Bölüm 934: Ayrılmak

Siyah cübbeli adam ilerlemeye devam ederken kör gibiydi.

“Bu adam!” Zhao Feng'in yüz ifadesi acımasız bir hal aldı.

Siyah cübbeli adam araya kaynak yapmak istediği hissini verirken, kendisinden gelen ve Ölüm Niyetini içeren zayıf bir Ruh rahatsızlığı vardı.

Boom!

Zhao Feng'in yumruğu siyah cübbeli adamın sol koluna doğru indi, ancak aynı zamanda siyah cübbeli adamın ruh saldırısı da Zhao Feng'in ruhuna saldırmıştı.

Zhao Feng'in koyu mor renkli ruhunda Tanrı Müsibetleri Yıldırımı parladı ve anında ruhuna saldıran Ölüm Niyetini yok etti. O sırada Zhao Feng'in yumruğu, siyah cübbeli adamın dirseğini ve siyah cübbelerini parçaladı. Ortaya sıska ve solmuş bir kol çıkmıştı. Kolu bandajlarla kaplıydı ve üzerinde çok sayıda siyah renkli derin tılsım izleri vardı.

Zhao Feng, siyah cübbeli adamın ruh saldırısına karşı kendini savunurken, siyah cübbeli adam Zhao Feng'in fiziksel saldırısına karşı savunma gösterememişti.

“Hmph!” Zhao Feng ekrana girerken soğukkanlı bir şekilde hıçkırdı. Siyah cübbeli adama bir ders vermek için tek kolunu sakat bırakmıştı.

Ancak daha sonra olanlar, henüz oraya girmemiş herkesin gözlerini fal taşı gibi açmasına neden oldu. Siyah cübbeli adamın kolu iyileşmeye ve tıpkı eskisi gibi hareket etmeye başlamıştı. Parçalanan cübbesi de iyileşiyordu ve kolunu kaplamaya başladı.

Zhao Feng ekrana girdiği için bunun yalnızca küçük bir kısmını görebiliyordu.

“Bu ne biçim bir teknik böyle!”

“İyileştirme hızı Mistik Işık Diyarı Kutsal Lordlardan bile daha güçlü.”

“Geri zekâlı, bu bir iyileşme bile değil. Kıyafetlerin yırtılmasından sonra iyileşmesini gördün mü hiç?”

“Siyah cübbeli adamın Ölüm Ruhu saldırısı Zhao Feng'e zarar bile vermedi.”

O sırada İmparatorluk Mezarı'na henüz girmemiş insanlar tamamen şaşkına dönmüşlerdi. Siyah cübbeli adamın gizemini ve gücünü sergilemesi milletin geri çekilmesine ve ona yaklaşmayı reddetmelerine neden oldu.

Zhao Feng de hafife alınmamalıydı. Siyah cübbeli adamın ruh saldırısını hiçbir şey olmamış gibi karşıladı. Yarı-Kutsal Lord Tang Ze'nin siyah cübbeli adamın ruh saldırısı sonucu hiç direnemeden öldüğünü unutmamak lazımdı.

Zhou Su'er de bu grubun arasındaydı. Doktor olduğu için pek bir acelesi yoktu. Dokuzuncu Prens'in takımının son üyesiydi ve bu manzarayı gördü.

“Büyük Kardeş Siyah Cübbeli, lütfen ilk siz girin.”

“Kıdemli Siyah Cübbe, lütfen girin”

Ekrana girmek üzere olan uzmanlar anında geri çekildiler ve gülümsemeye başladılar, ancak sırtlarından ter akıyordu resmen.

“Zhao Feng!” Ekrana girmeden siyah cübbeli adamdan tüyleri diken diken bir ses çıktı.

Diğer kuvvetler de Zhao Feng'in siyah cübbeli adamla savaşmasına tanıklık etmişti. Oldukça şaşkın hissediyorlardı.

Sadece birkaç güçlü aile ve birkaç güç, bir şey tahmin ediyor gibiydi. Yeryüzü Şeytan Salonu'ndan gelen bir Yaşlı aniden bir şey hatırladı ve derinden bir iç çekmeden önce yüzünde acımasız bir ifade oluştu.

Shua!

Zhao Feng eski bir ormanda ortaya çıktı ve kadim bir basınç dalgalanması ortaya çıktığı esnada bedeni ile ruhunun ağır bir hale geldiğini hissetti. Bu şey Eski ve Ölümsüz Çağlardan gelen bir auraydı.

Zhao Feng Kadim Rüya Alemi'ne girmiş gibi hissediyordu. İçindeki Kadim Rüya Alemi Aurası yüzünden Zhao Feng'in vücudundaki baskının çoğu birden ortadan kayboldu, sanki Zhao Feng burası tarafından tanınmış gibiydi. Buradaki baskı, Kadim Rüya Alemi'ne kıyasla çok daha zayıftı ve Zhao Feng'i çok az etkiledi.

Dokuzuncu Prens ve diğer takım üyeleri de oradaydı.

“Ne güçlü bir uzaysal baskı!” Zhou Su'er Zhao Feng'in ayak izlerini takip etti ve yanına geldiğinde yüzü biraz kızardı. Nefes almanın ya da bir adım atmanın zor olduğunu hissediyordu.

“Buna alışsan iyi olur. Ejderha Yeşimi, havadaki zayıf ejderhamsı takdiri emecek ve bunu, boyutun sana uyguladığı baskıyı düşürmek için kullanabilirsin.” Yaşlı Ying hemen açıkladı ve Zhao Feng'e bakarken bir an için duraksadı.

Zhao Feng hiç rahatsız görünmüyordu ve hatta bu boyutla son derece uyumlu duruyordu. Neler oluyordu? Vücut güçlendirme tekniği geliştirse ve baskıya karşı daha güçlü bir direnç gösterse bile buradaki baskı çok güçlüydü ve tüm yabancı nesneleri geri püskürtebilirdi. Daha düşük yetişim seviyesine sahip olanlar hiç hareket edemezlerdi, yalnızca yerde yatabilirlerdi.

Diğerleri de Zhao Feng'in durumunun onlarınkinden farklı olduğunu düşündü. Vücut yetişimcisi olan Shi Yulei bile havanın ağırlaştığını hissetti.

“Herkes burada. Ejderha Yeşimlerimiz Dokuzuncu Prens'in sahte mührüne bağlandı, bu yüzden farklı zamanlarda gelmemize rağmen aynı yere varabildik,” Yaşlı Ying hızlı bir şekilde konuştu. Zamanın çok önemli olduğu belliydi.

“Ejderha Yeşimleri ve sahte Veliaht Prens Mührü, havadaki zayıf ejderhamsı takdiri otomatik olarak emer ancak bu yüzden, birlikte kalırsak verimliliğimiz oldukça düşük olacak.”

Yaşlı Ying Ejderha Yeşimi'ni aldı. Loş bir şekilde duruyordu ve hiç ışığı yoktu. Etraftaki tüm ejderhamsı takdirin tamamen emildiği belliydi.

Dokuzuncu Prens'in elindeki sahte Veliaht Prens Mührü şimdi hafif bir ışıltı yayıyordu. Bunun nedeni sahte mührün içindeki takdiri İmparatorluk Mezarları'na girmek için kullanmış olmalarıydı.

“...bu da ayrılmamız gerektiği anlamına geliyor,” dedi Yaşlı Ying ciddi bir ses tonuyla.

Herkes bunun olacağını tahmin ediyordu, çünkü ejderhamsı takdirin ne kadar önemli olduğunu hissedebiliyorlardı. Ejderhamsı takdir olmazsa kadim boyutun baskısı ile sınırlandırılacak ve savaş güçleri azalacaktı.

Kadim boyutun güçlü baskısı altında uçamıyorlardı bile. Sadece Kutsal Lordlar zar zor uçabilirdi. Ancak biri yeterli ejderhamsı takdira sahip olursa, bunu kadim boyutun basıncına karşı koymak ve anlık da olsa havada uçmak için kullanabilirdi.

“Sekiz kişiyiz, bu yüzden üç gruba ayrılmak çok iyi olur. Zhao Feng, Shen Jizi ve ben bir ya da iki kişiyi yöneteceğiz. Kiminle gitmek istiyorsunuz?” Yaşlı Ying grubu inceledi ve bu öneride bulundu.

Su Qingling, Jing Kai ve Shi Yulei bir an için durakladı. Yaşlı Ying ve Shen Jizi ile bir anlaşmazlıkları yoktu çünkü ikisi de deneyimli yaşlılardı. Yaşlı Ying izleme ve algılama konusunda uzmanlaşmıştı, böylece tehlikeden kaçabilirdi, Shen Jizi ise kehaneti biliyordu ve tehlike ile felaketin nerede olduğunu tahmin edebiliyordu.

Ama neden Zhao Feng de lider olmuştu ki? Canavar terbiyecisi olduğu ve korunmaya ihtiyacı olduğu için mi?

“Ben Yaşlı Ying ile gideceğim.” Jing Kai hemen Yaşlı Ying'in yanına gitti. Pozisyonlar için yapılan savaşa tanık olduktan sonra Jing Kai, gücünün savaşta uzmanlaşmış üyeler arasında ortalama seviyede olduğunu hissetti.

Yaşlı Ying bir Yarı-Kutsal Lordu'ydu ve çok tecrübeliydi.  Onu takip etmek güvende olacağı ve bazı şeyleri de öğrenebileceği anlamına gelirdi.

Diğerleri Yaşlı Ying'in yanında duran Dokuzuncu Prens'e baktılar. Bu durum yaşlı Ying'in takımının şimdiden üç kişi olduğu anlamına geliyordu.

Shi Yulei ve Su Qingling aynı anda “Shen Jizi ile gideceğim,” dedi ve hemen Shen Jizi'ye doğru yürüdüler.

Zhao Feng hemen “Doktora ihtiyacım yok” dedi. Geriye kalan tek kişi Zhou Su'er'di ama Zhao Feng için hiç işe yaramazdı. Zhao Feng'in vücudu fazlasıyla sağlamdı ve kendisini ve Gerçek Yuan'ını iyileştirmek için Rüzgar Yıldırımı'nın Su ve Ahşabına sahipti. Ayrıca Yeşil Su Gökyüzü Lotus'u ve Yüz Köken Nektarı da vardı. Bir doktur onun ihtiyacı olan son şeydi; ekibin herhangi bir üyesi Zhou Su'er'den daha yararlı olurdu.

“Seni...!” Zhou Su'er'in yüzü utançtan kıpkırmızı oldu.

Zhao Feng ile siyah cübbeli adamla arasındaki savaşa tanıklık etmişti, bu yüzden Zhao Feng'in gücüne güveniyordu ve onun ortağı olmanın sorun olmayacağını düşündü. Zhao Feng'in onu öylece reddetmesini beklemiyordu.

“Hepiniz gidebilirsiniz. Ben Zhao Feng ile gideceğim,” Zhou Su'er'in sesi yankılandı.

Zhao Feng bir doktor istemiyor diye yanına kimseyi almayacak mıydı? Zhao Feng'in söylediklerini takip ederse bu durum, reddedilmekten daha büyük bir saygı kaybı olmaz mıydı? Zhou Su'er, Zhao Feng'in istediği gibi hareket etmesini istemiyordu, bu yüzden hemen ona doğru yürüdü, sanki onunla gideceğini söylüyor gibiydi.

Diğer üyeler Zhao Feng ve Zhou Su'er'e bakıp biraz utandılar. Zhao Feng'e karşı kötü bir izlenime sahip olmalarına ve ondan gerçekten hoşlanmamalarına rağmen her ikisinin de savaş gücü düşük olduğu için bir doktor ile bir canavar terbiyecisinin birlikte gitmesi pek uygun değildi. İmparatorluk Mezarı'nın içindeki canavarlar, kadım auralar ve ejderhamsı takdirler ile yıkanmıştı ve bu durum onları fazlasıyla şiddetli ve ölümcül kılmıştı.

Yaşlı Ying tam ne yapacaklarını düşünürken konuştu, “Madem öyle harekete geçelim. Bu şey İmparatorluk Mezarı haritasının bir parçası ve savaşla ilgili birkaç bilgi de var.”

Yaşlı Ying herkese içinde bilgi barındıran bir kitapçık verdi.

“En. Gidelim.” Shen Jizi kitapçığı alıp hareket etmeye hazırlanırken hafif gülümsedi.

Shi Yulei, Su Qingling ve Jing Kai bir an için duraksamıştı. Hem Yaşlı Ying hem de Shen Jisi oldukça tecrübeliydi ve ikisi de bu dengesiz ikiliyi oyalıyor gibiydi.

Neler oluyordu? Yaşlı Ying ve Shen Jizi, bir canavar terbiyecisi ve bir doktordan oluşan bu takımın burada öleceğinden endişelenmiyor muydu? Ancak ikisinin de bu konuya herhangi bir itirazı olmadığı için söyleyecek bir şeyleri de yoktu, bu yüzden kitapçıkları aldılar ve bilgileri ezberlemeye başladılar.

Yaşlı Ying ve Shen Jizi gruplarına liderlik edip oradan ayrıldılar.

Dokuzuncu Prens ayrılmadan önce Zhao Feng'e baktı; “Kardeş Zhao, Kutsal İllüzyon Boyutunda yaptıklarınla İmparatorluk Mezarı senin için çok zor olmayacak. Kesinlikle Su'er'i koruyabilirsin.”

Zhao Feng gözlerini çevirdi ve düşünmeye başladı. Yaşlı Ying ve Shen Jizi büyük olasılıkla bunu tartışmışlardı ve kasıtlı olarak doktoru ona vermişlerdi.

Zhao Feng kitapçıktaki bilgileri inceledi ve anında anladı. Doktorlar genelde erken aşamalarda işe yaramazdı ve daha sonra oyuna dahil olacaklardı.

Kitapçığın içerisinde çok fazla bilgi vardı, hangi bölgelerde tehlikeli hayvanlar olduğu ve hangi bölgelerde henüz kimsenin elde etmeyi başaramadığı mirasların olduğu yazıyordu.

Ancak Zhao Feng'in önce yerini doğrulaması gerekiyordu.

Teng!

Zhao Feng havaya doğru sıçradı ve etraftaki bir ağacın üstüne çıktı. Havaya zıpladıktan sonra Zhao Feng birkaç metre daha yükseldi ve birkaç düzine bin mil içerisindeki her şeyi görmek için Tanrı'nın Manevi Gözü ile aşağıya doğru baktı. On Bin mil ötede başka kişileri görebiliyordu.

Zhou Su'er havada uçan Zhao Feng'e bakarken sersemlemişti.

“Burada uçabiliyor musun?!” Zhou Su'er şaşkın bir şekilde sordu.

Ejderha Yeşimi henüz hiçbir ejderhamsı takdir emmemişti ve bu boyutun basıncına karşı koyamamıştı. Kendisi yürümekte bile zorlanırken Zhao Feng hala orijinal boyutta gibiydi. Kolayca atlayabilir ve havada süzülebilirdi. Zhao Feng böyle bir şeyi nasıl yapabiliyordu ki?

Zhao Feng, Zhou Su'er'e cevap vermedi. Yalnızca sol elini salladı ve dev bir Yao kuşu ortaya çıkıp bir yere doğru uçtu. Bu Yao kuşu, genelde Kadim Rüya Alemi'nin meyvelerini korurdu ve artık son aşama bir Kraldı.

Kadim Rüya Alemi'nden gelen bir varlık olduğu için İmparatorluk Mezarı'ndaki Cennet ve Dünya kanunlarından tamamen etkilenmemişti ve burada daha hızlı uçabiliyordu. Vücudundan yayılan kadim ve ıssız aura, etrafta bulunan tüm hayvanları korkutmuştu.