Library of Heaven's Path - Bölüm:206 Hediye Çay Yaprakları

---

Bölüm:206 Hediye Çay Yaprakları

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

Kalabalık ancak bu sözlerden sonra, Lu Xun ve onun arasındaki mücadelenin henüz sonuçlanmadığını hatırlamıştı. Tüm gözler anında Kıdemli Tian'a çevrildi.

 

"Sen kazandın..."

 

Kıdemli Tian acı acı iç çekti.

 

Resmi yapana karşı değer biçme mücadelesine girmek mi?

 

Ne şaka ama! Zhang Xuan'in kaybettiğini söylemek saçma olurdu!

 

Daha önemlisi, yalnızca resme isim vererek seviyesini neredeyse tüm bir seviye arttırmıştı.

 

"Muallim Zhang, işte Ruh Teskin Çayınız!"

 

Zhang Xuan'in kazandığı kesinleştiği için, Tian Gang çay fincanını ona uzattı. Çayın buharı hala üzerinde tütüyordu ve kokusu Zhang Xuan'in burnunu gıdıkladı. Zhang Xuan daha içmeden önce, sadece kokusuyla bile yenilenip, enerji dolduğunu hissetti.

 

Fincanı aldıktan sonra, herkes genç adamın çayı içip, kendisini aromaya kaptıracağını düşünürken, fincanı çevirerek çayı yere döküverdi.

 

Hualala!

 

Çayın aroması o anda tüm odayı kapladı.

 

"Muallim Zhang..."

 

Böyle değerli bir çayın ziyan olduğunu gören Liu Ling, Huang Yu ve diğerleri hayrete düşmüştü. Gözlerinde inanamayan bakışlar vardı.

 

Bu Ruh Teskin Çayıydı, sayısız gelişim üstadının hayalini kurduğu, ancak asla ulaşamadığı... Huang Yu bile bir asistan usta hoca olmasına rağmen bu çaydan içemezdi. Onu böylece yere dökmek...

 

Ne büyük bir ziyandı ama!

 

Herkes pişman gözüküyordu.

 

"Zhang Xuan, büyük babam tüm iyi niyetiyle sana böylesine değerli bir çay ikram etti, ama sen yere döktün. Bunun anlamı nedir?"

 

Tian Long aniden ayağa fırladı.

 

Büyük babası kahyasına Zhang Xuan'e çay ikram etmesini işaret etmişken, karşı taraf gözünün önünde çayı yere dökmüştü. Bu Kıdemli Tian'a yapılmış bariz bir saygısızlıktı.

 

Ayrıca Tian Long bile bu çaydan içmeye layık değildi. Ama bu herif çayı öylece israf etmişti. Bunu affedemezdi.

 

Karşı tarafın büyük usta ressam olup olmamasına aldırmadan adamı azarlamıştı.

 

"Şanssızlık!"

 

Karşı tarafın bağırışına aldırmayan Zhang Xuan ellerini arkasına bağlayarak salonun kapısına baktı. Sanki dikkati başka bir yerdeymiş gibiydi. Ardından iç çekti.

 

"Rol kesmeyi bırak. Çayı döken sendin, şimdi kalkmış şanssızlık olduğunu söylüyorsun. Senin gibi insanların Tian Klanını küçük görebileceğini mi düşünüyorsun?" Tian Long tepki gösterdi.

 

Çayı döken kendisi olmasına rağmen bunun şanssızlık olduğunu söylüyordu.

 

Ne bok yemeye çalışıyorsun sen?

 

Bunu bilerek mi yapıyorsun?

 

Diğer herkes de şaşkındı. Muallim Zhang'in neyin peşinde olduğunu anlayamamışlardı.

 

Liu Ling, Zhuang Xian ve diğerleri şaşkın ifadelerle birbirlerine bakıyorlardı.

 

Birer usta hoca olarak inanılmaz muhakeme yeteneklerine sahiptiler ve pek çok meseleyi bir bakışta çözebilirlerdi. Ancak yeteneklerinin bu adam karşısında işe yaramadığını fark etmişlerdi.

 

Karşı tarafın gelişim seviyesini, düşüncelerini ve niyetini kestiremiyorlardı...

 

Adam gizem dolu bir muammaydı.

 

Özellikle de şimdi. Kıdemli Tian'ı kızdırma tehlikesine rağmen çayı yere döküvermişti... Neyin peşindeydi?

 

Eğer işler bu şekilde devam ederse, artık geri dönüşü olmazdı. Önce çıkıp meseleyi yatıştırmayı düşünüyorlardı.

 

Tam herkes çıkacak kavgadan endişe ederken, Zhang Xuan dönüp Kıdemli Tian'a baktı.

 

"Ruh Teskin Çayının yapıldığı yapraklar buzlu bir dağın zirvesinde yetişerek, sakinleştirici ve yenileyici özellikler kazanırlar. Çiçek açtıktan hemen sonra toplanırlar. Genellikle, demlendiğinde içeni yüz nefes süresince Asude Suyun Kalbi durumunda tutar. Ancak bu fincan yalnızca on iki nefes süresince etkili olabilirdi. Böyle kaliteli bir çayın etkisinin bu derece az olması şanssızlık değilse nedir?"

 

"Sen... Bu çayın Asude Suyun Kalbi durumunu yalnızca on iki nefes boyunca sağlayacağını nasıl bildin?"

 

Kıdemli Tian da başlangıçta Zhang Xuan'in davranışına öfkelenmişti, ancak sözlerini duyduğu anda donup kaldı.

 

Ruh Teskin Çayının etkisini yüz nefes boyunca sürdürdüğü kitaplarda açıkça belirtilirdi. Ancak Kıdemli Tian çayı nasıl demlerse demlesin, bu etkiyi yalnızca on iki nefes süresince gösteriyordu. Önceleri, kitaplarda yanlış yazıldığını düşünmüştü, ancak Muallim Zhang'in konuyu açtığında şok oldu.

 

Çayı içmediğini sanıyordum?

 

Eğer içmediysen çayımın etkisini nasıl bilebilirsin?

 

"Çay seti, fincanlar ve demlik bizzat Usta Çömlekçi Wu Qingzi tarafından yapılan Zümrüt Parıltısı takımından. Suya gelince, Üç Bahçe Platosundaki derin bir kuyudan geliyor ve bir saat süreyle kaynatılmadan önce iki gün boyunca güneşe maruz kalmış. Demleme tekniği olarak da 【Yedi Kalpli Sarmal Eller】i kullanmışsınız. Bu çayı demlemek için kendinizi temizlemeli, yedi gün boyunca vejetaryen beslenmeli ve zihninizi Asude Suyun Kalbi durumuna getirmelisiniz. Çayı demlerken bir şeylerin yanlış gitmesinden korkarak her bir konuda kusursuz olmaya çalışmışsınız. Ancak, ne yazık ki... Demlediğiniz Ruh Teskin Çayının etkileri hala yetersiz. Daha da ötesi, bunun hatalı bir ürün olduğu bile söylenebilir!"

 

Zhang Xuan elini üstün körü bir tavırla salladı.

 

"Sen..."

 

Kıdemli Tian donup kaldı. Elindeki çay fincanının yere düştüğünü bile fark etmemişti.

 

Karşı tarafın sözleri... tamamen doğruydu!

 

Çay yapraklarını ıslatmak için kullandığı su gerçekten de Üç Bahçe Platosundan geliyordu, kullandığı teknik Yedi Kalpli Sarmal Ellerdi ve kullandığı çay seti Zümrüt Parıltısı takımıydı. Çayı demlemeden önce yıkanmış ve bir hafta boyunca et yememişti...

 

Tüm bunlar bir sırdı ve Tian Long'a bile söylememişti. Ancak, Muallim Zhang tüm bunları nereden biliyordu?

 

Daha da önemlisi... en ufak ayrıntılarıyla!

 

Büyük çay ustalarının yalnızca bakıp, koklayarak bir çaydaki hataların ve eksiklerin ne olduğunu görebildiği söylenirdi. Bu şekilde karşı tarafa rehberlik ederek yeteneklerini geliştirmelerine yardım edebilirlerdi.

 

Yoksa... Muallim Zhang yalnızca bir büyük usta ressam değil, aynı zamanda büyük çay ustası olabilir miydi?

 

Eğer durum buysa, eğer Muallim Zhang ona tavsiyelerde bulunursa, takıldığı dar boğazdan kurtularak daha yüksek bir seviyeye ulaşabilir miydi?

 

Kıdemli Tian heyecanla titredi.

 

Tam meseleyi karşı tarafa danışmak üzereyken Tian Long'un öfkeyle bağırdığını duydu, "Büyük babamın demlediği bir çayın hatalı ürün olduğu söylemeye mi cüret ediyorsun, sen kim olduğunu sanıyorsun? Sana şu an dersini veremeyeceğimi mi sanıyorsun?"

 

Bu sözleri duyan Kıdemli Tian'ın kaşları seğirirken, neredeyse bayılacaktı.

 

Çay Sanatında bir dar boğaza takılalı uzun yıllar olmuştu ve hala kendi sınırlarını zorluyordu. Şu anda, karşı taraf demlediği Ruh Teskin Çayındaki hataları görebildiğine göre, eğer ona birkaç tavsiye verirse, seviye atlamasına yardımcı olabilirdi. Ancak... tüm umudu bu veledin sözleriyle paramparça olmuştu.

 

Dahası, Çay Sanatında büyük usta seviyesine ulaşmış birine dersini vermek mi istiyordu?

 

Seni hayırsız yabani!

 

Eğer Muallim Zhang'e karşı bu kadar önyargılı olmasaydın, ona karşı bu kadar taraflı olmazdım. Eğer ona bu kadar kaba davranmasaydım, karşı taraf rahatsız olmazdı.

 

Lanet olsun!

 

Düşündükçe daha da öfkeleniyordu. "Kes sesini!"

 

"Ah? Büyük baba..."

 

Tian Long büyük babasının ona böyle bağırmasını beklemiyordu. Şaşkın bir şekilde boş gözlerle bakakaldı.

 

"Uzaklaş, araya girip durma!"

 

Eliyle ona işaret eden Kıdemli Tian hemen ayağa kalkıp Zhang Xuan'e doğru yürüdü. Ellerini kavuşturarak hocasının karşısındaki bir öğrenci gibi samimi bir ifadeyle eğildi. Saygılı bir tonla söze girdi, "Muallim Zhang haklıydı, demlediğim bu çay gerçekten de... hatalı bir ürün. Gerçek bir Ruh Teskin Çayının sahip olması gereken etkilere sahip değil..."

 

Kabul etmekten başka çaresi yoktu.

 

Karşı tarafın tüm sözleri doğru olduğuna göre, büyük olasılıkla çayda bir sorun olduğunu görmüştü. Eğer şu anda adamın söylediklerini reddederse, adamı daha da kızdırabilirdi. Bu olursa, daha yüksek seviyelere ulaşma şansını tepmiş olurdu.

 

"Bu..."

 

"Ruh Teskin Çayı içenin yüz nefes boyunca Asude Suyun Kalbi durumunda kalmasını sağlayabilir mi?"

 

Kıdemli Tian durumu kabul ettiği anda kalabalık bir tantana kopardı. Herkes karşılarındaki genç adama bir yaratıkmış gibi bakıyordu.

 

Özellikle de Huang Yu ve Bai Xun delirmiş gibi saçlarını çekiştiriyordu.

 

Muallim Zhang buraya gelirken Çay Sanatı konusunda tamamen cahil değil miydi?

 

O halde şimdi nasıl bunca şeyi söyleyip, Kıdemli Tian'ın bile hatasını kabul etmesini sağlayabiliyordu?

 

Diğer tarafta, Lu Xun ve Wang Chao çıldırmanın eşiğindeydiler.

 

Bu herif işe yaramazın teki değil miydi?

 

Bir an beşinci seviye bir resim yapabilen bir büyük ustayken, diğer an Çay Sanatı alanında Kıdemli Tian'ı bile etkileyebilmek... Böyle inanılmaz bir işe yaramaz nerede bulunurdu?

 

"Muallim Zhang, umarım hatalarımı bana açıklarsınız, bu şekilde onları düzelterek böylesine değerli çay yapraklarını ziyan etmem."

 

Ruh Teskin Çayının etkisini tamamen açığa çıkartamadığını itiraf eden Kıdemli Tian, Zhang Xuan'e saygılı bir ifadeyle baktı.

 

"Tian Malikanesine üç usta hocanın davetiyle gelmeme rağmen, buraya adımımı attığımdan beri hor görülerek karşılandım ve hatta yeteneklerimi bile sınamaya kalktınız..." Zhang Xuan kafasını sallayarak karşısındaki ihtiyara baktı. "Sizce bir büyük usta ressama bu şekilde davranmak uygun mu?"

 

"Ben..."

 

Kıdemli Tian'ın yüzünde utanç dolu bir ifade belirdi.

 

Eğer karşı taraf sıradan bir soylu olsaydı, bu mesele önemli olmazdı. Ancak Zhang Xuan bir büyük usta ressamdı ve büyük olasılıkla aynı zamanda bir büyük çay ustasıydı.

 

Böyle bir kimliğe hak ettiği saygıyı göstermemek bir şeydi, ancak onu sınamaya kalkmak...

 

Bu resmen onu küçümsemekti.

 

Bir usta hocanın itibarı kirletilemezdi ve aynı şey büyük ustalar için de geçerliydi.

 

Hangi meslekten olursa olsun, böyle bir seviyeye ulaşmak sayısız insanı geride bırakarak o alanda inanılmaz bir başarıya ulaştığı anlamına gelirdi. Bunlar Yetkili Krallıkta bile saygı gören kişilerdi. Ancak o bir anlık aptallıkla...

 

"Açıkçası, fazla şey söylemek istemiyorum. Ancak samimiyetin için sana birkaç tavsiyede bulabilirim."

 

Zhang Xuan ona kısa bir bakış attı. "Şarap, şarap kadehinde içilmelidir. Bırak çayı, şarap bile kendi ekipmanına sahiptir. Ruh Teskin Çayı sakinleştirici özelliktedir, ancak Zümrüt Parıltısı takımı saygı değer bir çömlekçi tarafından yapılmış bile olsa, doğası gereği sıcaktır. Sıcaklık siniri tetiklediğine göre, biri nasıl sakin kalabilir? Bu ilk tavsiyem.

 

"Çay bir sükunet sanatıdır. Kendini temizlemen ve et yemekten uzak durman sanata saygı göstermenin bir şeklidir. Ancak, bir sükunet sanatı olduğuna göre, bu kutlamaya gerek var mıydı? Tüm bu tantana kalbini çoktan rahatsız etmiş, bu durumda kusursuz bir Ruh Teskin Çayını demleyebilir misin? Bu ikinci tavsiyem.

 

"Bu iki noktayı aklında tutmalısın. Belki Çay Sanatındaki gelişimine yardımcı olabilirler. Hala yapmam gereken işlerim var, bu yüzden şimdilik gidiyorum. Hoşça kalın!"

 

Zhang Xuan elini sallayarak dışarıya yöneldi.

 

"Muallim Zhang, lütfen bekleyin..."

 

Zhang Xuan salondan dışarı adımını atamadan önce Kıdemli Tian ona doğru koştu.

 

"Muallim Zhang, tavsiyeleriniz beni aydınlattı. Bu minnetimin bir göstergesi. Umarım kabul edersiniz."

 

Ardından bir hizmetkara işaret ederek bir kutu getirtti. Yavaşça açtığında yoğun bir çay kokusu havaya yayıldı.

 

"Ruh Teskin Çayının yaprakları mı?"

 

"Miktarına bakılırsa... iki tael?"

 

"Tüm Tianxuan Krallığında bile yılda yalnızca üç tael üretilir. Ancak tek seferde iki taelini hediye mi ediyorsun?"

 

Kokuyu alanların kaşları yukarıya kalkmıştı. Hepsi Kıdemli Tian'ın jesti karşısında şok olmuştu.

 

Bu kesinlikle muazzam bir hediyeydi.

 

Daha önemlisi, İmparator Shen Zhui bile bu çaydan çok fazla içemezdi. Buradan bile çay yapraklarının ne kadar değerli olduğunu anlamak mümkündü. Ancak Kıdemli Tian tek seferde onlarca demlik çay yapmaya yetecek iki tael çay yaprağı hediye ediyordu... Bu iyi niyet gösterisi fazla cömertçe değil miydi?

 

"Görünüşe göre... Muallim Zhang'in tavsiyeleri sıradan gözükse de, Muallim Tian'ın aydınlanmasına yardımcı oldu. Aksi halde böyle cömert bir hediye vermesi imkansızdı..."

 

Bu cömert jest onları şok etse de, yok yere verilen bir hediye olmadığının farkındalardı. Kıdemli Tian'ın tek seferde bu kadar çok çay yaprağı hediye etmesi... karşı tarafın, demlediği çayla ilgili temel bir hatayı belirttiğini ve bu sözlerin Kıdemli Tian'a çok faydası olduğunu gösteriyordu.

 

Daha çayı bile içmeden, tek bir bakışla çaydaki sorunu görüp, Kıdemli Tian'ın kendi rızasıyla çay yapraklarını hediye etmesini sağlaması...

 

Muallim Zhang daha kaç sürpriz taşıyordu? Daha bilmedikleri neler vardı?