King of Gods - Bölüm 933: Harekete Geçmek

---

 

Bölüm 933: Harekete Geçmek

 

Zhao Feng'in ruhu aslında sadece Tanrı Müsibetleri Yıldırımı gücünü içeriyordu. Yalnızca deniyordu ve başarmayı beklemiyordu. Kara ahşabın içindeki kadim yıldırımın gücü ruhuna doğru emildi, ancak Tanrı Müsibetleri Yıldırımı ile bir araya gelmek yerine doğrudan ruhuna karıştı.

 

Sanki Zhao Feng'in ruhu kadim yıldırımın gücünü emerek rafine edebiliyor gibiydi. Aynı zamanda Tanrı Müsibetleri Yıldırımı'nın gücü biraz daha artmıştı. Zhao Feng anında ruhunun daha yoğun hale hissetti, kadim aura ruhuyla birleştiği an gibi hissetti.

 

Zhao Feng daha sonra dikkatini diğer on arenaya doğru çevirdi.

 

“Ha? Gerçekten bu iki zıt gücü bir araya getirmeyi mi başardı?” Zhao Feng, Sekizinci Prens'in arenasındaki Luo Zun'un savaşına baktığında biraz şaşırdı.

 

Luo Zun Küçük Dünyası'nı tamamlamıştı ve fazlasıyla eşsizdi. Küçük Dünyası'nın alt kısmı buz, üst kısmı ise ateşti. Ancak birbirlerini etkilemiyorlardı.

 

Böyle bir şeyi yapabilen Luo Zun çoktan en yaşlı İmparatorları aşmıştı ve görünüşe göre Luo Zun, Ruhsal Bağlantı Sıçanı'na bel bağlayarak Kutsal İllüzyon Boyutu çok fazla şey kazanmıştı.

 

Öte yandan başka bir yerde, Yedinci Prens'in arenasında bulunan bilge bir adam başka bir Diz Ustasını tuzağa düşürüp savaşı kazandı.

 

“Pozisyonlar için yapılan savaşlar sona eriyor. Size Veliaht Prens olma savaşı hakkında birkaç şey anlatayım,” Yaşlı Ying'in sesi aniden yankılanmaya başladı ve herkes ona döndü. Yaşlı Ying'in İmparatorluk Mezarı ve Veliaht Prens olma savaşı hakkında çok şey bildiğini biliyorlardı.

 

“Öncelikle ejderhamsı takdir, bu savaşlarda kazananın belirlenmesi için en kritik nokta. Hepiniz bunu bilmelisiniz.”

 

Herkes Lord Hanedanlığı hükümdarının kendi topraklarında takdir kazanabilir ve statülerini pekiştirmek için kullanabileceğini biliyordu. Elbette İmparatorlar tarafından atanmış olanlar da birkaç takdir kazanırdı, ancak normal insanlar takdir gücünün yalnızca bir kısmını kullanabilirken imparatorluk soyuna sahip olanlar bu şeyi daha güçlü ve daha fazla teknikleri olan ejderhamsı takdire döndürebilirlerdi.

 

“İmparatorluk uzmanları ölmek üzereyken, ejderhamsı takdirlerini başka bir boyuta taşıyacaklar ve yüzlerce milyonlarca yıl sonra bu boyut, ejderhamsı takdirle dolu bir boyuta dönüşecek.” Yaşlı Ying'in konuşurken gözlerinde saygı dolu bir ifade vardı.

 

Shi Yulei ve Shen Jizi dışında herkes şaşırmıştı. Büyük Gan Lord Hanedanlığı'nın bu kadar uzun süre hüküm sürdüğünü bilmiyorlardı ve ejderhamsı takdirle dolu olan bir boyuta yapacakları bu yolculuğu dört gözle bekliyorlardı.

 

“Dokuzuncu Prensi destekliyoruz. Yeteri kadar ejderhamsı takdir topladığımız müddetçe Dokuzuncu Prens bunu neredeyse sonsuz bir güç elde etmek için kullanabilir.” Yaşlı Ying'in bu noktayı vurgularken suratında ciddi bir ifade vardı.

 

Yedi kişi Dokuzuncu Prensi desteklemek için buradaydı. Herkes bunu biliyordu ama bu noktanın ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlardı.

 

Çoğu insan buraya servet veya miras bulmaya ya da kendi atılım noktasını bulmak için kadim boyutu kullanmaya gelmişti.

 

Aynı zamanda Yaşlı Ying'in ne anlama geldiğini de biliyorlardı. Yeterli ejderhamsı takdir olduğu sürece Dokuzuncu Prens güçlenebilecekti. Başka bir deyişle İmparator seviyesindeki Dokuzuncu Prens, kutsal bir Lord'un seviyesine veya daha da yükseğe ulaşabilirdi.

 

Diğer prensler de bunu yapabilirdi tabii.

 

“Unutmayın, bu Veliaht Prens olmak için yapılan bir savaş. Eğer Dokuzuncu Prens Veliaht Prens olursa arkandaki güçler ardı arkası kesilmeyen bir fayda elde edecektir. Sekiz Büyük Aile'nin yükselişi ve çöküşü esas olarak Veliaht Prens savaşına bağlı.” Yaşlı Ying, herkesin Dokuzuncu Prens'e yardım etmesi için çok uğraştı.

 

Shi Yulei ailesinden bir şey hatırlıyordu ve hafifçe başını salladı.

 

Zhao Feng, Veliaht Prens olma savaşının birkaç kuralını öğrendikten sonra bunun daha iyi bir oyun olduğunu düşündü. Başka herhangi bir şey düşünmeye bile gerek yoktu. Tek bilmeleri gereken şey kazanın takımın en çok ejderhamsı takdiri olan takım olacağıydı.

 

“Bu takdir, İmparatorluk Mezarı'na kimin girebileceği ile alakalı olabilir mi?” Zhao Feng aniden bir şey düşündü.

 

Pozisyonlar için yapılan savaşlarda belirli bir kural vardı; meydan okuyan kişinin yetişimi pozisyonun sahibi olan kişiyi aşamazdı.

 

Dokuzuncu Prens'in yalnızca yedi tane yeri vardı ve her üyenin yetişimi nispeten düşüktü. Öte yandan On Üçüncü Prens'in on iki tane yeri vardı.

 

Diğerlerinin nutku tutulmuştu. Bu basit bilgi şimdiden tüm dış dünyaya yayılmıştı ama Zhao Feng'in bundan haberi bile yoktu.

 

“Doğru, boyuta girmek takdir gücünü gerektirir. Kişinin yetişimi ne kadar yüksekse o kadar çok takdir gerekir. Bu kural İmparatorlar tarafından belirlendi.” Yaşlı Ying, Zhao Feng'e durumu açıklamadan önce bir an için duraksadı.

 

Bir prens ne kadar çok destek alırsa o kadar çok takdire sahip olurdu. Bu durum, daha fazla insan ve daha yüksek yetişimi olan kişiler alabilmelerinin mümkün olacağı anlamına geliyordu.

 

Dokuzuncu Prens'i destekleyen kuvvetler son derece zayıftı, bu yüzden pek fazla insanı yanına alamıyordu. Yaşlı Ying ve Shi Yulei Yarı-Kutsal Lorddu, ancak ilk beş sırada yer alan prenslerin grubundaki kişilerin neredeyse hepsi gerçek Kutsal Lordlardı.

 

“Müzakere ve işe alım da prensler için bir test.” Yaşlı Ying çaresizce iç çekti.

 

Bunu öylesine söylemiş olsa da çoğu şey prensleri destekleyen güçlerle alakalıydı. Dokuzuncu Prens gücü doğuştan gelmediği ve Kutsal İmparator tarafından tercih edilmediği için onu destekleyen güçler de güçlü değildi.

 

“Ayrıca birkaç şey daha var, ama girdikten sonra size anlatacağım.” Yaşlı Ying basit şeyleri anlatmıştı. Bu sayede Zhao Feng ve Zhou Su'er nihayet Veliaht Prens olmak için yapılan savaş hakkında biraz bilgi olmuştu.

 

Diğerleri anında bu ikisine gözlerini çevirdiler. En temel kuralları bile bilmeden Veliaht Prens olma savaşına katılarak ne düşünüyorlardı ki?

 

Su Qingling, “Pozisyonlar için savaşlar sona erdi,” dedi.

 

Tam o sırada on tane prens dışarı çıktı.

 

Yaşlı Ying'in söylediklerinden dolayı herkes ağır bir ruh halindeydi. Zhao Feng de o an koca lord hanedanlığı arasındaki bir çatışmaya dahil olduğunu hissetti, ancak Dokuzuncu Prens kazanabilirse bu durum Okyanus Duman Köşkü'ne büyük ölçüde fayda sağlayacaktı.

 

Yüksek rütbeli prenseslerin grupları arasında toplamda sadece iki ya da üç pozisyon değişmişti. En çok değişime sahip olan gruplar son derece düşük sıradaki prenslere aitti. Veliaht Prens olmak için diğerleriyle savaşmak gibi bir niyetleri olmadığı için üyelerini seçerken daha da soğukkanlı davranmışlardı.

 

Sıradaki Dokuzuncu Prens bir istisnaydı.

 

Yaşlı Ying, Dokuzuncu Prens'in hazırlıklarına uzun zaman önce başladığını ve çok çabaladığını biliyordu. Bunca zaman direnmeyi başarmıştı. Takımının genel gücü oldukça zayıf olmasına rağmen, zayıf güçlerden olan elitleri seçmişti ve insanları ikna etmek için bizzat kendisi başka yerlere gitmişti. Mesela dört yıl önce Zhao Feng'i davet etmeye gitmişti.

 

Boom!

 

İmparatorluk Sarayı'nda görünmez bir ejdarhamsı takdir dalgalanması ortaya çıktı ve Cennet ile Dünya'nın rengini değiştirdi. Herkes sınırsız bir güç dalgalanması hissediyordu, bu güç hayatlar da dahil olmak üzere her şeyi kontrol ediyordu.

 

Veliaht Prens olmak için yapılan savaşa hoş geldiniz. Pozisyonlar için savaşlar sona erdiğine göre, savaş yakında başlayacak.” Altın ejderha cübbesi giyen bir erkek İmparatorluk Sarayı'nın ana salonunun arkasında durdu ve konuştu. Etrafı ejderhamsı takdirle sarılmıştı ve sözleri, ejderhamsı takdirin de yardımıyla  cennet ve dünyada yankılanıyordu.

 

Kutsal İmparator'un yanında altın ve yeşim taşından yapılmış bir taç giyen güzel bir kadın vardı. Üzerinde anka kuşu şekliden çizgiler olan son derece parlak bir elbise giyiyordu.

 

Büyük salonda birkaç tane zayıf yüce aura ortaya çıktı.

 

Weng~~

 

Bir taş tablet aniden salondan uçtu. Dövüş sanatları alanının üzerinde göründüğü esnada altın renkli bir ışık yayıyordu.

 

Taş tabletin etrafındaki altın ışık yavaşça yere doğru düştü ve arenada herkesin önüne indi.

 

Zhao Feng altın renkli ışığa dokunduğunda bu ışık gri, loş ejderha şeklindeki bir yeşim taşı kolye haline geldi. Etrafta bulunan herkesin elinde bu yeşim taşı kolye ortaya çıkmıştı.

 

On prensin her biri bir yeşim bir mühür tutuyordu ve bu mühürlerin soluk beyaz ve altın ejderha şeklindeki ışığı yanıp sönüyordu.

 

“Bu şey Ejderha Yeşimi, ve ejderhamsı takdir otomatik olarak bu şeyin içerisinde depolanacak. Prenslerin sahte bir Veliaht Prens Mührü var, bu da gerçek Veliaht Prens Mührü'ne dönüşebilir.” Yaşlı Ying, gruptan kimsenin haberi olmadığını biliyordu ve onlara durumu açıkladı.

 

“Elimizdeki Ejderha Yeşimleri,  Veliaht Prens Mühürleri ile belli bir dereceye kadar alakalı.”

 

Weng~~

 

Havadaki taş tablet dönmeye başladı ve İmparatorluk Başkenti'nin ölçülemez ejderhamsı takdiri tablete doğru toplanmaya başladı. Taş tabletteki birçok gizemli çizim yanmaya ve kadim, ıssız bir aura yaymaya başladı.

 

“Savaş başladı!” Büyük salondan bir ses geldi. Ejderhamsı Takdirin yardımı bile olmadan sesi koca İmparatorluk Sarayı boyunca yankılanmıştı.

 

Hu~~

 

Taş tabletin ortasından koyu gümüş renkli bir ışık fırladı ve ortaya korkunç bir uzaysal dalgalanma çıktı. Daha fazla ejderhamsı takdir emiliyordu ve bu koyu gümüş renkli ışık karmaşık bir ekran oluşturdu.

 

“Git!” Dördüncü Prens ve takım üyeleri ileriye doğru saldırdı.

 

Xuanyuan Wen ve Gökyüzü Tehir Sarayı'ndan gelen bir Kutsal Lord, bir parıltı ile ekrana girdiklerinde çok hızlılardı.

 

“Anne, Veliaht Prens olacağım.” On Üçüncü Prens, uzaysal ekrana doğru koşmadan önce büyük salonun önündeki kadına baktı.

 

“Git!” Dokuzuncu Prens de bükülmüş ekrana doğru koşuyordu ve diğer prensler de onu takip etti.

 

Arenalardaki tüm üyeler ekrana doğru sıçrıyordu.

 

“Yaşlı Hongnan, şu mükemmel Kanlı Şeytan Güneşi soyu denen şeyi yeneceğim.” Tie Ailesi'nden gelen kızıl saçlı erkek bir ateş topuna dönüştü ve ekrana girmek için herkesi geçti.

 

Zhao Feng de grubu takip edip ekrana doğru yöneldi, ama aniden hemen yanında bir Ölüm aurası ortaya çıktı.

 

“Hmm?” Zhao Feng'in yüz ifadesi biraz değişti.

 

Ekrana olabildiğince hızlı girmek için gizli bir teknik kullanmamıştı, sadece herkesle birlikte hareket ediyordu. Zhao Feng birisinin “araya kaynak yapıp” sanki ondan önce girmeye çalışıyormuş gibi ona doğru yönelmesini beklemiyordu.

 

Zhao Feng bu auradan çok nefret ediyordu çünkü ona Ölüm İmparatoru'nu hatırlatıyordu. Ancak diğerleri siyah cübbeli adamdan korksa bile Zhao Feng korkmuyordu.

 

Zhao Feng Kutsal Yıldırım Vücudu'nu dolaştırdı ve yan tarafa doğru bir yumruk savurdu. Siyah cüppeli adam öne geçmek isteseydi Zhao Feng'in yumruğunu yerdi.

 

Ruhta uzmanlaşmış bir uzman olan siyah cübbeli adamına fiziksel savunması çok güçlü olmamalıydı, bu yüzden büyük olasılıkla geri çekilecekti.

 

Hu ~

 

Siyah cübbeli adam ilerlemeye devam ederken kör gibiydi.

 

“Bu adam!” Zhao Feng'in yüz ifadesi acımasız bir hal aldı.

 

Siyah cübbeli adam araya kaynak yapmak istediği hissini verirken, kendisinden gelen ve Ölüm Niyetini içeren zayıf bir Ruh rahatsızlığı vardı.