve ikisi de bir diğerini yenemez. Aday oracıkta rehberlik ederek, kuklalardan birinin diğerine üstün gelmesini sağlamalıdır."

 

"Dördüncü test Gelişim Tekniği Okyanusu'dur. Sayısız gelişim ve dövüş tekniği bulunduran bir okyanusun içinden rastgele bir kitap seçerek, içeriğiyle ilgili bir ders vermen beklenir. Ders sırasında, birden çok usta hoca ve Öncü Bilge Çanı tarafından değerlendirilirsin!"

 

"Öncü Bilge Çanı mi?"

 

"Hm. Bilge Çanı Gelişim Tekniği Hazinelerinden bir ruh hazinesidir. Öncü Bilge Çanının içine eski bilgelerin teknikler konusundaki anlayışı işlenmiştir. Eğer dersin içeriği Öncü Bilge Çanını tatmin etmezse, çan çalmaz ve aday başarısız olmuş sayılır!"

 

Zhang Xuan şaşırmıştı.

 

Dünyada böyle inanılmaz bir nesne olmasını beklemiyordu.

 

"İlk dört testten sonra, Hatasızlık Köşküne girilir! Hatasızlık Köşkündeki kukla bir gelişim ya da savaş tekniği ya da belki yardımcı mesleğinden bir yetenek sergiler. Gösterdiği teknikte kusurlar bulunur ve bu kusurlar bulunması neredeyse imkansız denilecek kadar iyi gizlenmiştir. Aday geçmek için bir tütsülük sürede bir kusur tanımlamalıdır, aksi halde başarısız sayılır."

 

Ling Xiaoxiao usta hocalık sınavının içerdiği testleri oldukça iyi biliyor gibi görünüyordu ve her birini ayrıntılarıyla açıkladı.

 

Güven Evi, Yardımcı Meslek Köşkü, Kukla Salonu, Gelişim Tekniği Denizi ve Hatasızlık Köşkü...

 

Her biri bir öncekinden daha zor olan beş test.

 

"Dur biraz, peki ya Soru Sempozyumu?"

 

Zhang Xuan'in yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

 

Soru Sempozyumu usta hocalık sınavındaki son test değil miydi? Neden Ling Xiaoxiao bundan bahsetmemişti?

 

"Soru Sempozyumu tüm usta hocalık sınavının son testi olsa da, aynı zamanda en kolayıdır. Aday ilk beş testi geçtiği sürece, bu son test neredeyse önemsizdir. Şimdiye kadar, geçme oranı yüzde yüzdür. Bu nedenle biri ilk beş testi geçtiği sürece, usta hocalık sınavını geçmiş sayılır ve kendisini bir usta hoca olarak tanıtabilir. Soru Sempozyumu daha çok yeni usta hocayı tanıtmak için düzenlenen resmi bir etkinlik gibidir."

 

Ling Xiaoxiao açıkladı.

 

Zhang Xuan başıyla onayladı, ancak aynı zamanda keyfi kaçmıştı.

 

Demek bu sempozyum tüm sınav aşamaları arasında en kolayıydı... Ve ben sahnede anlatılan tek kelimeyi bile anlayamıyorum!

 

Görünüşe göre usta hocalık sınavı hiç de kolay değildi.

 

İkisi konuşmaya devam ederken, Soru Sempozyumu bitime yaklaştı.

 

"Tebrik ederim, Usta Hoca Mo Yu!"

 

"İşte nişanınız. Bu günden sonra, 1 yıldızlı bir usta hocasınız!"

 

...

 

Ön sıradaki usta hocalar tebriklerini sundular.

 

Usta hocalık nişanını ve usta hocalar için özel olarak hazırlanan cübbeyi teslim alan Prenses Mo Yu heyecanlıydı.

 

Bir asistanla gerçek usta hoca arasında ufak bir fark var gibi gözükse de, sahip oldukları itibar dünyalar kadar farklıydı.

 

Yalnızca usta hoca olmayı başarabilen biri gerçek anlamıyla toplumun zirvesine çıkmış sayılırdı.

 

"Yapacak işlerim var, bu nedenle şimdilik ayrılıyorum!"

 

Nişan ve cübbeyi Mo Yu'ya teslim eden Mo Hongyi başıyla onayladı ve ardını dönerek gitmeye hazırlandı.

 

Karşı tarafın karakterini tanır gibi görünen Mo Yu öfkeli gözükmüyordu.

 

Kalabalıkla mecburen biraz ilgilenen Mo Yu, sonunda aralarından sıyrılarak doğruca Zhang Xuan'in olduğu tarafa yöneldi.

 

Mo Yu'nun geldiğini gören Ling Xiaoxiao'nun yüzü heyecanla kızardı ve kelimeler bu heyecanı tanımlamak için yetersiz kaldırdı.

 

"İdolüm buraya geliyor. Gerçekten de beni tanıdı mı? Çabuk, bana yardım et. Saçlarım dağınık mı?"

 

"Iıı... Dağınık değil!" Zhang Xuan kafasını salladı.

 

"Bu iyi..."

 

Ling Xiaoxiao aceleyle ayağa fırladı.

 

"Asistan Ling Xiaoxiao Usta Mo'ya saygılarını sunar!"

 

"Hm!" Kafasını hafifçe sallayarak karşılık veren Prenses Mo Yu ardından kızı görmezden gelerek Zhang Xuan'e doğru döndü.

 

1 yıldızlı usta hoca sınavını daha az önce geçen prensesin bakışlarını bu yabancı gence diktiğini gören çevredekiler anında sessizleştiler.

 

Ling Xiaoxiao da manzara karşısında şaşkına dönmüştü ve neredeyse diz çökecekti.

 

İdolünün onun için buraya geldiğini düşünmüştü. Rüyalarında bile Prenses Mo Yu'nun başıyla hafifçe onayladıktan sonra hemen yanı başındaki gence döneceğini hayal edemezdi.

 

Bu herif hiçbir şey bilmeyen cahil bir asistan değil miydi?

 

Buraya bizzat onun için gelmesi... Burada neler dönüyordu?

 

"Yoksa... Doktor Bai Chan'ın söylediği doğru muydu?"

 

Bir kenarda duran Takım Lideri Yao'nun gözleri Zhang Xuan'in üzerindeydi. Prenses Mo Yu'nun ona yaklaştığını görünce nefesi hızlandı.

 

Hiç şüphesiz, Doktor Bai Chan'ın söyledikleri doğru olmalıydı. Aksi halde, prenses neden ona gidecekti ki.

 

Karşı tarafın tavsiyesini dinleyip geri çekildiği için şanslıydı. Aksi halde nasıl öldüğünü bile anlayamazdı...

 

"Ancak, prenses her zaman itibarına önem vermiş ve hiçbir adama yaklaşmamıştı. Eğer bu herifin onunla bir ilişkisi varsa, yakında pek çok kişi bunu öğrenecektir..."

 

Takım Lideri Yao kendince düşündü. Tam, haberler yayıldığında kızın peşinde koşanların nasıl bir yüz ifadesine bürüneceklerini düşünürken, Prenses Mo Yu'nun yalnızca hocasıyla karşılaşan öğrencilerin yapacağı resmiyetle ellerini kavuşturduğunu gördü.

 

"Öğrenci Mo Yu, Muallim Zhang'e saygılarını sunar!"