[Derebeylerinin Çatışması sona erdi!]

[Hayatta kalan kullanıcı sayısı: “1”]

[Ayakta kalan derebeyi sayısı: “0”]

[Sıralama Listesi]

1. Kayra Kırmızıgül: 397 Öldürme

2. Esra Tanrıkulu: 27 Öldürme

3. Ahmet Karaman: 24 Öldürme

4. Hüseyin Çakmak: 17 Öldürme

5. Melike Akgüç: 15 Öldürme

[Karma Puanları dağıtılıyor…]

[1,985 Karma Puanı kazandınız!]

[Sınav Ödülleri veriliyor…]

[Hata!]

[Sınav Ödülleri kısa bir süreliğine ertelendi!]

[Birincilik ödülü veriliyor…]

[100 Karma Puanı kazandınız!]

[Hata!]

[Bilinmeyen bir hata nedeniyle sınav ödülleri dağıtılamıyor…]

[Özel Yetki: Akasha Bağlantısı devreye sokuluyor…]

[Sorunun kökeni aranıyor…]

[Sorunun kökeni bulundu.]

[Sorun çözüldü.]

[Özel Yetki: Akasha Bağlantısı devre dışı.]

[Oyuncu, Yıldız Diyarı’na yönlendiriliyor.]

Kayra önünde çıkan bildirimlere tepki veremeden kara bir delik tarafından yutuldu. Sarsıcı bir baş ağrısı ile birlikte gözlerini açtığındaysa bir meydanda buldu kendini. Etrafta kimse yoktu.

[Uyarı!]

[Tabuları kıran başarılarınız nedeniyle Akasha Sistemi sizi ödüllendirmeye karar verdi.]

[Mahvolmuş Kralın Kılıcı]

Derece: ???

Seviye: D

Açıklama: Zamanında büyük işler başarmış bir kralın şahsi kılıcıdır. Kozmik Ejder’in Kalbi’ni çevreleyen Kara Demir ana malzemesidir. İsmi bilinmeyen bir demirci tarafından uzun zaman boyunca Cehennem Alevleri ile dövülmüştür.

*Gelişme tipi bir hazinedir.

*Kuşanıldığında ‘Benzersiz Kılıç Ustası’ becerisi oluşturulacaktır.

[Benzersiz Kılıç Ustası]

*Yalnızca Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’sine sahip olanların kullanabileceği özel bir beceridir. Beceri de ustalaştıkça hız, güç ve diğer özelliklerin büyük bir artış gösterecektir.

*Kuşanıldığında ‘Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si’ oluşturulacaktır.

[Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si]

*Yaşayan varlıkların en büyük düşmanı olan Kara Öz’den türetilmiştir. Bir varlık öldürdüğünde toplanan Beyaz Öz’ü, Kara Öz’e çevirebilir. Kara Öz, Büyü Gücü ya da Yaşam Gücü olarak dönüştürülebilir.

*[Özellik seviye kısıtlaması nedeniyle kilitlidir.]

*[Özellik seviye kısıtlaması nedeniyle kilitlidir.]

*[Özellik seviye kısıtlaması nedeniyle kilitlidir.]

*[Özellik seviye kısıtlaması nedeniyle kilitlidir.]

Kayra kafasını eğerek önünde süzülen kara kılıca baktı. Her bir köşesi yetenekli bir zanaatkarın elinden geçmişçesine incelikte tasarlanmıştı. Zifiri karanlık gövdesinin ortasına kadar uzanan mor rengi bir mücevher yerleştirilmişti.

Zarif ve hoş görünüyordu.

Sadece bir kez bakması bile onu delice arzulamasına neden oldu.

[#1 ###### #########]

[#2 Mahvolmuş Kralın Kılıcı]

[#3 ##### #####]

[#4 Anlaşılmaz Yücenin Büyü Kitabı]

[#5 Dokuz Dallı Çam Ağacı’nın Tohumu]

[#6 Yeraltı Nehri’nin Suyu]

[#7 Görünmez Zırh]

[#8 Katil Ruh]

[#9 Yıldırım Topuzu]

[#10 Cennet Tüyü ]

[Uyarı!]

[Tabuları yıkan bir figür #1 Numaralı ödülü aldı.]

[Uyarı!]

[Ödül olarak “Mahvolmuş Kralın Kılıcı”nı seçmek istediğinize emin misiniz?]

[Uyarı!]

[Tabuları yıkan bir figür #3 Numaralı ödülü aldı.]

Kayra kaşlarını hafifçe kırıştırdı ve onayladı. Tahmin ettiği gibi herkesi öldürmeyi düşünen tek kişi o değildi.

Ödüllerin neye göre dağıtıldığını ve bu kişilerin kim olduğunu bilmese de ödülü değiştiremediğini fark etti. Anlaşılan sadece verilen ödülü kabul edilebilirdi.

Mahvolmuş Kralın Kılıcı ikinci sırada olan bir ödüldü. Bu da birinci sıradaki ödülden daha kötü olduğu anlamına geliyordu.

[Yıldız Diyarı’nın Hazine Sandığı kapanıyor.]

[Tabuları yıktığınız için Karma Puanları ile ödüllendiriliyorsunuz…]

[1000 Karma Puanı ile ödüllendirildiniz!]

[Yıldız Diyarı’nın Hazine Sandığı kapanıyor…]

Kayra’nın önündeki pencereler yerini huzurlu bir sakinliğe bıraktı. Mahvolmuş Kralın Kılıcını kavradığında siyah bir kın etrafını sardı.

[Ödül olarak Mahvolmuş Kralın Kılıcı’nı seçtiniz.]

[Benzersiz Kılıç Ustalığı becerisi oluşturuldu.]

[Mahvolmuş Kralın Kılıç Ki’si becerisi oluşturuldu.]

[Yıldız Diyarı’na hoş geldiniz!]

Parlak bir ışık gözlerini kapamasına neden oldu.

Gözlerini tekrardan açtığındaysa bulunduğu meydanın insanlarla kaynadığını gördü. Yüzlerce insan karmaşık gözlerle boşluğa bakıyordu.

Kayra kılıcı beline astı ve insan kalabalığının arasında ilerledi. Vücudundaki tüm yaralar iyileşmiş olmasına rağmen Kayra hiçbir şey hissetmedi.

Kalabalığın arasından sıyrıldıktan sonra küçük bir kasabanın sokaklarını andıran bir manzarayla karşılaştı.

“Anlaşılan oyunlardaki ‘başlangıç kasabası’ denilen bölgelerden birisindeyim.”

Etrafta küçük küçük binalar vardı. Binaların üzerinde garip bir alfabeyle yazılmış ‘İksir Dükkanı’, ‘Silah Salonu’, ‘Bilgi Merkezi’ gibi tabelalar asılıydı. Bunu nasıl okuyabildiğini bilmese de üzerinde pek düşünmedi.

Burası küçük bir caddeydi.

---

Kayra arkasındaki insanlara bir bakış attıktan sonra sakin adımlarla yakındaki bir kıyafet dükkanına girdi. Dükkanın dışı her yönüyle sıradandı. Orta dünyadaki hanlara benziyordu.

“İçeride birisi var mı?”

Dükkana girdikten sonra kimseyle karşılaşmadığı için bağırdı ama yanıt almadı. Dükkanın içinde kumaş ya da kıyafet olmaması da oldukça garipti.

 “Tabela aslında farklı bir şeyi mi gösteriyordu?”

Etrafa biraz daha bakındı ama kimse ortaya çıkmayınca gitmeye karar verdi.

Tam arkasını dönecekti ki kasanın bulunduğu masanın arkasında bir ışık topu olduğunu gördü.

Işık topu beyzbol topundan sadece biraz daha büyüktü ve havada süzülüyordu.

“Bu da ne?”

Işık topuna yaklaştığında önünde bir pencere açıldı.

[Kıyafet Dükkanı]

[İnce Kazak]

Açıklama: Yetenekli bir terzi tarafından dikilmiş sıradan ince bir kazak.

Fiyat: 1 Karma Puanı

[İnce Pantolon]

Açıklama: Yetenekli bir terzi tarafından dikilmiş ince ve rahat bir pantolon.

Fiyat: 2 Karma Puanı

[Deri Zırh]

Açıklama: Yetenekli bir terzi tarafından iki kat geyik postundan dikilmiş ince, rahat ve esnek bir deri zırh. Sıradan bıçakların saldırılarından ve böcek ısırıklarından koruyabilir.

Koruma: 1

Dayanıklılık: 10/10

Fiyat: 15 Karma Puanı

“Oh?”

Önünde açılan pencerelerde ilginç ürünler vardı. Kayra, dükkanın aslında sistem tarafından yürütülen bir market olduğunu fark etti.

Aslında böyle olmasını tercih ederdi.

Hakkında bir şey bilmediği insanlarla anlaşma yapmaktan hoşlanmıyordu.

“İlk yüz pencerenin neredeyse tamamı aynı kıyafetin farklı versiyonları.”

Biraz daha bakındıktan sonra dükkanın sonsuza kadar devam ettiğini fark etti. Pantolonların bile farklı renkleri, uzunlukları ve hatta bedenleri bulunuyordu. O kadar fazlaydı ki  bir süre sonra pencereleri hareket ettirmekten yoruldu.

Sonunda kafasını kaldırdı ve yukarı da ‘Filtrele’ yazısını gördü.

Alacağı kıyafetin zırh görevi görmesini istediği için biraz daha fazla ödemesi gerektiğinin farkındaydı. Filtrele yazısına tıkladığında bir fiyat aralığı vermesini isteyen başka bir pencere açıldı.

“100 ile 1000 puan arasındaki tüm kıyafetler.”

 Üç bine yakın puanı vardı.

Tamamını harcamayı düşünüyordu.

“Hm… Kalite farkı çok fazla.”

[Orklara Özgü Deri Zırhı]

Değerlendirme: Nadir

Seviye: D

Açıklama: Shargam kabilesine ait bir orkun geride bıraktığı deri zırhtır. Kemikbaşlı Kartalın derisinden yapıldığı için son derece sağlamdır. Sıradan kılıçların ve okların zarar vermesi mümkün değildir. Kuşanıldığında Dayanıklılık (5) puan yükselecek, Çeviklik (2) puan düşecektir.

Koruma: 45                                        

Dayanıklılık: 150/150

Fiyat: 150 Karma Puanı

Çeviklik karşılığında kılıç ve oklardan koruyacak bir zırh elde edecekti. Ork zırhı o kadar büyük güçlü olmadığından kesinlikle değmeyecek bir şeydi.

Kayra pencereyi kaydırdı ve başka kıyafetlere baktı.

Bir süre daha kaydıktan sonra siyah renkli bir savaş botuna denk geldi.

[Efsunlu Savaş Botu]

Değerlendirme: Nadir

Sınıf: C+

Açıklama: Yetenekli bir zanaatkar tarafından yapılmış, uzun zaman boyunca savaş alanında iyi işler çıkarmış bir savaş botudur. Esnek ve rahattır. Üzerine kazınmış efsunlar ‘Hafiflik’ etkisini devreye sokar.

Koruma: 10

Dayanıklılık: 100/100

Fiyat: 300 Karma Puanı

“Efsunlu Savaş Botu… Hafiflik etkisinin ne işe yaradığını bilmiyorum ama vücudumu hafifletecek sanırım. Neyse, öncelikle kıyafet alacağım.”

Biraz daha gezindikten sonra beş koruma puanına sahip siyah bir gömlek aldı.

[Kaliteli Siyah Gömlek alındı.]

[Kaliteli Deri Pantolon alındı.]

 İki kıyafet önünde belirdi. Bir çırpıda kapan Kayra üzerindeki kumaş parçalarını bir kenara atıp onları giydi.

Bu sırada iki kişi dükkandan içeriye yırtık kıyafetlerle girdi. Birisi kız diğeri de aynı yaşlarda bir erkekti. İkisi de tombul yüz hatlarına sahipti.

Kayra’yı görünce ikisinin de gözü parladı ve ona doğru yürüdüler.

“Merhabalar, nerede olduğumuzu biliyor musunuz?”

Kayra gömleğinin düğmesini ilikledi.

“Hayır.”

“Ehhh… Gerçekten mi?”

Kayra’nın herhangi bir şey bilmemesi onları rahatsız etti. Kız olan kıyafetlerinin yırtılmış bölgelerini eliyle kapatırken kafasını gömdü ve ağlamaya başladı.

Erkek olan panikle ona baktı ve onu teselli etmeye başladı.

Kayra kafasını çevirdi ve bir kez daha onlara bakmadı.

“Bayım?”

Erkek olan Kayra’yı tutmak için bir adım atınca aniden önünde bir pencere açıldı. Pencerenin açılması çocuğun irkilmesine neden oldu.

Ama hemen kendine geldi ve kaşlarını çatarak pencereye baktı.

“Sevgi, buraya gel.”

Kızı kolundan tuttu ve yanına çekti.

“Hey…”

Kız kolunun birden tutulmasından dolayı şaşırsa da çocuğun yanına gelince şaşkınlığı kayboldu. Mest olmuş bir ifadeyle boşluğa bakarken Kayra sonunda aradığını buldu.

[Bir adet Gölge Seti satın aldınız.]

[Gölge Paltosu kuşanıldı.]

[Gölge Eldivenleri kuşanıldı.]

[Gölge Maskesi kuşanıldı.]

[Bir adet Efsunlu Savaş Botu satın aldınız.]

[Bir adet Büyük Çanta satın aldınız.]

[3 tane…]

Kayra birkaç yedek kıyafet aldıktan sonra çocukların şaşkın bakışlarını umursamadan dükkandan ayrıldı.  Efsunlu Savaş Botları’nı giyince vücudu birkaç kat daha hafiflemişti. Artık yürürken vücudunun ağırlığını hiç hissetmiyordu.

“Şimdi…”

Etrafa bakındı. İnsanlar gruplar halinde meydandan ayrılıyor ve dükkanları dolduruyordu. Kayra ne yapacağını bilemedi. Girmeyi planladığı dükkanlar ağzına kadar doluydu. Hatta dışarıda insanlar sıra bile oluşturmuştu.

“Alışverişi es geçip biraz bilgi edinelim.”

İnsan kalabalığına bakarken boğazı düğümlendi. Kalabalıktan korkusu olmasa da ona yöneltilen meraklı bakışlar sinirini bozuyordu. Yüzünün tamamını kapatan siyah maske de bir delik bile yoktu. Aldığı Gölge Seti’nde bir palto, bir çift eldiven ve bir adet maske vardı.

[Gölge Paltosu]

Derece: Eşsiz

Seviye: B+

Açıklama: Beş yıl boyunca Gölge Vadisi’nde kalan eşsiz bir deri parçası yavaşça bir deri parçası çevreyle bütünleşmiştir. Şans eseri deri parçasını bulan usta bir terzi, deri parçasından bir set oluşturmuştur. Setin palto parçasıdır.

Koruma: 150

Dayanıklılık: 100/100

[Kamuflaj]

Karanlık bir bölgede kullanıldığında karanlıkla bir olur. Kamufle olunduğunda tüm özellikler %10 oranında artar.

[Gölge İkiz]

Beceri kullanıldığında kullanıcının zihniyle bağlantılı bir kopyası oluşturulacaktır. Kopyanın herhangi saldırı becerisi yoktur. Hızı, kullanıcının Büyü Gücü’yle doğru orantılıdır.

[Gölge Eldivenleri]

Derece: Eşsiz

Seviye: B+

Açıklama: Beş yıl boyunca Gölge Vadisi’nde kalan eşsiz bir deri parçası yavaşça bir deri parçası çevreyle bütünleşmiştir. Şans eseri deri parçasını bulan usta bir terzi, deri parçasından bir set oluşturmuştur. Setin eldiven parçasıdır.

Koruma: 50

Dayanıklılık: 100/100

*Kesici tip silahlar kullanıldığında el çabukluğu %20 civarında artışa geçecektir.

[Gölge Maskesi]

Derece: Eşsiz

Seviye: F+

Açıklama: Beş yıl boyunca Gölge Vadisi’nde kalan eşsiz bir deri parçası yavaşça bir deri parçası çevreyle bütünleşmiştir. Şans eseri deri parçasını bulan usta bir terzi, deri parçasından bir set oluşturmuştur. Setin maske parçasıdır.

Koruma: 15

Dayanıklılık: 75/75

Tüm sete fazlasıyla Karma Puanı harcamıştı. Eğer harcadıklarını geri kazanmak isteydi sınavda 350 kişi daha öldürmesi gerekirdi.

Fakat harcadıklarına rağmen Kayra bir an bile pişman olmadı. Bulunduğu bölgenin tipi ona orta çağı anımsatıyordu. Ayrıca büyülü yetenekler, canavar isimleri ve onları 7/24 izleyen takımyıldızları bu dünyanın eskisinden farklı ve daha tehlikeli olduğunu gösteriyordu.

Tehlikenin nereden çıkacağı belli olmazdı.

Bir süre yürüdükten sonra insan kalabalığından sıyrıldı ve geniş bir sokağa geldi. Sokağın iki tarafı da hanlar ve restoranlarla döşenmişti. Bu kadar fazla han ve restoran neden vardı? Ama daha da dikkat çeken başka bir şey vardı.

Etrafta kimse yoktu.

“Burada olanlar sadece bizler miyiz?”

Kasabaya geldiğinde onları karşılayacak yerliler olacağını düşünmüştü. Ancak anlaşılıyor ki sadece belli bir bölgenin ‘katılımcıları’ gelmişti.

Kalabalıktayken duyduğu tek dil Türkçe’ydi.

“Anlaşılan başka kasabalarda başka insanlarda vardı. Sorulması gereken soru şu: sadece biz mi bu garip duruma düştük?”

Sorulması gereken o kadar fazla soru vardı ki Kayra aklını yitirebilirdi. Yetişkinler nereye kaybolmuştu? Felaketin vurduğu tek yer İstanbul muydu? Yoksa tüm ülke miydi? Öyleyse Dünya ne durumdaydı?

Kaybolan yetişkinler tehlikede miydi?

Yıldız Diyarı denen bölge neredeydi? Bunlar bir hayal olamayacak kadar gerçekti.

“Her sorumun cevabını zaman verecektir. Şimdilik elimden geleni yapmalıyım.”

[Bazı takımyıldızları huşu ve öfkeyle size bakıyor.]

[Bazı takımyıldızları sizi dikkatli olmanız konusunda uyarıyor.]

[Eksantrik Dağların Koruyucusu ölümünüzü arzuluyor.]

[Rüzgar Ruhlarının Şefi size nefretle bakıyor.]

[Derin Denizin Korkulu Rüyası size nefretle bakıyor.]

 [Hayvanların Kuvvetli Ruhu size nefretle bakıyor.]

[Bazı takımyıldızları onları küçümsüyor.]

 Tüm sınav bölgesini öldürdükten sonra bazı takımyıldızlarını kızdıracağını biliyordu. Ancak sadece kızdıracağını düşünüyordu. Bu kadar takımyıldızının ondan nefret etmesini beklemiyordu.

“Neden beni rahat bırakmıyorsunuz? Değerli oyuncaklarınızı öldürdüm diye mi? Olmuşla ölmüşe çare olmadığını bilmiyor musunuz?”

Kayra onu izlediklerini bilerek alayla konuştu.

Beklediği gibi bir düzine bildirim önüne akın etti. Bunlar arasında en çok nefret kusan dört takımyıldızıydı.

‘Sanırım istedikleri gibi sponsor olamıyorlar. Onların da bir sınırı var.’

Davranışları bunu gösteriyordu.

‘Her neyse beni alakadar eden bir şey değil.’

Yakınlardaki bir hana yürüdü.

‘Yoruldum.’