Bölüm 71: Kendini Beğenmiş Genç "Bai Wang Ye"

avatar
7056 36

Library of Heaven's Path - Bölüm 71: Kendini Beğenmiş Genç "Bai Wang Ye"


 

Çevirmen: W2G

 

“Bai Xun 'Xiao Wang Ye' mi?” (Xiao genç anlamına geliyor)

 

Odadaki herkes şaşırmıştı.

 

Bai Xun genç olabilirdi, fakat bir dövüş sanatları dahisiydi. Daha sadece on yedi yaşında olmasına rağmen, Savaşçı 5-dan zirvesine ulaşması, isminin Tianxuan Şehrinin her yanında yayılmasına neden olmuştu.

 

İmparator Shen Zhui, bir keresinde onun krallık tarihindeki en genç Pixue alemi ustası olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu dile getirmişti.

 

Zhennan Wang güney sınırlarını korumakla meşguldü ve bu yüzden başkentte kalmıyordu. Bunun sonucu olarak, bu genç wangye Hongtian Akademisindeki derslere katılamamıştı. Ancak dikkat çekici sonuçlarıyla, Hongtian’dan bile daha inanılmaz olan Beiwu akademisine kabul edilmeyi başarmıştı.

 

Beiwu Akademisi, bünyesinde 1-yıldız usta hoca bulunduran bir okuldu.

 

Giriş sınavını geçebilen kişilerin hepsi, ünlü dahilerdi.

 

[Birkaç gün önce, Zhennan Wang görevi hakkında bilgilendirme yapmak için Tianxuan Şehrine döndü. Dolayısıyla, Bai Xun’da onun beraberinde başkente geldi. Fakat… O burada ne yapıyor, cidden Zhang Xuan laoshi’yi mi arıyor…

 

Birisi etkili ve güçlü bir yetkilinin oğlu olan, en üstün dahilerden biriyken, diğeri akademinin en kötü hocası… Bu ikisini karşılaştırmanın hiçbir yolu yok!

 

İkisinin birbirini tanıma ihtimali olabilir mi? Fakat sosyal statü açısından birbirinden çok farklı seviyedeler!]

 

“Hemen, içeri davet!”

 

Kıdemli Shang Chen neler yaşandığının farkında olmayabilirdi, fakat bu kadar üst mevkide bulunan birinin oğluna saygısız bir harekette bulunmaya cesaret edemezdi. Böylece, görevde olan öğretmene onu içeri davet etmesi için hızlıca el işareti yaptı.

 

Hu!

 

Bir süre sonra, beyaz giysili genç bir adam geniş adımlarla yürüyerek, içeri girdi. Arkasında onu takip etmekte olan birkaç koruma vardı. Bunların hepsi metal bir zırh giyiyordu ve gözleri duygusuz bir şekilde bakıyordu.

 

Beyaz giysili bu genç yaş olarak küçük olabilirdi, fakat etrafına yaydığı aura güçlü olduğunu belli ediyordu. Vücudundan yayılan bu aura adeta bir güneşe benziyor ve diğerlerinin üzerinde şiddetli bir baskı kuruyordu.

 

Diğer Savaşçı 5-dan zirve seviyesi ustalarından farklı olarak, sadece etrafında oluşturduğu baskıdan bile, Shang Bin ve Shen Bi Ru'dan çok daha güçlü olduğu anlaşılıyordu.

 

“Xiao wangye’ye saygılarımı sunuyorum…”

 

Shang Chen, Klan Başı Wang Hong ve diğerleri aynı anda oturdukları yerden kalktılar.

 

Wang klanı, Dört Büyük Klandan biri olarak ünlenmiş olabilirdi fakat krallığın güneyini korumakla görevlendirilmiş olan güçlü bir yetkiliyle karşılaştırıldıklarında, alt seviye kalıyorlardı.

 

Ne zaman ve nerede olduğuna bakılmaksızın, askeri gücü emrinde bulunduranlar, her zaman en çok sesi çıkan olurdu.

 

"Ah! Usta Zhang, gerçekten de buradasınız… ”

 

Gelişigüzel bir şekilde eliyle diğerlerine uzaklaşmasını işaret ettikten sonra, saygılı bir tavır takınan Shang Chen ve kalan tayfayı umursamadan, çevresini inceledi. Aniden tanıdığı bir figürün görüşüne girdiğini fark etti ve heyecanla Zhang Xuan'a doğru koştu.

 

"Neden buradasın?"

 

Zhang Xuan kaşlarını çattı.

 

[Usta Lu Chen benden bir şeyler öğrenmenizi istedi, fakat… Gerçekten kapımı çalacak kadar itaatkar olmak zorunda değildin!]

 

“Babam görev raporunu verdikten sonra ayrılacak, yani başkentte uzun süre kalamayacağım. Hal böyle olunca, buradaki her saniyemi ustadan bir şeyler öğrenerek harcamak istedim, böylelikle testi geçebilirim!” Bai Xun açıkladı.

 

“Usta mı?”

 

“Bai Xun xiao wangye onunla nasıl tanıştı? Üstüne üstlük, aralarında yakın bir ilişki var gibi görünüyor? O sadece bir öğretmen değil mi? Neden ona usta diye hitap ediyor?”

 

Bai Xun’un cidden Zhang Xuan’ı aramak için burada olduğunu ve aralarında yakın bir ilişki olduğunu gören herkes, bir kez daha hayretler içinde kaldı.

 

[Neler oluyor?

 

Bu ikisi gerçekten birbirini tanıyor…

 

Zhang Xuan bir hoca değil miydi?

 

Usta… Bu hitap şekli de nereden çıktı?

 

Bunun yanında… Zhang Xuan, bu takındığın tavır da ne oluyor? Genç wangye’yi gördükten sonra Kıdemli Shang ve Klan Başı Wang’ın nasıl eğilerek selam verdiğini görmedin mi? Sadece eğilmemekle de kalmadın, bir de ona kaşlarını çattın. Git kendine kaş çat… Bu cesaretin nereden geliyor?]

 

“Arsız!” Kımdeli Shang Chen daha fazla kendini tutamadı. Göz korkutucu bir aurayla ileri doğru yürüdü. “Zhang Xuan, genç wangye’yle nasıl böyle konuşabilirsin? Hemen, eğil ve ona saygılarını sun! Bir öğretmen olmana rağmen temel görgü kurallarından bile habersiz olduğunu düşünmek. Bu nasıl bir edepsizlik, sen gerçekten de yüz karasısın!”

 

Daha sonra, gülümsemeyle dolu bir suratla Bai Xun'a döndü, “Bai xiao wangye, sinirlenmeyin. Bu Zhang Xuan, zayıf bir güce sahip olmasının yanı sıra üsturupsuz ve görgü kurallarından bir haberdir…”

 

Sözlerini bitiremeden, Bai xiao wangye‘nin kaşlarının sıkıca birbirine yaklaştığını gördü. Gözlerinden dondurucu bir aura açığa çıktı. Bu görüntüsü, bütün tüyleri dikleşmiş ve her an saldırmaya hazır olan bir aslanı andırıyordu.

 

“Sen de kim oluyorsun? Kenara çekil! Kıdem bakımından, Usta Zhang Xuan büyükbabamın kuşağına denk, hangi hakla onunla böyle konuşabiliyorsun! Ölümüne mi susadın?”

 

“Büyükbabanızın mı?”

 

Gudong!

 

Herkes bir kez daha yere kapaklandı.

 

[Bu hitaplandırma şekli de ne?

 

Bai xiao wangye‘nin babası, İmparator Shen Zhui’yle eş düzeyde olan Zhennan Wang… Ve sen, Zhang Xuan’ın kıdem bakımından büyükbabana eş olduğunu söylüyorsun. Bu onun İmparator Shen Zhui’den bile daha üst bir konumda olduğu anlamına gelmiyor mu?]

 

Biraz önce kıyaslanamaz bir biçimde kibirli olan Kıdemli Shang Chen, neredeyse şoktan dolayı kendinden geçmiş bir halde, kontrolsüzce titriyordu.

 

[Ne haltlar dönüyor burada?

 

Dünyada neler oluyor…]

 

Özellikle Shang Bin ve Cao Xiong psikoz hastasıymış gibi hissettiler. Saçlarını tutam tutam kavrarlarken, gözleri her an yuvalarından çıkabilecekmiş gibi duruyordu.

 

Başından beri olayı müdahil olmadan izlemekte olan Kıdemli Mo bile, çenesinde bir sızlama hissetti. Farkında olmadan, neredeyse sakalını yırtarak kopartıyordu.

 

“Bu doğru! Büyükbaba Zhang bu çağın usta ressamlarından biridir ve o kadar yeteneklidir ki, benden üç tane olsa onunla boy ölçüşemez. Buna karşın, sen ona arsız ve güçsüz demeye cüret edebiliyorsun? Kahretsin, yaşamaktan yorulmuş olmalısın! Veya belki de, antreman yapmak için bir partner arıyorsun? Bai Yang!”

 

Bai Xun emrindeki elemanlardan birine eliyle gelmesini gitmesini işaret etti.

 

“Saygılı astınız burada!” Aniden, arkasından orta yaşlı bir adam öne çıktı.

 

“Onu tokatla!” Bai Xun emretti.

 

“Evet!”

 

Orta yaşlı adam içeriye girdiğinde hiçbir yönden dikkat çekici durmuyordu. Fakat o anda, göz kapaklarını kaldırdığında, anında bütün vücudu kana susamış bir aurayla dolup taştı, sanki cehennemden çıkmak için bir milyon cesedi basamak olarak kullanan bir iblis gibi görünüyordu.

 

Kıdemli Shang Chen’le aynı yetiştirme aleminde olabilirlerdi, fakat aurası diğerine kıyasla çok daha korkutucu ve güçlüydü.

 

“Üstün asker!”

 

Kalabalıktakiler, kalbi duracakmış gibi hissetti.

 

Böyle kana susamış bir aura, sadece sayısız ölüm kalım mücadelesinden sonra oluşabilirdi. Bu tip bir auraya sahip olsan askerler, üstün askerler olarak adlandırılırdı. Bunların her birisi sarsılmaz bir irade ve inanılmaz bir yeteneğe sahip olmakla birlikte, en önemli özelliklerinden biri de kendilerinden yüksek alemde bulunanlarla düello edebilecek kapasitede olmalarıydı.

 

Orta yaşlı adam, Bai Yang kana susamış aurasıyla herkesi şaşkına döndürdükten sonra, ileriye atıldı. Göz açıp kapayıncaya kadar Kıdemli Shang Chen’in önünde belirdi ve ona bir tokat yolladı.

 

Pah!

 

Salon boyunca gevrek bir ses yankılandı. Kıdemli Shang Chen daha tepki veremeden, gelen tokatla beraber bir top gibi dönmeye başladı ve kendi çevresinde bir tur attıktan sonra yere düştü. Ağzından kanlar fışkırdı ve bir düzine dişi yerde oluşan kan birikintisine düştü.

 

"Sen…"

 

Hareket edemez haldeki Kıdemli Shang Chen, patlamanın eşiğindeydi.

 

Bir Pixue alemi ustası ve Hongtian Akademisinin kıdemlisi olarak, herkesin gözü önünde bu şekilde tokatlanacağı kimin aklına gelirdi…

 

Fakat… Elinden sinirli olmaktan başka hiçbir şey gelmiyordu! Ne de olsa, karşısındaki Zhennan Wang’ın tek oğlu olan Bai xiao wangye’ydi. Ona bir şey yapmaya cüret ederse, Zhennan Wang büyük ihtimalle onu öldürmek için gelir ve tüm akademiyi yerle bir ederdi!

 

Daha önce bunun örnekleri görülmüştü.

 

Eskiden, Wang klanına benzer seviyede desteğe sahip olan bir adam, Bai xiao wangye ile ters düşmüş ve onu yaralamıştı. Bunun haberini alan Zhennan Wang sinirden kudurmuş ve kaldıkları yere gidip, tüm ev halkını katletmişti. Yaşananlardan sonra, İmparator Shen Zhui azarlamak şöyle dursun, Zhennan Wang’ı sakinleştirmek için oğluna xiao wangye ünvanı vermişti.

 

Aksi halde, ailenin tek varisi olsa da Bai Xun, xiao wangye diye çağrılmak için gerekli niteliklere sahip değildi.

 

“Bunların hepsi Zhang Xuan’ın suçu!” Ne kadar düşünürse, o kadar çok sinirleniyordu. Şu anda, Bai Xun’a göstermeye cesaret edemediği öfkeyi de Zhang Xuan’a yönlendirmekten başka bir şey yapamazdı.

 

Bu adamla karşılaşmış olmasaydı, bugün bu şekilde utançlar içinde kalmayacaktı!

 

“Ne oldu, eylemlerimden memnun değil misin?”

 

Shang Chen’in korkunç yüz ifadesini gören Bai Xun, kaşlarını kaldırdı ve kibirle sordu.

 

“Aksini söylemeye cesaret edemem!” Kıdemli Shang Chen’in kalbi kanıyordu fakat kendini tutarak, ters bir cevap vermemeyi başardı.

 

“Cesaret edememen senin için en iyisi olur. Gerçeği söylemek gerekirse, ben aslında seni kurtarıyorum. Eğer Büyükbaba Zhang şahsen harekete geçip, gücünü kontrol etmede başarısız olsaydı, şu anda çoktan ölmüş olurdun!” Bunları söyledikten sonra, Bai Xun o gece yaptıkları düelloyu hatırladı ve vücudu istemsiz olarak titredi.

 

Söyledikleri doğruydu. [Usta Zhang’ın sadece fiziksel vücudu bile 40 ding gücünde. Daha da kötüsü, o gücünü kontrol etmeyi başaramıyor. Sana tokat attığında, darbesinin arkasındaki inanılmaz gücü fark etmeyebilir fakat, sen o zamana kadar aramızdan ayrılmış olursun…]

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44352 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr