King of Gods - Bölüm 949: Yeşil Bronz Sütun

---

 

Bölüm 949: Yeşil Bronz Sütun

 

Büyük Gan İmparatorluk Sarayı'nda salon ile gökyüzü arasında bir tartışma patlak verdi. Herkes İkinci Prens'in ve Dokuzuncu Prens'in ekranlarına kilitlenmişti.

 

“Bu... Siyah Rüzgar Kanyonu'nun Yasaklı Bölgesi'nde ne tür bir hazine saklı?”

 

“Gördüğümüz ışık muhtemelen ufak bir parçası.”

 

“Ne yazık ki tüm gruplar İmparatorluk Mezarı'nda etrafa yayıldı. Çoğu şimdiden merkeze girdi. Birlikte çalışsalardı hazineyi alabilirlerdi.”

 

O sırada herkes Veliaht Prens denemesine kıyasla bu hazineye daha fazla önem veriyordu. Biri bu hazineyi aldığında Veliaht Prens olma mücadelesi tamamen başarısızlıkla sonuçlanırsa ne olurdu ki?

 

Büyük salondaki Sekiz Büyük Aile ve diğer güçler, Gökyüzü Tehir Sarayı Yaşlıları dahil, gökyüzünde bulunan ekranlara şaşkınlıkla baktı.

 

Birçok insan çok pişman olmuştu. Klan üyeleri neden Siyah Rüzgar Kanyonu'nda değildi ki?

 

“Neden Siyah Rüzgar Kanyonu'ndan böyle güçlü bir hazine parıltısı yayılıyor? Chen'er Siyah Rüzgar Kanyonu'ndan çok uzakta.” On Üçüncü Prens'in amcası şaşkına dönmüştü ve hayal kırıklığıyla doluydu.

 

En heyecanlı olanlar Dokuzuncu, Beşinci ve İkinci Prenslerin salonlarıydı. Ekranlara bakıldığında Siyah Rüzgar Kanyonu'nda sadece bu üç tane kuvvet vardı.

 

Zhao Feng gerçekten büyük bir serveti olan biri.  Dük Nanfeng derinden bir iç çekti.

 

Büyük salonun arkasındaki birkaç figür birbiriyle konuşuyordu.

 

“Bir terslik var. Siyah Rüzgar Kanyonu'ndan neden böyle güçlü bir hazine parıltısı geliyor?” şişman suratlı bir yaşlı sordu.

 

“Siyah Rüzgar Kanyonu'nun Yasaklı Bölgesi hakkında çok az bilgi var. Ellerinde Ejderha Yeşimi var, bu yüzden çok fazla sorun olmaz,” buruşuk suratlı bir yaşlı cevap verdi.

 

Prenslerin hiçbiri kanyonda değildi.

 

“Birisi bu hazineyi alırsa tüm Büyük Gan Lord Hanedanı için büyük bir servet olur” arkadaki bir adam söyledi.

 

Altı kişilik grup yasaklı bölgenin ortasındaki taş merdivene girdi ve yavaş yavaş ilerlemeye başladı.

 

“Bu yol büyük olasılıkla hazinenin bulunduğu yere gidiyor.” Mor cübbeli yaşının gözleri parıldamaya başladı.

 

Yoldaki karanlık rüzgar dışarıdan çok daha yoğundu ve yol neredeyse tamamen zifiri karanlıktı. Ayrıca duvarların eşsiz malzemesi herkesin duyularını büyük ölçüde zedelemişti.

 

Wu~ ~ ~

 

Karanlıktan birden korkunç bir çığlık geldi ve dev siyah bir figür bir kasırga gibi gruba doğru yöneldi.

 

“Eyvah, İmparatorluk seviyesinde bir Kara Rüzgar Yin Hayaleti!”

 

Herkesin acımasız bir yüz ifadesi vardı. Her şey düşündükleri gibiydi, büyük bir servetin yanında büyük bir tehlike de vardı.

 

Hepsi epeydir etrafta dolaşıyordu ve sadece Kral seviyesindeki Kara Rüzgar Yin Hayaletleriyle karşılaşmışlardı, ancak bu yola girdikten hemen sonra karşılarına İmparator seviyesinde bir Kara Rüzgar Yin Hayaleti çıkmıştı. Sırf buna bakarak doğru yolda ilerlediklerinden emin olabilirlerdi.

 

“Git!”

 

Mor cübbeli yaşlı Ruh gücü dalgalanmasıyla saldırdı. Avucunu dışarıya doğru itti ve Kara Rüzgar Yin Hayalet'ine doğru hem fiziksel hem de ruh boyutuna zarar verebilen mor bir ışık fırladı.

 

Lei Tong de karanlık bir yıldırım incisi çıkardı ve ruhunu incinin içine koydu. Ruhundan bir yıldırım oluştu ve anında fırlayıp Kara Rüzgar Yin Hayaleti'nin başında patladı. Yıldırım saldırıları, kötü iblisler ve ruhları derinden etkilerdi, bu yüzden etkisi çok açıktı.

 

Yaşlı Ying arkalarında duruyordu ve Kara Rüzgar Yin Hayalet'in kritik noktalarına isabet eden ışıkları serbest bıraktı.

 

İmparator seviyesindeki Kara Rüzgar Yin Hayaleti'nin teknik olarak kendi bilinci vardı ama çok akıllı değildi, bu yüzden kısa sürede üç Yarı-Kutsal Lord'un birleşik gücü sayesinde ölmüştü.

 

“Devam.”

 

Doğru yere ulaştıklarını anladıktan sonra herkes heyecanlandı ve hem hızlarını hem de dikkatlerini arttırdılar.

 

İlerlemeye devam edince yol daha da genişledi ve şimdi herkes yanyana yürüyebiliyordu. Aynı zamanda karanlı rüzgar neredeyse görüşlerini engelliyordu ve iki İmparator bu şeyi engellemekte zorlanıyordu.

 

“Bu duvarlar dev kayalardan bile daha sert.” Mor cübbeli yaşlı duvarlara dokunarak derin bir iç çekti. Saldırıları kayalarda yalnızca birkaç çatlak oluşturmuştu ama bu duvarlar daha da sertti. Zirve Dünya Sınıfı eşyalardan bile daha güçlüydüler.

 

“Ha? Yol ayrımı mı?”

 

Herkes yürümeyi kesti. Yaşlı Ying ve mor cübbeli yaşlı ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Önlerinde iki yol vardı ve herkesin duyuları şu anda karanlık rüzgar yüzünden zayıflamıştı. İki yol arasındaki farkı bilmiyorlardı.

 

Yaşlı Ying, “Birbirimizden ayrılsak daha iyi olur bence,” dedi.

 

İki grup başlangıçta çok güçlü değildi ve şimdi Siyah Rüzgar Kanyonu'nun bilinmeyen yeraltı derinliklerinde ilerliyorlardı. Bölünürlerse hayatta kalma şansları neredeyse sıfıra düşerdi.

 

“O zaman seçim yapalım.”

 

Mor cübbeli yaşlı, Yaşlı Ying'in söylediklerini kabul etti.

 

Hu~ Hu~

 

Mor cübbeli yaşlı ve Yaşlı Ying tereddüt ederken yollardan birinden iki tane Kara Rüzgar Yin Hayaleti ortaya çıktı. Bu hayaletler İmparator seviyesinde değillerdi ama dışarıdaki Kral hayaletlerinden daha güçlüydüler.

 

“Hahaha! Bu yol servetin ve tehlikenin olduğu yol olmalı.” Mor cübbeli yaşlı kahkaha attı ve sonra avucunu açarak mor renkli bir ışık dalgası çağırdı.

 

Lei Tong ve Yaşlı Ying de harekete geçmişti. Hangi yöne gideceklerini belirleme konusunda bir şey yapmamışlardı ve aynı fikirde değillerdi.

 

Bir bakalım.  Zhao Feng yarım adım geriye doğru  gitti ve sol gözünü açtı.

 

Weng~~

 

Zhao Feng'in altın gözünden soluk altın renkli bir dalga yayıldı. Zhao Feng'in sol gözü, çok sayıda karmaşık atomdan yapılmış olan duvarı anında gördü, ama bunda çok özel bir şey yoktu.

 

Buralarda kesinlikle gizli bir salon vardı ama çok derine gizlenmişti. Sol gözü buradan bütün yolu göremiyordu. Altın ışık dalgalanması uzun bir sürenin ardından Zhao Feng'in sol gözünden kayboldu.

 

Hu~~

 

Bir Kara Rüzgar Yin Hayaleti aniden Zhao Feng'in hemen arkasında belirdi.

 

“Zhao Feng, dikkat et!” Yaşlı Ying, önündeki Kara Rüzgar Yin Hayaletlerini öldürdükten sonra hemen bağırdı.

 

Hu~ Hu~

 

Bu Kara Rüzgar Yin Hayaleti daha sonra siyah bir kasırgaya dönüştü ve Zhao Feng'in sırtına doğru indi.

 

Zhao Feng hiçbir şey hissetmemiş gibi davrandı, ama ruhunun içindeki Tanrı Müsibetleri Yıldırımı sembolü yanıp sönüyordu.

 

Boom!

 

Zhao Feng'in sırtına inen siyah rüzgarın etrafında bir yıldırım parladı ve hayalet birden paramparça oldu.

 

Si!

 

Lei Tong arkasını dönmüştü ve bu manzarayı görünce kalbi sarsıldı. Zhao Feng'in kendiyle savaştığı anı hatırladı. Zhao Feng'in göründüğü kadar sıradan biri olmadığından emindi ama bunu söylemeye çekiniyordu. Mor cübbeli yaşlı adama tahtadan yapılan  kulede bir Kralı pusuya düşürmeye çalıştığını ama dayak yediğini mi söyleyecekti?

 

“Velet Ruh tipi gizli teknikleri bilmediğini söylememiş miydin sen?” Mor cübbeli yaşlı anında uçtu ve sordu.

 

Bu yıldırım patlamasının içerisindeki ruh gücü dalgalanması, uzaklardan bile hissedilebilen korkunç bir yıkıcı aurayı ortaya çıkarmıştı.

 

“Hiçbirinizde ruhu koruyan savunma hazineleri yok mu?” Zhao Feng dalga geçer gibi bir yüz ifadesiyle sordu.

 

Mor cübbeli yaşlı adamın yüz ifadesi değişmeye devam etti ama sonunda hiçbir şey söylemedi ve ilerlemeye devam ettiler. Belli ki ruhunu koruyan hazineleri vardı ama Zhao Feng'in hazineleri kadar güçlü değillerdi.

 

Grup daha sonra iki yoldan birine girdi ve ilerlemeye devam etti.

 

Boom! Hu~~

 

İleriden Kara Rüzgar Yin Hayaletlerinin bağırış sesleri geliyordu.

 

“Ne? Önümüzde biri mi var?” Mor cübbeli yaşlının kalbi sarsıldı ve ciddi bir ifadeye büründü. Görünüşe göre yeraltına birden fazla giriş vardı.

 

Herkes köşeyi döndü ve sonra güçlü bir karanlık rüzgarın kendilerine yaklaştığını hissetti.

 

Boom!

 

Mor cübbeli yaşlı adam avuçlarını salladı ve koyu mor renkli bir ışık rüzgarı ayırdı.

 

Önlerindeki salonda üç tane Yarı-Kutsal Lordlar ve birkaç düzine Kara Rüzgar Yin Hayaleti vardı. Ruh saldırıları konusunda uzmanlaşmış olan bir İmparator arkalarında saklanırken onlar savaşmaya devam ediyordu.

 

Buradaki Kara Rüzgar Yin Hayaletleri'nin hepsi İmparator seviyesindeydi.

 

“İkinci Prens'in grubu!”

 

Buz kalesinde servet için savaşırken bu grubu görmüşlerdi.

 

Mor cübbeli yaşlı adamın yüz ifadesi garip bir hal aldı. İkinci Prens'in grubunun onlardan önde burada olacağını beklemiyordu.

 

Ancak o sırada üç Yarı-Kutsal Lord dezavantajlı konumdaydı ve birkaç düzine Kara Rüzgar Yin Hayaletleri tarafından koridorun dışına çekilmeye zorlanmışlardı. Tam o anda salonda, daha fazla Kral seviyesi Kara Rüzgar Yin Hayaleti ortaya çıktı.

 

“Daoist dostlarım, hepimizin niyeti aynı. Bize yardım edin. Salonda kesin bir hazine var.”

 

Bu grubun lideri keçi sakallı bir yaşlıydı. Vücudunu bir Ruh alevi katmanı sarmıştı ve arkasındaki altı kişiye bakıyordu.

 

“Salon mu?” Mor cübbeli yaşlının gözleri parladı. Yol ayrımına dönüp diğer yolu denemeyi düşünüyordu. Ne de olsa İkinci Prens'in grubunda yalnızca dört kişi vardı ve toplam güçleri onlarınkini aşıyordu.

 

“Hadi gidelim Yaşlı Ying. Önümüzdeki salonda kesin büyük bir sır var.” Mor cübbeli yaşlı, Yaşlı Ying'e baktı. Yaşlı Ying yardım etmek istemezse ve diğer grupla birlikte keşif yaparlarsa kendi grubu İkinci Prens'in grubu tarafından bastırılacaktı.

 

“Tamam.” Yaşlı Ying çok sayıda Kara Rüzgar Yin Hayalet tarafından kapatılan girişe baktı ve kabul etti.

 

“Zhao Feng, siyah benekli zehirli akreplerini de çağır.” Mor cübbeli yaşlı, arkada saklanan Zhao Feng'e baktı.

 

Yaşlı Ying, mor cübbeli yaşlı ve yanındakilerin yardımıyla hepsi Kara Rüzgar Yin Hayaletlerini tekrar salona doğru püskürtmeyi başardılar.

 

“Teşekkür ederim.” Keçi sakallı yaşlı savaştığı esnada Zhao Feng'i inceledi ve teşekkürlerini iletti.

 

Zhao Feng yalnızca bir Kraldı, ama yine de bilincini böylesine güçlü karanlık rüzgarda bile koruyabiliyordu. Gücü inanılmaz boyutlara ulaşmıştı.

 

Savaşan Kara Rüzgar Yin Hayaletleri aniden çığlık atıp titremeye başladı. Daha sonra çok sayıda karanlık rüzgâra dönüşüp geri çekildiler.

 

“Ha? Hepsi geri mi çekildi?” Keçi sakallı yaşlı bir şeylerin ters gittiğini hissetti.

 

“Burada büyük olasılıkla zeki bir Kara Rüzgar Yin Hayaleti var, bu yüzden bizim dengimiz olmadıklarını gördükten sonra geri çekildiler.” İkinci Prens'in grubundan olan bir üye güldü ve konuştu.

 

Kara Rüzgar Yin Hayaletlerinin geri çekilmesinden sonra bir salon ortaya çıktı.

 

Burası kadim ve şeytani bir aura yayan boş bir salondu. Çok sayıda karmaşık dizi sembolü salonun etrafındaki duvarları kaplamıştı ve arada sırada yanıp sönüyorlardı.

 

Salonun tam ortasında büyük bir yeşil bronz sütun vardı. Sütunun üzerine çok sayıda vahşi canavar ve efsanevi türler kazınmıştı. Görüntüler o kadar güçlüydü ki, biri ona baktığında illüzyonları görebiliyordu.

 

“Jing Kai!” Yaşlı Ying, Jing Kai'nin sırtına vurdu ve Ruh Niyeti dalgalanmasını ona aktardı.

 

“Ne korkunç bir yeşil bronz sütun!” Jing Kai ter içinde kalmıştı. Yaşlı Ying onu uyandırmasaydı illüzyonla dolu dünyada çoktan ölmüş olabilirdi.

 

Zhao Feng yeşil bronz sütunun üzerindeki vahşi canavarları inceledi. Bu şeyler Kadim Issız Irk'a benziyordu, ancak daha fazla ayrıntı içeriyordu ve canlı görünüyorlardı.

 

Yeşil bronz sütunun içine siyah renkli bir kapı yerleştirilmişti. Bu kapı çok sayıda küçük metal parçadan oluşmuştu ve Mekanizmalar Yolu'na aitti.

 

Birkaç altın renkli dizi çizgisi yeşil bronz sütunu ve siyah renkli kapının etrafını sardı. Bu şey salondaki dizinin çekirdeği gibi görünüyordu.

 

Bu mistik altın-beyaz renkli dizi ayrıca bir formasyon oluşturmuştu. Dizinin yardımı olmadan Yarı-Kutsal Lordlar bile sütundaki Kadim Issız Canavarlara bakarsa illüzyonlarla dolu bir dünyaya düşeceklerdi.