Bir gün boyunca, Yuzhou ile Zoich arasında bir savaş gerçekleşmişti. İki taraf da bir saniye bile dinlenmeden savaşıyorlardı. Arena sayesinde Zoich'in gücü, Yuzhou'ya eşit olduğu için Yuzhou, Zoich'e karşılık verebiliyordu.

Aralarındaki tek küçük fark, Zoich'in fiziksel enerjisinin daha güçlü olmasıydı. Fakat yine de Yuzhou Zoich'ten aşağı kalmıyordu.

"Yeterli."

Zoich Yuzhou ile arasına bir mesafe koydu ve durdu. 

"Fiziksel Gücün yeterli aşamaya geldi. Şimdi, en zor kısma, yani Saf Güç'ü öğrenme aşamasına geçiceksin." dedi. Birkaç saniye sessizlik olduktan sonra, Zoich,

"Şimdi, rahatlamanı istiyorum. Otur ve dinlen. Nefes alış verişin normale dönsün, zihnini boşalt. Aklındaki tek şey Fiziksel Enerji olsun." dedi.

Birkaç dakika içerisinde Yuzhou tamamen eski haline dönmüştü. Düzgün bir şekilde nefes alıp verebiliyordu ve rahatlamıştı.

Zoich konuştu.

"Gözünü kapat ve içindeki güce odaklan." dedi.

Yuzhou gözünü kapattıktan sonra birkaç saniye geçti ve

"Aslında her gücün içerisinde, saf enerji saklıdır. Fakat önemli olan gücünü yeterli seviyeye kadar geliştirmektir ve daha sonra saf enerjiyi hissetmektir. Vücudundaki tüm fiziksel enerjiyi kalbine yoğunlaştır." dedi.

Yuzhou denileni yaptı. Yavaşça ten rengi hafif kırmızı bir ışıkla parladı ve bu kırmızı ışık birkaç dakika içerisinde tamamen Yuzhou'nun kalbinin olduğu yerde toplandı. Zoich,

"Güzel. Şimdi, gücünü incele. Yeterli seviyeye geldiğin için gücünün içerisinde daha önce hissetmediğin bir şeyi hissedeceksin. O yabancı gücü kabul et. İzin ver seni ele geçirsin. İzin ver tüm vücuduna yayılsın." dedi.

Yuzhou, Zoich'in dediğini yaptı. Fiziksel Enerjisinin hepsini kalbine yoğunlaştırdı. O anda kalbi normalde olduğundan daha sert atıyordu.

Yuzhou gücünü incelemeye başladı. Şuan fiziksel enerji dışında bir şeyi farkedemiyordu. Zoich bunu farketti, şimdiye kadar anlamış olması gerekiyordu.

"Daha derinlere in, Yuzhou." dedi.

Yuzhou daha da odaklandı ve gücünü hissetmeye çalıştı. Birkaç dakika denemenin ardından gücünün içindeki yabancı gücü hissetmeyi başardı. O gücü hissetiği anda, tüm her şey bir anlığına durdu. O yabancı güç, Yuzhou'yu ele geçirmeye çalışıyordu. Yuzhou, Zoich'in dediği gibi buna izin verdi.

Fakat buna izin verdikten sonra, Yuzhou'nun kalbi, vücudu, her yeri olağanüstü bir acı tarafından ele geçirildi ve Yuzhou bağırmaya başladı. Acıdan yerinde duramıyordu ve acı yüzünden yerde yuvarlanıyordu. Acı o kadar güçlüydü ki, Yuzhou'nun daha önce hiç tecrübe etmediği, ileride de tecrübe edemeyeceği olağanüstü bir acıydı.

Yuzhou bu acıdan kurtulmak için yabancı gücü engellemeye çalışsa da başaramadı. Artık çok geçti.

Ardından Yuzhou'nun kalbindeki tüm fiziksel güç yavaşça değişmeye başladı. Yuzhou'nun fiziksel gücü gittikçe azalıyor, onun yerine bu yabancı güç artıyordu. Bu yabancı güç Fiziksel Enerji'yi ele geçiriyor gibiydi.

Birkaç dakika sonra, Yuzhou'nun tüm Fiziksel Enerjisi kaybolmuş, onun yerini yabancı güç almıştı. Yani Saf Güç.

Yuzhou'nun kalbi durmuştu. Saf Güç, onun kalbinde yoğunlaşmıştı ve o anda Yuzhou'nun kullanabileceği bir miktarda yoğunlaşmıştı. Yuzhou o anda sadece %5'ini kullanabilirdi.

Fakat kalbi atmıyordu, Yuzhou'nun acısı geçmişti ama yorgunluktan yerde yatıyordu.

"Thump!"

On dakika sonra, Yuzhou'nun kalbi olağanüstü bir sertlikte arttı. Yuzhou hızla gözünü açtı. Fakat gözünü açtığı gibi tekrar olağanüstü bir acı vücudunu ele geçirdi. Bir öncekinden daha güçlü olan bu acı Yuzhou'yu süründürüyordu.

Yuzhou'nun içindeki Saf Güç o anda %5 seviyesindeydi ve kalbinin içine girmişti. Kalbi her atışında kan pompalıyordu fakat bu kanın içerisinde Saf Güç karışmıştı. Yuzhou'nun vücuduna bu güç yabancı olduğu için kabullenme süreci acılı geçiyordu.

O anda Yuzhou ve Saf Güç birbirini kabulleniyordu! Saf Güç tamamen Yuzhou'nun vücuduna yayıldıktan sonra, Yuzhou'nun acısı geçti. Yuzhou derin bir nefes alıp verdi. Yerde yatarken bir eli ile gözünden akan yaşları silmişti.

Bu o kadar büyük bir acıydı ki, Yuzhou göz yaşlarına hakim olamamıştı. O kadar bağırmıştı ki, ses telleri zarar görmüştü. Olağanüstü bir gücü olmasa bir daha konuşamayacak hale gelirdi.

Yuzhou'nun vücudundaki tüm kaslar daha da gelişmişti. Çok şişik değillerdi fakat olağanüstü bir güç taşıyorlardı.

Yuzhou rahatladıktan sonra yavaşça ayağa kalktı ve durdu. Fakat ayağa kalktığı anda başı oldukça fazla döndü ve tekrar yere düştü. 

Zoich,

"Güzel, vücudunun Saf Güç'ü kabullenmesi normalden daha kısa sürdü. İlk zamanlarda alışma sürecinde olacaksın, yürümekte zorluk çekeceksin, başın sürekli dönecek. Dövüşemeyeceksin. Fakat bu birkaç saat içerisinde geçecek." dedi.

Yuzhou tekrar tekrar ayağa kalkıp yürümeyi denese de, başı dönüyordu, önünü net göremiyordu ve her adımını attığında yere düşüyordu.

Ayrıca, Yuzhou'nun gözleri o anda siyah rengine dönmüşlerdi.

Zoich,

"Boşuna kendini zorlama, yerde yat ve dinlen. Şuan vücudundaki her kasın içerisinde, kanının en ufak damlasında, tüm iç organlarında, kısacası tüm vücudunda Saf Güç dolaşıyor. Kendine geldiğin zaman eğitimine devam edeceğiz." dedi.

Yuzhou o anda derin bir nefes alıp verdi ve yerde beklemeye başladı. Yaşadığı acı oldukça fazlaydı ve yorulmuştu. Zihinsel olarak ve bedensel olarak şuan oldukça yorgun hissediyordu. Gözleri istemsizce kapandı ve uyumaya başladı.

-

Yuzhou, üç gün aralıksız bir şekilde uyuduktan sonra uyandı. Etrafına baktığında Zoich onun karşısında birisiyle dövüşüyordu. Yuzhou ayağa kalktı, bu sefer net bir şekilde görebiliyordu ve düzgünce yürüyordu. Eski haline dönmüştü. Onun uyandığını farkeden Zoich, dövüşmeyi bıraktı. Zoich'in önündeki rakip birden kayboldu.

Zoich,

"Sonunda uyandın Yuzhou. Hiç uyanmayacaksın sanmıştım. Üç gündür uyuyorsun." dedi.

Üç gün mü? Yuzhou şaşırmıştı. Zoich,

"Neyse, normaldir. Ben iki hafta boyunca uyumuştum. Üç gün iyi bir süre." dedi.

Daha sonra gülümsedi ve birden Yuzhou'nun önünde belirip bir yumruk attı. Yuzhou bu yumruk sonucunda arenanın öbür ucuna kadar fırladı. Vücudundaki kemiklerin sadece bir kısmı kırılmıştı fakat birkaç saniyede iyileşebilirdi.

Yuzhou'nun yaraları iyileştikten sonra Yuzhou ayağa kalktı ve dövüş pozisyonunu aldı. Zoich,

"Dövüşmeyeceğiz. Sadece bir şey denedim." dedi.

Zoich,

"Sana ilk attığım yumruğu hatırlıyor musun, kemiklerinin hepsi kırılmıştı, normal hayatta savaşsaydık seni öldürebilecek bir darbeydi. Fakat şuan o yumruk sadece birkaç kemiğini kırdı." dedi.

Zoich haklıydı, Yuzhou o yumruğu hatırlıyordu ve hayatı boyunca hatırlayacaktı. Saf Gücün %5'i bile bu kadar güç artışı sağlamıştı ve bu inanılmaz bir şeydi. Zoich,

"Şuan Saf Gücünün sadece %5'ini kullanabiliyorsun. Bunu %100'e çıkarmak için bir Vücut Tekniğine ihtiyacın yok. Sadece çalışman gerek. Uzun ve zorlu bir çalışma olacak. Hadi, eğitimine başlayalım!" dedi.

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe