48. Bölüm | Seni Korumak İçin Buradayım.

avatar
1869 3

İnsan Tanrı - 48. Bölüm | Seni Korumak İçin Buradayım.


Shan Takımı'nın düşman krallığa ulaşmasına birkaç saat kalmıştı. 50 Kişilik takım da hızla ilerliyordu. Bir saat içinde karşılaşma ihtimalleri çok yüksekti!

 

-

 

Kral'dan daha güçlü olan adam çoktan şehre ulaşmıştı. Kral'ın yanına gitmişti ve

 

"Yuzhou'yu istiyorum." dedi.

 

Kral,

 

"O beyaz saçlı olanı mı?" diye sordu. Kral'dan daha güçlü olan adam kafasını salladı.

 

Kral,

 

"Neden?" diye sordu. Kral'dan daha güçlü olan adam karanlık element konusunu saklamak istiyordu. Shan gelince o rapor verecekti.

 

"O çocukta potansiyel var. Onu eğitebilirsem beni bile geçebilir." dedi.

 

Kral,

 

"Eğer sen istiyorsan, yapacak bir şey yok. Görevden geldikten sonra Shan ile konuşursun." dedi.

 

-

 

50 Kişilik takım ile Shan Takımı birbirlerine çok yakındı. İki takım da birbirini farketmişti. Shan tüm takımı durdurdu.

 

"Yuzhou, Noyan, Dae."

"Birazdan. 50 Kişilik bir takım ile savaşacağız. Bu noktaya kadar geldik, geriye çekilsek bile bizi yakalarlar ve savaşmak zorunda kalırız. Bu yüzden, şimdi savaşacağız." dedi.

 

"50 Kişinin arasından en fazla 3-4 kişi yüksek seviyelidir. Onları bana bırakın, gerisini size bırakıyorum." dedi.

 

Aslında, karşısı sayı olarak üstün olsa bile, güç olarak Shan Takımı daha üstündü. Shan Takımından daha güçlü olan sadece üç kişi vardı. Diğerlerini çok rahat yenebilirlerdi.

 

Ve artık karşılaşmılardı. Shan Takımı ormanda yürürken, önlerine birden bir patlayıcı kağıt fırlatıldı. Shan Takımı geriye doğru sıçrayarak bu saldırıdan kaçtı.

 

Toz bulutu dağılırken, 28 kişi onların önünde duruyordu. Bunların hepsi beyaz maskeliydi. 18 kişi arkada dururken, 10 kişi de önde duruyordu. 

 

Arkalarında ise sarı, kırmızı maskeli toplam 15 kişi duruyordu. 4 Siyah maskeli ve 3 siyah-renkli maskeli ise arkada savaşı izliyorlardı. Onlar en son katılmayı planlıyorlardı.

 

Shan,

 

"Noyan, Dae, arkadakileri biraz oyalayın." dedi.

 

Shan olabildiğince hızlı bu işi bitirmeyi planlıyordu. 7 kişinin saklandığını farketmişti fakat takımını tek başına bırakamazdı.

 

Dae'de Shan kadar olmasa güçlüydü. Bu yüzden ona güvenebilirdi. 

 

"Geberin." Bir beyaz maskelinin ağzından bu sözler çıktı. Daha sonra, arkada duran 18 kişiden bazıları yerden bir toprak duvarı oluşturdular. Daha sonra bu duvarlar havaya doğru uçtu. Havada toplam 6 tane toprak duvarı vardı. Diğer 6 kişi, rüzgar teknikleri ile bu toprak duvarlarını parçaladılar. Her bir toprak duvarı 25 tane küçük parçaya bölündü. Havada toplam 150 Tane küçük taş duruyordu!

 

Diğer 6 kişi ise ateş elementini kullanarak bu taşları yaktılar. 150 Tane yanan taş bulunuyordu havada. Ve bu taşlar birden Shan ile Yuzhou'ya doğru fırladı.

 

Arkada çoktan Noyan ile Dae savaşa başlamıştı.

 

Shan, bu durumda ne yapacağını bilemiyordu. Toprak duvarı oluştursa bile bu kadar fazla taşa karşı korunamazlardı.

 

Yuzhou bir adım öne çıktı. Ona doğru gelen tüm taşlara baktı ve ellerini iki yana doğru açtı.

 

"Karanlık Alevler!"

 

Birden, tüm yanan taş parçalarını siyah bir alev kapladı. Tüm taş parçaları yanarak toza dönüştü. Normal alevler de yanarak kendisini karanlık aleve bıraktı.

 

Şuan havada sadece karanlık alevler vardı. Yuzhou daha sonra bu alevleri söndürdü. Buzdan Kılıcını çıkardı ve karanlık alevlerle kapladı.

 

Buzdan kılıç erimiyordu, karanlık alevler ise sönmüyordu. Elindeki kılıç, dünyada bulunan en güçlü silahlardan biri haline gelmişti. 

 

Daha sonra hızla koşmaya başladı. Shan, şaşırmıştı. Yuzhou'nun gücüne karşı şaşırmıştı. Bu kadar şeyi tek bir teknikle engellemek... Bu Kara Alevlerin gücünü bilmese de, Yuzhou, çok güçlüydü.

 

Yuzhou, koşarken, beyaz maskeliler de ona koşuyordu.  Yuzhou tüm vücudunu kara alevlerle kapladı. Bu alevler ona zarar vermese bile, sıcaklık hissini veriyordu. Bu yüzden çok fazla dayanamazdı bu zırha. Ama olabildiğince kişiyi öldürürdü.

 

Beyaz maskeliler ise bu alevlerin gücünü bilmiyorlardı. Yuzhou direk 28 kişinin arasına daldı. Bazılarına kılıcını sapladı. Kılıç ona değdiği an bazı maskeliler direk yanmaya başladı.

 

Bazıları, Yuzhou'ya saldırmaya çalıştı. Fakat kılıçları, hançerleri ya da hangi silahı kullansalar da, bu silahlar Yuzhou'ya yaklaştıkça yandı bu yüzden Yuzhou'ya hiç zarar veremedi.

 

Silahlar yanarken, bu alevler yayılıp o silahları kullanan kişileri de yaktı. Bazıları bunu farkedip silahlarını yere attı.

 

Shan ise, hiçbir şey yapmamıştı. Yuzhou neredeyse hepsini öldürmüştü bile!

 

Bu yüzden dönüp Noyan ve Dae'ye yardım etti. Noyan ve Dae yaralanmış olsa bile, savaşa devam ediyorlardı. 15 Kişinin 5 kişisini öldürseler de, diğerlerini öldürememişlerdi. Fakat, beyaz maskelilere yardım etmelerini engelliyorlardı.

 

Yuzhou ise, karanlık alev zırhına daha fazla dayanamayıp zırhı bozmuştu. Yaşayan 6 kişi kalmıştı. Onlar zırhın bozulduğunu görünce Yuzhou'ya doğru koştular.

 

Fakat, Yuzhou karanlık alevleri kullanarak onlara bir alev topu gönderdi. Bu alev topundan kaçınamadılar ve yanarak öldüler.

 

Yuzhou daha sonra tüm alevleri söndürdü. Shan'ların savaşına gitse de, ilk adımını attığında yere düştü.

 

Karanlık Alevler onu çok yormuştu. Haraket edecek hali yok gibiydi.

 

Shan'lar da savaşını bitirmişlerdi. Noyan ve Dae oldukça yaralıydı, Shan sonradan geldiği için hiç yaralanmamıştı ve yorulmamıştı.

 

Herkese birer hap verdi ve iyileştirdi. Fakat Yuzhou'nun yerde yattığını görünce ona doğru koştu. Koşarken şaşkınlık içerisindeydi. 28 kişiyi tek başına öldürmüştü Yuzhou!

 

3 renkli-siyah maskeli kişilerden birisi

 

"Bu aptallar 4 kişiye kaybetmeyi nasıl başardı?"

 

Diğer renkli-siyah maskeli kişi

 

"Şu çocuğun siyah alevleri... Ona dikkat edin." dedi.

 

4 Normal siyah maskeli harakete geçti. Shan, Yuzhou'ya bir hap verse de, Yuzhou hâlâ savaşamazdı. Onun yorgunluğu yaralarından değil, gücü yüzündendi!

 

Noyan ve Dae savaşabilirdi.

 

4 Siyah maskeli, Shan Takımı'nın önünde belirdi. Shan, Yuzhou'yu bir ağacın altına bırakmıştı. Yuzhou bir ağaca yaslanıp dinleniyordu. Alevleri biraz daha kullansa, bayılabilirdi. Şuan bile üzerinde kaldıramayacağı kadar çok bir ağırlık vardı. Kolunu bile kaldıramıyordu.

 

4 siyah maskeli Shan, Noyan ve Dae'nin önünde dururken, siyah maskelilerin arkasına ise siyah-renkli maskeliler geldi.  Arkada duruyorlardı.

 

Shan Takımı'nın onlara karşı kazanma ihtimalleri yoktu.4 Siyah maskeliyi yenseler bile, renklileri yenemezlerdi.

 

Shan ne yapacağını bilmiyordu. Bu savaşı kaybetmek istemiyordu.

 

4 Siyah maskeli saldırmak için koşuyordu. Arkada ise renkli-siyah maskeliler bekliyordu.

 

Birden, 4 siyah maskeli birden parçalara ayrıldı. Kimse neler olduğunu anlamamışken, arkadaki 3 renkli-siyah maskeliler de parçalarına ayrıldı. 

 

Onların vücut parçaları yere düşerken, yer kan gölüne dönerken, birisi belirdi. Bu kişi, takım elbise giyiyordu ve saçları siyahtı. Arkasını döndüğünde gri-beyaz gözleri parladı. Elinde siyah bir kılıç vardı.

 

Yuzhou, 

 

"Sen..."

 

Gri-Beyaz gözlü kişi, Yuzhou ile ilk karşılaştığı gün o da bir anı görmüştü. İnsan Tanrı'yı, Yuzhou'yu öldürmesi gerektiğini. Fakat, o buna karşı gelecekti. Kardeşini öldürmek istemiyordu. Bu gücü şuan kontrol edebiliyordu. Ve kardeşini öldürmeyi reddediyordu.

 

Gri-Beyaz gözlü kişi gülümseyerek,

 

"Seni korumak için buradayım." dedi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr