81. Bölüm | Kardeşimin Yanına

avatar
1391 2

İnsan Tanrı - 81. Bölüm | Kardeşimin Yanına


Yuzhou alevleri geri özümsedi. Temsilcilerden geriye hiçbir şey kalmamıştı. Hiçbir seyirciden ses çıkmıyordu. 

 

"Aptal..."

 

Yuzhou'nun temsilcisi olduğu Kral kendi içinden böyle söylemişti. Yuzhou, onu dinlemeyip gücünü göstermişti. Üstelik normal bir güç değil. Karanlık Element!

 

Havada duran 12 Kraldan biri hızla Yuzhou'nun önüne indi ve

 

"Senin gibi birinde karanlık element göreceğimi düşünmezdim." dedi.

 

Hızla Yuzhou'ya saldırdı. Anlaşılan o gücü ele geçirmek istiyordu. Yuzhou henüz bir Kral ile savaşacak güçte değildi. Vücudunu buzla kaplayıp kendisini savunmaya çalışacaktı ki, Yuzhou'nun önünde temsilcisi olduğu Kral belirdi.

 

Yuzhou'ya saldıran Kral birden hızla geriye fırladı fakat dengesini topladı ve hemen durdu. Yuzhou'nun temsilcisi olduğu Kral,

 

"Bir daha temsilcime saldırmaya çalışırsanız, sonu kötü olur." dedi ve Yuzhou'yu uçurarak hızla kayboldu.

 

Havada uçarken, Kral,

 

"Öyle konuşsam da, peşine büyük birisi takılmadığı sürece seni korumayacağım. Seni uyarmama rağmen beni dinlemedin." dedi.

 

Uçmaya devam ederken,

 

"Sana iletişim rozeti veriyorum. Bu rozeti kullanarak benimle konuşabilirsin. Zor durumda kalmadığın sürece kullanma." dedi ve biraz daha hızlandı.

 

-

 

Yuzhou ve Kral şehire geldikten sonra, malikanenin önünde durdular ve

 

"Ne yapacağını bilmiyorum fakat turnuva bitti. Artık benimle zor durumda olmadığın sürece bir işin kalmadı. Fakat, turnuvayı kazandığın için sana bir şey vereceğim." dedi.

 

Kral'ın elinde turuncu bir şey belirdi. Parlıyordu bu yüzden ne olduğu pek belli olmuyordu. Yuzhou göz açıp kapayınca, olağanüstü bir acı hisseti. Neler olduğunu anlamamıştı. Vücudunu haraket ettiremiyordu, sesi çıkmıyordu.

 

Fakat acının kaynağını anladı. Kral'ın elindeki turuncu şey Yuzhou'nun kalbine saplanmıştı! Bir hançere benziyordu. Yuzhou vücudunu tam olarak haraket ettiremediği için pek emin değildi fakat canı gerçekten çok yanıyordu.

 

Bu turuncu şey, Yuzhou'nun kalbine girmeye başladı. Yuzhou'nun vücuduna tamamen girdikten sonra, Yuzhou'nun acısı geçti ve tekrar haraket etmeye başladı. Fakat haraket ettiğinde Kral orada yoktu.

 

-

 

Kral gittikten sonra Daren Yuzhou'yu almış ve tekrar mağaraya getirmişti. Daren,

 

"Turnuvayı kazandın, fakat yaptığın şey oldukça saçmaydı. Peşine oldukça fazla kişi düşecek." dedi.

 

Yuzhou,

 

"Peşime kim gelirse onu öldüreceğim. Eğer benden daha güçlü birisi gelirse sizden ya da Kral'dan yardım alabilirim. Zaten Kral'ın o söylediği şeyden sonra peşime birilerinin takılacağını düşünmüyorum." dedi.

 

Konuşmaya devam etti.

 

"Ayrıca, adımın duyulması gerekiyor." dedi.

 

Daren,

 

"Öyle olsun. Şimdi ne yapacaksın?" dedi.

 

Yuzhou, biraz düşündü ve

 

"Bir şehre yerleşeceğim. Güçleneceğim ve başka dünyalara gideceğim. Fakat o zamana kadar yerleşeceğim bir yer lazım." dedi.

 

Daren,

 

"Nereye gideceksin?"  diye sordu.

 

Yuzhou,

 

"Kardeşimin yaşadığı yere gitmek istiyorum." dedi.

 

Daren, şaşırmış bir şekilde,

 

"Kardeşinin yanına mı? Delirdin mi? Beni ve Liecia'yı durdurabilecek kadar güçlenmiş şimdiden. Kontrolü kaybederse ölürsün!" dedi.

 

Yuzhou,

 

"Farkındayım, fakat eğer kardeşliğimizi kullanarak onun bana güvenmesini sağlayabilirsem, onu beklemediği bir anda öldürebilirim. O kadar kolay olacağını sanmıyorum bu yüzden uzun sürebilir fakat, İnsan Tanrı'nın amacını gerçekleştirebilirim." dedi.

 

Daren,

 

"Hayır Yuzhou. Yaptığın şey çok riskli. Ve eğer başaramazsan ölürsün. Ve o zaman her şey tekrar başa döner. Şu an en şanslı İnsan Tanrı sensin. Bu yüzden yeterince güçlenmeden gitme." dedi.

 

Yuzhou,

 

"Kararımı değiştirmeyeceğim. Ne yaptığımı biliyorum. Bu yüzden götür beni ve merak etme, başarılı olacağım." dedi.

 

Daren,

 

"Pekala, seni engellemeyeceğim." dedi ve hızla Yuzhou'yu uçurdu.

 

"Şuan onun yerini bulabilecek güce sahibim. Fakat onun yerini bulabilecek olmam onu durdurabileceğim anlamına gelmez." dedi.

 

Birkaç dakika içerisinde, kendilerini bambaşka bir şehirde buldular. Daren, Yuzhou'yu bıraktı ve gözden kayboldu.

 

Yuzhou zihninde bir ses duydu,

 

"Aranızda bir şey olursa yardım için beni çağırma. Fakat, bir şeye ihtiyacın olursa söyle." dedi.

 

Yuzhou, derin bir nefes alıp verdi. Şu anda bulunduğu yer, kendi kardeşlerinin yaşadığı şehirdi. Her şeyin başlayacağı yer burasıydı. Ya da başlamadan biteceği yer.

 

Yuzhou düşünürken, yanına birisi geldi. Bu kişi oldukça güzel bir kızdı. Bu Liecia'ydı. Yuzhou turnuvada onu geri çağırmamıştı fakat Daren onu almış ve Yuzhou'nun yanına bırakmıştı.

 

Şuan Yuzhou ile birlikte savaşacak tek kişi Liecia'ydı.

 

Yuzhou,

 

"Geri gel!"

 

Liecia'yı geri çağırdıktan sonra, şehrin merkezine gitmeye başladı. Şehri gezmek istiyordu.

 

-

 

Yuzhou şehirde gezerken, büyük bir malikanenin önünden geçiyordu. Bu malikane, şuana kadar gördüğü tüm malikanelerden daha büyük ve daha güzel görünüyordu. Oldukça büyük bir bahçesi vardı. Yuzhou o malikanenin önünde yürürken, içine bir his geldi.

 

Fakat bu his kelimelerle açıklanamayacak değişik bir histi. Daha önce de hissetmişti. Bu hissi tanıyordu. Kardeşi ile karşılaştığındaki histi bu!

 

Kardeşi bu malikanede yaşıyordu. Onu bulmuştu ve yanına gidecekti.

 

Malikanenin önüne geldiğinde, etrafta hiçbir muhafız yoktu. Nedenini bilmiyordu ve bu ona göre garip bir durumdu. Gördüğü her malikanede, kapının önünde en az iki muhafız olurdu. 

 

Devasa giriş kapısının önüne gelmişti. Kapı, Yuzhou'dan iki kat büyük ve genişti. 

 

Yuzhou kapıyı tıklattı. Birkaç saniye sonra kapıyı oldukça güzel bir kız açtı.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44340 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr