Bölüm 70: Şüpheler

avatar
6601 32

Library of Heaven's Path - Bölüm 70: Şüpheler


 

Çevirmen: W2G

 

“Gerçek mi bu!”

 

“Red mi ediyorsun? Kardeş, sen ciddi misin?”

 

Shang Bin, Cao Xiong ve Shen Bi Ru saçlarını yolacak gibi oldu, her biri çılgına dönmek üzereydi.

 

Bugün yaşadıkları heyecan, tüm hayatları boyunca yaşadıklarından çok daha fazlaydı.

 

[Wang Tao kim? Akademideki en iyi on dahiden biri. Onu kendi safına katmak için diğerleriyle rekabet etmeyecek tek bir hoca yoktur. Eskiden, Kıdemli Shang Chen, Eğitim Bürosu başkanı kimliğini kullanarak onu kandırmıştı…

 

Böyle bir deha olmasının yanı sıra, Wang klanının başı tarafından yapılan özel rica… Cidden, reddediyorum mu dedin?]

 

Shang Bin ve diğerleri bir anda 10000 hasara maruz kalmış gibi hissettiler, nefes almakta bile zorlanıyorlardı.

 

Biraz önce, öğrenci toplayamadığı için eleştirilmişti. Buna rağmen, şu anda… Wang klanının başı, oğlunu kendi elleriyle ona vermesine rağmen, herkesi şokta bırakan bir hareketle onu öğrencisi olarak kabul etmeyi reddetmişti!

 

“Ah, kalbim…”

 

Kıdemli Shang Chen boğazının düzensiz akan bir kanla dolduğunu hissetti, sanki her an dışarı fışkırabilecekmiş gibi duruyordu.

 

[Dünyada adalet denen bir şey var mı? Dünyada hala kanun denen bir şey mevcut mu?

 

Eğitim Bürosunun başkanı olmamın yanında ben bir kıdemliyim. Öğretmen Yeterlilik Sınavından sıfır alan adama, öğrencimi vermeyi kabullendim diyelim de, onun bu ricayı reddetmesi ne oluyor…]

 

Kıdemli Shang Chen, başı sert bir şekilde koparılmış da yere düşmesiyle zemini parçalamış gibi hissetti. O anda, tüm arzusuyla yerde içine saklanabileceği bir boşluğun açılmasını diledi.

 

Bu çok utanç verici!

 

İtibarı büyükannesinin evine kadar fırlatılmış gibi hissediyordu!

 

Yanında duran Kıdemli Mo’nun da gözbebekleri neredeyse yere düşmek üzereydi.

 

Biraz önce, Zhang laoshi hakkındaki fikirleri olumlu anlamda değişmesine rağmen, şu anda neye inanması konusunda kararsızlığa sürüklenmişti!

 

“Red mi ediyorsun?” Klan Başı Wang’ın yüzü tuhaf bir hal aldı. Hemen oğluna doğru bir bakış attı.

 

“Beni öğrencisi olarak kabul etmesi için Zhang laoshi’ye yalvarıyorum!”

 

Wang Tao aceleyle ileriye çıktı, diz çöktü ve samimi bir yüz ifadesiyle Zhang Xuan’a baktı.

 

Zhang laoshi’yin önceden aşağı gördüğü doğruydu. Fakat, küçük kız kardeşinin ayaklarını iyileştirip, gücünü patlamaya hazır bir hale getirmesinin yanında, karşı tarafın kılıcını nasıl sadece iki parmağıyla durdurduğunu da hatırlayınca, ona karşı derin bir hayranlık duymaya başlamıştı.

 

“Reddediyorum!” Zhang Xuan eliyle git işareti yaptı.

 

Bir öğrenci hocasını seçebileceği gibi, bir hoca da kendi öğrencisini seçebilirdi!

 

Dün, Wang Tao sınıfına sorun çıkarmak için dalmıştı. Sadece saygısız olmakla kalmamış, ona bir silah bile doğrultmuştu. Bunları yapan bir öğrenciyi nasıl kanatları altına alabilirdi?

 

İlk zamanlar, Zhao Ya sadece sözlü olarak ona karşı gelmesine rağmen, tuvaleti temizlemekle cezalandırılmıştı!

 

Onur sahibi olmayan bir hocaya öğrencileri yukardan bakardı. Durum bu olursa, vermiş olduğu rehberlik onlar üzerinde nasıl işe yarayabilirdi?

 

“Düşüncesiz davranarak Zhang laoshi’yi kırdığımı biliyorum, fakat hala olgunlaşmamış ve görgü kurallarından nasibini almamış bir birey olduğumdan dolayı, bana karşı kızgın kalmayacağınızı umuyorum!” Neden reddedildiğinin farkında olan Wang Tao, aceleyle konuştu.

 

Bir öğretmenin onuru kirletilemezdi. Zhang Xuan’a saldırmak için bir silah kullandıktan sonra, karşı tarafın bu işin üzerine gitmemesi bile iyi bir davranış örneğiydi. Fakat, şimdi gelmiş onun vesayeti altına girmeyi umut ediyordu. İsteğinin reddedilmesi şaşırtıcı değildi!

 

“Evet, oğlum o zamanlar hocasının büyüklüğünden habersiz olduğu için düşüncesiz davranmış. Umarım onu affedebilirsiniz…” Klan Başı Wang Hong hızlıca açıkladı.

 

“Wang klanının başı, böyle şeyler söylemenize gerek yok. Zhang laoshi’nin oğlunuzu reddetme nedeninin bu olduğunu düşünmüyorum!”

 

O anda, odada beklenmedik bir ses yankılandı.

 

Sesin nereden geldiği izlenince, kaynağının biraz önce Aydınlanma Arzu Testini kaybetmiş olan Cao Xiong olduğu anlaşıldı.

 

Biraz önce, Kıdemli Shang Chen’in itibarı ve mevkisi sayesinde, kesinlikle onun için verilmiş olan cezayı iptal ettirebilirdi. Eğer bunda başarısız olursa da, cezanın uygulanmasını geciktirerek, yavaş yavaş unutulmasını sağlayabilirdi. Ancak şu anda, Wang klanının başı olan Wang Hong’un buraya Zhang Xuan’a yalvarmak için gelmesiyle başlayan durum, bu şekilde devam edecek olursa, Aydınlanma Arzu Testi cezasından kurtulması pek olası gözükmüyordu.

 

Durum hiçbir şekilde tersine döndürülemeyecek bir hal almıştı. Zhang Xuan’la olan ilişkisi daha da bozulabilir diye endişelenmesi yersizdi.

 

“Un?” Birisinin sözünü kestiğini duyan Klan Başı Wang Hong’un memnuniyetsizlik içinde yüzü karardı.

 

“Wang Tao shaoye‘nin şu anki yetiştirmesi Savaşçı 4-dan Pigu aleminde olmasına karşın,  Zhang Xuan’ın yetiştirmesi sadece Savaşçı 3-dan Zhenqi aleminde. Güç açısından bile öğrencisine denk olamıyorken, ona rehberlik etmesi veya tavsiyelerde bulunması nasıl mümkün olabilir? Onu öğrencisi olarak kabul etmemesinin nedeni, Zhang Xuan’ın da bu gerçeğin farkında olması!”

 

Vahşi bir yüz ifadesine bürünen Cao Xiong, bağırdı.

 

“Klan Başı Wang, lütfen kararınızı tekrar gözden geçirin. Wang Tao shaoye’yi benim vesayetim altından almanızda sıkıntı yok, ama onu kendi yetiştirme seviyesinden bile daha düşük bir seviyede olan bir hocaya emanet etmek, gelecekte yetiştirmesiyle ilgili sıkıntıların doğmasına sebebiyet verebilir!” Cao Xiong’un çıkışından sonra, Kıdemli Shang Chen’in de gözleri parlamaya başladı.

 

Bu doğruydu, onların önünde duran Zhang Xuan, sadece Savaşçı 3-dan Zhenqi alemi seviyesindeydi. Bu, akademide herkes tarafından çok iyi bilinen bir gerçekti.

 

Bir Savaşçı 4-dan ustasının kendisinden daha zayıf olan birisini ustası olarak kabul etmesi, bu başlı başına bir şakaydı!

 

"Bu…"

 

Gedeng, Klan Başı Wang Hong’un kalbi gümledi.

 

Wang Ying’den, Zhang Xuan’ın anlatmış olduğu yetiştirmeyle alakalı çılgın teorileri duymuştu, fakat onun tam olarak hangi yetiştirme seviyesinde olduğunu bilmiyordu.

 

Wang Tao daha önce Zhang Xuan’a saldırmış olmasına rağmen, ona bu konu hakkında bir şey söylemediğine göre, o da bu durumdan habersizdi.

 

Eğer karşısındaki bu adamın söyledikleri doğru ve Zhang laoshi gerçekten de sadece Savaşçı 3-dan Zhenqi alemi gücündeyse, kesinlikle Wang Tao’ya eğitim vermede yetersiz kalırdı!

 

Teoriler konusunda bilgili olan bir hocanın, öğrencilerine bilgi verme açısından faydalı olacağı doğruydu fakat onları ilk elden deneyip, yetiştirmesini yapmazsa bu büyük alemi tam olarak kavrayamayacağı kesindi. Zirvelere ulaşmamış bir hocanın, öğrencilerini iyi bir şekilde eğitmesi ise pek olası değildi.

 

Bu tıpkı Zhang Xuan’ın önceki yaşamındaki gibiydi. Problemi çözemeyen bir hoca, nasıl olur da öğrencisine ders verebilirdi?

 

Bir öğretmenin, karşısındakine idrak ettirmesi gereken çok fazla mesele vardı, ancak böyle olunca öğrencisi yetiştirme yaparken bu noktalara önem verebilirdi.

 

Aksi takdirde, bir öğretmen ne kadar inanılmaz teorilere sahip olursa olsun, bunlar gölün üzerindeki ay yansımasına benziyordu, uygulamada kullanılmaktan uzaktılar.

 

“Zhang Xuan, istesen bile Wang Tao shaoye’ye eğitim verecek kapasiteye sahip misin? Değilsen, burada rol yapmayı bırak. Savaşçı 3-dan gücünle, sadece akademiye yeni girmiş olan bazı birinci sınıf öğrencilerini şaşırtabilirsin, eski öğrencilerde aynı etkiyi uyandırabileceğini düşünme bile!” Zhang Xuan’ın sessiz kaldığını görmesinin üzerine, Cao Xiong’un gözleri vahşi ve heyecanlı bir şekilde parladı.

 

“Kesinlikle öyle, Klan Başı Wang. Cao Xiong laoshi mantıklı konuşuyor. Zhang Xuan’ın kendisi daha Savaşçı 4-dan’da değilken, ondan bu seviyedeki yetiştirme yöntemlerini idrak etmesini bekleyemeyiz. Pigu alemindeki bir öğrencinin yetiştirmesine, nasıl bu şekilde rehberlik edebilir!” Bir kez daha kendine güveni gelen Kıdemli Shang Chen, sakalını okşayarak konuştu.

 

“Hayır, sözlerinizde hatalısınız!” Kalabalığın dalga geçişini duyan Wang Tao, hızla ayağa kalktı ve açıklamaya başladı. “Kim Zhang laoshi‘nin gücünün bana denk olmadığını söylüyor? Dün, düşünmeden onu kızdırdığımda, tüm gücümü kullanarak kılıcımla ona saldırdım. Buna rağmen, sadece iki parmağını kullanarak kılıcımı tutmayı başardı. Sadece Zhenqi aleminde olsaydı, böyle bir şeyi imkanı yok yapamazdı!”

 

“İki parmağıyla mı tuttu? Haha, Wang Tao shaoye, onu yüceltmek istiyorsanız, daha inandırıcı şeyler bulmasınız!”

 

Cao Xiong yüzünde soğuk bir bakışla alay etti, “Sen bir Savaşçı 4-dan Pigu alemi ustasısın ve gücün 700 kg’ı aşıyor. Dahası, bıçağının hızı ve ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda, Pixue alemi temel seviyesindeki bir usta bile bu saldırıyı çıplak elle durdururken zorlanır, iki parmakla durdurmaktan bahsetmiyorum bile… Bize, Öğretmen Yeterlilik Sınavından sıfır alan Zhang laoshi’nin, tıpkı akademimizin kıdemlileri gibi Pixue alemine ulaştığını söylüyor olamazsın değil mi!”

 

[Bir kılıcın hareketleri hafif ve değişkendir. Bir Pigu alemi gelişmiş seviye ustanının hareketleri ise yıldırım kadar hızlıdır. Karşı taraf rakibinin kılıç kullanmadaki ustalığı hakkında çok bilgili değilse, önceden saldırının nereye geleceğini tam olarak bildiği bir durumda dahi, Pixue alemi temel seviyesinde bir usta olsa bile bu saldırıyı durdururken zorlanır… Fakat, Wang Tao cidden akademideki en kötü hocanın saldırısını hiç zorlanmadan durdurduğunu söylüyor… Şaka yapıyor olmalısın!]

 

“Ben de gördüm, hocamız sadece iki parmağını kullanarak onun kılıcını durdurdu!” Heyecan içindeki Liu Yang, açıkladı.

 

O gün bu manzaraya bizzat şahit olmuştu. Sözlerinde en ufak bir yalan yoktu.

 

Fakat Zhang Xuan’a olan güven seviyesi düşünüldüğünde, bunları söylediği anda, ona yardım etmek için yalanı örtbas ediyormuş gibi göründü.

 

“Klan Başı Wang Hong, sizler büyük bir yetiştirici klanısınız!” Bu ikisinin söylediklerini umursamayan Kıdemli Shang Chen, küçümsemeye devam etti. “Daha Pixue alemi orta seviyesinde bile olmayan birisinin, Wang Tao shaoye‘nin tüm gücüyle yönelttiği bir kılıç darbesini durdurabilceğini düşünüyor musunuz?”

 

“Bu…” Klan Başı Wang Hong tereddütler içindeydi.

 

Wang Tao’nun tam gücünü kullandığı bir saldırıyı karşılamak, ortalama bir Pixue alemi ustası için bile üstesinden gelmesi zor olan bir durumdu!

 

Zhang laoshi inanılmaz teorilere sahip olabilirdi, fakat Pixue alemine ulaşmak için daha çok gençti… O bile buna inanmakta zorlandı.

 

Sonuçta, bu durum çok akıl almazdı!

 

“Wang Tao shaoye, Zhang Xuan’ın öğrencisi olmak istediğiniz için kasıtlı olarak bunları söylediğinizi biliyorum. Ancak, her şeyin bir sınırı vardır. Bazen, abartmak iyi değildir…” Wang Hong’un afallamış olduğunu gören Kıdemli Shang Chen, kollarını görkemli bir şekilde açtı ve bilge bir tutum takınarak konuştu. Tam Klan Başı Wang Hong’a, Wang Tao’un söylediklerinin doğru olmadığıyla ilgili biraz daha açıklama yapacaktı ki, odanın dışından görevde olan öğretmenin sesinin geldiğini duydu.

 

“Kıdemli Shang!”

 

“Ne oldu?” Kıdemli Shang Chen memnuniyetsiz bir tavırla kaşlarını çattı.

 

[Şu anda havalı davranarak, klan başını ikna etmeye çalıştığımı görmüyor musun?

 

Birisi durumu okumada nasıl bu kadar başarısız olabilir!]

 

“Dışarıda Zhang Xuan laoshi’yle görüşmek isteyen birisi var…” Görevdeki öğretmen telaş içinde bildirdi.

 

“Zhang Xuan’ı mı arıyor? Kim?”

 

[Bugün neler oluyor böyle?

 

Neden herkes Zhang Xuan’ı arıyor?]

 

“Zhennan… Wang’ın oğlu, Bai Xun xiao wangye!” Görevli öğretmen bilgilendirdi.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44306 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr