146. Bölüm | Acwel

avatar
596 1

İnsan Tanrı - 146. Bölüm | Acwel


Yuzhou, Rowan, Mars, Lich ve Zoich şehirde dolaşıyorlardı. Sean ve Owen halkın içine karışmış ve auralarını gizlemiş bir şekilde onlara söylenen beyaz saçlı kişi ve etrafındakileri bulup onları takip etmeye başlamışlardı.

 

Yuzhou'lar bir malikanenin önünden geçiyorlardı. Bu malikane, şehirdeki en güçlü klanlardan birisinin malikanesiydi. Malikanenin önü özel bir materyal ile yapılmış parmaklıklarla kaplıydı ve bu parmaklıkların arasında malikaneye girmek için bir boşluk vardı. Orada iki tane muhafız duruyordu. Parmaklıklardan giriş yaparsanız, malikanenin büyük bahçesine girmiş oluyordunuz. Kapıdan dümdüz yürüdükten sonra malikaneye giriş kapısına ulaşıyordunuz ve orayı da iki muhafız koruyordu.

 

Yuzhou o anda gelişmiş gözleri ile olduğu yerden malikanenin camlarından içeriyi görebiliyordu, fakat camlardan görünen odalarda herhangi birisi yoktu. O anda malikanede toplam on kişi uzun dikdörtgen bir masaya oturmuş ziyafet veriyor gibi görünüyorlardı.

 

Aslında bir ziyafet değildi, Klan Lideri, kıdemlileri ile konuşma yapıyordu, aynı zamanda masa donatılmıştı ve yemek yiyorlardı.

 

Tabii Yuzhou bunu görememişti, sadece içeride bulunan on kişinin aurasını hissedebilmişti.

 

Yuzhou, malikaneyi beğenmişti ve

 

"Burayı istiyorum." demişti.

 

Lich,

 

"Burası, şehrin en güçlü klanlarından birisinin malikanesi. Bu klanın liderini biliyorum, çünkü Mızrak Enerjisini kullanıyor ve Saf Mızrak seviyesine geçmek üzere. Burayı alabilmen için buradan daha güçlü bir klanın olması gerekiyor." dedi.

 

Yuzhou,

 

"Şuanki grubumuzla bu klanın hepsinden güçlü müyüz?" diye sordu.

 

Lich,

 

"Klan üyelerinin gücünü bilmiyorum, fakat sadece Klan Lideri'nin ve içerideki birkaç kişiden yayılan Mızrak Enerjisi'ni hissedebiliyorum. Yine de, grubun gücünü hesaplarken beni katmayacağını bil. Ben sadece zor durumlarda yardım edeceğim. Ayrıca bu klan oldukça kalabalıktır, en az iki yüz üyesi vardır diye düşünüyorum." dedi.

 

-

 

Sean ve Owen gizlenmiş şekilde onları izliyorlardı, Sean iletişim rozetini çıkarmış ve muhafızların liderine rapor veriyordu.

 

"Şuan Maruez Klanı'nın malikanesinin önünde durdular ve bir şeyler konuşuyorlar." dedi.

 

Muhafızların Lideri cevap verdi,

 

"Tamam, izlemeye devam edin." dedi.

 

-

 

Lich,

 

"Benim dışımda sizin gücünüzü düşünürsek, toplam savaş gücünüz onlardan daha fazla olabilir. Fakat onlar kişi sayısı olarak daha fazla, bir savaş olduğunu varsayarsak, savaşı onlar kazanabilir." dedi.

 

Yuzhou, 

 

"Grubumuza bir kişiyi daha ekleyelim." dedi.

 

Daha sonra dişleri sivrileşti ve elini ısırdı, yere birkaç damla kanını damlattıktan sonra,

 

"Çağırma Büyüsü! Liecia!" dedi.

 

Kan damlaları yere düştükten sonra, yerde parlak beyaz bir büyü çemberi belirdi. Bu büyü çemberinin oldukça parlak ışığı büyü çemberi ile birlikte kayboldu ve 1.70 boylarında kadın figürü belirdi.

 

Bu kadın olağanüstü bir güzelliğe sahipti, beyaz tenli, beline kadar gelen sapsarı saçları, sarı gözleri ve mükemmel bir fiziği vardı.Her erkeğin hayalindeki kadının resmen vücut bulmuş haliydi. Üzerinde ise beyaz bir elbise vardı.

 

Yuzhou konuşmaya başladı.

 

"Tanımayanlarınız vars-" 

 

Yuzhou cümlesini bitirmeden bir aura hissetti. Bu hissettiği aura oldukça tanıdık bir auraydı, eskiden karşılaştığı birisinin aurasıydı. Eskiden karşılaştığı bu kişi şuanda daha güçlenmiş bir şekilde şehirde dolaşıyordu. Yuzhou bunu hissetmişti.

 

"Bekleyin burada." dedi ve birden ortadan kayboldu.

 

Yuzhou, bu auranın sahibini uzaktan takip ediyordu, bu kişinin kaşlarına kadar gelen siyah saçları ve kırmızı gözleri vardı. Üzerinde siyah kıyafetler ve siyah bir pelerin vardı. Yuzhou bu kişiyi takip ediyordu, bu kişi şehirde dolaşıyordu ve sağa dönüş yaptı, Yuzhou'nun görüş açısından çıktı.

 

Yuzhou o adamı yakalamak için arkasından hızlanırken birden bir tehlike hisseti ve arkasını döndü. Az önce takip ettiği kişi şuan onun arkasındaydı ve elindeki siyah kılıcı ile bir saldırı yapıyordu, fakat Yuzhou tek eli ile kırmızı gözlü kişinin kılıç tutan kolunu tuttu, diğer eli ile o kişinin boğazını tuttu ve hızla duvara çarptı.

 

Kırmızı gözlü kişi Yuzhou'nun elinden kaçmayı başardı ve Yuzhou'nun arkasına geçti, daha sonra bir saldırı yaptı.

 

"Karanlık Alevler!" dedi ve birden 3 metrelik bir siyah alev topu Yuzhou'ya doğru ilerlemeye başladı. Bu alevler Yuzhou'nun kullandığı, bir başka İnsan Tarafından oluşturulmuş karanlık alevler değildi. Bu yüzden varolan her şeyi yakabilme gibi bir gücü bulunmuyordu. Sadece normal bir alevin karanlık alev ile birleştirilmiş versiyonuydu.

 

Yuzhou sağ elini bu alevlere doğru uzattı ve parmaklarını şıklattı. Parmaklarını şıklatmasıyla birlikte sanki kemik kırılma sesi gibi bir ses duyuldu ve bir enerji dalgası etrafa yayıldı. Bu enerji dalgası hiçbir şeye zarar vermedi, sadece kuvvetli bir rüzgar esiyormuş hissi yarattı.

 

Bu enerji dalgası, kırmızı gözlü kişinin karanlık alevlerini dağıttı,Yuzhou, o kişiye baktı ve

 

"Güçlenmişsin, fakat yeterli değil. Karanlık Elementin hâlâ çok zayıf." dedi.

 

Kırmızı gözlü kişi,

 

"Sen..." dedi.

 

Yuzhou,

 

"Seni öldürmeyip bir daha karşılaşıp dövüşmek istediğimi söylemiştim. Sanırım isteğim gerçekleşti." dedi, yüzünde bir gülümseme vardı.

 

Kırmızı gözlü kişinin içinde de aynı Lich gibi bir güç vardı. Fakat bu güç Lich gibi dışarıya çıkamıyordu, sadece içeriden kişiyi güçlendiriyordu, gerekirse vücudunu kontrol altına alabiliyordu. Aynı Lucifer gibiydi.

 

Kırmızı gözlü kişinin içindeki güç konuştu,

 

"Bu... sonunda." dedi.

 

Daha sonra zorla kırmızı saçlı kişinin vücudunu ele geçirdi. Yuzhou'ya baktı ve birden tek dizinin üstüne çöktü ve Yuzhou'nun önünde eğildi.

 

Yuzhou neler olduğunu anlamadı, Lucifer konuştu.

 

"Karşındaki çocuğun içinde de benim gibi bir güç var. O güç, benim cehennemdeyken yarattığım kardeşlerimden sonraki en güçlü varlıklardan birisiydi. Sonunda karşılaştık." dedi.

 

-

 

Sean ve Owen, aralarında konuşuyorlardı, Sean,

 

"Beyaz saçlı nereye gitti?" diye sordu.

 

Owen,

 

"Bilmiyorum, şu kız ortaya çıktıktan sonra oldukça hızlı bir şekilde kayboldu. Göremedim." dedi.

 

Sean,

 

"Neyse, diğerleri hâlâ burada bekliyor, geri gelebilir. Bekleyelim." dedi.

 

Owen bir şey demedi.

 

Lich o anda takip edildiklerini anlamıştı. Sean ve Owen anlamadan Lich çoktan onları incelemişti. İnsan Tanrı gücüne tehdit bir şey değildi, büyük ihtimal bu dünyada yaşayan kişilerdi, bu yüzden karışmıyordu. Yuzhou'nun kendisinin farketmesini bekliyordu. Eğer farkedemezse bir şey demeyecekti. 

 

-

 

Yaklaşık on dakika sonra Yuzhou, yanında siyah saçlı ve kırmızı gözlü birisi ile diğerlerinin yanına geldi. Lucifer ve kırmızı gözlü kişinin içindeki güç ile aralarında küçük bir sohbet geçmişti. Daha sonra o güç kırmızı gözlü kişiye vücudunu geri vermişti ve olanları anlatmıştı. Artık Yuzhou'ların grubuna bir kişi daha eklenmişti.

 

Yuzhou,

 

"Tanışın, bu Acwel." dedi.

 

-------------------------------------

Destekçilerime teşekkürler.

-Kaiden

-Tomris

-------------------

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr