King of Gods - Bölüm 372: Tao Hükümdarının Sırrı

---

Çeviri:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

    Zhao Yufei Gerçek Mistik Dereceye ulaştığı anda antik arenanın üzerinde yeni bir miras gölgelenmesi ortaya çıktı.   Bu gölgelenme devasaydı ve diğer miras gölgelenmeleri dondurucu soğuk bir aura tarafından kenara itilmişti.   Herkes bakışlarını oraya yöneltti ve incelemeye başladı. Gördükleri şey buz ve kardan yapılmış bir saraydı.   “Mistik Buz Mirası!”   Mistik Buz Kraliçesi bağırdı, miras gölgelenmesine neşe ve şaşkınlıkla bakıyordu.   Mistik Buz Sarayı Mistik Buz Mirasının girişlerinden birine sahipti ve bu nedenle bu miras hakkında çok şey biliyordu.   Fakat o Dört Büyük Mirastan biri olduğu için, sadece tek bir güç tarafından kolayca kontrol edilemezdi.   Mistik Buz Sarayı Mistik Buz Mirasının sadece bir kısmını kontrol ediyordu.   Ana Mistik Buz Mirasına sadece Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında, antik arenada bağlanılabilirdi.   “Dört Büyük Mirastan biri olan Mistik Buz Mirası.”   “Haha, Bu Buz Tao’su yetişimcileri çok şanslı.”   İzleyiciler tartışmaya başladı.   Dört Büyük Mirastan biri olan Mistik Buz Mirası bin yılda bir ortaya çıkan nadir bir mirastı ve ortaya çıktığında unutulmuş buz yetenekleri, hazineleri ve kaynakları bulunabiliyordu ve Buz Tao’su yetişimcileri yükselişe geçiyordu.   Dört Büyük Mirastan herhangi birinin kıtanın kaderini etkilediğini söylemek yanlış olmazdı.   Onların arasında Göklerin Kalıtı en antik ve gizemli olandı. Onun her ortaya çıkışı dünyada muazzam bir etki gösteriyordu.   “Bu ikinci Dört Büyük Miras. Ne yazık ki Kızıl Ay Mirası Kızıl Ay Patriği tarafından çalındı.”   Hükümdar Yu Tianhao iç geçirdi.   “Mirasların ortaya çıkışının şansla alakası yok. Sadece gereksinimlerin yerine getirilmesi gerekiyor.”   Bronz tenli dev bakışlarını ışık boyutuna çevirdi. Daha doğrusu Zhao Feng ve Tanrıça Bing Wei’ye.   “Bunun nedeni büyük ihtimalle Tanrıça Bing Wei. Onun güçlü soyu ve buz elementi teknikleri Mistik Buz Mirasını çekmiş olmalı. Üstelik bu neslin toplantısı son derece güçlü.”   “Bunun Zhao Feng ile de alakası olmalı. Onun soy gücü de buz elementi içeriyor ve oldukça saf bir kadim soya sahip.”   Bir çok Hükümdar başını aşağı yukarı salladı.   Mistik Buz Mirasının ortaya çıkışı harika bir olaydı ve Kutsal Birlik aşırı mutlu olmuş ve beklentiyle dolmuştu.   Ne de olsa toplantı daha son aşamalarına gelmemişti.   Dokuz Hükümdardan sadece beyaz cübbeli yaşlı sessiz kalmıştı.   Hemen Mistik Buz Mirasına doğru bir bakış atmış ardından bütün dikkatini Zhao Yufei’nin seviye aşmasına vermişti.   “On Bin Kadim Irk evrendeki en güçlü soylara sahiptir ve onların herhangi birinin ortaya çıkışı Dört Büyük Mirastan daha büyük önem taşır.”   Beyaz cübbeli yaşlı hareket etmedi.   Onun gözünde Zhao Yufei’nin Gerçek Mistik Dereceye ulaşması miraslardan çok daha önemliydi.   Bu beyaz cübbeli yaşlı Zhao Yufei’nin Ustası,İlahi Yuan Klanının Büyük Elderlerinden birisi ve Kutsal Birlik üyesiydi.   Bu Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında çok konuşmamıştı çünkü bir sırrı vardı. Bu sırrı diğer Büyük Elderden başka hiç kimse bilmiyordu.   Ve o sırada Zhao Yufei’nin Gerçek Mistik Dereceye ulaşmasıyla diğer Hükümdarlar onun soyu yüzünden bir şeyleri fark edebilirdi.   Bu sır ortaya çıkarsa beyaz cübbeli yaşlı sonuçları hayal bile edemiyordu. En azından artık ortada İlahi Yuan Klanı diye bir şey kalmayacaktı.   Bu nedenle beyaz cübbeli yaşlı hafiften huzursuz olmuştu ama Mistik Buz Mirası herkesin dikkatini kendi üstüne çekmişti.   “Baiyun Tao Hükümdarı, bu Zhao Yufei senin öğrencin. Onun Gerçek Mistik Dereceye ulaşma ivmesi fena değil.”   Beyaz cübbeli yaşlının gerginliğini hisseden Yeşil Ay Hükümdarı hafiften gülümsedi.   Beyaz cübbeli yaşlı Baiyun Tao Hükümdarıydı, orada bulunan dokuz kişiden biriydi.   “Hehe, demek o Baiyun Tao Hükümdarının öğrencisi. Öğrencinin soyu çok güçlü. Belki o da bir ezici dahi olabilir ve Kılıç Azizi Ye Wuxie’ye yetişebilir.”   “Onun Gerçek Mistik Dereceye nasıl ulaştığı göz önüne alınırsa, soy gücü daha yeni keşfedilmiş gibi görünüyor ve muhtemelen savaş gücü bir ezici dahiye yakın olacaktır.”   Hükümdarlar övgüde bulundu ve Baiyun Tao Hükümdarı endişelenmiş numarası yaptı: “Evet, öğrencim Gerçek Mistik Dereceye çok hızlı geçti. Bu onun temelinin dengesiz olmasına neden olabilir.”   Aslında beyaz cübbeli yaşlı onun soyunun Gök ve Yerin Yuan Qi’si ile son derece uyumlu olduğunu ve temelinin sağlam olduğunu biliyordu.   Işık boyutunun içinde çok renkli bulutlar açtı.   Mağarada.   Zhao Yufei’nin cildi yeşim kadar pürüzsüzdü ve hatta çiçek gibi hafif bir ışık yayıyordu.   Onun yüzü ışığın altında kutsal ve saf bir görünüm sahipti ve o sırada çağrısına kulak veren Gök ve Yerin Yuan Qi’sinin merkezindeydi.   Zhao Yufei Gök ve Yerin Yuan Qi’sini tıpkı kendi annesi gibi hissediyordu ve yaptığı her hareket ve aldığı her nefesle Gök ve Yerin Yuan Qi’sini çağırabiliyordu. Şu an uyumluluk oranı normal bir Gerçek Mistik Derece uzmandan on kat daha fazlaydı, bir Gerçek Lord Derece uzmanla denk durumdaydı.   Bir kaç saniye sonra.   Onun Gerçek Kuvvet yetişimi Gerçek Mistik Derecenin başlangıç aşamasını geçti ve erken aşamaya yaklaştı.   Gerçek Mistik Derece bariyerini aştıktan sonra tamamen başka bir dünyaya adım atmıştı.   Neyse ki o an mağaranın içindeydi ve durumunu çoğu insan göremiyordu.   Tabii ki Gerçek Lord Derecesinde olanlar ve Hükümdarlar biraz görebiliyordu.   “Bu eşsiz bir soy. Zihinsel enerjisi yeterli olduğu sürece seviye atlaması kolay olacak.”   Bronz tenli dev Vekil Saray Lordu hafiften kıskandı.   Bu soy ona aniden bir şey hatırlatmıştı.   “Yoksa? Hayır, buna imkan yok….”   Bu düşünceyi hemen terk etti.   Nehrin etrafındaki çok renkli bulutlar ve çiçekler yok olmaya başladı ve Zhao Yufei eğer zihinsel enerjisi yeterli olsaydı erken aşamaya anında ulaşabileceğini fark etti.   Eğer onun yerinde Zhao Feng olsaydı bir nefeste Gerçek Mistik Derecenin erken aşamasına, hatta geç aşamasına ilerleyebilirdi.   Fakat, böyle kusursuz bir soy yoktu.   Zhao Feng’in soyu zihinsel enerjiye odaklanırken Zhao Yufei’nin soyu onun tam zıttıydı. O Gök ve Yerin Yuan Qi’sine eğilim gösteriyordu ve zihinsel enerjisi ona yetişemiyordu.   Nehrin yakınında.   Zhao Feng Tanrıça Bing Wei tarafından kucaklanmıştı ve buzun içinde mühürlü kalmaya devam ediyordu.   “Piç, bakalım ne kadar dayanabileceksin. Benim yetişimim ve buz uzmanlığım senin üstünde….”   Tanrıça Bing Wei onu sıkıca tutuyordu ve pozisyonlarını koruyorlardı.   “Tanrıça Bing Wei’nin buz gücü hala serbest bırakılmaya devam ediyor. Yani Zhao Feng hala tam olarak mühürlenmiş değil.”   Mo Tianyi endişeliydi ama ne yapacağını bilemiyordu.   Zhao Feng’i kurtarmaya gidebilir miydi? Ama Kız Kardeş Yufei de kritik bir noktadaydı.   “Kıdemli kardeş, daha önce yaptığımız anlaşmaya göre Zhao Feng’i inzivadan çıkana kadar koruyacaktık. Şu an anlaşmamız tamamlanmış durumda onu kurtarıp kurtarmamak bizim meselemiz değil. Ayrıca, o buza yaklaşmamız bile zor.”   Sarı suratlı adam başını sağa sola salladı, Mo Tianyi de çaresizdi.   Tanrıça Bing Wei soyunu etkinleştirmişti ve normal Gerçek Mistik Dereceler yeterince yaklaşırsa buzla birlikte mühürlenebilirdi.   Buzun merkezi çok daha sertti ve normal Gerçek Mistik Dereceler muhtemelen onu parçalayamazdı bile.   Mo Tianyi ve yoldaşı bu şartlar altında ilk öncelikleri olan Kız Kardeş Yufei’nin güvenliğini seçmişlerdi.   En nihayetinde Zhao Feng onlar için hala bir yabancı konumundaydı.   “Beni buzla mühürlemek mi istiyorsun… aklından bile geçirme!”   Zhao Feng donmuş olsa da, Gerçek Ruh Qi’si asla pes etmemişti.   Zihinsel enerji bilinci hala yerinde durduğu sürece soyunu ve Gerçek Ruh Qi’sini kontrol edebilirdi.   Buzun bir kısmı soyu tarafından özümsenmişti.   Üstelik.   Zhao Feng vücudunda iki tane Gerçek Ruh Kaynağına sahipti, birisi kendine aitti diğeri ise Su Ayı Korsanından gelendi.   Bu durumda Zhao Feng kendi kaynağını muhafaza etti ve Su Ayı Korsanı Gerçek Ruh Kaynağını yaktı.   Kuvvet anlamında Su Ayı Korsanın kaynağı Zhao Feng’inkine göre daha güçlüydü.   Bu Gerçek Ruh Qi’sini yakmasıyla Zhao Feng’in direnci yükseldi.   Tabii ki miktar olarak azar azar yakıyordu aksi takdirde vücudu buna direnemeyip patlayabilirdi.   “Bu velet Gerçek Ruh Qi’sini yakıyor. Hmph, temelini yaralayana kadar bekleyeceğim, o zaman Gerçek İnsan Derecesine geri düşecek.”   Tanrıça Bing Wei içten içe soğukça güldü, buz bölgesinin kıyısında Shi Chengtian kendini iyileştiriyordu.   Yalnız bir dağın tepesinde.   Taiyun Shuangzi’nin kurnaz gözleri olayı izlemeye devam ediyordu.   “Zhe zhe…. Dövüşmeye devam edin ve umarım hepiniz yaralanırsınız da bunun ardından işinizi bitiririm.”   Taiyun Shuangzi’nin genç olanı kendini beğenmiş bir şekilde konuştu ama Zhao Feng’in bu buzun içinde durma süresi onun beklediğinden daha uzun sürmüştü.   Zaman hızla akarken bir saat geride kaldı ve Zhao Feng ile Tanrıça Bing Wei hala bir sonuca ulaşamamıştı.   “O cidden bir çok nesli aşan bir ezici dahi olmayı hak ediyor. Gerçi onun oyununa kanmak benim hatamdı.”   Zhao Feng bütün Gerçek Ruh Qi’sini yakmaya cüret edemiyordu çünkü vücudu buzun içine mühürlenmiş haldeydi ve bu durum Tanrıça Bing Wei için de geçerliydi.   Yani bu bir dayanıklılık savaşıydı ve Zhao Feng’in bu konuda bir endişesi yoktu. O Su Ayı Korsanının Gerçek Ruh Kaynağından vazgeçmeye her durumda hazırdı, ama Tanrıça Bing Wei bunu yapabilir miydi?   “Kardeş Mo, Kız Kardeş Yufei aştı. Ondan yardım istemeli miyiz?”   Sarı suratlı adam sordu.   “Hayır, o daha yeni Gerçek Mistik Dereceye geçti ve çok yardımı olmaz.”   Mo Tianyi başını sağa sola salladı.   Aynı sırada.   Işık boyutunun içinde sakin bir mağarada.   “Sen Xin Wuheng misin?”   Siyah saçlı Yu Tianhao kocaman gözleriyle karşısında bir taşın üzerinde oturan normal adama baktı.   “Neden benim peşimdesin? Ben senin rakibin olamam. Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında hiç kimse senin rakibin olamaz bunu anlamalısın.”   Xin Wuheng başını sağa sola salladı ve iç geçirdi.