Bölüm 67: Wang Klanının Gelişi

avatar
6679 35

Library of Heaven's Path - Bölüm 67: Wang Klanının Gelişi


 

Çevirmen: W2G

 

Hocasına duyduğu saygı kalbinin derinliklerinden geliyordu. Bu parlak ve berrak gözlerin rol yapmasına imkan yoktu.

 

Bu bakıştan karşısındaki kişiden etkilenmiş olduğu anlaşılıyordu. Gözlerinin içinde en ufak bir kirlilik mevcut değildi.

 

Tek bir bakışla, Kıdemli Mo Xiang, Liu Yang’ın Zhang laoshi’ye gerçekten büyük bir saygı duyduğunu anladı, kristal kürelerde bir problem yoktu.

 

“Kes sesini!” Gerçeklerin farkına varan Kıdemli Mo’nun yüzü karardı. Düşmanca bakışlarıyla soğuk bir hava yaydı etrafa, “Arzu Sorgulama Kristali kişinin kalbini sınayarak, kalpten gelen en doğru kararın verilmesini sağlar. Herhangi bir problem yaşanmadı ve bu nesnenin arıza yapması imkansız! Bu saçmalığa devam ederseniz, ikinizi de dışarı atarım!”

 

“Ben…”

 

Elder Mo’yu bu kadar öfkeli gören Shang Bin ve Cao Xiong sus pus oldu ve tek kelime dahi etmeye cesaret edemedi.

 

“Sen… Bunu nasıl başardın?”

 

Sonuçları gören Shen Bi Ru’nun, ağzı şok halinden dolayı açık kalmıştı ve olayın nasıl böyle sonuçlandığına inanamıyordu.

 

64 puanlık bir güven seviyesi, Hongtian Akademisinde öğrencilerine birkaç yıl boyunca eğitim veren yıldız hocalar bile böyle bir sonuç elde edemezdi.

 

Dünden beri, bu genç adam ağzının açık kalmasına neden olan sayısız olaya imza atmıştı. Bugün yaşayacağı şaşkınlığın dünden bile daha büyük olacağı aklına gelmezdi!

 

[Bu kadar korkusuz olmasına şaşmamalı. Görünüşe göre başından beri kazanacağını biliyormuş!]

 

“Kazandığıma göre, anlaşmış olduğumuz şartlar olan Cao laoshi’nin öğretmenlik lisansının iptal edilmesi ve yüz adet Tanrı Öldüren Kamçı cezasını gerçekleştirebilir miyiz?” Zhang Xuan şöyle bir baktı.

 

[Bu olayı o başlattığına göre, aynı şeyin kendi başına da gelebileceğini anlamalıydı!

 

Ben modern bir uygarlıktan hediye paketiyle gelen bir geçişçiyim. Senin gibi eskilerde kalmış bir insanın bana zorbalık yapmasına izin vereceğimi mi düşündün?]

 

"Bu…"

 

Kıdemli Shang Chen bir çıkmaz içindeydi.

 

Torununun biriken öfkesini azaltmayı amaçlamıştı, fakat… Öfkesini azaltmak şöyle dursun, yüzünden bir kez daha tokatlandığıyla kalmıştı. Tuhaf bir yüz ifadesiyle, ne yapacağını bilemez bir haldeydi.

 

“İşi bu kadar ileriye götürmeyelim. Zhang laoshi, sen kazandığına göre bu konunun kapanmasına ne dersin!”

 

Bir süre düşündükten sonra, Kıdemli Shang Chen önerdi.

 

“Konuyu kapatalım mı? Kaybeden ben olsaydım, Kıdemli Shang Chen büyük olasılıkla bunları söylemeyecekti!” Zhang Xuan kaşlarını çattı.

 

Eğer bugün kaybeden taraf o olsaydı, Eğitim Bürosunun bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacağına emindi. Okuldan kovulmama ihtimali yoktu!

 

Fakat, kazanan o olmasına rağmen, karşı taraf gerçekten de sadece birkaç kelimeyle bu konuyu kapatmak istiyordu… Ne tür bir şakaydı bu!

 

“Küstah!” Kıdemli Shang Chen’in yüzü karardı. “Kim olduğunun farkına var! Sen sadece öğrencisinin güvenini şans eseri arttırmış, alt seviyenin de en dibinde olan bir hocasın. Bu tek seferlik bir şeydi, neşeli olman için bir neden mi var? Gerçekten yetenekliysen, bu konu hakkında konuşmadan önce öğrencilerinin yetiştirme alemlerini yükselt! Sen sadece bir bireyin güvenini kazandın, çok önemli bir şey başardığını mı düşünüyorsun?”

 

"Doğru! Zhang Xuan doğuştan gelen bir kandırma yeteneğine sahip, ona duyduğu güven seviyesinin yüksek olmaması şaşırtıcı olurdu! Yanılmıyorsam, önceden eğitim verdiği öğrencisinin delirmesinin nedeni bu adama çok güvenmiş olmasıymış ve kandırıldığı için tüm hayatı boyunca bunun pişmanlığını yaşamış!”

 

Shang Chen’in azarlamasını duyan Cao Xiong laoshi, hemen tepki gösterip, destekte bulundu.

 

[Güven seviyesi sadece öğretmenlerin standartlarını belirlerken kullanılan bir kriter. Hocanın gerçekten ne kadar yetenekli olduğunu göstermiyor.

 

Bir hocanın kalitesini ispatlamasının tek bir yolu var. O da… Öğrencilerinin gücünün hızla artmasını sağlamak!

 

Öğrencin sana, ebeveynlerine güvendiği kadar güveniyorsa ne olmuş?

 

Onlara rehberlik etme yeteneğine sahip değilsen, hala nitelikli bir hoca sayılmazsın!]

 

“Delirdi mi?” Kıdemli Mo kaşlarını çattı.

 

“Kıdemli Mo siz duymamış olabilirsiniz, ama bu Zhang Xuan denen adam zamanında bir öğrencisinin yetiştirmesinin çılgına dönmesine neden oldu! Bu hadiseden dolayı, bütün öğrenciler ondan korkar bir hale geldi. Öğretmen Yeterlilik Sınavını sıfır puanla bitirmesinin nedeni de bu!” Cao Xiong vahşi bir yüz ifadesiyle konuştu. “Liu Yang’ın ona bu kadar çok güvenmesinin arkasında da, bir tür kandırma yöntemi olduğundan şüpheleniyorum. Aksi halde, Öğretmenlik Yeterlilik sınavının yüz karası olan bu adam sadece iki gün içinde, nasıl bir öğrencinin güvenini 60’ın üzerine çıkarabilir?”

 

"Bu…"

 

Söylemlerinde haklı oldukları noktalar vardı.

 

Geçmişte, usta bir hoca olmak için öğrencilerini özel bir yöntemle kandıran bir hoca vardı. Bu metod hipnotize etme teknilerine benziyordu, öğrencinin bilinçaltına girerek, güvenlerini kazanmasını sağlıyordu!

 

Ancak, bu yöntemlerde bir zaman sınırı vardı. Süresi sona erdikten sonra, öğrencinin akıl sağlığı ciddi biçimde bozuluyordu!

 

Bu Zhang Xuan denen elaman da… buna benzer bir yöntem kullanıyor olabilir miydi?

 

Eğer durum gerçekten buysa, bu onun öğrencilerinin sağlığını hiç umursamadığı anlamına geliyordu. Sadece gerekli niteliklere sahip bir hoca değil, aynı zamanda bir suçlu da olabilirdi!

 

“Bir hocanın başlıca yoğunlaşması gereken şey öğrencilerini yetiştirmektir. Öğrencilere verecek yeterli bilgi birikimi olmayan bir hoca, onların güvenini kazanmış olsa dahi, yanlış yönlendirmelerde bulunmaktan kaçınamaz ve bu da daha büyük felaketlere sebebiyet verebilir!”

 

Araya giren Shang Bin, küçümseyici bir ses tonuyla konuştu.

 

“Sadece beş öğrenci mi toplayabildin? Bu rakam gerçekten de biraz az…” Kıdemli Mo başını salladı.

 

“Kaç öğrenci toplayabildiğimin ya da öğrencilerimi iyi eğitip, edemediğimin konumuzla ne alakası var, burası Aydınlanma Arzu Kulesi ve öğrencimle ben buraya Aydınlanma Arzu Testine katılmak için geldik. Verilecek cezalar üzerinde önceden karar kılmıştık. Şimdi kazandığıma göre, bu sözlerinizin arkasında durmadığımız anlamına mı geliyor?” dedi Zhang Xuan

 

[Konumuzla alakası olmayan meselelerden bahsetmenin ne anlamı var, karşı taraf kaybettikten sonra açıkça konuyu başka taraf çekmeye çalışıyor.]

 

“Saygısız! Bir kumar sonucunda, nasıl birinin öğretmenlik lisansı hiç düşünmeden elinden alınabilir? Bu cezayı çok hafife almıyor musun? Cao Xiong laoshi geçen yıl akademimize katıldığından bu yana, özenli bir çalışma gösteriyor. Savaşçı 2-dan orta seviye bir öğrenci yetiştirdi ve saflarımıza katılan sayısız yetenek onu kabul edebilecekleri bir hoca olarak görüyor. O akademimize şan ve şeref kazandırdı! Peki ya sen? Hongtian Akademisinin yüz yıllık tarihi boyun Öğretmen Yeterlilik Sınavından sıfır puan alan tek kişi olarak, burada hangi hakla saçma sapan konuşabiliyorsun?”

 

Kıdemli Shang Chen kolunu savurdu ve “Pekala, meseleyi burada noktalayalım! Savaşçı 2-dan orta seviye bir öğrenci yetiştirip, seni hocası olarak kabul etmek isteyen daha fazla öğrenci olduğunda tekrar konuşuruz!”

 

“Kıdemli Shang…”

 

Shen Bi Ru’nun kaşları yukarı kalktı.

 

Başlangıçta konuşarak bu olaya dahil olmayı düşünmüyordu, fakat bir kıdemlinin göz göre göre Cao Xiong laoshi’ye üçkağıt yapmasında yardım edeceği aklının ucuna gelmezdi. Kalbi öfkeyle doldu.

 

[Ceza çekmekten korkuyorlarsa, bu kumarı oynamamalıydılar!

 

Kumarı öneren onlar olmasına rağmen, şimdi sonuçları görmezden gelmeye çalışıyolar. Çok utanmaz değiller mi!]

 

“Shen Laoshi, büyükbabam haklı. Ne olursa olsun, Cao Xiong akademimizin saygın hocalarından biri. Bu kadar önemsiz bir mesele nedeniyle kovulması, büyük bir karışıklığa sebebiyet verebilir! Üstelik, böyle bir yeteneğin aramızda ayrılması akademimiz için büyük bir kayıp olur!”

 

Shang Bin parlak bir gülümsemeyle konuştu.

 

“Sen… Siz saçmalıyorsunuz!”  Shen Bi Ru’nun yüzü kızardı. “Zhang Xuan’ın da dediği gibi kaybeden kişi o olsaydı, onun da bu şekilde cezasını affeder miydiniz?”

 

“Onun neyi var ki? Cao Xiong laoshi’yle kıyaslanabilecek bir seviyede mi? Savaşçı 2-dan bir öğrenci yetiştirebilir mi? Ünüyle sayısız öğrencinin akademiye gelmesini sağlayabilir mi?”

 

Shang Bin soğuk bir tavırla küçümsedi.

 

Dong dong dong!

 

Sözlerini bitiremeden, salonun dışından kapı tıklatma sesi duyuldu.

 

“Bir sorun mu var?”

 

Kıdemli Shang Chen kaşlarını çattı. Sonrasında, bugün görevde olan Zhou laoshi, kapıyı ittirerek içeri girdi.

 

“Kıdemli Shang, dışarıda sizinle görüşmek isteyen insanlar var. İçlerinden biri… Klan Başı Wang Hong, diğerleri ise Tianxuan Kraliyet Şehrindeki Wang Klanının kıdemlileri olduğunu iddia ediyor!”

 

Görevli öğretmen bilgilendirdi.

 

“Klan Başı Wang Hong mu? Hemen onu içeriye davet et!”

 

Klan Başı Wang Hong’un bizzat geldiğini duyan Kıdemli Shang Chen’in, gözleri heyecan içinde parlamaya başladı ve aniden ayağa kalktı.

 

Tianxuan Kraliyet Şehrindeki güçler karmaşıktı. Dört Büyük Klandan biri haline geldikten sonra yüz yıl boyunca bu konumda kalmayı başarmış bir klan olarak, çağlardır toplamış oldukları bilgi, birikim ve sahip oldukları güç, göz ardı edilemez bir noktadaydı!

 

Klan Başı Wang Hong’un statüsü, hiçbir surette müdür yardımcılarından daha alt bir seviyede değildi!

 

Böyle bir mevkide bulunan kişinin, ailesinin kıdemlileriyle birlikte onu ziyarete gelmesi, başlı başına onu çılgına döndürücek bir davranıştı. Eğer bu haber yayılacak olursa, bu kesinlikle itibarına ve sahip oldukları niteliklere iyi ve dikkat çekici bir etkide bulunurdu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44237 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr