Çevirmen: W2G

Okuldan atılan birisi en azından öğretmen olarak kalabilirdi. Hongtian Akademisinde olmasa bile, başka akademilerde eğitim verebilirdi.

Öte yandan, öğretmenlik lisansın iptal edildiğinde, bu hoca kimliğini kaybettiğin anlamına geliyordu. Nereye gidersen git, bu geçmişinde kara bir leke olarak gözükecek ve diğerlerinin alayına maruz kalacaktın!

Kıdemli Shang Chen’in Öğretmenler Birliğinden Kıdemli Mo’yu getirmesinin nedeni de tam olarak buydu. Sonuçta, Hongtian Akademisinin Eğitim Bürosunun başında olmasına rağmen, öğretmenlik lisansını iptal etme yetkisi yoktu. Tam bu konuya girecekken… aynı teklifin Zhang Xuan’dan geleceği aklının ucundan geçmezdi!

Bunun yanında cezaya yüz tane Tanrı Öldüren Kamçı da eklenmişti…

Tanrı Öldüren Kamçı, Tianxuan Krallığında özel olarak üretilen eşsiz bir nesneydi. Kamçılanan kişinin bedeni yırtılarak ayrılır ve ızdırap verici bir acıyla dolup taşardı. Ancak, iç organları zarar görmezdi. Birisi ne kadar güçlü olursa olsun, ceza daha tamamlanamadan yarı ölü bir hale gelirdi.

[Cezayı yetersiz mi buldun, yoksa olabilecek en hızlı şekilde mi ölmek istiyorsun?]

Herkes genç adama bir aptala bakıyorlarmış gibi gözünü dikti.

“Zhang Xuan laoshi, sen…”

Arkadaki Shen Bi Ru laoshi bayılmasına zor engel oldu.

[Cidden bunun Shang Bin ve Cao Xiong tarafından senin için özel olarak hazırlanmış bir komplo olduğunu anlayamıyor musun? Amaçları seni bu tuzağın içine düşürmek. Başlangıçtaki, okuldan kovulma cezası bile yeterince ağırdı. Ancak sen bu cezası aşağıya çekmeye çalışmak yerine, limiti çok daha üst bir seviyeye çıkardın. Gerçekten delirdin mi…]

“Kendi isteğinle ölümünü aradığına göre, sonunda katlanacağın cezalar için kimseyi suçlama!” Sinirli bir yüz ifadesiyle konuşan Cao Xiong, kalabalığın ortasında durmakta olan Shang Chen’e doğru baktı. “Kıdemli Shang, Zhang laoshi‘nin önerisine bir itirazım yok. Umarım akademi isteğimizi onaylayabilir.”

Onun teklifi düşünmeden kabul ettiğini gören Liu Yang, alnına tokat attı ve gözlerinde bir acımayla birlikte Cao Xiong’a baktı.  

[Zhang laoshi gerçekten tam bir şeytan!

İlk önce karşı tarafın güvenini arttırmak için suçlu numarası yaptı. Sonrasında ise, bu durumdan yararlanarak verilecek cezanın çıtasını yükseltti. Muhtemelen, Cao Xiong laoshi kendisini uçurumdan aşağı itecek bu kararı verirken, neler döndüğünün farkında bile değil!]

“O benim hocam olduğu için şanslıyım. Aksi takdirde, hayatım çoktan sona ermiş olabilirdi…”

Nasıl az kalsın Cao laoshi’nin öğrencisi olarak kalacağını hatırladıktan sonra, Liu Yang’a bir ürperme geldi ve geriye doğru çekildi.

“Un, tamam o zaman. İki tarafta verilecek cezada karar kıldığına göre, sürece başlayalım!” Kıdemli Shang Chen başını salladı. Her biri bir karpuz büyüklüğünde olan iki kristal küre önlerine getirildi ve taş bir sütunun üzerine yerleştirildi. Tamamen şeffaf olan bu küreler etrafına sıcak bir ışık yayıyordu.

“Bu kristal küreler【Arzu Sorgulama Taşından】yapıldılar. Zhang Xuan ve Cao Xiong, ikinizde bu kürlerin üzerine bir damla kan akıtacaksınız! Daha sonra, Liu Yang onlara dokunacak ve kristal küreler onun zihninden geçen gerçek düşüncelerini【Güven Seviyesi】şeklinde yansıtacak! Kimin güven seviyesi daha fazla çıkarsa, galip o olacak! Herhangi bir sorunuz var mı?”

Kıdemli Shang Chen açıkladı.

“Yok!”

Zhang Xuan ve Cao Xiong başlarıyla onayladı.

Aydınlanma Arzu Testi aslında basit bir süreçti. Öğrencinin doğal dünyasına bakmak için sadece Arzu Sorgulama Taşının kullanılmasından oluşuyordu. Öğrencinin daha fazla güven duyduğu hoca ise mücadelenin galibi oluyordu.

Kurallar basit olabilirdi fakat  Arzu Sorgulama Taşı, son derece nadir rastlanan bir ürün olmasının yanında oldukça pahalıydı da. Bunun yanında, tek kullanımlık bir malzemeydi. Bu nedenle, gerekmediği takdirde akademi bu tür araçların kullanımını hoş karşılamıyordu.

Süreç için gereken harcamalar ise genellikle kaybeden taraftan temin ediliyordu.

Cao Xiong ve diğerlerinin gözünde, Zhang Xuan sadece Öğretmen Yeterlilik Sınavından sıfır alan yetersiz bir hocaydı. İlk yüz içindeki öğrencilerden biri olan Liu Yang, nasıl olur da kendi isteğiyle böyle bir hocasının öğrencisi olurdu?

Testin başlamasıyla kaybedeceği kaybedeceği kesinleşmişti zaten.

Süreç sonuçlandığında, sadece akademiden utanç içinde ayrılmak zorunda kalmayacak, maddi durumuyla, itibarı da yerle bir olacaktı. Tam anlamıyla bir taşla üç kuş vurulmuş olacaktı.

“Başlayalım!”

İkilinin bir itirazı olmadığını gören Kıdemli Shang Chen eliyle işaret verdi.

Zhang Xuan ve Cao Xiong’un ikisi de bir kristal küreye doğru yürüdü ve kürelerin üzerine bir damla kan akıttılar.

Sıcak bir parıltı yayıldı ve Arzu Sorgulama Kristal Kürelerinin üzerinde yüzleri belirdi.

“İlerle!” dedi Kıdemli Shang Chen.

Liu Yang ileriye çıktı, sağ ve sol elini kristal kürelere yerleştirdi.

Weng!

Kristal küreler aniden aydınlandı ve Liu Yang’ın bütün vücudu onlardan çıkan ışıkla kaplandı.

“Arzu Sorgulama Taşının hipnotize edici yetenekleri vardır. Birisi ona dokunduğunda, hayali bir alemin içine girer. Orada, gerçekleştirilen her eylem kişinin gerçek arzusunun bir sonucu olur ve hiçbir dış etken bu arzuyu etkileyemez. Kişi zorla birisinin öğrencisi olduysa, sadece güvensizlik hissetmekle kalmaz, hocasına karşı nefret duyguları bile barındırabilir! Bu nedenle Aydınlanma Arzu Testi, öğrencinin hocasını gerçekten isteyerek kabul edip etmediğini anlamak için kullanılan en basit ve en kesin yöntemdir!”

Gözünü kapattıktan sonra hayali bir alemin içine dalan Liu Yang’a doğru bakan Kıdemli Mo Xiang, yavaşça anlattı.

“Kesinlikle, güven seviyesi ise birinin diğerine duyduğu güven miktarını temsil ediyor ve maksimum değeri yüz puandan oluşuyor. Her on puan bir sınır bölgesi oluştururken, sıfır puan mutlak bir güvensizlik anlamına geliyor! On puan hafif güven, yirmi puan ortalama güven anlamına geliyor… Hoca ve öğrenci arasındaki ilişkiden doğan güven seviyesi otuz olma eğilimindedir. Daha inanılmaz hocaların, öğrencinin güven seviyesini elliye çıkartabildiği söylenir. Bütün Tianxuan Krallığı göz önünde bulundurulsa bile, bu inanılmaz derecede müthiş ve son derece nadir rastlanan bir sonuç olarak kabul edilir! Ne de olsa, bir çocuğun ebeveynlerine duyduğu güven bile atmış civarındadır!”

Kıdemli Shang Chen sakalını okşayarak açıkladı.

İkisi arasındaki konuşma, aslında diğerlerine Aydınlanma Arzu Testinin arkasındaki konsepti açıklıyordu.

İnsanlar düşünen yaratıklardı ve her birinin kendine ait düşünceleri vardı. Bir başkasının güvenini kazanmak kolay bir iş değildi.

Başkaları şöyle dursun, çocukluktan itibaren beraber yaşadıkları ebeveynlere duyulan güven bile yüz puana ulaşamıyordu!

Hal böyleyken, hocaya duyulan güvenden bahsetmeye bile gerek yoktu.

Sadece uzun süren bir etkileşim süresiyle, kişinin bir başkasına duyduğu güven seviyesi yavaşça arttırılabilrdi.

Ancak, okul başladığından bu yana sadece iki gün geçmişti. Bunun yanında, Zhang Xuan’ın korkunç itibarı göz önüne alınırsa, nasıl öğrencilerinden birinin ona güvenmesini sağlayabilirdi?

Ayak parmaklarıyla düşünen birisi bile bu gerçeği görebilirdi.

“Peki, Kıdemli Mo, usta bir öğretmen olmanın ön koşullarından birinin öğrencilerin güven seviyesine bağlı olduğunu duydum, bunun doğru olup olmadığını öğrenebilir miyim?”

Süreci açıkladıktan sonra, Kıdemli Shang Chen bir şeyi hatırladı ve merakına karşı koyamayarak sordu.

Öğretmenler alt, orta ve üst seviye olmak üzere üçe ayrılıyorlardı. Shen Bi Ru ve Shang Bin çoktan üst seviye öğretmen statüsünü elde etmişken, Zhang Xuan en düşük sınıf olan alt seviyedeydi.

Çoğu hocanın yolculuğu üst seviye öğretmen olarak sonlanırdı.

Hongtian Akademisinin ünlü hocalarından Lu Xun ve Wang Chao’da bu seviyedeydi.

Usta hocalar ise üst seviye öğretmenlerin üstünde olan bir noktadaydılar!

Usta hocalar sadece adları duyulduğu için ünlü değilerdi, yetiştirme konusunda eşsiz bir kavrama yeteneğine de sahiptiler. Birisi ancak böyle bir şahsiyetin vesayeti altında gerçekten güçlenip, ülkenin kahraman figürlerinden biri haline gelebilirdi.

İmparator Shen Zhui ne kraliçenin oğluydu ne de en büyük çocuktu. Mantıken, tacın ona geçmesi imkansızdı. Ancak, gençliğinde bir hocanın altında birkaç gün boyunca eğitim gördükten sonra, gücünün sınır tanımaz bir şekilde arttığı ve genç nesildeki en güçlü kişi olduğu söyleniyordu. Bunun neticesinde, o kraliyet ailesinin bir numaralı ustası haline gelmiş ve konumunu kullanarak, ülkenin yüceliğini arttırmak adına tahtı devralmıştı!

Sayısız insan usta bir öğretmenden eğitim alma ümidiyle yanıp tutuşurdu!

Öğretmenlik Üst Dokuz Yolun alt seviye mesleklerinden biri olarak görülüyordu. Ancak usta bir hoca, Üst Doku Yol içindeki sayısız mesleğe sahip insanların arasında bile, şüphesiz ve tartışmasız bir numaralı konumdaki kişiydi.

Özellikle insanları kolayca bir araya toplayabilme yeteneğinden dolayı, en üst düzey meslek olarak görülüyordu. Popüler mesleklerden eczacılık, demircilik ve yapım ustalığı bile... onun uzaktan yakından dengi olamazdı!

Öğretmenler dünyanın her yerinden sayısız öğrenciye sahip olabiliyordu. Bu olay usta bir öğretmen için daha kolay gerçekleşiyordu. Herhangi bir ustanın onu gördükten veya duyduktan sonra öğrencisi olması kuvvetle muhtemeldi. Bir şey olduğu anda, çok fazla kişi onların çağrılarına yanıt vereceği için, yetki sahibi kişiler bile onlarla ters düşmek istemezdi.

Zamanında büyük bir krallığın imparatoru, bir hareketiyle usta bir hocayı gücendirmişti. Bunun sonucunda usta hocanın tek çağrısıyla, bir günden daha az bir sürede onlarca 8-dan Zongshi alemi ustası şehre akın edip, tüm krallığı yerle bir etmiş ve kraliyet ailesi soyu devam ettirecek bir kişi bile kalmayana dek katledilmişti.

Tam olarak bu nedenden dolayı yetiştiriciler arasında, ‘usta bir hoca olmadığı sürece herhangi birisiyle aşık atabilirsin!’ diye bir söz vardı.

Kim onların kaç tane öğrenciye sahip olduğunu ve bunların arasında kaç tane usta olduğunu bilebilirdi?

Onların rahatsız olacakları bir harekette bulunmak, eşek arısı yuvasını karıştırmakla eş değerdeydi. Ölmesen bile, hayatının sonuna kadar sakat kalacağın kesindi!

Tabii ki, usta hoca ünvanı kolayca elde edilebilen bir şey değildi. Bu ünvanı kazanmak için çok sayıda şart ve ön koşulun sağlanması gerekiyordu ve hızlı bir şekilde öğrencinin güvenini kazanmak da onlardan biriydi.