Lms 14.4 : Çalkantıların Komutanı

avatar
4240 33

Legendary Moonlight Sculptor - Lms 14.4 : Çalkantıların Komutanı


Çevirmen : Clumsy-nim



Weed Shaspin Mağarasının Vampir Yarasa heykelini satın almaya karar verdi.

 

Dükkan sahibiyse resmen yok pahasına satış yaptı. O fiyat yakutların değerini karşılamaya bile yetmezdi.

 

“Yalnızca 3 altın, umarım Gudolph’un hayallerine kavuşmasına yardımcı olursun.”

 

Weed’in heykelle ilgili heyecanlı hikayeyi anlatışının sonucunda dükkan sahibi onu daha da çok sevmeye başlamıştı.

 

“Heykellerinin bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum. Yaptığın heykelleri bu dükkanda seve seve iki katı fiyata alacağım.”

 

Normalin iki katı fiyat abartıydı.

 

Bu gerçek olursa Weed, kullandığı materyallerin maliyetini düştükten sonra bile hatırı sayılır bir kar elde ederdi.

 

Heykel yaparak geçimini sağlayabilirdi.

 

“Bu fiyatı karşılayabileceğinize emin misiniz?”

 

Weed nazikçe bu soruyu sordu.

 

Gudolph’un kibirli tavrı, orijinal fiyatın iki katını ödemeyi teklif ettiği saniyede hızla kaybolmuştu.

 

"Ortalama fiyatın iki katı ucuzlukta. Hünerli Eller, böyle ucuz işler yaparsan seni affetmem!"

 

“Ben büyük bir oymacı değilim; daha öğrenecek çok şeyim var. Teşekkür ederim, ama beni övmenize gerek yok.”

 

Weed alçakgönüllülükle böyle söyledi.

 

Tevazu her zaman bir erdemdi. Durum böyle olsa bile dükkan sahibi sohbeti gerçekten sonlandırmak istiyordu ancak en az üç gün cezasını çekecekti.

 

“Bir sanatçının hislerini nasıl anlamam.”

 

“...”

 

“Sanatçıların kendilerini hafife almak gibi bir huyları vardır. Bir dükkan sahibi olarak heykellerini doğru fiyattan alacak gurura ve inanca sahibim. Sanatını takdir ediyorum. Heykellerini dükkanımda satmaktan memnun kalacaksın.”

 

“...”

 

Weed Shaspin Vampir Yarasa heykelini aldı ve ardından yeni bir görevi kabul etti.

 

*Ttiring!*

 

******

 

Shaspin Mağarası Vampir Yarasaları. Cüce usta zanaatkar Gudolph’un hayatını çalan Vampir Yarasalardan intikamını al. Cüce savaşçılar savaşa katılmakla yükümlüdür. Gudolph’un arzusunu üstlenen Cüce ölmemeli.
Görev Zorluğu: B
Ödül: Cüce Onuru
Görev Kısıtlamaları: Cücelerin katılımı zorunlu. Mecburi Irk Görevi.

 

******


Weed bu görev yüzünden irkilmişti.

 

Aynı saniyede Kurueso’daki tüm Cücelerde görevle ilgili bilgileri içeren bir mesaj penceresi açıldı.


******

- Lütfen Cüce Gudolph’un halefinin Gudolph’un heykellerini kurtarmak için Shaspin Mağarasındaki Vampir Yarasalarıyla yapacağı mücadeleye katılın. Yardım etmek zorundasınız ve bu göreve katılım sağlamak istemezseniz Kurueso’dan sınır dışı edileceksiniz. Cüceler size düşman olacak.

Cüceler ırklarına yönelik muazzam bir gurur taşırlar. Ve Rudolph’un intikamını alma yemini etmezseniz, Cüceler artık size içlerinden biri gibi davranmayacak.

******

“Katılmak istiyorum.”

 

“Shaspin Vampir Yarasaları mağarasını fethedeceğiz.”

 

Cüce Savaşçılar bir an önce yeminlerini sıralıyor ve görevi kabul ediyordu.

 

“Gudolph’un heykel görevindeki halefin yerini tespit et!”

 

“Halef kim?”

 

"Biz bir Cüce Savaşçılar partisiyiz. Yolu gösterin lütfen."

 

Kurueso Krallığı hareketleniyordu.

 

Herkes bir yana dağılıyor, bağırıyor ve Weed’i arıyordu.

 

***


Shaspin Mağarası Fethi!

 

Cüce Savaşçılar malzeme almak ve işlerini halletmek için koşturuyordu.

 

Cüce demirciler fazlalık silah ve zırhlarını ödünç veriyordu.

 

“Güzel kullan ve geri getir.”

 

“Göreviniz başarılı olsun.”

 

Kurueso’daki Cüceler olumlu yanıt veriyordu.

 

Diğer şehirlerin aksine Kurueso’da kullanıcı sayısı azdı. Cüce Demirciler ve Savaşçılar başkalarının işine çok değer biçmezdi.

 

“Irk Görevleri… İnsanlara ve diğer ırklara kıyasla pek çok olasılık olması harika bir şey, sizce de öyle değil mi?”

 

"Cüce Oymacılar için bir görev ha, sürprize bak!"

 

Herman da Kurueso’ya varmıştı.

 

Elinde bir sürü silahla koştur koştur ilerliyordu.

 

“Yeni silahlar yaptım. Çoğu iğrenç olsa da dilediğiniz kadarını ödünç alabilirsiniz.”

 

Onun iğrenç gördüğü şeyler aslında diğer Cüce zanaatkarların yaptıklarından daha iyiydi.

 

“Kurueso’da bu şekilde yeniden buluşsak da bana ayıracak vaktin yok sanırım.”

 

“Neyse, belki başka bir zaman.”

 

“Kulağa iyi geliyor, her halükarda çok iyi bir şey olmuş. Oymacılar için bir görev.”

 

Weed diğer Cüce Zanaatkarlarla tanışıyordu.

 

Exper ve Bambi, Kurueso’nun 5 ünlü zanaatkarı arasındaydı. Herman da beşliden biriydi.

 

Fabio da bir temsilci aracılığıyla yaptığı zırhların bir kısmını bağışlıyordu.

 

Söz konusu zırhlar 200 seviyeyle sınırlıydı, Weed’in giyebileceği kadar düşük seviyeliydiler ve herhangi bir sınıf kısıtlaması da yoktu.

 

"Ben normalde kullandığım şeylere sadık kalacağım."

 

Bunlar savaşa özel koruyucu ekipmanlardı ve yalnızca defansa yönelik değillerdi!

 

Seviye kapasiteleri düşük olsa ve yüksek güç gerekmeden giyilebilseler de son derece ağırlardı ve çevikliği düşürüyorlardı. Bu da Weed’in canını sıkmış ve şişko bir hipopotam gibi görünmesine neden olmuştu.

 

Hayatta kalabilmek için güçlü bir zırh ve büyü direncinin hayati olduğuna inanıyordu.

 

Weed kafasını salladı.

 

“Bu gerekli olmayacak.”

 

“Ha?”

 

“Ölmeyeceğim.”

 

İşin doğrusu ölmek büyük bir felaket olurdu.

 

Tabii ki Heykel Dönüşümünü kullanabilir ve ölümü reddetme gücünden faydalanarak dirilebilirdi!

 

Ama onu gören Cüce Savaşçılar kargaşa çıkartırdı.

 

Çünkü o Weed’in ta kendisiydi.

 

‘İhtiyar Cüce Gudolph, ardında bir şeyler bırakmış.’

 

Neyse ki Gudolph sayesinde Shaspin Mağarasındaki Vampir Yarasaların konumlarını ve saldırı şekillerini öğrenmişti.

 

Hiçbir risk almaya razı değildi.

 

***

 

“Hadi gidelim.”

 

Mağaraya giriş yapan Weed, yürüyüşe çıkmışçasına uzun adımlarla ilerliyordu. Cüce Savaşçılar hayretler içerisindeydi.

 

“Hünerli Eller, sen kafayı mı yedin?”

 

“Düzinelerce kaliteli bira falan mı içtin?”

 

Cüceler endişeleniyordu.

 

Görevin başarılı olması için Weed’in hayatta kalması gerekiyordu.

 

Görevleri Weed’in liderliğinde savaşmaktı!

 

Fakat liderlerinin tecrübesiz olması özgüvenlerini baltalamıştı.

 

Ama Weed Vampir Yarasaların tamı tamına nerede olduğunu biliyordu.

 

Cüceler boş mağaranın içerisinde merakla dolanıyordu.

 

Vampir Yarasaların inine 500 metre kaldığındaysa Weed elini kaldırdı.

 

“Geldik.”

 

“Ha? Ne demek istiyorsun?”

 

Diye sordu Bindel isimli bir Cüce Savaşçı.

 

Dörtten farklı silah tipinde tecrübeli olduğu ve çeşitli savaş yeteneklerinde uzmanlaştığı için toplanan Cücelerin arasındaki en iyi Savaşçı oydu.

 

“Savaş burada gerçekleşecek.”

 

“Ne demek istiyorsun? Canavarlar nerede?”

 

Weed açıkça cevapladı.

 

“Tabii ki savaşı buraya ben taşıyacağım.”

 

O saniyede tüm Savaşçı Cücelerin suratları asılmaya, kaşları çatılmaya başladı.

 

"Bu aptallık, hepimiz savaşta uzmanız, müsaade et de buradan sonra liderliği ben üstleneyim."

 

"Sen güvenli bir yer bulup dinlenebilirsin."

 

“Vampir yarasaların hızlı hareketleri hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, cık cık! Ayrıca biz Savaşçılar yanımızda hiç yay getirmedik.”

 

O noktada Cücelerin Weed’e hiç saygısı kalmamıştı. Cücelerle arasındaki güven yıkılmıştı.

 

Tüm canavarları çekeyim de hepiniz ne kadar iyi savaşıyormuşsunuz görelim bakalım!

 

Vampir Yarasaları avlamak sıradan canavarlara kıyasla zordu, bu nedenle av işi basit değildi. Çeşitli canavarlarla en az bir düzine farklı av türü tecrübe etmek önem taşıyordu.

 

Ama tüm Cüceler Weed’i görmezden gelmeye çalışıyordu.

 

Bu sırada Weed, Zahab’ın Oyma Bıçağını çıkartarak kolunu kesti.

 

“Ne yapıyorsun sen!”

 

Diye bağırdı Bindel.

 

Weed’i dinlememiş olan tüm Cüceler onun intihar etmeye çalıştığını düşünüyordu!

 

Weed ölecek olursa görev başarısızlıkla sonuçlanır ve görev başarısızlıkla sonuçlanırsa Cüceler aldıkları tüm ekipmanlarda büyük bir kayıp yaşarlardı.

 

Cüceler şaşkına dönerken Weed sessizce konuştu.

 

“Cüce Birlikleri, savaşa hazırlanın!”

 

“Ha?”

 

“Hey, ne diyorsun sen?”

 

Siniri bozulan Weed hızlıca açıkladı.

 

“Shaspin Vampir Yarasaların ini 500 metre ileride. Ama 600 metre çapta aldıkları tüm kan kokusunu yemek olarak algılıyorlar.”

 

“...”

 

“Mağara uzunluğu dolambaçlı yollara bağlı olarak değişkenlik gösteriyor ama bu noktadan sonra onlarla aramızda düz bir yol var. Düşük tavan ve sarkıtlar yüzünden hızlarını kullanamayacaklar. Cüce Savaşçılar, savaşa hazırlanın!”

 

Weed’in özgüveni Cücelerin bir kez daha silahlarını çekip savaşa hazırlanmasına sebep oldu.

 

'Az önce ne halt işittim ben?'

 

'Vampir Yarasalar yaklaşıyor gibi görünüyor...'

 

Chwalalalalalag!

 

Vampir sürüsü karanlık boyunca uçarak ilerliyordu.

 

“Gerçekten geldiler.”

 

“Düşmaaan!”

 

Savaşa hazırlanan Cüce Savaşçılar balta ve çekiçlerini şiddetle yarasalara indirirken yarasalar direniyordu.

 

Fakat özel kanatları ve mağaranın karanlığından faydalanmaları sayesinde Vampir Yarasalar Cüceleri şaşırtabiliyordu. Caydırılmayan Vampir Yarasalar düşmanlarına yapışıyordu.

 

Rahiplerin kutsal büyüleri biraz hasar verse de ne yazık ki çok fazla destek sağlayacak canları, güçleri veya yeterli defansif ekipmanları yoktu.

 

Savaşçılarsa fiziksel gücü ve canlılığı yüksek olduğu, buna bir de defansı yüksek zırhları eklendiği için sürü halde saldıran Vampir Yarasalar karşısında güvende olduklarına inanıyorlardı.

 

Derken Weed bağırmaya başladı.

 

“Düzen değişimi, beş sütun konsepti!”

 

*Kwakwakwakwakwang!*

 

Aslanın Kükremesi mağaranın içerisinde yankılandı!

 

- Moral 276 yükseldi. Tüm kafa karışıklığı silindi. Şans 6 yükseldi.

 

Tüm Cüceler parti oluşturmuş halde dövüşürken bir mesaj belirdi.

 

Bir partide moral önem taşırdı. Moral düştüğünde hasar ve büyü saldırıları da etkilenirdi.

 

Moralin katlanışı sayesinde yarasaların sebep olduğu kafa karışıklığı ortadan kalkmış ve şansları yükselmişti!

 

“Beş Sütun Düzeni!”

 

Weed sıklıkla aynı sözleri tekrarlayarak bağırıyordu.

 

Yeteneğin etkileri üst üste gelmese de muazzam bir ses yaratıyordu.

 

Dar mağara boyunca aynı kelimeler yankılanıp duruyordu.

 

“Beş Sütun Düzeni!”

 

“Beşli gruplar halinde durun, acele edin!”

 

Savaşın ortasında olsalar da Cüceler beşli gruplar halinde bir arada duruyordu.

 

Weed’in komutlarına uyma sebepleri birazdan neler olacağını bilmemeleriydi.

 

Tecrübeli Kıdemli Cüce Savaşçılar, gelişmeler karşısında şaşkına dönüyordu.

 

"Şövalye gruplarına komuta etmeye yönelik bir yetenek kullanıyor, değil mi?"

 

"O yeteneğin etkisi... Daha önce partinin moralini arttıran hiçbir yetenek işitmemiştim."

 

Dar mağarada beşli gruplar halini alan Cüce Savaşçılar çok geçmeden durumun farkına vardı.

 

‘Büyük bir fark var.’

 

Gerçi savaşın ortasında beşli gruplara ayrılmak kolay değildi, çünkü savaş esnasında böyle şeyler yapma tecrübeleri yoktu. Fakat bir araya gelip bütünlük içerisinde savaştıklarında edindikleri savaş güçleri sayesinde savaş, bireysel olarak çarpışmalarının aksine sorunsuzca ilerliyordu.

 

Grupların boyutları savaştıkları alanın genişliğine göre değişiyordu. Bazen dört kişi oluyorlardı, bazen de altı.

 

Savaş düzeni aldıkları her seferde Weed, Aslanın Kükremesini kullanıyordu.

 

“Üçüncü sütun başı çeksin, ikinci sütun pozisyonunu korusun!”

 

Başı çeken sütun, Vampir Yarasaların kendilerinden üç adım önde olduğunu biliyordu. Ardından sütunlar arasında bir boşluk oluştu.

 

Vampir yarasalar baştaki sütunun önüne en uzak Cüceyi hedef almıştı.

 

"İkinci sütun, baştaki sütunu koruyun!"

 

İkinci sütunun Cüceleri sürü halde yaklaşan Vampir Yarasalara silahlarını savurdu.

 

Savaş esnasında Savaşçıların en büyük önceliği müttefiklerinin güvenliğini sağlamak olurdu!

 

Cücelerin yakınlığı sayesinde bunlar, uyulması kolay komutlardı.

 

"Baştaki sütundan üç kişi öne çıkıp boşlukları kapatsın, ikinci sütun öne geçsin ve üçüncü sütun mevcut pozisyonunu korusun!"

 

Cüceler çok geçmeden bunun tekrarlayan bir durum olduğunu fark etti ve artık üstesinden nasıl geleceklerini biliyorlardı.

 

Vampir Yarasalarla çarpışırken düzenlerini korumaları ve birlik olmaları önemliydi.

 

Cüceler kendilerini destekleyen yardımsever müttefikleri sayesinde adamakıllı savaşabiliyor ve düzenlerini koruyup sakin kalabiliyorlardı.

 

Yaralananlar iyileştirilmek için Vampir Yarasalardan kaçıyor ve iyileşince savaşa geri dönüyordu.

 

Weed’in oluşturduğu düzen sayesinde Vampir Yarasalarla savaşmak kolaylaşmıştı.

 

Yine de üzerlerinden uçarak 6. sütunu aşan ve 7. sütunu mağlup eden Vampir Yarasalara karşı korunamamışlardı.

 

Mağaranın karanlığı Vampir Yarasalara herhangi bir dezavantaj yaratmıyor ve doğaları gereği insanların bedenlerine gerçekten iyi tutunabiliyorlardı. Bunu yapmaları da kalan Cüce Savaşçılarda gerginlik yaratıyordu.

 

‘Kazanabiliriz, daha sert çarpışın.’

 

‘Kazanmak için çarpışın.’

 

Cücelerin gözleri fenerler misali ışıldıyor, yeni kazandıkları enerjiyle ilerliyorlardı.

 

“Öne İlerleyin. Aşın onları!”

 

Cüceler hızla ayaklarını ilerletiyordu.

 

*Ttadadadadag!*

 

Sütun düzeni istikrarlı bir hızla Vampir Yarasalarla çarpışıyordu.

 

Cücelerin omurgalarına bir ürperme geliyordu.

 

Bu, daha önce hiç tecrübe etmedikleri bir savaştı!

 

Beş altı kişinin bir parti olarak bir araya gelmesi yaygındı. Fakat yüzü aşkın Cücenin hep birlikte savaştığı bir parti oluşturmak zordu.

 

Ortaklaşa bir duruşla Vampir Yarasa sürüleriyle çarpışmak kendileriyle fazlasıyla gurur duymalarını sağlıyordu.

 

Bedenlerinde bir heyecan yükseliyor, çarpışmaları ilginç ve eğlenceli buluyorlardı.

 

Weed başarılı bir şekilde komut veriyordu.

 

“Acele edin!”

 

Onlara hızlanmalarını söylüyordu.

 

Acele et, acele et, acele et!

 

Cüceler silahlarını kuşanmış halde hızlarını koruyabilmek için kendilerine bu sözleri tekrar ediyorlardı.

 

Öncü gruba denk gelen Vampir Yarasalar mağlup edilmişti ancak bir kısmı onları aşıp üçüncü, dördüncü ve beşinci sütuna yönelmişti, yarasalar tek vuruşta öldüğü için şanslıydılar. Fakat tüm bunlara rağmen bazı kayıplar verilmişti.

 

Weed partilerin moralini yükseltmek için bir kez daha Aslanın Kükremesini kullanınca Cüceler artan moralleriyle yarasalara saldırdı.

 

“Hızlı olun!”

 

“Acele edin!”

 

“Acele edin!”

 

“Çabuk! Çabuk!”

 

Cüceler hep bir ağızdan konuşarak koşuyordu.

 

Bu, şu ana dek tanık oldukları en heyecan verici mücadeleydi!

 

Karanlık ve dar bir mağarada savaşmaları gerektiğini bilmiyorlardı. Daha önce böyle bir mücadeleye hiç girmemişlerdi.

 

"Birinci sütundan üçüncü sütuna dek sıralananlar, mağaranın sol ve sağ taraflarına yapışın. Dördüncü sütundakiler, geri kalan her şeyi hiçe sayarak ilerleyin. Şu anda başı çeken grup, ana güçle birlikte ilerleyip arkaya takılın!"

 

Cüceler en başta düzenlerinin nasıl olacağı konusunda endişelenmişti.

 

Vampir Yarasa sürüsüyle kafa kafaya çarpıştıkları için yoğun bir dayanıklılık kaybı yaşamışlardı ve canlılıkları büyük ölçüde azalmıştı. Fakat rahatsızlıklarını dile getirmek istemedikleri için heyecanlı çarpışmaları sürdürebilmek adına olabildiğince zorlamaya karar vermişlerdi.

 

Baştaki sütun dağılacak olursa tüm savaş düzeni yok edileceği için görev bilinciyle hareket ediyorlardı.

 

Ancak Weed, başı çeken Cücelerin aklını okuyabilirmişçesine onların sürekli büyüyen endişelerini yatıştırıyordu.

 

Ön saflarda çarpıştıktan sonra yerleri değiştirilen Cüceler mağaranın kenarlarına yerleşirken yanlarından geçen Cücelerle göz göze geliyordu.

 

‘Aferin.’

 

‘İyi iş.’

 

Gözleri özgüvenle dolup taşıyordu!

 

Tüm Cücelerin kalbi bir oluyordu.

 

“Güç verin!”

 

Ön saflardaki birimlerle birlikte Weed’in komutları da değişmişti.

 

Ardından Cüceler Vampir Yarasa sürüsüne doğru koşturarak onları yok etmeye başladı.

 

Shaspin Mağarası Vampir Yarasası topluluğunun boyutu muazzamdı.

 

‘Normal bir şekilde çarpışsaydık zorlanırdık.’

 

‘Yalnızca savaş düzenini değiştirmek bile sadece asker ve savaşçılardan oluşan gruplar olan bizlerin bu şekilde savaşabilmesine olanak tanıyabildi.’

 

Cücelerin keşfettiği bu gerçek, şok ediciydi.

 

Ön saflardaki birimlerin değiştiği beşinci seferle birlikte Vampir Yarasa sürüsü geride bırakılmıştı.

 

Ve Cücelerin hala fazlasıyla gücü vardı.

 

Bunun sebebi ön saflardaki Cücelerin erken değişim sayesinde hala gücünün olmasıydı.

 

“Herkes 180 derece dönsün.”

 

Cüceler bu emirle hiç tereddütsüz döndüler.

 

Tabii ki Weed, kontrolü tamamen eline almış durumdaydı.

 

Weed’in komutlarının etkinliğine tanık oldukları için Cücelerin kendilerini savunmaya olan gönüllülükleri de doğal olarak yükselmişti.

 

“Hücum!”

 

Böylece grup, tıpkı az önceki gibi Vampir Yarasalara doğru hücuma geçerek her birini katletti.

 

Savaş sonrası parti, her savaş sonrası tekrarlandığı gibi yol boyunca düşen ganimetleri topladı. Ve hemen sonrasında Bindel isimli Cüce, Weed’e sordu.

 

“Ganimeti nasıl dağıtmalıyız?”

 

Normalde en çok tecrübeyi alan parti ganimetle ilgilenirdi. Ama savaş esnasında sürekli farklı partilere dağılıp düzen oluşturmaları işleri karmaşıklaştırmıştı.  

 

Üstelik söz konusu Cüce ırkı olunca görmezden gelinemeyecek pek çok karakter özelliği mevcuttu.

 

Cüceler doğaları gereği açgözlüydü ve dolayısıyla Weed’in bir fikir geliştirip onlara sunması gerekiyordu.

 

“Ganimetler sizin olabilir. Ama kendi başınıza baş edebileceğinizden fazlasını toplarsanız ve hareketleriniz yavaşlar veya savaş kabiliyetiniz zarar görürse sizi zor kullanarak yerinizden çıkarmak için önlemler alacağım.”

 

“...”

 

“Bu mağaradaki mücadeleler aynı şekilde devam edecek ve siz savaşmaktan sıkılana dek ilerleyeceğiz. Bu yüzden savaş kabiliyetiniz ve hareket hızınız zarar görmesin diye ölçülü şekilde ganimet toplamanız daha uygun olur.”

 

Böylece Cüceler başlarını sallayarak onay verdi.

 

İşe yaramaz şekilde açgözlülük edip kendi takımınız tarafından dışlanmaktansa ölçülü şekilde ganimet toplamak daha iyiydi. Çünkü dur durak bilmeksizin bu tarz mücadelelerin daha pek çoğuna gireceklerdi ve sonrasında ganimet toplamak için daha çok fırsatları olacaktı.

 

***

 

Shaspin Mağarası Vampir Yarasaları avı!

 

Cüce Asker ve Savaşçıların savaş tecrübesi arttıkça etkinlikleri de artıyordu.

 

“Daha hızlı! Daha hızlı! Daha hızlı!”

 

“İleri, hücum!”

 

“Hepsini ezip geçin!”

 

Cüceler delice bir şevkle mağaranın içini silip süpürüyordu.

 

Vampir Yarasaların ana habitatı!

 

Böyle karanlık ve dar mağaralardan İnsanların bariz olduğu gibi Cüceler de korkardı. Bölgeden sanki bambaşka bir mağaraymışçasına şiddetli sesler yükseliyordu.

 

O ana dek hiç kimse böyle bir savaşı ne tecrübe ne de hayal etmişti.

 

Cücelerin bir kısmı neşelerini açıkça paylaşıyordu.

 

“Tüm bunlar Kraliyet Yolu forumlarına koyulursa bayağı heyecan yaratacaktır muhtemelen.”

 

“Büyük ihtimalle ortalığı altüst eder.”

 

Yetenekli Kurueso Cüce Asker ve Savaşçıları; içlerinde Şeref Listesine girebilenler vardı.

 

O kullanıcılar da videonun yüklenmesi için fırsat kolluyordu.

 

Weed ise bu konuda ilgisizdi.

 

Bu görevi hep birlikte yaptıkları için görev videosu işini tekeline alamazdı. Ayrıca hesabını alenen belli edemeyeceği bir konumdaydı.

 

Cüce formunda bu insanlara liderlik ettiği öğrenilirse mesleği ve Heykel Dönüşümü yeteneği halka sızardı!

 

Weed yalnızca önemli öğeleri toplama kararı almıştı.

 

“Hm, Vampir Yarasa Gözyaşları… Sanırım büyücüler için önemli bir reaktif olabilir.”

 

Fazla ağırlaşmamak için yalnızca hafif ve değerli ganimetleri seçiyordu.

 

Başkaları, ganimet dağıtımı bir problem halini aldığında genellikle öğeleri tamamen bir kenara atma tehdidiyle karşı karşıya kalırdı.

 

Weed’in sözleri Cüceler üzerindeki kontrolünü ve otoritesini sürekli olarak arttırıyordu.

 

Cüceler Weed konusunda temkinli olmak zorundaydı.

 

Yine de bir Oymacı olduğu için çarpışmalarda yer almak zorunda değildi ve diğer Cüceler onun hakkında iyi düşüncelere sahipti.

 

‘Bir Oymacı denese bile ne kadarını kaldırabilir ki?’

 

‘Mücadelede kendisini bayağı gösterdi ve hepimizin bu göreve onun sayesinde katıldığı da doğru… Karı çok az olacak diye onun adına biraz üzülüyorum doğrusu.’

 

İnsanların sempatisini bile kazanmıştı.

 

Shyashyashyashyashyashyak!

 

Fakat bunca zamandır Weed’in gizli ceplerine inanılmaz miktarda ganimet tıkıştırdığından haberleri yoktu; hem de sırt çantasına sığabilecek miktardan çok daha fazlasını!

 

Weed’in bakış açısıyla onlarınki çok farklıydı.

 

Genellikle çok yağma yapan ve defalarca ganimet toplayan Cücelere bakınca fazlasıyla açgözlü oldukları görünüyordu.

 

Bu esnada Weed, tüm o ganimetlere yalnızca göz ucuyla bakıyordu.

 

*Ttoleuleug.*

 

Doğal bir şekilde gözlerini devirirken ucuz ganimetlerin olduğu alanlara ikinci bir bakış dahi atmıyordu.

 

Diğer Cücelere yağmalama için yeterli vakit verir gibi görünürkense onların dikkat dağınıklığından faydalanıp bir sürü pahalı şey seçip cebe atıyordu.

 

Ama bu kaosta bile savaş hızları düşmüyordu ve Shaspin Mağarasının ucu görünmüştü.

 

“İşte geldik!”

 

Başı çeken Cüce, bir Cüce cesedini keşfettiğinde böyle söyledi.

 

Ve Weed, kanı Vampir Yarasalar tarafından tüketildikten sonra bir mumya gibi kuruyup kalan cesedi ve Gudolph’un yapmış olduğu son yakut broşu gördü.

 

***Ttiring!***

 

-Gudolph’un yakut broşunu keşfettiniz.

 

Weed arkasını dönerek konuştu.

 

“Görev tamamlandı. Hadi Kurueso’ya dönelim!”

 

Cüce asker ve Savaşçılar görevi başarıyla tamamlamıştı.

 

***

 

Kurueso’da Jenna isimli bir Cüce bularak yakut broşu ona verdiler.

 

Ana sorumluluk Weed’de olduğu için diğer Cüceler etrafında toplanmış halde onu izliyordu.

 

“Her şey oldukça talihsiz şekilde sonlandı. Gudolph... Seni canından çok seviyormuş ve son anında bunu sana bırakmış.”

 

“Heu-heuk!”

 

Kadın Cüce Jenna, yakut broşu alarak hıçkırıklara boğuldu.

 

“Gudolph, senin bu şekilde öldüğünü düşünmek...”

 

***Ttiring!***

 

******


Görev Tamamlandı: Gudolph’un Hayali.
Cüce zanaatkar Gudolph’un en büyük hayali gerçek oldu. Vampir Yarasalardan intikamını aldığınız ve Jenna için yapılan broşu teslim ettiğiniz için huzur içerisinde uyuyabilir.
- Şöhret 120 yükseldi.
- Kurueso Cüceleriyle arkadaşlığınız 10 yükseldi.
- Cüce Jenna’nın en çok güvenip sevdiği kişi oldunuz.
- Seviye atladınız.
- Seviye atladınız.

******


Diğer Cücelerde de görevin başarıyla tamamlandığını haber veren birer pencere belirmişti. Weed hiç aldırış etmeden Jenna’ya acınası bakışlar atıyordu.

 

‘Hiç kimse geride kalan taraf olmanın ne kadar acı verdiğini bilmiyor... Ta ki başlarına gelene dek.’

 

Ebeveynlerinin ölümünden sonra yaşadığı acı.

 

Çocuklarını artlarında bırakıp gittikten sonra huzur içerisinde uyumalarına imkan yoktu.

 

Jenna gözyaşlarını silerek ayaklandı.

 

“Böyle olmaz. Gudolph benim bu şekilde ağlamamı istemezdi.”

 

“Öyleyse?”

 

“Bu yakut broş onun bana evlenme teklif ettiğinin kanıtı. Ve bundan böyle ömrümün sonuna dek Gudolph’un karısı olarak bilineceğim.”

 

Cüce kadının sert bir tarafı vardı.

 

Gülümseyerek konuşmaya devam etti.

 

“Muhtemelen Gudolph’un keşfettiği Shaspin Mağarası Yakut Madeni sana bir hediyeydi. Madeni işlerken güzel yakutlara denk gelmen için senin adına dua edeceğim.”

 

- Shaspin Mağarası Yakut Madenini işleme hakkı kazandınız.

 

Yakut Madenini işleme hakkı elde etmişti!

 

***

 

Weed madeni İdari Makama kaydettirdi.

 

Hünerli Ellerin Shaspin Mağarası Yakut Madeni!

 

İdari Makamdan yetim ve askerleri topladı, planı Shaspin Mağarasındaki yakutları kazıp çıkartmaya başlamaktı.

 

Yakutların değerinin %60ını paralı askerleri çalıştırmaya ve şahsi harcamalarla güvenlik masraflarına heba edecek olsa da muazzam bir kar elde edebilecekti.

 

Asayişi yavaş yavaş kurmaya başlıyordu. Paralı asker istihdamını giderek azaltacak ve gün geçtikçe net karı yükselecekti.

 

“İyi iş.”

 

“Bu son zamanların en hızlı tamamlanan görevi olarak hatırlanacak. Gelecekte başka bir iş çıkarsa ödeme daha düşük olsa bile bizi çağır lütfen.”

 

Şaşırtıcı bir şekilde savaşa katılan Cüceler hallerinden memnun kalarak dağılmıştı.

 

#Görevin daha uzun süreceğini, daha atraksiyonlu olacağını düşünmüştüm ama tek bölümde halloldu. Yine de bizimkinin profesyonel savaş düzenleri, Cüceleri idare edişi ve o sırada sinsi sinsi yağmasını yapıp bir ton şeyi cebe indirmesi harikaydı. Bir de madeni işlemeye başladı ki gelsin yakutlar gitsin yakutlar artık! Bakalım sıradaki maceramız ne olacak, pintiler pintisi, açgözlüler açgözlüsü Weed’imizi neler bekleyecek… Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46067 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr