Çevirmen: W2G

“İlk başta, hep birlikte saldırdıklarında dengim değillerdi… Fakat, sonrasında Zhang laoshi içeri girdi. Onlara sadece üç hareket öğretti ve nasıl olduysa her biri bir anda güçlendi. Benimle dövüşen ilk kişi Yuan Tao’ydu…”

Zhu Hong biraz önce yaşadığı her şeyi bir kerede açıkladı. Zhang Xuan’ın onlara söylemiş olduğu üç hareketi bile gösterdi.

Hikayesini duyup, kullanılan bu üç hareketi gören Lu Xun ve Kıdemli Hong Hao, inanamama içinde birbirlerine baktı. Kulaklarının onlara oyun oynayıp, oynamadığından şüphe ettiler ve bakışları kabız birisinin acı çekişi kadar korkunç duruyordu.

“Giriş sınavında… sonuncu olan Yuan Tao’yu mu diyorsun? Sadece bu üç hareketi öğrenmesiyle... üstesinden gelemeyeceğin bir seviyeye çıktı?”

[Bizimle dalga geçiyor olmalısın!

Biraz önce yaptığım araştırma sonuçlarında Yuan Tao'nun bilgileri de mevcuttu. Genç yaşta ailesini kaybettiği ve daha önce hiçbir savaş tekniği ya da yetiştirme tekniği öğrenmediği yazıyordu. Güçlü olduğu tek yanı ona güçlü bir savunma kabiliyeti sağlayan kalın vücut yapısı, fakat buna rağmen giriş sınavında sonuncu olarak, akranlarıyla arasındaki yetenek farkını açıkça belli etti. Böyle birisi giriş sınavında dördüncü olan senin gibi bir uzmanı nasıl yenebilir?

Bu kadar mübalağalı konuşmak zorunda mısın?]

Dahası üç hareketi inceledikten sonra, bunların tam anlamıyla bir saçmalıktan ibaret olduğunu onayladılar.  Bu hareketler bir savaş tekniği olarak bile düşünülebilir miydi?

Karşı taraf bunları sağ ve sol elini değiştirerek tersten kullanmış olsa bile, hiçbir etkisi olmamalıydı!

“O alçakça…”

Zhu Hong yüzünde acı dolu bir bakışla savaş esnasında yaşananları ayrıntılı olarak anlattı.

“Görünüşe göre mingmeninin nerede olduğu açığa çıktığı için bu üç hareket, sadece senin dikkatini dağıtmak için kullanılmış. Esas hedefleri mingmenindi!” Karşısındaki bütün olayı naklettikten sonra, Lu Xun neler döndüğünü anlamaya başladı.

Bu öğrencisi çok dikkatsizdi.

Mingmen bir yetiştiricinin gücünün merkezi ve toplandığı yerdi. Mingmeninin bu kadar kolay bir şekilde fark edilmesine izin verdiğine göre, ihmalkarlıkta çığır aşmış olmalıydı.

Rakibinin mingmeninin nerede olduğu bulmak yüzde yüz ihtimalle kazanacağın anlamına gelmezdi. Sonuçta savaşlar sadece matematiksel ihtimallerden oluşmuyordu, kişinin tepki verme hızı ve ani durumlara uyum sağlama yeteneği gibi birçok başka etken söz konusuydu. Ancak benzer yetiştirme seviyesine sahip iki kişi birbiriyle savaşırken, rakibinin mingmeninin nerede olduğunu bilmesi seni tehlikeli bir durumun içine sokardı.

“Onun öğrencilerinin mingmenini tespit edip, bu zayıflığından yararlanmaları imkansız. Görünüşe göre Zhang Xuan laoshi basit birisi değil. Başlangıçta bunun basit ve anlamsız bir galibiyet olacağını düşünmüştüm. Fakat şimdi bakınca, olayların dışarıdan gözüktüğü gibi olmadığını anlıyorum. Enteresan!”

Akademinin yıldız hocasından beklendiği gibi, Lu Xun hızlıca olayın can alıcı noktasını tespit etti.

[Mingmen her yetiştiricinin sahip olduğu bir zayıflıktır. Genellikle, kişi burayı düzgün bir şekilde koruyup, diğerlerinin yerini saptamasını zor bir hale getirir. Ayrıca, birisi rakibinin mingmeninin nerede olduğunu saptasa bile, ona karşı koymak için yeterli güce sahip değilse, galibiyete ulaşması çok olası değildir.

Bu sıradan bir insana hançer vermeye benzer. İnsan kalbe saplanan tek bir bıçak darbesiyle karşısındakini öldüreceğini bilse de, yine de bir boks ustasını yenemez.

Eğer Zhang Xuan’ın öğrencileri mingmeninin nerede olduğu önceden görebilmiş olsalardı, en başında Zhu Yang’la yaptıkları mücadeleyi kazanırlardı. Zhang Xuan’ın onlara bunu gizlice söylediği aşikar.]

“Fakat, bunların bir önemi yok. Şimdi seni Savaşçı 2-dan’a yükseltmenin bir yolunu bulacağım. Başarılı olduğun zaman, mingmenin yer değiştirecek ve bu yaşandığında intikamını almak için hazır bir hale geleceksin!”

Lu Xun elini görkemli bir şekilde sallayarak onu teselli etti.

Bir yetiştiricinin mingmeni her zaman aynı noktada kalmazdı. Kişinin yetiştirme tekniği, yetiştirme alemi ve savaş tekniğine bağlı olarak farklı yerlerde bulunurdu.

Şu anda, Zhu Hong'un mingmeni onun bel bölgesindeydi. Savaşçı 1-dan’ı aştıktan sonra mingmeni farklı bir noktaya taşınacaktı. Bu yaşandığında ise, karşı tarafın yaptığı küçük numaraların hiçbir önemi kalmayacaktı.

Söylentiye göre inanılmaz bir yetiştirme tekniğiyle çalışma yapanlar, belirli bir güç seviyesinin üstündeki bir aleme çıktıklarında hiçbir mingmen ve zayıflığa sahip olmazlardı. Vücutlarının her noktasına bıçak saplanacak olsa bile, mingmene ait bir iz bulmak imkansız olurdu.

"Evet!"

Zhu Hong başını salladı.

“Daha sonra, mücadelenin sembolik kaydını gerçekleştirmek için Kıdemli Shang Chen’in yanına uğrayacağım. Yetiştirmeni düzgünce yap ve beni hayal kırıklığına uğratma. Zamanı geldiğinde, intikamını kendi ellerinle almana izin vereceğim!”

"Teşekkürler, Lu Laoshi!" Motive olan Zhu Hong’un özgüveni yerine geldi.

“Doğru, Kıdemli Hong Hao, sizin Kıdemli Shang Chen’le iyi bir ilişkiniz yok muydu? Benim yerime sizin Eğitim Bürosunun kapısını çalarak, Shang Chen gibi işe yaramaz bir hocayla durumu anlatmanız çok daha verimli olur!”

Kıdemli Shang Chen’in nasıl birisi olduğu gözlerinde canlanan Lu Xun, kendini tereddüt içinde ona bakmaktan alıkoymadı.

Eskiden, Kıdemli Hong Hao akademinin müdürlük mevkisi için ciddi bir adaydı. Birçok kıdemliyle samimi ilişkilere sahipti ve Shang Chen’de onlardan biriydi.

Mantıken konuşacak olursak, gerçekten Zhang Xuan’ın aleyhinde olan bir şeye sahip olsaydı, Eğitim Bürosunun bu konuda hamle yapmasını sağlamak, gidip Shang Chen’den yardım istemekten daha mantıklı olmaz mıydı?

“Aslında, Eğitim Bürosunun bu şartlar altında bir harekette bulunması uygun olmaz. Ne de olsa, bir öğrenciyi zorla hocasından ayıramayız! Böyle yapacak olursak, onun Öğretmenler Birliğine gidip, üzerinde baskı kurulduğunu dair şikayette bulunması ve meselenin daha da büyümesi kaçınılmaz olmaz mı?” Kıdemli Hong Hao yanıtladı.

Öğrencinin kendi hür iradesiyle bir öğretmeni kabul etmesi durumunda, Eğitim Bürosunun bile yapılan tercihlere karışma hakkı yoktu.

En önemlisi Hong Hao’nun gözünde Zhang Xuan, Öğretmen Yeterlilik Sınavından sıfır alan bir işe yaramazdan başka bir şey değil. Hal böyleyken, Eğitim Bürosu Başkanını aramanın ne lüzumu vardı?

Köstebek yuvasına dağ muamelesi yapıyor! (Ç.N: Bu deyim tam olarak deveyi pire yapmak anlamına geliyor.)

Tabii ki, bu sözleri dışından söyleyemezdi. Aksi halde, Lu Xun laoshi ona karşı saygısız bir tutum sergilediğini düşünürdü.

Aslında, Lu Xun'un zeki yorumları düşünülecek olursa, çoktan doğru tahminlerde bulunmuş olması muhtemeldi.

Kendi safındaki iki öğrencisi el altından çalınmamış olmasaydı, Zhang Xuan’a Öğretmen Değerlendirmesinde meydan okumak şöyle dursun, böyle konularla uğraşmak umrunda bile olmazdı!

Muhabbet ederlerken, aniden geniş adımlarla yanlarına doğru yürüyen bir genç adamı fark ettiler.

"Lu Xun..."

Genç adam daha ikilinin yanına gelmeden, Lu Xun diye bağırdı.

“Oh, bu Wang laoshi. Burada ne yapıyorsun?” Lu Xun gülümsedi.

Gelen kişi akademinin diğer yıldız hocası, Wang Chao’ydu!

Zheng Yang’in hocası olarak kabul etmek istediği mızrak ustası!

“Kıdemli Hong Hao!" Yanlarına geldikten sonra, Wang Chao Lu Xun’un yanında oturmakta olan Hong Hao’yu fark etti ve bağırdı. Daha sonra, aceleyle Lu Xun’a döndü ve sordu, “Eğitim Bürosundaki gelişmeleri duydun mu?”

“Neyi duydum mu?” Lu Xun şaşırmıştı.

“Bilmiyor musun? Kıdemli Shang Chen’in mevkisi elinden alındı ve şu anda hakkında bir soruşturma yürütülüyor!” Wang Chao açıkladı. “Öğretmenler Birliği az önce bununla ilgili bir emir verdi!”

“Kıdemli Shang Chen’in mevkisi elinden alındı ve hakkında bir soruşturma mı yürütülüyor? Neler oluyor?"

Tek duyduklarına inanamayan Lu Xun değildi, Kıdemli Hong Hao’da bu beklenmedik haberler karşısında şaşkına dönmüştü.

[Nasıl önceden hiçbir uyarıda bulunmadan, Hongtian Akademisinin Eğitim Bürosu başkanının mevkisi birdenbire elinden alınıp, hakkında soruşturma başlatılabilir?]

“Bir öğretmene eziyet ettiği ve bir hocanın sahip olması gereken tarafsızlık ilkesine uymayan hareketlerde bulunduğu söyleniyor. Hatta bazıları Aydınlanma Arzu Testi yürütülürken bile adil olmadığını söylüyor. Neyse işte, Öğretmenler Birliği bu konularda bilgilendiriliyor ve bir anda mevkisi elinden alınıyor!” dedi Wang Chao.

Aydınlanma Arzu Testine başvurduğunda Cao Xiong büyük bir karışıklığa neden olmuştu, bu nedenle birçok hoca bu durumdan haberdardı.

“Eziyet etmek mi? Tarafsız davranmamış mı? Hangi hoca Öğretmenler Birliğini harekete geçirip, Kıdemli Shang Chen’i sahip olduğu üst mevkiden attırabilir ki?”

Lu Xun yorum yapmasına engel olamadı.

Kıdemli Shang Chen sadece Eğitim Bürosunun başkanı olabilir, fakat arkasında güçlü bir desteğe sahip. Öğretmenler Birliğindeki birkaç kıdemli de onun arkadaşı, onu tamamen al aşağı etmek son derece zor olmalıydı!

Kıdemli Hong Hao’da aynı sonucu çıkarmıştı ve hangi itibarlı şahsiyetin böyle bir gücü yönlendirebileceğini düşünüyordu.

"Söylentilere göre, bu kişi akademimizdeki işe yaramaz hoca… Zhang Xuan!" Wang Chao onların şüphelerini gidermeden önce, bir süreliğine düşündü.

"Zhang Xuan mı? Bu nasıl mümkün olabilir?"

O anda, sanki kuyruklarına basılmış gibi, Kıdemli Hong Hao ve Lu Xun aynı anda oldukları yerden sıçradılar. Gözleri tam bir daireyi andırana kadar açıldı ve dünya çılgına dönmüş gibi hissettiler.

Sadece bir kere yemek yemeye gelmesiyle, on yılı aşkın bir geçmişi olan insanların benimsediği bir tavernayı uçurumun kenarına sürüklemeyi başarmıştı. Ayrıca, öğrencileri etkileyerek akademinin bir numaralı hocasının vesayetinden ayrılmalarına neden olmuştu. Bu da yetmezmiş gibi, öğrencilerine gelişi güzel bir şeyler öğreterek, onların birinci sınıflar arasında dördüncü sırada olan dahiyi bir domuza benzeyene kadar dövebilmelerini sağlamıştı. Son ve en şok edicisi ise, Eğitim Bürosunun başkanı Shang Chen’i bile yerinden etmeyi başarmasıydı…

Zhang Xuan, gerçekten de akademideki en kötü hoca mıydı?