134. Bölüm | Saf Güç Arenası

avatar
872 1

İnsan Tanrı - 134. Bölüm | Saf Güç Arenası


Yuzhou, uzay boşluğundaydı. Sonsuz yıldızın oluşturduğu mükemmel manzarayı izliyordu. Sarı gözlerini sonsuz yıldızın üstünde gezdirirken, birden yıldızlardan en büyükleri parlamaya başladı. Daha sonra, Yuzhou'nun önünde uzay kırılmaya başladı. Sanki cam kırığı gibi önce küçük beyaz bir çizgi oluştu, daha sonra bu beyaz çizgi yayıldı.

 

Yuzhou birden o kırığın içine çekildi, daha sonra o parlayan büyük gezegene doğru olağanüstü bir hızda ilerlemeye başladı. On saniye boyunca olağanüstü bir hızda ilerledikten sonra, gökyüzünden aşağıya doğru süzülmeye başladı. O dünyanın içerisine girmişti.

 

Yanında Rowan, Mars ve Lich vardı. Yere düşmeye yakınken, Lich onların hepsini tuttu ve havada süzülüp yere yavaşça indiler.

 

Yine bir ormanın içine gelmişlerdi. Fakat bu orman, Yuzhou'nun tüm gördüğü ormanlardan daha farklıydı. Aslında aynıydı, fakat renkler çok daha parlaktı, orman çok daha canlıydı. Her ağaçtan birer aura yayılıyordu. Her şeyin kendi aurası var gibiydi.

 

Yuzhou daha sonra yerde yatan Mars'ı gördü. Mars yaşıyordu fakat haraket etmiyordu, bayılmış gibiydi.

 

Lich,

 

"Birkaç gün o şekilde kalabilir. En fazla bir hafta. Vücudu çok güçsüz." dedi.

 

Lich, daha sonra etrafına baktı ve

 

"Sizi getirdiğim dünya, bir Birleşik Dünya. Farklı farklı ırkların bir araya gelmesi ile oluşan bir Yüksek Dünya. En güçlü yüksek dünyalardan birisidir. Sanırım burada yaşayan 7 ya da 8 farklı ırk vardı. Her ırk kendine has özel güçlere sahiptir. Karşılaşacağınız kişiler sizden daha güçlü olur. Buradaki en güçsüz kişi sizin gücünüzde sayılır. En güçlüsünü de, şöyle söyleyeyim. Hiçbir gücünü, aurasını ya da başka bir şey kullanmadan tek bir haraketiyle sıradan dünyadaki insanları yok edebilir. Sadece bir miktar güç uygulayarak sıradan dünya'nın tamamını yok edebilir." dedi.

 

Yuzhou şaşırmıştı. Kendisi tek darbesi ile sıradan dünyalardakileri öldürebilse de, tek bir el sallamasıyla hiçbir güç uygulamadan öldürmek... Oldukça korkutucuydu.

 

Lich, daha sonra Yuzhou'ya baktı ve

 

"Senin eğitilmen için güzel bir dünya Yuzhou. Çünkü burada senin tanıdığın bir kişi var." dedi.

 

Yuzhou merak etmişti. Onun tanıdığı bir kişi... Kim olabilirdi ki?

 

Daha sonra Lich aurasını yaydı. Fakat aurası etrafa yayılmak yerine, belirli bir yöne doğru ilerliyor gibiydi. Yuzhou bunu farketmişti.

 

Birkaç dakika sonra, Yuzhou'ların önüne birisi gelmişti. Bu kişi 1.85 boylarında kel ve sakalsız birisiydi. Adamın üstünde sadece siyah bir pantolon vardı. Ayakkabısı ve tişörtü yoktu. Adamın vücudu oldukça yapılıydı. Yuzhou'nun gözü açılmıştı. Bu adamı görünce şaşırmıştı.

 

Çünkü bu adam, Yuzhou'ya fiziksel enerjiyi öğreten Zoich'ti!

 

Zoich konuştu.

 

"Bu kadar kısa sürede buraya gelmenizi beklemiyordum. Yuzhou, iyice güçlenmişsin. Fiziksel Enerji Vücudunu'da elde etmişsin." dedi.

 

Daha sonra Lich'e baktı.

 

"Seni tekrardan görmek güzel. Mızrağın Benliği." dedi.

 

Lich gülümsedi. Daha sonra Zoich,

 

"Ne istiyorsunuz? Beni neden çağırdınız?" diye sordu.

 

Lich,

 

"Yuzhou'yu tekrar eğitmeni istiyorum. Sanırım bir sonraki seviye için hazır. Ya da çok yaklaştı." dedi.

 

Zoich, Yuzhou'yu bir süre inceledikten sonra,

 

"Pekâla, şu aralar boştum zaten. Yuzhou, eğer hazırsan hemen başlayalım. Lich sana bu dünya hakkında bilgi vermiştir. Bir yıl sonra ırklar arası toplantı olacak. İnsan ırkı temsilcisi olarak da ben katılacağım. O zamana kadar seni eğiteceğim." dedi.

 

Yuzhou heyecanlanmıştı. Lich'in dediği bir seviye sonrasını merak ediyordu. Daha da güçlenicekse hemen şimdi çalışmaya başlayabilirdi.

 

Yuzhou, kendinden emin bir şekilde,

 

"Hazırım." dedi.

 

Zoich gülümsedi ve

 

"Gidelim o zaman. İşimiz bitince biz sizin yanınıza geleceğiz." dedi.

 

Daha sonra Zoich, gücü ile Yuzhou'yu havaya uçurdu. Oldukça uzak bir yere gidiyorlardı. Yuzhou havadayken dünyayı inceliyordu. Oldukça yüksekteydiler ve dünyanın şeklini buradan anlayabilmişti.

 

Dünyanın tam ortasında bir kule vardı. Yaşayan 8 ırk, sekizgen bir şekilde bu ortadaki kulenin etrafına kendi şehirlerini kurmuşlardı.

 

Zoich konuştu.

 

"Yuzhou, bir sonraki seviyeye yakın sayılırsın. Gideceğimiz yere vardığımızda sana tüm detayları anlatacağım." dedi ve hızlandı.

 

Birkaç dakika içinde, Zoich, bu sekizgen şehirlerden birisine indi. İndiği şehrin tam ortasındaki şatonun oldukça büyük bahçesine girmişlerdi. Bu bahçe o kadar büyüktü ki, sıradan dünyalardaki küçük bir şehrin yarısı kadardı.

 

"Saf Güç Arenası!"

 

Zoich bunları dediğinde, yer birden sallanmaya başladı. Ve bahçenin tamamını yuvarlak bir arena kapladı. Arena tamamen gri rengindeydi ve hiçbir şey yoktu. Sadece gri bir yuvarlak denebilirdi.

 

Zoich, daha sonra Yuzhou'ya baktı ve

 

"Kendini gerçekten hazır hissediyor musun?" dedi.

 

Yuzhou kafasını evet anlamında salladı. Zoich,

 

"Güzel. Burada kendini biraz daha geliştirdikten sonra bir sonraki aşama olan, Saf Güç'ü öğreneceksin. Saf Gücün %10'u, Fiziksel Güç'ün %100 ünden daha fazla bir güce sahiptir.

Fakat eğitimin daha zorlu olacak. Bunu öğrenmek için sana verdiğim gibi bir vücut tekniği öğrenmeyeceksin. Saf Güç Yasası'nı öğreneceksin ki bu çok daha zor.

Saf Enerjiler hakkında bir şey biliyor musun?" diye sordu.

 

Yuzhou,

 

"Bilmiyorum." dedi.

 

Zoich,

 

"Sana basitçe özetleyeyim. Her gelişim yolunun bir sonraki seviyesi, saf enerjidir. Mana, Saf Mana'ya dönüşür. Elementler, Saf Elementlere dönüşür. Fiziksel Güç, Saf Güce dönüşür.

Sadece gelişim yolları değil. Bir silah üzerinde ustalaşırsan da o silahın saf enerjisini kullanabilirsin. Saf Kılıç Enerjisi gibi. Ve bu Saf Enerj, normal gelişim yollarından çok daha güçlüdür, ama öğrenilmesi çok daha zordur.

Sana öğreteceğim şey ise, Saf Güç. Fiziksel Enerji'nin bir sonraki aşaması. Fakat öğrenmesi en zor Saf Enerji budur. Ayrıca en güçlüsü de.

Şimdi, önce, Fiziksel Enerjini tamamen güçlendirelim. Zaten yeterince güçlü, ama Saf Gücü öğrenmek için değil." dedi.

 

Zoich daha sonra Yuzhou'nun önünde belirdi ve bir yumruk attı. Bu yumruk, Yuzhou'nun vücudundaki tüm kemikleri parçalamıştı ve Yuzhou'yu arenanın öbür ucuna kadar fırlatmıştı. Kemikler neredeyse tuzla buz olmuştu. Kırılan kemik parçaları, Yuzhou'nun iç organlarına batıyordu ve bu oldukça acı vericiydi.

 

Yuzhou, Lucifer ve İnsan Tanrı gücünü kullanamıyordu. Fakat iyileşme gücü hâlâ duruyordu. Birkaç dakika sonra tüm vücudu tekrar iyileşti.

 

Zoich konuştu.

 

"Kural bir. Karşındaki kişi kim olursa olsun, en yakın arkadaşın ya da ailenden biri. Ne olursa olsun gardını indirme. Her zaman tetikte ol." dedi ve Yuzhou'ya tekrar saldırdı.

 

------------------------------------------

Kendi kurduğum bir discord var, içinde okuyucular ve ben sohbet ediyoruz, sadece benim serim değil, başka seriler ve genel sohbet olarak güzel bir ortam discordu kurduk. Gelip sohbet edebilirsiniz, soru sorup seriler hakkında tartışabilirsiniz.

DC Link : https://discord.gg/KPBTkTe






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44340 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr