Bölüm: 112 Cheng Jiang

Çeviri ve Düzenleme: Gin

"Yoksa... gerçekten ölecek miyim?"

Eczacı Chen Xiao'nun ağzı titreşirken tüm vücudu hafifçe ürpermişti.

Zhang Xuan bu sözleri ilk söylediğinde, karşı tarafın ona sövdüğünü düşünüp, ciddiye almamıştı. Ancak Hap Test Hayvanının hapı yutar yutmaz öldüğünü gördüğünde sarsılmıştı. Hatta dahası, korkmaya başlamıştı.

"Bu..."

Onun bu durumunu görenler, haline üzülmeden edemediler. Onu teselli etmek isteseler de, ne söyleyeceklerini bilememişlerdi.

Eğer ölümün eşiğinde olmasaydı, Hap Test Hayvanı onun ürettiği hapı yuttuktan sonra öylece ölür müydü? Genç adamın sözlerinin doğru olduğu ortadaydı!

"Söyleyebileceklerimi söyledim. Bana meydan okuyacak sıradaki kişi kim!"

Zhang Xuan çevresini şöyle bir taradı.

"Hayır... Kardeş Zhang Xuan, bu kadar acele etmeyin!" Eczacı Chen Xiao içini saran panikle daha fazla dayanamamıştı.

Ona 'delikanlı' olarak seslenmek yerine, artık 'kardeş'i kullanıyordu.

"Neden? Eczacı Chen Xiao sonuçları kabul edemediği için bir deneme daha mı yapmak istiyor?" Zhang Xuan ona doğru döndü.

"Hayır, ben... nasıl öleceğimi öğrenmek istiyorum! Bana gerçeği söylersen, bu iyiliği cevapsız bıraktığım taktirde vücudumun paramparça olmasına razıyım!" Eczacı Chen Xiao yakardı.

Vücudunda hiçbir sorun yoktu. İştahı ve uyku kalitesi azalmış olabilirdi ancak bunlar ölümüne neden olamazdı!

Tüm bunlar onun başına gelirken, ölümün eşiğinde olmasıyla ilgili hiçbir fikrinin olmaması nasıl mümkün oluyordu?

"O halde size dürüstçe açıklayacağım. Hapı üretirken sergilediğiniz yetenekte ve hamlelerinizde hiçbir hata olmamasına rağmen, vücudunuz biraz gergindi. Yaşam enerjiniz ve gücünüzün eskisi gibi olmadığı açık. En önemlisi ise, cildiniz cesetlerde görülen 'ölüm lekeleri'ne benzer şekilde grileşmeye başlamış. Eğer yanılmıyorsam, bu dışarıdan fark edilmesin diye cildinize özel bir ilaç sürmüşsünüz. Gerçekte tüm vücudunuz çoktan gri noktalarla kaplanmış olmalı!"

Zhang Xuan delici gözlerle ona bakıyordu.

Eczacı Chen Xiao korkuyla gerilerken gözleri kısılmıştı, sanki yıldırıma tutulmuş gibi görünüyordu.

Vücudunda aynı karşı tarafın söylediği gibi benekler vardı. Bunun ender görülen bir hastalıktan kaynaklandığını düşünmüş, Usta Yuanyu'yu bularak ona göstermeyi planlamıştı. Acı ya da kaşıntı olmadığı için durumu fazla ciddiye almamıştı. Bunların ölüm lekesi olduğu kimin aklına gelirdi!

"Sör, lütfen beni kurtarın!"

Duyduğu şok ve korkuyu bastıran Eczacı Chen Xiao, artık karşı tarafın sözlerinden şüphelenmiyordu. Ellerini birbirine bağlayarak yakardı.

Ayrıca ona hitap şekli 'kardeş'ten 'sör'e dönüşmüştü.

Kim olduğu ve ne kadar süredir yaşadığı fark etmeksizin, kimse ölmeyi istemezdi, özellikle de ölüme bu kadar yaklaşmışken.

Herkes hayata tutunmanın bir yolunu arardı!

"Son dönemde bir çeşit hazine elinize geçti mi? Yanılmıyorsam onu bir cesetten almış olmalısınız. Daha fazla açıklama yapmayacağım. Eğer yaşamak istiyorsanız, ona daha fazla dokunmasanız iyi edersiniz!" Zhang Xuan elini şöyle bir salladı. "Size tavsiyem bu kadar. İyi şanslar!"

"Sen-sen..."

Sözlerini duyduğunda Eczacı Chen Xiao bir kez daha donup kalmıştı.

Karşı tarafın sözleri doğruydu. Kısa süre önce eline bir kazan geçmişti ve kendi kullandığından çok daha kaliteliydi. Onun değerli bir hazine olduğunu düşünüyor, her gün okşuyordu. Eğer yapabilseydi, her gün yanı başında uyurdu.

Bu öleli çok uzun olmayan bir cesedin elinden alınmıştı.

Bu adam kazanı ona intikamının alınacağını ümit ederek vermişti. Ancak, düşmanı fazla güçlüydü ve bu anlaşmayı öylesine kabul etmişti. Onun yerine intikam almak gibi bir niyeti yoktu.

Daha sonraysa adam ölmüştü ve bu konu üzerinde daha fazla durmamıştı. Yani diyor ki... bu kazan?

Bu kazanı el altından elde etmişti ve aile üyeleri bile durumdan habersizdi. O... Bunu nasıl bilebildi?

Eczacı Chen Xiao önündeki genç adamı bir kez daha dikkatlice süzdü. Bu kez, yüzünde sanki bir hortlak görmüş gibi huzursuz bir ifade vardı.

"Pekala, sıradaki kim olacak?"

İhtiyarı dikkate almayan Zhang Xuan bakışlarını kalan sekiz eczacıya çevirmişti.

Aslında, Chen Xiao'ya bir hastalık değil bir lanet bulaşmıştı.

Bir başkasının yerine intikamını almayı kabul etmiş, buna karşılık olarak adamın en değerli hazinesini almıştı. Ancak sözünden caymıştı ve ölen adam da bunun olabileceğini tahmin etmişti. Bu yüzden kazana bir lanet yerleştirmişti. Eğer ona yaklaşırsa, ömrü yavaş yavaş tükenecekti. Hastalık ya da yan etkilere neden olmasa da ömrü büyük ölçüde azalacaktı.

Ve bu adamın intikamını yerine getirmeye karar verene dek sürecekti!

Tabi ki Zhang Xuan tüm bunları sesli olarak dile getirmeyecekti.

Eczacı Chen Xiao'la daha yeni tanışmış olması bir yana, ona bir borcu yoktu ve daha da önemlisi yaşlı adam nankör biriydi. Sözler veriyor ama bunları yerine getirmiyordu. Zhang Xuan böyle insanları hor görürdü.

Ardı ardına iki eczacıyı yenilgiye ikna ettikten sonra, geri kalan sınav sorumluların hiçbiri karşısına çıkmaya gönüllü olmamıştı. Bu sekiz kişi ne kadar aptal olurlarsa olsunlar, bu noktada Zhang Xuan'ın gerçek yetenekleri olduğu ortadaydı. Uzun bir süre boyunca tüm salon sessizdi ve kimse öne çıkmaya cesaret edemedi.

"Eğer hiç biriniz Hap Münazarasına devam etmek istemiyorsanız lütfen yenilgiyi kabullenin ve galibiyetimi ilan edin!"

Zhang Xuan gülümsedi.

"Asude Yürek Hapını üretmek için kalbinizin sakin olması gerekir. Normal koşullarda, üç gün boyunca vejetaryen beslenip kendinizi suyla arındırarak ruh halinizi ayarlamalısınız. Gerekli ayarlamaları yapmadan birden bire hap üretmek zorunda kalmaları düşünüldüğünde, ürettikleri hapların duygularından etkilenmesi son derece normal. Böyle hapları üretmekten kaçındığım sürece, herhangi bir hata bulmasına imkan yok!"

"Gerçekten de!" Yalnızca Asude Yürek Hapı duygulardan ve ruh halinden etkilenir. Böyle etkiler diğer haplar için yok denecek kadar azdır, bu yüzden Asude Yürek Hapı üretmediğimiz sürece sorun olmaz!"

Kalabalığın içinde mırıldanmalar başladı ve sonunda bir ses yükseldi.

"Onunla ben yüzleşirim!"

Bir eczacı ayağa kalktı.

Du Man'la aynı yaşlarda, orta yaşlı biriydi. Kare yüz hatları vardı ve gözleri kararlılık ve sakinlikle parlıyordu.

"Bu Eczacı Cheng Jiang!"

"O içimizde en yüksek potansiyeli olan eczacı!" Bir eczacı olduktan sonra yalnızca üç sene içinde ondan fazla hap üretebilecek seviyeye ulaştı. Yeterli zaman tanınırsa Lonca Lideri Ouyang'ı geçme ihtimali oldukça fazla.

"Harekete geçen o olduğuna göre başka sorun çıkmayacaktır!"

……

…

Kalabalığın gözleri ışıldamıştı.

Başlangıçta herkes bu Zhang Xuan veledine haddini bildirmekte kararlıydı. Ancak ona meydan okuyan iki eczacı, Meng Yan ve Chen Xiao ona yenilmişlerdi. Bu öz güvenlerine bir darbe indirmişti ve acilen birinin onlara moral vermesine ihtiyaç duyuyorlardı.

"Zhang Xuan, önceki iki çarpışmada bir eczacının yaşam gücü, ruh hali ve duygu durumu gibi ufacık detayları bile fark edebildin. Etkilendim!"

Ortaya gelen Eczacı Cheng Jiang, yüzünde bir gülümsemeyle başıyla onaylayan bir hareket yaptı.

"Övgünüze layık değilim!" Zhang Xuan karşılık verdi.

"Eczacı Meng Yan'ın öldürme arzusunu bile ayırt edebildin. Eğer Asude Yürek Hapı üretirsem benim hatalarımın da gözünden kaçmayacağı aşikar. Bu yüzden küstahça teklif etmeme müsaade edersen, mücadelenin zorluğunu arttırmak istiyorum. Kabul edecek cesaretin var mı merak ediyorum!" Eczacı Cheng Jiang konuştu.

"Detayları dinlemeye hazırım!"

Karşı tarafın mücadelenin zorluğunu arttırmak istediğini duyan Zhang Xuan merak etmiş görünüyordu.

"Yeni bir hap üretim tekniği yarattım ve daha birkaç gün önce ona bir isim buldum. Daha önce bunu kimseye göstermedim. Sana bu soruyla gelirsem, zamanın başlangıcından beri var olan tüm yöntemleri bilsen bile, yanıt vermekte zorlanacağın kesin!" Eczacı Cheng Jiang konuştu. "Bu yüzden, düşündüm ve sana tekniğimin adını sormamaya karar verdim. Referans aldığım üç hap üretim tekniğini söyleyebildiğin sürece, yenildiğimi kabul etmeye hazırım!"

"Yeni bir hap üretim tekniği yaratmak mı? İnanılmaz!"

Hap üretim teknikleri dövüşçülerin savaş tekniklerine benzerdi. Kendi tekniklerini yaratabilenler kesinlikle yetenekli bireylerdi ve tarihe izlerini bırakırlardı.

Ömürleri vaktinden önce sonlanmadığı sürece, üne kavuşmaları yalnızca zaman meselesiydi.

Bu sözleri duyan diğer eczacılar ona hayranlık dolu bakışlar attılar.

"Eczacı Cheng gerçekten de dikkate değer. Bu soru gerçekten de zor!"

"Sahiden öyle. Bu yepyeni bir teknik olduğuna göre, orijinal tekniklerden farklı olacağı kesin. Hap üretim tekniklerindeki hatalara kıyasla, yeni yaratılmış bir tekniğin referanslarını bulmak, hem de üç tanesini, gerçekten çok daha zor!"

"Zhang Xuan bu kez büyük ihtimalle yenilecek!"

"Tabi ki de; bu çok zor bir soru. Bırakın bir çırak eczacıyı, 3 yıldızlı eczacılar bile bu soruda afallar.

Kalabalık Zhang Xuan'in içinde bulunduğu duruma üzülmeden edememişti.

DN: Bazı Çin dinleri ve kültüründe et yemek üretiminde kan döküleceği için günah sayılır. Çoğu zaman şöyle düşünülür - Et yiyenler daha çabuk sinirlenir ve vejetaryen beslenenler genelde daha sakindir.