80. Bölüm | Temsilci Turnuvası

avatar
1449 2

İnsan Tanrı - 80. Bölüm | Temsilci Turnuvası


Yuzhou, temsilci turnuvasının başlayacağı güne kadar Daren'den aldığı kaynaklar ile çalışmıştı. Görünmezlikten hiç çıkmamıştı. Turnuvanın başlayacağı günde, güneşin doğmasına yarım saat varken, Yuzhou çalışmasını bitirmişti. Tam o anda, önünde Kral belirdi ve

 

"Yuzhou, göster kendini." dedi.

 

Yuzhou elindeki yüzüğü çıkardı ve boyutuna koydu. O yüzüğü daha sonra kullanabilirdi fakat son bir kez takıp çıkarma hakkı vardı.

 

Kral,

 

"Gerçekten iyi bir şekilde saklanmışsın. Turnuva başlayacak, önceden orada olmamız lazım." dedi.

 

Kral havalandı. Yuzhou'nun vücudunu da bir enerji sardı ve o da havalandı. İkisi havada uçarak ilerliyorlardı. Yuzhou,

 

"Beni nasıl buldun?" diye sordu.

 

Kral gülümsedi,

 

"Kendi seviyendekilere göre, hatta biraz daha üst seviyele göre iyi gizleniyorsun. Fakat benim seviyemde senin gibi birisini bulmak oldukça kolay." dedi.

 

Birkaç saniye sessizlik olduktan sonra, Kral konuşmaya başladı.

 

"Diğer temsilcilere baktığımda aralarında senin kadar güçlü olanını görmüyorum. Turnuvayı kazanacağından eminim. Onlar ile aranda oldukça fazla güç farkı var. Fakat sana bir tavsiye vereceğim. Gücünün hepsini gösterme. Fiziğin oldukça iyi, başka bir şey kullanma.

Sana gerçekten saldırmaya gelebilirler." dedi.

 

Yuzhou Kral'ın ne demek istediğini anlamıştı. Bu 1 haftalık süreçte, temsilcilere sahte saldırılar yaparak onların gizlenmesi ölçülmüştü. Bu turnuvadan sonra ise güçler için gerçek saldırılar olabilirdi. Aslında bu 1 haftalık zaman, turnuva sonrası için bir deneyim gibiydi.

 

Kral,

 

"Geldik." dedi.

 

Yuzhou aşağıya baktığında, devasa bir arena gördü. Güneş daha doğmamış olmasına rağmen arenanın seyirci kısmı dolup taşmıştı. Farklı şehirlerden bile bu temsilci turnuvasını izlemek için gelenler vardı.

 

Kral, Yuzhou'yu yavaşça aşağı indirdi. Yuzhou arenanın ortasında diğer temsilciler ile birlikte duruyordu. Gelmeyen 3 kişi vardı.

 

-

 

Güneş doğmaya başlarken, gelmeyen üç kişi de gelmişti. Tüm temsilciler arenanın ortasında duruyordu. Seyircilerin kendi aralarında konuşmalarını herkes duyabiliyordu. Ses kirliliği arenanın tümünü kaplamıştı.

 

Fakat Yuzhou, kimin ne dediğini odaklanırsa anlayabiliyordu.

 

"Hey, şu çocuğa baksana, ne kadar garip saçı ve gözleri var."

 

"Aynen, ilk defa o kadar beyaz saçlar ve sarı gözler görüyorum."

 

-

 

"Bence turnuvayı şu uzun boylu ve turuncu saçlı kişi kazanacak. Oldukça güçlü görünüyor."

 

"Olabilir, fakat sadece dış görünüşe göre bir şey söyleyemezsin. Şu beyaz saçlı bizi şaşırtacak gibi."

 

"Bence o beyaz saçlı velet en güçsüzlerinden. Sadece garip görünüyor."

 

-

 

İnsanlar kendi aralarında konuşurken, tüm krallar da yukarıdan arenayı izliyorlardı.

 

Temsilcilerin arasında, şehri yöneten ailenin kralı belirdi ve

 

"Hepiniz, Temsilci Turnuvasına hoş geldiniz!"

 

"Turnuva başlamak üzere. Kurallarımız çok basit. Tüm temsilciler aynı anda dövüşmeye başlayacak ve arenada ayakta kalan son kişiye kadar dövüş devam edicek. Öldürmek ya da sakatlamak serbest. Eğer dövüşemeyecek haldeyseniz ve çekilmek isterseniz, sizin karşınızdaki kişi izin verirse çekilebilirsiniz. İzin vermezse ölürsünüz." dedi.

 

Kral'ın elinde mavi bir yuvarlak belirdi. Bu en değerli elmas paraydı!

 

Kral, elmas parayı havaya fırlattı. 

 

"Para yere düşünce dövüş başlayacak!" dedi ve ortadan kayboldu.

 

Para yaklaşık 10 saniye havada kaldıktan sonra yavaşça aşağıya düşmeye başladı. O anda, tüm herkes biraz geriye çekilip diğerleri ile arasına mesafe koyuyordu. Yuzhou oldukça rahattı. Normal turnuvada yaptığını yapacaktı. Ona birisinin saldırmasını bekleyecekti.

 

Para yere düştüğünde, bazı kişiler hızla birbirine atıldı ve direkt savaşmaya başladılar. Yuzhou gibi kenarda duran iki kişi vardı. Bazı kişiler uzakta durup savaşan kişilere bazı teknikler ile karışıyordu.

 

Yuzhou gülümsedi.

 

"Temsilci diye bunlara mı deniyor?" dedi. Bunu derken gülüyordu. Fakat kısık bir seste söylemişti. Bu yüzden kimse onu duymadı. Ama Yuzhou'nun yakınında birisi vardı. Bunu duyunca sinirlendi ve hızla Yuzhou'ya doğru koştu.

 

Bu kişi oldukça kısa saçlara sahipti. Siyah gözleri vardı.Üzerinde siyah kıyafetler vardı. Kılıcını çekerek Yuzhou'ya atladı. Yuzhou'nun arkasındaydı bu yüzden farkedilmediğini düşünmüştü ve gülümsüyordu.

 

Seyirciler konuşuyordu.

 

"Hey... Bu çocuk gerçekten de oturdu mu öylece? Arkasından bir saldırı geliyor!"

 

"Farketmemiş gibi. Fakat çok geç, o çocuk öldü."

 

Yuzhou aslında o kişiyi farketmişti. Siyah kıyafetli kişi kılıcını Yuzhou'nun kafasına doğru savurdu. Yuzhou eli ile kılıcı tuttu. Artık gerçek buz ile kendisini kaplamasına gerek yoktu. Çünkü vücudu S seviyeydi ve A seviyeye kadar tüm kılıçları rahatça tutabilirdi.

 

Fakat eli kesilmişti, ama çok sorun değildi. Biraz kanıyordu. Yuzhou kılıcı tuttuktan sonra hızla ayağa kalktı ve kılıcı çekerek siyah kıyafetli kişiyi kendisine çekti.

 

Siyah kıyafetli bu güce karşı gelememişti. Yuzhou'ya doğru çekilirken Yuzhou eli ile onun boynunu tutmuş ve hızla yere yapıştırmıştı.

 

Fakat boynunu sıkıyordu. Adamı yere o kadar sert yapıştırmıştı ki, adam yere çarptıktan sonra boynu ezilmiş ve ölmüştü.

 

S seviye vücudunu kontrol edemiyordu ve gücünü fazla kullanıyordu.

 

Seyirciler kendi aralarında konuşmaya devam ediyordu. Yuzhou, öldürdüğü kişinin vücudunu kaldırdı ve geriye fırlattı. Tekrar oturdu.

 

Yarım saat boyunca dövüşler devam etti. Yuzhou'ya kimse saldırmamıştı ve Yuzhou'nun öldürdüğü kişi dışında iki kişi ölmüştü.

 

Savaşanlar arasında Noyan'ı izliyordu Yuzhou. Noyan, kendisini oldukça geliştirmişti. Öldürülen kişilerden birisini Noyan öldürmüştü.

 

Yuzhou yavaşça ayaklandı.

 

"Ayağa kalktı! Ne yapacak acaba merak ediyorum." 

 

Seyirciler konuşmaya devam ederken, Yuzhou,

 

"Çağırma Büyüsü! Liecia!"

 

Yuzhou Liecia'yı çağırdı. Noyan'ı gösterdi ve

 

"Noyan'ı al ve seyirci kısmına git. Fakat çok hızlı olmanı istiyorum." dedi.

 

Liecia birden ortadan kayboldu. Sarı bir ışık bir saniyeliğine görünmüştü ve kaybolmuştu. O ışığın kaybolmasıyla birlikte Noyan'da kaybolmuştu.

 

Yuzhou, dövüşen herkesin ortasına doğru ilerlerliyordu. Aurasını yaymıştı. Aurasını yayınca tüm dövüşler durmuş ve herkes Yuzhou'ya bakmıştı.

 

Yuzhou, temsilcilere doğru yürürken, 

 

"Sizin gibi kişiler Temsilci olamaz. Hepiniz bir karınca kadar güçsüzsünüz." dedi.

 

Temsilcilerden mavi kıyafetli, büyük bir kılıç taşıyan birisi, Yuzhou'ya doğru koşmaya başladı ve

 

"Kendini bir şey sanma!" diyip Yuzhou'ya atıldı.

 

Yuzhou gülümsedi. Havadan ona doğru gelen mavi kıyafetliye bir bakış attı. Daha sonra tek bir yumruk ile mavi kıyafetlinin kafatasını kırıp onu arenanın öbür ucuna kadar fırlatmıştı.

 

"Başka şansını denemek isteyen var mı? Yoksa hepinizi şimdi öldüreceğim." dedi.

 

Fakat bu yumruğu gören temsilciler saldırmakta biraz kararsız kalmıştı. Yuzhou,

 

"Yok mu... O zaman, elveda." dedi.

 

Tüm temsilcilerin ortasına geçti ve

 

Sarı gözleri yavaşça parlamaya başladı. Elini iki yana açtı. Vücudundan çok güçlü bir aura yayılmaya başladı.

 

"KARANLIK CEHENNEM!"

 

Yuzhou bunu dediğinde, önce birkaç saniye hiçbir şey olmadı. Temsilciler ne olucak diye tetikteyken, Yuzhou'nun etrafında siyah bir enerji belirdi. Bu enerji olağanüstü bir hızla arenanın dövüş kısmına hızla yayıldı ve her şeyi siyah alevler içinde bıraktı.

 

Yuzhou sadece dövüş kısmını yok etmek istemişti. Hiçbir seyirciye zarar gelsin istemiyordu.

 

Her yer siyah alevler içerisinde kaldığında, hiçbir bağırma ya da başka bir ses duyulmuyordu. Sadece alevlerin çıkardığı ses duyuluyordu. Kimse tepki verecek kadar yaşayamamıştı. Hepsi olağanüstü bir hızla yok olmuştu.

 

Yuzhou ayrıca gücünü göstererek bir risk almıştı. Fakat bu güce karşı kim saldırmaya cüret edebilirdi ki? Ayrıca eğer ona saldıran kişi olursa, onları da öldürecekti.

 

Ne de olsa, kendisi bir tanrıydı!

 

------------------------------------------------------------

 

80. Bölüme geldik, okuyan okumayan herkese teşekkürler. Yorum, eleştri, inceleme yapanlara da ayrı bir teşekkür ediyorum. Pek fazla kişi yapmasa da en azından yapılanlardan hatalarımı anlayıp gelişmeye çalışıyorum bu yüzden eleştri yaparsanız iyi olur.

Her 10 bölümde yaptığımız gibi, bu bölümde de tüm eleştri, iyi kötü yorum yapabilirsiniz. Hepsini Disquis hesabımı unuttum için cevap veremesem de okuyacağım. Ayrıca ileride bir discord sunucusu açacağım ve orada sohbet edebileceğiz. İyi okumalar.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44355 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr